04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ARALIK 1990 , EK 1991 'E GİRERKEN TÜRKtYEEKONOMİSİ EKONOMİ CUMHURÎYET/13 SEMfSTPİYttADADÖVtZ MOMvi BaaMranMrt Isviçre Frangı Hıritmrtı Honnt U p t S M f n KBlttyınLıretı SAftyai Avusturyı $*rı MMZI«.(S) » 2906 1950 2265 1720 55S0 570 257 760 277 2910 1960 2275 1730 5620 575 260 766 280 2874 ALTHI eOmO? *m 900 »yar gömü$ Vakrfbantı Atonı &iât Altmı H*Altm MBankn 1 0 n $ 237 000 270 000 36 000 32 200 423 195,000 196 000 195 000 Siûş 241.000 280 000 36 000 35 300 450 200 000 201 000 199 000 387 20 TL intartanfc Ort Faa (*) - 64 94 Bankacıhk: Ak yıldan kara yıla UNDödülleri • İSTANBUL (AA) — Uluslararası Nakliyeciler Demeği Başkanı Saffet Ulusoy, UND'nin uluslararası karayolu sektöründe 1989 yıhnda ülke ekonomisine döviz kazandıran başanlı taşımacıları ödüllendirmek için düzenlediği törende konuşarak, "Ulkenin en Onemli sorununun istikrarlı bir ekonomik düzen yaratmak" olduğunu söyledi. Ulusoy, Körfez krizi, artan petrol fiyatlan ve ücretler, yakıt, yedek parça masrafları karşısında kazanılan döviz miktannın düşmesinın, sektörün içine düştüğü durumu açıkça ifade ettiğini kaydetti. "Artan girdiler, nakliyecilerin ccbinden çıkıyor" dedi. Dtinya Bankası • ANKARA (AA) — Teknolojik araştırmaların destekJerunesi amacıyla Dünya Bankası'ndan 100 milyon dolarhk (yaklaşık 290 milyar) kredi sağlanıyor. BüGÜN • PMMİTÜRSAB'ın düzenlediği "Tlırizm ve Tanıtım" konulu panel, bugün Hilton Oteli'nde yapüıyor. Panele konuşmacı olarak Turizm Bakanı tlhan Aküzüm, Ersin Salman, BülentTanlaveZülfü Livaneli katılıyor. ABDURRAHMAN YILDIRIM Türk bankacılık sektörü ak bir yıldan sonra kara bir yıla giriyor. Mevduat fa- izlerinin düşmesi ve dövizdeki rahatlık sonucunda 1990'da son yülann en kârlı dönemini yaşayan bankalan, "zor bir yıl" bekliyor. Bu zorluğun bütçe açıkla- nnın ve Körfez krizinin sektör uzerine getireceği yükten kaynaklanacağı belir- tiliyor. Hazine'nin verilerine göre Türk ban- kacıhk sisteminin 1990 ydı 9 ayhk kân önceki yılın aynı dönemine göre 7 kat ar- tarak 2.3 trilyon liraya vardı. Geçen yıl aynı dönemde 301.6 milyar lira kâr eden bankaların bu yılki kân 2 trilyon 371.6 milyar liraya yükseldi. Bankacıhk sektörünün 199O'ı iyi ge- çirmesinin nedenleri şöyle sıralanıyor: Faizlerin düşmesi: Mevduat faizlerin- de yıl içinde 13 puana kadar varan düş- me, sektörün TL cinsinden maliyetini azalttı ve bankaların plasmanını kolay- laştırdı. Aynca, mevduat faizlerindeki düşüşleri aynı hızda kredi faizleri izleme- yince aradaki fark bankalara önemli bir kâr bıraktı. Dış kredi kuUanınu: Döviz kurunun ortalâma yüzde 35'te kalması ve dış kredi kullanımındaki kolaylık, bankalan dısa- rıdan kaynak bulmaya yöneltti. Dışan- dan kaynak bulan bankalar dış kredi-iç faiz haddi arasındaki yaklaşık 20 puan- Uk farkı kredi müşterisı ıle paylaştılar ve iyi kârlar elde ettiler. Tüketici kredileri: Ana para ve faiz ödemeleri aylık tahakkuk eden tüketici kredilerinin hızla yaygınlaşması ekono- Banka kârları (milyar TL.)Hazine'nin verilerine göre Türk bankacıhk sisteminin 1990yılı9 aylık kân önceki yılın aynı dönemine göre 7 kat artarak 2.3 trilyon liraya vardı. 1991 yılında, bankacıhk sektörünün kaynaklan üzerindeki rekabet artacak. Borsa ucuz kaynak sağlama fonksiyonunu yerine getiremeyecek. Faizler yükselecek. Ûzel mevduat bankalan Kamu mevduat bankalan Yabancı mevduat bankalan Kalkınma ve yatmm bankalan TOPLAM *:Zarar 1MI (•»»*) 4315 (343 6)* 61.0 152 6 3016 itM 1424 3 663.3 91.1 192 8 2 371.6 Ar* (*> .230 293 49 26 mik canlanmada etkili oldu. Otomotiv, beyaz ve kahverengi eşya sektörunde önemli uretim büyümeleri gerçekleşti. Bankalar, kârlannın artmasına etki ya- pan tüketici kredileri ile ithal mallanmn yurtıçinde satışını da fınanse ettiler. Kredi talebinin artması: tthalat artı- şı, tüketici kredileriyle desteklenince banka kredilerinde önemli bir genışleme meydana geldi. Bankalar bir yandan pat- layan ithalatı finanse ederken bir yandan da yurtiçinde tüketici kredileriyle ithal maUannın fınansmanını üstlendiler. Bu, 1990'ın ilk yarısında ekonomiyi canlan- dırdı. Bu hızü büyüme, bazı sektörleri ikinci yan yıl ve 1991 için üretim büyü- mesine itti. Artan kredi talebindeki ge- nişleme parasal büyumenin üstünde ger- çekleşti. 12 banka tarafından 1990 yılı içinde kullandınlan tüketici kredilerinin toplamının 5 trilyon liraya vardığı tah- min ediliyor. Bankalar Birliği'nin veri- lerine göre kasım sonunda 12 bankanın tüketici kredisi stoku 2.2 trilyon lira do- layında bulunuyor. Bu rakamın yıl so- nunda 2.5 trilyon liraya varması bekle- niyor. 23 kasım tarihi itibanyla toplam konsolide mevduattaki artış geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34.8'de kalır- ken kredi stokundaki artış yüzde 52.4 ol- du. Sermaye piyasası kârlan: özeüikle borsanın canlanması ve yaygınlaşmasıyla birlıkte bankalann sermaye piyasası kâr- ları, 1989'da olduğu gibi 1990'da da iyi çıktı. Türkiye Bankalar Birliği rakamla- nna göre geçen yılın toplamında elde edilen 1.4 trilyon liralık sermaye piyasa- sı gelirini bankalar bu yılın 9 ayında sağ- ladılar. Bankalar aynca, bankacıhk dışı işlemlerinde gösterdikleri iştirak satışla- rından da 1990 yılı için de 600 milyar li- ralık bir gelir elde ettiler. Bankacıhk sektörünün 1990 yılını de- ğerlendiren Türkiye Bankalan Birliği Ge- nel Sekreteri Üstün Sanver, çok kâr edil- digi ve altın bir yıl yaşandıgı görüşüne katılmadığını belirtti. Üstün Sanver, "1990 çok iyi, ama bu 89 seoesi çok kö- tüydü. 90m iyi olduganu degeriendire- bflmek için son bes yfa baknuk gereUr" dedi. Bankacılık sektörünün enflasyon- dan anndınlmış sonuçlarıyla reel olarak 198Tde büyüdüğünü, 1988 ve 1989'da ise küçüldüğünü belirten Üstün Sanver, 1990'da krediler ve kâr hariç öteki ka- lemlerde bankacıhk sektörünün küçül- meye devam ettiğini söyledi. Bankacılı- ğın 1991'de reel olarak küçülmeye devam edeceğini savunan Sanver şunlan söyle- di: "Bütçe sçıgından dolayı kamanon kaynaklar üzerindeki talebi denun ede- cek. 1991'de bem kamunun hem de kre- di talep eden iş dıinyaa ile taketkfleria baskısı yttzönden bankacüık KktöriııMa kaynaklan üzerinde rekabet çok artacak. Borsa, 1990'daki ucuz kaynak sagtana fonksiyonunu Körfcz'deki geliyııelerdeıı dolayı yerine getiremeyecek. Sıkı para politikası da buna eklenince 1991'de fa- izler yükselecek, kaynaklar f™rf«ı zor ve kıt bir yıl olacak. Enflasyonon dfiş- mesi balinde faizlerin de yılın ikinci ve- ya iiçancâ ceyreğinden itibaren inmeye baslayacağını tahmin ediyorum." Tahalılık en az iki yıl daha sürer'OECD'nin 'Yıl Sonu Ekonomik Perspektifler' raporuna göre 1990 yıh için büyüme hızı yüzde 7.6,1991 yıh için yüzde 3.5, bir sonraki yıl yüzde 5 olacak. OECD, özellikle petrol fıyatlanndaki olası yüksehne nedeniyle önümüzdeki iki yılda fıyatlarda düşme bekîemiyor. tç talebin düşmesi nedeniyle ithalatın gerileyeceği tahmini yapıhyor. SABETAY VAROL PARİS — OECD, Türkiye'deki paha- hlığın en az iki yıl daha devam edeceği- ni tahmin ediyor. 1990 yılı için büyüme hızını yüzde 7.6 olarak hesaplayan Ikti- sadi Işbirliği ve Kalkınma Orgütü önü- müzdeki yıl bu sayının yüzde 3.5, bir sonraki yıl ise yüzde 5 olacağını düşu- nüyor. OECD'nin yıl sonu ekonomik pers- pektifler raporu dün kamuoyuna açık- landı. Raporda 1990 ekim ayı itibanyla yıllık toplam fiyat artışı yuzde 60 olarak belirlendi. Bütçe açığının ise 1990 yılın- da GSMH'nin yüzde 9.5 seviyesinde ol- ması bekleniyor.' Yılda iki kez yayımlanan OECD eko- nomik perspektifler raporlannın 1990 yı- lına ait bu ikincisinde, Türk ekonomisi hakkında öngörüleri şöyle özetlenebilir: 1- Hükumet, ücretler konusunda ge- çen yıla nazaran daha eli sıkı davrana- cak. 2- 1991 yılında, bir yıl öncesine göre hafıf düşüş beklenmesine rağmen "özd sektor yatırımlan" artış oranı gerçek GSMH'nin artışının üzerinde olacak. 3- Iç talebin düşmesi yüzünden, pet- rol hariç, ithalatta düşüş, tanmda mah- sulün iyi olmasının da katkısıyla ihracat- ta artış bekleniyor. 4- özellikle petrol fiyatlanndaki ola- sı yükselme yüzünden önümüzdeki iki yıl boyunca gene fıyatlarda düşme bek- lemek yanhş olur. 5- Kambiyo kayıplan ve "görünmez" kalemlerdeki düşüş nedeniyle cari dış açık GSMH'nin yüzde 2'si seviyesinde kalacak. Bu açığın bir yıl sonra kısmen de olsa kapanması mumkün. OECD dünya ekonomisi konusunda da geçen yıla oranla karamsar işaretler veriyor. özellikle 1990 yılının ikinci ya- nsından itibaren enflasyonist baskılann kendini dünya pıyasalarında hissettirdi- ğini ve bazı büyük ulkelerde ciddi dur- gunluk belirtilerinin gözlendiğini vurgu- layan kunıluş raporu, son yülardaki ani petrol fiyatı artışımn bu gelişmeleri da- ha da çarpıcı hale getırdiğinı kaydediyor. Kunıluş, bu genel duraklamaya rağ- men kendi sorumluluk alanına giren 24 ülkede, "Enflasyonla mocadele, bütçe acıklannın aratt^İntB^ ve yapısa^ refonn- lar" şekhnde özetlediği stratejisinde bır değişikük yapılmaması gereği üstünde duruyor. OECD, dün yayımladığı yıl so- nu "ekonomik perspekdfleri n ni, petrol varilinin ortalâma 27 dolarda kalacağı varsayımı uzerine bina ettiğini, raporun başında belirtiyor. Kuruluşun, Türk eko- nomisi hakkındaki değerlendirmesi de aynı varsayımdan yola çıkıyor. Yeniydagirerken ^ M $ engiizelhediyekitaptır CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ NOVA^BARAN - CENTER - İ M Z A V E S d Y L E Ş İ G Ü N L E R İ 7 Aralık 1990 - 7 Ocak 1991 120 Yayınevi, 5000 kitap • Yeni kitaplar, ünlü yazarlar YARIN 22 Aralık Cumartesi, 16.30 ATİLLÂ DORSAY Konu: Sinemada Seyirci ve Eleştiri Her gûn 11.00-19.00 arası, gırtş serbesttır. ^ Nova Baran Center, 19 Mayıs Cad. 4, Şışlı. Yeniyılaprerken engiaelhediyekitaptır CUMHURIYET KİTAP KULÜBÜ İ M Z A V E S Ö Y L E Ş İ HİPERMARKET G Ü N L E R İ 120 Yayınevi, 5000 kitap • Yeni kitaplar, ünlü yazarlar YARIN 22 Aralık Cumartesi, 14.00 MUZAFFER İZGÜ • BELPA/Çırpıcı yolu (Fruko-Tamek Karşısı) MERTER TeL: 561 02 03 (4 hat) ASLAN ÇİMENTO A.Ş. YÖlNETtM KURULUTNDAN TASARRUF SAHtPLERİNE DUYURU Ortakhgımu sermayesı, Sermaye Ptytfsa» Kunılu'nun ortaklığımızın ve ıhn^ edilen hme scnetiennuzm kunıl veya kamucm anlamına gdnKmek ûzm 10 10 1990 larılı ve 152 728 savih halka arz ıznı ıle 13 211 826.600 TL'sı Yenıden Deterteıne Defer Anış Fo- nu'ndan. 469.314 400 TL'sı gaynmcnkul salıj kânndan karvlanmak sumıyle 17 592 023 »00 TL'dan 35 6 " 10? 000 TL'ye yukschılmıjtir Ruçhan haklannın kullanılmasından sonra kalan loplam 112 430 000 • TL lutanndakı paylar 21 12 1990 ıle 4 01 1991 unhkn arasında bedellen nakden ve peiinen lahsıl edılmck vuretıyie halka arz yoluyla salılacakıır Bu hısselenn balka arzina ılışkın ızahname 17 10 1990 lanh ve 2632 sayılı TTıcareı SKIII Cunea'nde vayımlanmısıtr Isıeklılenn, ajagıda bdınılm vcrlere mOracaaıla uftılallı bılgı almalan ve ızahnameyi lelkık ımkinları mcvctmur ORTAkLlClMlZ HAKKINDA TAN1T1CI BİLOILER I Tıcarel unvanı 2- M«rkn adrtsı 3- Tesal tanhı, sıcıl numarası ve ıivarei s>cıl memurluğu 4- Ana faalıyeı konusu ' Onak sa>ısı 6- a) Odenmış sermayesı b) Sermayenın orlaklar arasında dagıhmı (I) OnaHann unvanı Adı sovadı Lafarge Coppee Dığer TOPLAM 7- Genet kurulca ona>lanmts son bılançosundakı a) ödenmıs sermayesı b) ihııvaılan c> Yenıden Deierleme Deger Anıs Fbnu d) Kin 8- Son uı, yılda dağııııjı ıcmellu lutarı ve oranı I Temellu Dıger II- HALKA ARZ YOLL'YLA SATILACAK HİSSELER HAKKIND\ BİLGİLER I Salısı yapılacak pavları ıcmsılen ıhraç edı\ecek hısse senelleıının lenıbı. grubu 2- Bır payın ıııbarı degen 3- Bır payın saııs flyaıı 4- Pa> bedellerının \aıırılacajı banka subesı ^ Muraiaaı şeklı Pa\lann odenen bedellen karsıiıgında verılmıs makbuzlann ve>a dekontlann hısse senetlerıyle deiıslınlme /amanı ve verı ASLAN ÇİMENTO A Ş. Bayükderc Cad Oümülcınelı Apl 20/ 5 ŞİŞLİ /İSTANBUL 1920 - 3567/2818 Isıanbul TıcarM Sıcıl Memurluju Çımenlo ımal ve utısı 27 kısı (30 3 90 hazunın ceıveKne göre) Hısse senellen hamılıne oldugu ıçın kesın onak sayısı bılınmemekıedır 17 '92 023 800, TL Sermaye payı (Bın TL) 17 053 821 538 202. 17 592 023- (TL) 17.392 023 800- I 598 401 198- 13 857 85» 753- 5 5«9 7% 305- Toplam sermayeye oranı (*•) 96 94 3 06 10000 1987 (Bın TL > 1988 (Bın TL ) ("*) 105*946 12 5 2 642 365 25 37 357 _ 133 245 - 1989 (Bın TL ) 4 403 942 12 4*7 25 II terlıp 800 TL 5000 Tl Tl5 Bankası A Ş. Ş15Iİ Şybesı Ruvhan hakkı kullanımından sonra kalan paylar, sırketimızın, Buvukdere caddesı. Gü- mulunclı Ishanı. No 20. Kat 3. D 5 Şıslı İSTANBUL adresınde halka arz edtİKTktır Pa> almak ı&ıeyen tasarruf sahıplerının, bu adrese müracaat edcrek sırketlc mutabık kalt- nan pav bedellerım. vukanda behrtılen banka şubesındekı btoke hesaba, pnmlt değen ttzerınden nakden ve defalen ödemeleri ve odemeye ılıskın makbuzu sırkete ırvdı ederek ıstırak sozleşmesını ımzatamaları ^erekmektedır III \>nca ılan edtlmek surcmte scrnuve antırımının ticaret sıcilıne tnctl ve ılanını ızfeyrn ı a> ıçınde şırkeı mcrkezmdc « MALİ DURLM VE K^RLILlk HAKklN'DA BILOİLER 1 Onakhjın ana kalcmler ılıbarıvle son a\ vıl ıle 30.6 1990 tanhh bılanvoları AKTİF (Bın TL) 1987 14 360 2906 H09^ 30 639 17 542 1988 17 442 4 949 21417 52-251 »8U 42 808 1989 30 6 1990 49.637 4 623 39 081 97 170 58 089 29 440 4 100 40.348 90 604 50 256 ^3 889 1 Doner degerler 2 Bağlı degerlcr 3 Sabıt de|ericr INel) a) Brul sabıl degerkr b) I ) Bınkmıs amorlısmanlar Toplam PASlr (Bın TL) 1- kısa vadclı boı\lar 2- Orca Uzun vadelı torylar 3 Özka>naklar Toplam 2 Oıuklıgın «Mi us, yıl ıle V) 6 1990 lanhlı bılanvotannda gorulen ala>.aklar. sloklaı ve yapılmalua olan yatınmlar 15 557 1991 12 816 17 321 1545 24 942 21 171 6 782 45 936 Î0 364 43 888 93 341 30 390 13 075 49 876 93 341 -Alaıaklaı —Sloklar a) Mamul b) Hammadde vd —Yapılmakla olan vatınmlar 1987 3 518 6 280 127 6 153 2 109 1988 2 708 7 547 38 7509 2909 1989 30 61990 13 641 25 499 585 24 914 7 865 17 984 209 17 775 3 Orlaklıgın son uı, vıllık gelır tahloları (Mılvon Tl ) Nel satış hasılatı Salılan matın malıyvtı Satıs ve genel vönctım gıdcrlcn Faalıyeı kân (zararı) Fınansman gıderlerı Faalıyeı dıjı kâr (zararl Dönem kârı (zararı) 4- J! 12 1989 lanhı ıııbanyle a) Ortaklıgın dıger sahıslar lehınc verdtgı kefaletlerın loplamı b> Ortaklığın kullandıgı lemınaı meklupları tutan c) Aktıf degerler üzerinde bulunan loplam ıpolek lutarı 5- Malı yapı ve klriılıga ihskın baslıca oranlar 1987 —Yabancı kaynak/Özkaynak —Can oran 4Doner degerler/Kısa vadelı borçlar) —Net saııs hasılaıı/Akııf loplamı —Fınansman gıderleri/Aklıf loplamı —Faalıvet kân/Satışlar — Hısse senedı defter degen (Ozkaynaklar Hısse adedı) —Faahyet kârı/Aklıf loplamı 1987 40 810 29 745 1783 6 4% ı*<vS 4 335 810 390- Tl 592 980000- Tl 1988 Anıs <*•) 1989 Artıs ("%) 72 826 47S6I .15 16 5M (J98) Tİ98 78 60 156 129) 113 078 74 319 10044 28Tİ5 11378 4 449 12 888 55 5o 52 2 1395 "İÖ8 I I 1990 306 1990 77 040 42 961 12 572 21507 3 263 2 570 1989 I 37 0 92 1 34 0 21 0 23 1 212 TL 0 31 0 7* 101 166 0 38 0 32 1 888-Tl 054 0 61 139 153 015 0 25 2 086-TL 0 39 EKONOMİ NOTLARI OSMANULAGAy Zonguldak,TtekstilveÖtesi Zonguldak'ta yaşananlar ve ortaya çıkan tablo, yılların ih- maliyle gelinen çözümsüzlük noktasını çarpıcı biçimde ser- giliyor. Bu noktadan sonra soruna ekonomik açıdan savunu- labilir bir çözüm bulmak danaksız gıbi. ûte yandan tekstil ve konfeksıyon sektörünün sözcüleri, alarm çanlannı çalmaya devam ediyorlar. Önümüzdeki beş- on yıl içinde sektörün teknolojisi büyük ölçüde yenilenmez- se ihracaömızın ûçte birini sağlayan bu sektörün rekabet gü- cünü kaybedecöğini belirtiyoriar. Olayiara yalınkat bakma alışkanlığından kurtulamayanlar, "Zonguldak'taki madencınin sorunuyla istanbul'dakı tekstil- cinin sorunu arasında ne Hişki olabilir", sorusunu sorabilirfer. Oiayiarın rtedenterini ve aralarındaki bağlantıları araştır- mak zahmetıne katlanmadan ahkâm kesme alışkanlığında oianlar, her iki olaya da kendilerine göre basit nedenler bu- labilirter. Olayiara günlük bir yaklaşımla sığ olarak bakma alışkan- lığından kurtuKıp baktıgımızda her ıkı olayın da bundan boyle Türkiye'nin gündeminde kalacak önemli bir sorunlar yuma- ğının parçaları olduğunu görebiliriz sanıyorum. Son yıllarda çok daha beiirgin biçimde ortaya çıkan iki nok- ta var: • verimsiz çalışan ekonomik birimler, ışletmeler ve firma- lar, bir ekonomi için yüktür. Bu birimleri verımlı çalışır hale getiremezseniz bu yükü oradan oraya aktarabılırsıniz, ama mutlaka ödersiniz. Çoğu kez de enflasyonla ödersiniz. • \terimsiz çalışan ekonomik birimler, uluslararası rekabette yaya kalır. Bunlan verimli hale getirmeden yapay önlemlerle rekabet gücü kazandırmaya çalışırsanız, yükü gene ekono- miniz öder. Aynca boyle sağlanmış bir rekabet gücü sürekli olamaz. Şu halde ilk düşünülmesi gereken şeylerden biri; verimli çalışan bırimlerden oluşan bır ekonomıye kavuşmak olmalı. Pekiyi ama bugünün dünyasında verimli birimleri nasıl otuşturacaksınız? Teknolojıdeki başdöndürücü atılımlar, baskı altında çalış- tırılan ucuz emeğe dayalı bir verimlılık anlayışının giderek önemini yitirdığmi gösteriyor. Buna karşılık ıleri teknolojıye yapılan yatırım ve en ilerı üretim yöntemlerine yönelme, ve- rimli birimleri gerçekleştirmenin önkoşulu olarak görünüyor. Şimdi bu gerçeğın tekstil gibi demir-çelik gibi gemi yapımı gibi."geleneksel" sayılan sanayı sektöıierinde bile kendini gösterdiği bir döneme gelmiş bulunuyoruz. Bu koşullarda verimli ekonomik birimlere, uluslararası dü- zeyde rekabet sansına sahip kuruluşlara ve sağlıklı bır eko nomiye kavuşmak için şu adamları atmak gerekiyor: • En ileri üretim teknoiojisini kullanabilmek için bu tekno- lojileri ellerinde tutanlarta işbirliği dahil her türiü olanağı kul- lanacaksınız, • Bunu yapabilmek için bilim ve teknolojiye büyük önem verecek ve büyük kaynak ayıracaksınız, araştırma- geliştirmeye eğileceksiniz, • Yeni teknolojiler daha az sayıda, fakat çok daha nıtelikli elemana ihtiyaç gösterdiği için eğitime büyük kaynak ayıra- cak ve eğitim sisteminızı modernıze edeceksiniz, • Kendi geliştirdiğiniz ürünlerie ve markalaria dünya pa- zartarına çıkabilmek için üretim alanının yanı sıra pazarla- ma alanında da yeni yontemlere yönelecek ve yatırım yapa- caksınız, • Yeni yönetim tekniklerini işletmeierinizde uygulamak için bu alana da yatırım yapacaksınız. Bütün bunlan yapabilır ve işletmeierinizde verimliliği hız- la arttırabılırsenız, bu birimlerde çalışanların ücretlerini de hızla arttırabilırsinız. Boyle bir ücret artışı, ekonominin man- fiğına da aykırı düşmez, enflasyonu da beslemez. Verimlili- ği artan birimler, uluslararası alanda yapay desteklere gerek duymadan rekabet edebılır, ıhracatınız yeni rekorlara tırma- nabilir. Ne var ki bütün bunlan yapabilmek için bUinçli yatırıma ge- rek var. Vatırım için paraya gerek var, tasarrufa gerek var. Bu parayı gerekli alanlara yönlendirecek teşvik ve yönlendirme mekanizmalarına gerek var. Ama hepsinden önce yalnızca bugünü düşünen "köşe dönmeci" anlayıştan kurtulup orta ve uzun vadelı bir perspektifle olayiara yaklaşma alışkanlı- ğına gerek var. Emeğin bol ve göreceli olarak hâlâ ucuz, buna karşılık ser- mayenin kıt ve pahalı olduğu Türkiye için bu dönüşümü yap- mak hiç de kolay olmayacak. Olayın önemi ve boyutlan kav- ranamazsa Türkiye'nin geri teknoloji-düşük verimlilik-yüksek ücret talepleri-enflasyon kısırdöngüsü içinde dış rekabet gü- cünü giderek yıtirmesi, yeni Zonguldak olaylarınm ve reka- bet gücünü yitirme tehlikesıyle karşılasan yeni sektörierin or- taya çıkması belki de kaçınılmaz olacak. TüKETÎCİ KREDÎLERİ Batıyla büyük fark Almanya'da tüketici krediyle abşveriş yaptıktan sonra malın bozuk çıkması halinde bankaya yaptığı ödemeyi durdurabiliyor. Ekonomi Servisi — TUrkiye'- de toplam hacmi 1 trilyon lira- yı bulan ve son aylann en önem- li alışveriş yöntemlerinden biri olan tüketici kredileri bu kez de hukuksal alanda ele alındı. ts- tanbul Ticaret Odası'nca duzen- lenen "Tttketid Kredileri ve Ba- tı'daki Uygulamalan" konulu panele katılan Turk ve Avrupalı hukukçular tüketici kredilerinin ülkelerinde nasıl düzenlendiğin- den söz ettiler. Panele başkanhk eden lstan- bul Üniversitesi öğretirn üyele- rinden Prof. Ergıın Özsunay, Türkiye'de uygulanan tüketici kredilerinin Merkez Bankası'nın 1986 yılında hazırladığı tebliğe göre düzenlendiğinı belirtti. Buna göre banka-satıcı ve tü- ketici arasında gecerli olan söz- leşmenin yazılı olması gereki- yor. Bu sözleşmenin de malın satış fiyatı, malın teslimi, öde- me koşulları ve maL üreten fır- marun da sorumlu olduğunun belgelenmesi gibi şartları içer- mesi isteniyor. Konuşmasında bu kredileri alan tüketicilere yönelik tüketi- cinin korunmasıyla ilgili önem- li noktalara da dikkat çeken Prof. özsunay, "Türkiye'de tü- ketici krediyle mal aldıktan son- ra malın bozuk çıkması balinde bankaya yaptıgı ödemeleri dur- duramıyor. Aynca malın alın- masından sonra tiiketicinin öl- mesi durumunda da södeşme leshcuucuuajuı }* da banka sonraki taksitterin nemen oden- mesini isteyebiliyor" dedi. Panelde Almanya'daki hu- kuksal düzenlemelerden söz eden Georg August Üniversite- si öğretim üyderinden Prof. Dr. SATILIKOTOMOBİL 85RENAULTTX İlk sahıbinden Tlf: 3599711 Uwe Baurock ise Almanya'da 1991 yılının başından itibaren uygulamaya konulacak yeni Tü- ketici Koruma Kanunu'ndan bazı örnekler verdi. Bu kanuna göre mallann bozuk çıkması du- rumunda tüketici bankaya öde- diği kredileri durdurma hakkı- na sahip. Italyan ve Hollandalı hukuk- çulann da katıldığı panelde bu ulkelerdeki hukuksal düzenle- melere de yer verildi. Ifenibir bilgi bankasıEkonomi Servisi — Tiırkiye'- ye ait pek çok alandaki bilginin akışını sağlayan yeni bir bilgi bankası oluşturuldu. Fransız Minitel deneyimini Turkiye'de uygulayan Veritel AŞ, bütün ticari ve sınai kuru- luşlara bilgi akışını sağlayacak. Minitel, Fransa'da 13 milyon te- lefon abonesinden 5.5 müyonu- nun yararlandığı bir bilgi ban- kası sistemi. Bu bilgi bankasına Veritel 2000 isimli kuçük boyutlu, PTT onaylı bir cihazla ulaşılabildiği belirtüdi. Bilgi bankasmda Türkiye ile ilgili bilgilerin yanı sıra dünya mali piyasaları, borsalan ve di- ğer mal piyasalanyla ilgili bilgi- ler OECD, IMF, Dünya Banka- sı gibi kuruluşlar kanalıyla elde edilebiliyor. Türkiye ile ilgili olarak da genel ekonomik gös- tergeler, enflasyon ve dış ticaret rakamları, sermaye piyasaları- na ilişkin bilgiler, demografık istatistikler, rehber ve adresler, Resmi Gazete endeksleri gibi ve- rilere ulaşılabilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle