Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 KASIM 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/15
CUNEYT ARCAYUREK yazıyor
Halk mı, İktidar
Kongresi mi?
ANKARA — Kongre divan
başkanlığına seçilen Cindonık
açıklamasaydı; zihinler ber-
raklaşmayacak, mantık yerli
yerine oturmayacak, Atatürk
Spor SakDnu'ndaki toplantının
kimliğini tanımlamak olanak-
sızlaşacaktı.
Aylardır yapılan planlar
meyveterini verdi. Binlerce in-
san başkent sokaklannda ge-
zecekti, gezdi. Kongre salo-
nunda, bahçede görkemli kit-
lesel bir devinimi kanıtlamak
amacryfa toplanacakiardı, top-
landılar.
Bir kongrenin asıl öğeleri
oian delegelede bahçeden sa-
lona yığılmalanna izin verilen
insanları birbirinden ayırt et-
mek kimsemn harcı degildi.
Kongreye başkanlık divanı
seçiliyor, delegelerle delege
olmayanlar oy kullanıyordu.
Kimi komisyonlara üyeler sap-
tanıyor, delege olanlarla olma-
yanlar birlikte oy kullanı-
yorlardı.
Başkanlık divanına omuzla-
ra alınıp taşınan, bu kongre-
de DYP'nin prensi Hüsamet-
tin Cindoruk, delegeli delege-
siz halitayı şöyle isimlendirdi:
"Bu, bir halk kongresidir!"
dedi ve eski günlere oranla
halkımızla- ilk ciddi iletişimi
kuruyordu.
Protokol sıralannda -ühlü
eskilerden Bilgiç'in hemen
arkasında- oturan eski
ANAP'lı, yeni DEMP'li ve bek-
lentiye göre, "müstakbel
DYP'li" Veysel Atasoy'dan da
alkışlar esirgenmedi.
Ne var ki DYP'nin tek söz
sahibi organı Genel İdare Ku-
rulu üyeliği Atasoy ve birkaç
arkadaşına bu kongrede ar-
mağan edilmeyecekti. Yıllarca
göreve hasret DYP milletvekil-
leri dururken, birden ve hop
diye paraşütle partinin üst dü-
zeyine sıçramanın grupta ya-
ratacağı çalkantılar lidere
anımsatılmış, DEMP'cilerin
partiye katılımı ertelenmiş ve
sonunda üst düzeyde görev
beklentileri hasıraltı edilmiş,
gelecege bırakılmıştı.
İnsafın zorladığı sağduyuy-
la bir noktayı saptamak gere-
kiyor: 1982'den başlayarak
Demirel'in ve DYP'nin karşı-
sına çıkarılan her türden en-
geller dikkate alınırsa, bu par-
tinin yedi yılltk süreçte aldığı
mesafeyi ve vardığı bugünkü
noktayı kutlamak gerekiyor.
Büyük kongrelerini uzun yıl-
lar cılız topluluklaria yapan bir
Liden'n gelişi beklenirken kongre ile yenilikçi
çizgiden kimi isimler tanışıyorlardı. Son
günlerde DYP'nin prensi Cindoruk ise
prensin kongreye takdim ettiği prenses
Tansu ÇHIer'di. 1982'den başlayarak
Demirel ve DYP'nin önüne çıkarılan engeller
dikkate alınırsa yedi yıllık süreçte bugün
gelinen noktayı kutlamak gerekiyor.
bugün yasal bir kongrenin bi-
çim, içerik ve adını işte böyle
değiştirdiğini açıklamış oldu.
Konuşmacılıkta usta Cindo-
ruk'un benzetmeleri zaten he-
yecanlı ve çok canlı kongreye
daha bir heyecan ve de can
katryordu. Örneğin "bir dikta-
törün yaptığı anayasa, dikta-
törün ebeliğinde bir iktidar"
gıbi benzetmeler...
O saatlerde dışarıda, baş-
kent bulvartannda büyük halk
kongrelerini sürükleyenlere
özgü tarihsel "uzun
yürüyüşlerden" birini Demire)
gerçekleştiriyordu. Evinden
buyük konvoyta, motosikletler
refakatinde serpilen gülsula-
rıyla yola revan olan Demirel,
kongreye bir buçuk saate ya-
kın sürede girebiliyordu.
üderin gelişi beklenirken
kongre ile yenilikçi çizgiden
kimi isimler tanışıyorlardı. Son
günlerde DYP'nin prensi Cın-
doruk ise, prensin kongreye
takdim ettiği prenses Tansu
Çilter'di. Profesyonel politika-
nın başladığı ılk günler şiddetli
alkışlar hangi siyasai ihtirası
kabartmaz ki? Kişiliğini sim-
geleyen selamı kongreden
esirgemeyen Çiller, bir futbol
amigosuydu sanki. Emme
basma tulumba gibi iki kolu-
nu sürekli kaldırıp indirerek
delegeli delegesiz kalabalık-
tan oluşan kongreyle -DYP'li
parti ve örgütünün partiye gö-
nül veren yandaşiaria başken-
te akın etmesi küçümsenecek
olay degildi.
Ne var ki kongreye baştan
sona egemen olan düzensiz-
liği, Cindoruk'un "halk
kongresi" tanımı da mazur
gösteremiyordu. Halk kongre-
siyle yetinecekken Demirel'in
78 sayfalık uzun konuşma
metnindeki son cümlelerden
biri sokakta ve kongredeki
toplu eyiemlere başka bir an-
lam verdi.
Demirel, "Bu kongre, Doğ-
ru Yol'un iktidar kongresidir"
dedi.
Yargısını pekiştirmek için
birdeğil, "muhtelif araştırma
müesseselerine yaptırdıkları
anketlerin" sonuçlarını
açıkladı.
Anketlerden çıkan neticeye
göre DYP yüzde 45 civarında
oy potansiyeline sahipti.
DYP'ye daha önce oy veren
seçmen yerinde duruyor. Ge-
çen seçimlerde başka partile-
re oy verenler DYP eğilimin-
deydi. Seçmenin geçim duru-
munu iyileştirecek parti,
DYP'ydi. Türkiye'nin pahalılık,
işsizlik gibi acil sorunlarını
DYP çözebilirdi.
Bu açıklamalardan sonra
Demirel, "Yolunuz açık, tali-
hiniz açık, bahtınız yaver
olsun" dedi ve şunu ekledı:
"Allah yardımcımız olsun"
ANAP Çankaya 3. Olağan Kongresi'nde konuşan Başbakan Akbulut:
Muhalefetin yaptığı muhalefet çağdışıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Başbakan Yıldırım Akbulut, muhale-
fet partiierinin yaptığı muhalefeti
"çağdışı" olarak niteledi ve "Onlar bu
zihniyeüe, bu felsefe Ue Türkiye'yi bir
yere götüremezler" dedi. Akbulut,
ANAP'ın laikliğin teminatı olduğunu
da vurgulayarak, "Ancak laiklik din-
sizlik demek değildir. Din hürriyeti
vardır. Biz bunun savunucusuyuz, ama
devletin din kurallan ile yönetilmesi-
ne de karşıyız" diye konuştu. Akbu-
lut, DYP Genel Başkanı Süieyman De-
mirel'i eleştirirken ise, "Şimdi de par-
tiyi gençleştirecegiz diye tutturdular.
Milleti şimdi de böyle oyalayacak"
dedi.
Başbakan Yıldınm Akbulot dün
partisinin Çankaya ilçesinin 3. Olağan
Kongresinde konuştu. Kongreye Ak-
bulut'un yanı sıra, Devlet Bakaru Meh-
met Keçecikr, Mustafa Taşar ve Ercü-
menl Konukman ile Sağhk Bakanı H«-
lil Şıvgın da katıldı.
Akbulut, kongrenin yapıldığı
ANAP genel merkezine girişinde,
"Başbakan Akbulut" sloganları ile
karşılandı.
Akbulut konuşmasında Türkiye'de- -
ki yönetimi 1950'ler öncesi ve 50'ler
sonrası şeklinde böJerek, bu dönemle-
re ilişkin görüşlerini şöyle anlattı:
"1950'ler önesinde yetişkin insan
halkı egitmek için varolduklannı ka-
bul ederek bunu yaparlardı. Yani bun-
lar şimdi entel tabir ettigimiz kişiler-
dir. Halkı tabandan değil, iistten yö-
netirierdi. Seçkin insanlardı, SO'lerden
sonra ise siyasi partiler sataneye çıktı-
lar ve demokrasinin biitiin kunım ve
kurallarıyla kökleşmesi için çalıştılar.
tşte biz de bunlardan biriyiz. Biz mil-
let için, halk için, insan için vanz. Biz
bu inancı bayraklaştırmış insanlanz."
Akbulut konuşmasında demokrasi-
nin kökleşmesi için mahalli idareleri
fonksiyonel kıldıklannı da belirterek,
demokrasiyi yalnızca sözde değil, "fi-
ihyatta da gercekleştirdikkriııi" söyle-
dı. Muhalefet partilerinin kendi prog-
ramiannı anlatmadıklannı ve iktidar-
lannın yaptığı her şeyi eleştiri ve yan-
şında olduklannı da biJdiren Akbulut
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar muhalefeti bö>ie telakki edi-
yorlar. Ama gelişigüzel her şey tenkit
edilmez. Onlar her şeyden önce kendi
programlannı anlatmalıdırlar. Şimdi
anayasanın tadilatını istiyorlar. Tabü
I Wüannj degiştinnek miimkün, hat-
ta bunu vatandaşımız yapmalı. Biz bu
iilkede referandumlar yolunu açtık.
Vatandaşın bu tıir kararlara katılma-
sını istedik. Kim açtı bu yolu? Biz aç-
tık. Biz halkm iradesinin hâkim kılın-
masını içten istiyoruz. Yapay mesele-
ler çıkararak, yapılan işleri tenkit ede-
rek, konuşarak ancak iş yapmayarak
bu memleket idare edilemez. Muhale-
fet konuşamamaktan yakınıyor. Tttm
meşru yollar açıktır. Biz de aynı şey-
den yakınıyoruz. Biz az konuşuyonız,
yaptıklanmıa anlatamayacak kadar az
konuşuyonız."
Akbulut, "laiklik zedeleniyor" eleş-
tirilerini ise şöyle yanıtladı:
"Biz laiklik prensibinin en samimi
savunucusuyuz. Laikliğin temelinde
din ve vicdan hürriveti vardır. Biz va-
tandaşlanmızın inanana, din ve vicdan
hürriyetine karşı değiliz. Vatandaşımı-
zın en iyi şekiide yaşamasının savnnu-
cusuyuz. Ama laiklik prensibi dinsiz-
lik demek değildir. Din hürriyeti var-
dır, biz bunu savunuyoruz. Ama dev-
letin din kurallan ile yönetilmestne de
karşıyız."
Konuşmalardan sonra yapılan se-
çimlerde, muhafazakar eğilimli olarak
bilinen Ekrem Aşkın yeniden ilçe baş-
kanbğina seçildi.
Genel olarak sakin geçen kongrede
yönetim kuruluna seçilenler ise şöyle:
"Nusret Sefa Kutay, Abdullah Üs-
tün, tshak Kulakoğlu, Mustafa Özal-
has, Rezzan Aksaray, Abdullah Alem-
dar, Yunus Artan, Mehmet Doganay,
Şakir Sanıhan, Erol Sabri Oztfirk, Ha-
cı Mehmet Ayyıldızoğlu, tlhami Coş-
kun, Dursun Küıç ve Salih Erdoğan."
Akbulut İstanbul'da
Çankaya kongresinden sonra dün
akşam uçakla Istanbul'a gelen Başba-
kan Yıldınm Akbulut, ANAP îstan-
bul fl Başkanı Eymen Topbaş'ın Va-
niköy'deki evinde partililerle yaklaşık
iki saat süren bir toplantıya katıldık-
tan sonra Ankara'ya döndü.
Demirel: özal hesap verecek
İZLENİMLER
(Baftarafi 1. Sayfada)
nuştu. Hüsamettin Cindoruk
konuşmasını, "tnanıyorum ki
Atatürk sağ olsaydı, gençlige
nutkunda, 'Ey Türk gençliği,
ikinci vazifen, benim Çankaya'-
mı ve benim cumhuriyetimi bu
insanlardan kurtarmaktır'
derdi" diye tamamladı.
Genel Başkan Süieyman De-
mirel, eşi Nazmiye Demirel'le
birbkte salona saat 12.20'de ge-
lebildi. Görkemli bir kortej eş-
liğinde, motosikletli gençlerin
öncüluğünde Güniz sokaktan 1
saatte gelerek salona giren De-
mirel, Cumhurbaşkam Tnrgut
Özal'ın, anayasaya karşın "par-
ti babalıgı" yaptığını söyledi.
Demirerin konuşması
Konuşmasına, DYP'deki
yenileşme-gençleşme kavramla-
rına değinerek başlayan Demi-
rel, DYP'nin, Demokrat Parti
ve Adalet Partisi'nin izinde, atı-
hmahğı, ilericiliği ve en iyi yön-
leriyle Batılılaşmayı simgeledi-
ğini belirtti ve DYP'nin bu ilke-
lerle birlikte iktidara gelmek için
gün saydığını söyledi.
Dünyada Marksist sistemin
çöktüğünü ve ANAP'ın sahip-
lendiği neo-liberal akımlann da
siyasi arenanın dışına itildiğini
söyleyen Demirel, bu çizgideki
siyasi partjlerin, siyasi partiler
mezarlığına gömülme günlerini
erteleme çabası içine girdikleri-
ni öne sürdü.
Evren'e eleştiriler
7'nci Cumhurbaşkam Kenan
Evren'i ve anılanndaki görüşleri
sert bir dille.cleştiren Demirel,
şunlan söyledi:
"12 Eylül, yani miliet irade-
sini yok etrae, onu askıya alma
dönemini hatiriatmak ve oraya
dönmek hiç istemezdim.
Ama bir tartışma açılmıştır.
Üstelik bu tartışma, iktidarı
miliet iradesini yok etme yoluy-
la ele geçiren grubun başı (ele
basısı) tarafından açılmıştır. As-
lında, bu zatm yayımladığı bir
hatırat falan değil. miliet iradesi
'gasplannın' bir nefis savunma-
sıdır. Ancak bilinmelidir ki hiç-
bir savunma, miliet iradesi ka-
tillerini, tarihin, kesin suçluluk
ve mahkümiyet fermanından
kurtaramaz."
Piyangocuların slogan farkı
Divan Başkanlığına seçikn Cindoruk salona omuzlarda girdi. (Fotograf: Banş Bil)
ANAP'ın, kaynağı non-
demokratik (demokrasi yoksu-
nu) olan bir parti konumunda
bulunduğunu ve iktidar için da-
ima rastlantı ve tam demokra-
tik olmayan olanaklan kullan-
mayı tercih ettiğini söyleyen De-
mirel, "Bugün, ANAP, Türk
demokrasisini soysuzlaştırmış,
hatta işlemez duruma
getirmiştir " dedi.
Demirel, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"tktidann oy tabanının eri-
mesi, ülkemizde askıda, mual-
lakta bir iktidar modeli ortaya
çıkarmıştır. Mevcut iktidar,
boşluktadır, hitap edebileceği
yaslanacağı bir destek kaltna-
mıştır.
Erken seçimle halk, doğal
olarak bu iktidar boşlağunu
dolduracaktır. Ancak iktidann
erken seçimden kaçması, iktidar
boşluğunu, deviet boşluguna
dönüştürebüir. Onun içindir ki
ülke bir deviet boşluguna düş-
meden mutlaka erken scçime gi-
dilmesinde ısrarlı oluyorura. Zi-
ra deviet boşluğunun, ulkede
yaratacağı çok ağır sonuçiardan
şiddetle endişe ederim."
Cumhurbaşkam özal için
"parti babası" nitelemesini kul-
lanan Demirel, özal'ın, kendi-
ni ülkenin "baş icracısı" yerine
koyduğunu ve aynca ANAP'ın
sözcülüğünü üstlendiğini öne
sürdü.
Türkiye'de devletin yapısının
bozulduğunu ve cumhuriyetin
tahrip edildiğini belirten Demi-
rel, "Bunu, ANAP ve özeüikle
Turgut Özal yapmışür" diye
konuştu. özal'ın miliet iradesi-
nin yüzde 21'ini temsil eden bir
siyasi kuruluşun arasından secil-
miş bir ürün olduğu görüşünü
savunan Demirel, şunlan söyle-
di.
"Böyle bir ürün, Türk mille-
tinin biıiiğini değil, maalesef
bölünmesini simgeler. Böyle bir
bolünmüşlük simgesi, Türk mil-
letinin buiifinin şağlanmasına
engddir. Sayın Özal, bugün
Türk miltetinin biriiğinin bozui-
ma kaynagıdır. Ülkenin bugün-
kü huzursuzlugu ve bölünmüş-
logü Çankaya sakatlığından
kaynaklanmaktadır. Çankaya
sakatlığı, çıkanldığı yerde kal-
mamıştır. Çankaya'daki zat,
Türk Anayasası'nı rafa kaldır-
mıştır, iktklan gasp eden kişmin
ve bu gaspa nza gösteren yetki-
lilerin sorumluluktan kurtulma-
sı düşünülemez. Rejimi bu şekii-
de soysuzlaştıranlann hesap
vermeden sıvışmaJan mümkün
olamaz."
Mesajlar
Cumhurbaşkam özal'ın me-
saj göndermediği DYP kongre-
sinde, Başbakan Yıldınm Ak-
bulut, SHP Genel Başkanı Er-
dal İnönü, RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan, MÇP Ge-
nel Başkanı Alpaslan Türkeş,
IDP Genel Başkanı Aykut Edi-
bali ve HEP Genel Başkanı Feh-
mi Işıklar ile SP Genel Başkanı
Ferlt Üsever'in mesajları okun-
du. TBKP'den ise Beyoğlu ilçe
yönetiminin mesajı delegelere
duyuruldu.
Demirel tek aday
Kongrede, Genel İdare Kuru-
lu ve Merkez Karar Kurulu'nun
faaliyet raporlanmn okunma-
sından sonra, 71 il başkanı di-
vana bir önerge vererek, genel
başkanlığa Demirel'i tek aday
olarak gösterdiler. Yapılan se-
çim sonunda Demirel, oylama-
ya katılan 951 delegenin tama-
mınjrj oyunu alarak genel baş-
kanlığa yeniden seçildi.
Tüzük degişikliği
Kongrede daha sonra tüzük
degişikliği önerileri oylanarak
kabuJ edildi. Yapılan değişikük-
lerle, genel başkan yardımcılık-
larının sayısı sekize, Genel İda-
re Kurulu ve Merkez Karar Ku-
rulu yedek üye sayüan da ondan
yirmiye çıkanldı. Aynca, tüzü-
ğün 45. maddesine yapılan ek-
le, basılmış oy pusulalannda adı
bulunmayan adaylara, divan
başkanlığına başvurmalan du-
rumunda ayn bir ortak liste dü-
zenlenmesi olanağı sağlandı.
CELAL BAŞLANGIÇ
ANKARA — Masamn üzeri-
ne boy boy bıçaklar yığıuydı.
Her bıçağa sahibinin adını be-
lirleyen kâğıtlar tutuşturulmuş-
tu. Demirbaş numarası çeliğin
grisine gelişigüzel yazünuş "res-
mi masa"nın başında iki de po-
lis bekliyordu.
DYP'nin "halk kongresf'ne
girecekleri polis tek tek anyor-
du. Üzerinden kesiti, delici alet
çıkanlar adlannı bir kâğıda ya-
zıp "resmi masa"nın başında
bekJeyen polislere teslim ediyor-
du; salondan çıkarken almak
üzere. Masamn üzerine yığılan
çakısından bahçevan bıçağına
kadar çeşit çeşit kesici aletler de
DYP tabanuıın önemli bir kesi-
tini yansıtmaya yeterliydi.
Atatürk Spor Salonu'nun
cevresinde binlerce "kasket ege-
men erkek çoğunluk" içeri gi-
rebilmek için amansız bir sava-
şım veriyordu. Türkiye'nin dört
bir yanından gelmişlerdi. Ama
girecekleri salon zaten tıklım
tıklım dolmuş, içerdeki kalaba-
lık bahçeye taşıyordu. Salonun
metrelerce dışından başlayıp
Demirel'in konuşacaği kürsüye
kadar "insanın üstünii buruştu-
ran bir kalabalık" vardı. DYP
Genel idare Kurulu üyesi Er-
man Yerdekn görüntüyü "12
Eylül'ün dayattığı depolitizas-
yonun tersine patlaması" diye
açıklıyordu.
Yaklaşık iki ay önce aynı sa-
tenda SHP'nin olağanüstü ku-
rultayı vardı. SHP'deki tüm iç
çekişmelere karşın kimin hangi
kapıdan gireceği, nereye otura-
cağı çok iyi düzenlenmişti.
DYP'liler ise böyle bir düzenle-
meye gitmeyince Cindoruk'un
"halk kunütayı" olarak tamm-
ladığı "halk matinesi" çıkmıştı
ortaya. Kim delege, kim değil
belli ounuyordu. Aynı tribünde
gazeteciler de vardı, sıradan
üyeler de delegeler de konuk
olarak gelen milletvekilleri ve
yabancı büyükelçiler de. Gerek
salondakiler gerekse de dışanda
bekleyenler SHP'lilere göre
"daha bir Anadota"ydu.
Spor salonundaki karşılaşma-
larla partilerin kurultaylan ara-
sında ayırım gözetmeyen satıcı-
lar da her zamanki yerlerini al-
Nissan Sıınny
Japonya'nın teknoloji liderinf
hemen gelin, teslim alın!* Japoma'nın. -sadece Şubat 1988 - Mart 1989 döneminde - 3 trıKon TL araştjrma-geliştirme
harcaması yapan otomotiv kuruluşu. Nissan!
-YetkiliSatıcılar.
İsotlar Adana Tel 171111 30 32, Mek Ltd. Şti. Ankara Tel ı4i 146 52 75, Günlas - GûneyAmalya Te' 01)11 31 34, Devrim Ticaret AvdınTel"
-63111! 339, Rûya Turizm Tesis. Balıkesır Tel (661ı 36 696, Körfez Oto Sandırma Tel H981 34 000, Oto Ar Bolu Te! (4611 22 325, Özgûven
Bursa Tel (24ı 41 16 15, Mert Oto Bırsa Tel (24) 14 56 05, Ar - Yavuz Denızlı Tel (621) 11 383, Zeytinci Dıyarbakır Tel (831) 11 874 Oto
Panhay ElazığTel (811 )11 938, PolatlarErzurumTel (011> 14 221, Erçalebi EskışehırTel (22) M24 62. ZaferOto GazıantepTel (85ı101
855
Motaş Mak. IstanbLİ Tei 11)356 25 05, N.Küçûkoğlu Topkapı/ istanbul Tei 11)567 6615, Zeytinci Otomotiv Üskûdar / Istanbul Tel (1)31037
15 Silivri Pazan Sılıvrı / Istanbul Tei (1897) 10 25, Mude Otomotiv Istanbul Tel (1) 350 67 52, Gürler Otomotiv Izrmr Tel- (51) 21 20 46, Aysal
Bergama / Izaıır Tel- (541) 13 686, Motorpar Izmır Tel. (51) 13 80 71 Batu Oto IzmırTei (51) 33 82 22, YılmazTk. izmıt Tel (21) 15 5645 Attan
Ünlüer Konya Tel- (33) 13 65 24 Ergül Inşaat Malatya Tel İ821) 42 797, Kahramanlar Yakrt. Akhısar / Manısa Tel- (558) 11 271, Oto Volkan
Ordu Tel ı371) 12 904, Hüseyin Koyuncu Soke Tel (6351) 12 27, İdil Otomotiv Te
krdağ T8
! (186) 21 226, A. UzunalioğluTrabzon Tel (031) 50
441, İHcnur Ticaret Uşak Tel 1641) 12 352, Melek Besicilik Van Tel (061) 11 233
İzmir-Merkez: Ankara AsfalîıNo 64 Bornova-35100 Tel 16 94 40 (6 hat)
Istanbul Shovv-Room: Akabe Tıcaret Merkezı Buyukdere Cad 70-80/2 Mecıdıyeköy - 80450 istanbul Tel 167 48 08
NİSSAN
Madencinin feneri sönmeyecek
IŞIK KANSU
ZONGULDAK — SHP par-
ti otobüsünün sağ ön kapısının
penceresinden Erdal Inönü'nün
eli gözüküyor. Ozerinde TTK
yazılı tren katannın başındaki
İokomotifın düdüğü acı acı ça-
hyor. Üstünde, kömür tozuna
bularunış işçiler, parti otobüsü-
nün hoparlörlerinden yayılan
şarkı ile oynuyorlar. Zongul-
dak'ın arnavut kaldınmlı küçük
sokaklarından koşar adım in-
sanlar fırüyor. Kadınlar, Inö-
nü'ye hafifçe el sallayıp sonra
da utanıyor, yüzlerini öte tara-
fa çeviriyorlar.
Zonguldak çarşısına girildi
bile. Büyük caddenin her iki ta-
rafında insanlar birikmiş. Yaş-
lıların hemen gözleri doluyor.
Madenden çıkıp hemen banyo
yaptıklan için, kırçıl saçlanndan
tantnıyor işçiler. Onlar el salla-
makla yetiniyorlar.
Zonguldak'ın hükümet mey-
danında binlerce kişi birikmiş.
KasketUler, sakallılar, işçiler,
kadınlar. Otobüse yakın olanla-
nn çoğunluğu gençlerden oluşu-
yor. O bölüm hareketli. Arka-
da, sigara içip kulağını hopar-
löre çeviren, fnönü'nün sözleri-
ni aralannda tartışanlar ya da
yalnızca başını sallayıp onay ve-
renler.
Otobüsün hemen arkasında
"madenci feneri sönmeyecek-
tir" pankartı. Hemen yanında
Madenciye destek
(Baştarafı 1. Sayfada)
yoriar, tdevizyonan arkasına
gizleniyorlar" dedi.
Grevi erteletmenin çözüm ol-
madığını, aksine bunalımı art-
tıracağını kaydeden İnönü, "Bu
ocakları kapatmak kolay
defildir" diye konuştu. 1991
bütçesinde sadece Cumhurbaş-
kanı'mn harcamalarında yüzde
330 artış olduğunu vurgulayan
inönü şöyle devam etti:
"Sadece Özal'a harcama yet-
kisi, bnza yetkisi, konuşma yet-
kisi, sadece gösteriş, savurgan-
lık ve sımank bir görgiisüzlük.
Bunlann ulkemize, insanımıza
yakışmayan, bıküncı, usandın-
cı, utandıncı lüksii."
İnönü, özal'ın Türkiye'yi
"saçma" bir savaşa sokmaya
çalıştığını, Körfez krizinin
Türkiye'ye maüyetinin 10 mil-
yar dolara yaklaştığını belirte-
rek "Tnrkiye böyle bir saçma
savaştan uzak dunnalıdır" de-
di.
Konuşmasında kontrgerilla
konusuna da değinen İnönü,
"12 Eylül rejimi arüklan da ka-
ranlık tuzaklanyla hâlâ ortada.
Demokrasinin bir daha kazaya
ugramaması için demokrasi
içinde bir seçim ve herkesin bu
gizii örgiitlenmelere karşı çık-
masını istiyoruz" dedi.
Maden işçilerinin greve baş-
vurmalanna gerek kalmadan
udaşmazlığin çözüme kavuşma-
sını isteyen İnönü, "SHP olarak
işcilerin greve başvurmalan ha-
linde biitiin güçleriyle yanlann-
da olacaklannı" vurgulayarak
"İşçiler haklı talepleri ugnında
greve gitmek zorunda kalırlar-
sa burada ben grev önlüğü gi-
yenkrin ve emegin yanıbaşında
olacagım" diye konuştu.
da arif olan anlar diye asılmış
olacak, tsmet Inönü'nün şu
sözleri:
"Bir cemiyette en muzır
adam, ehliyetsiz olduğn halde
yetki sahibi olandır".
SHP Genel Sekreter Yardım-
cısı Cevdet Selvi, inönü ile bir-
likte gelen parti yöneticilerini ta-
mtıyor. önlerden biri bağınyor:
"Şevket ağa gelmedi mi Şev-
ket ağa?"
Şevket Yılmaz o saatlerde
DYP kongresinde oysa...
Erdal İnönü'nün konuşması-
nı maden ocaklarının ağzında
yazılı "tevekkül" ile dinleyen
Zonguldaklılar, SHP lideri,
"Ellerinizi kaldınn da televiz-
yondaıf hükümet yetkilüeri sizi
haklannızı isterken görsün" de-
yince hareketleniyor. Bütün el-
ler havaya kalkıyor. Yukarıdan
bakıldığında, pembe, turuncu
bir dalga oluşuyor.
İnönü, "Bu ocaklan kapat-
mak miimkün defildir" diyor.
Kalabahktan "kolay değildir",
"bravo" sesleri yükseliyor.
tnönü, "tstemiyoruz deyin
iktidarı" diyor, yine eller hava-
ya kalkıyor.
Zonguldak mitinginde grup
grup bağırılıyor:
"Işçiler el ele, genel greve"
KİMYA MÜHENDİSİ
Akaryakıt ve madeni yağ konusunda faalıyette bulunan
uluslararası bir şirketin Körfez ilçesındeki madeni yağ satış
teşkılatında görevtendtrilmek üzere;
• 30-40 yaşları arasında,
• Ingilizce bilen,
• Şoför ehliyeti olan,
• Tercihen madeni yağ
konusunda deneyimli,
Kimya Mühendia aranmaktadır.
Adayların P.K 26 adreane mektupla başvurmaları rtca otunur.
Başvurular gizli tutulacaktır
mışlardı. Ancak bir farkla. SHP
kurultayında "Aslan sosyal de-
mokratlar, size de çıkabilir" di-
ye bağıran Milli Piyango satıcı-
lan bu kez "Yalan dolan yok,
Doğrn Yol'a gel" diye müşteri
çağırıyorlardı.
DYP kongresine en büyük çe-
lengi Inci Baba göndermişti. Çi-
çeklerle kocaman yazılmış
'Mehmet Nabi tnciler'in altın-
da bir de pankart vardı:
"Yiğit cumhuriyetçi DYP'li-
ler: Bu bir Erzurum kongresi-
dir. Saygılanmla. İ. Baba".
DYP'de değişime karşı olan-
larla "yeni çizgi", "yeni vitrin"
gibi kavramlan partiye yerleştir-
meye çalışanların alttan alta
mücadelesiydi DYP kongresi.
Salonun dışına bir il örgütünün
astığı "Partiden güç alacak de-
gil DYP'ye güç kaUcaklar se-
çilmelidir" pankartına bakılır-
sa değişimden tedirgin olanlar
var. Ancak DYP'ye yeni katılan
Çiller'in,- Faralyalı'nın aldığı al-
kışlar, "yeni vitrin"in tabanda
da destek gördüğünün karutı.
Demirel'in kongre salonuna
gelişi dünün belki de en ilginç
anlanndan biriydi. DYP lideri
salona girerken müthiş bir pat-
lama oldu. -Salonun dışında ba-
ğıranlar, davul zurnayla oyna-
yanlar bir anda sustu. Ortalığı
bir "korku sessizligi" sardı. Ar-
dmdan bir patlama daha. Son-
ra bir daha... Sonunda bunun
"Çankaya'dan duyulsun" diye
patlatılan "ses bombası" oldu-
ğu anlaşıldı. "Halk kongresi"ne
katılanlar durumu anlayınca her
patlamayı neşeyle alkışlamaya
başladılar. Böylece partililerin
kongreye gelirken bıçaklanru
neden yanlannda taşıdığı anla-
şıldı. Son otuz >ilda üç darbe
gören taban "ne olur ne olmaz"
diye tedbirini almıştı herhalde.
Demirel'e kontenjan
GIKiçîn
yoğunkulis
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) — DYP olağan kongresin-
de, bugün yapılacak Genel İda-
re Kurulu ve Merkez Karar Ku-
rulu seçimleri için dün gece yo-
ğun kulis yasandı. DYP Genel
Başkanı Süieyman Demirel, ge-
nel merkezde liste oluşturmak
üzere toplanan il başkanlarına
müdahale ederek yönetime 15
milietvekilinin alınmasını istedi.
Demirel, il başkanlannm millet-
vekilleri dışında 17 kişilik kon-
tenjan tanıyarak geri kalan 8 is-
mi kendısini belirleyeceğini bil-
dirdi.
Demirel'in yeniden seçilme-
sinden sonra DYP'de liste hazır-
hk çalışmaları yoğunlaştı. Çalış-
malan Güniz Sokak'taki evin-
den izleyen Demirel, akşam sa-
atlerinde 5 ayn otelde delegas-
yon için verilen yemekli toplan-
tıları dolaştı.
Bu arada il başkanları, genel
merkezde bulunan ve Demirel'-
in "demokrasi mahzeni" diye
nitelediği salonda toplandılar. Il
başkanları saat 22.00 sıralann-
da başlayan toplantıda 2 saat
kadar yöntem tartışması yaptı-
lar. Demirel'in daveti üzerine
Istanbul, Ankara ve İzmir dışın-
da her bölgeden iki il başkanı-
nın katıldığı bir heyet, saat
23.00 sıralannda Güniz Sokak'a
giderek Demirel ile bir görüşme
yaptı. Demirel, görüşmede il
başkanlanndan GIK için 15 mil-
letvekili, 17 de dışandan isim
belirlemelerini istedi. Kalan 8
kişi için kendisine kontenjan bı-
rakılmasını söyledi.
11 başkanları, saat 00.30'da
genel merkezde yeniden birara-
ya gelerek liste isimlendirme ça-
lışmalannı sürdürdüler. Hazır-
lanan listenin gece Demirel'e ile-
tildiği kaydedildi.
Bu arada yenileşme hareketi-
nin öncüsü eski genel başkan
Hüsamettin Cindoruk da geliş-
meleri kendisine destek veren
bazı milletvekili ve delegelerle
Bahçelievler'deki evinden izledi.
DYP'de GlK'e girecek yeni
isimler arasında Tansu Çiller,
Ersin Faralyalı, Tunç Bilget ve
Memduh Yaşa'nın yanı sıra,
Orhan Kilercioflu, Ilhan Kesi-
ci, Nevzat Bıyıklı ve Mehmet
Andere'nin adlannın il başkan-
larına bildirildiği öğrenildi. Bı-
yıkh ve Acıdere'nin Türk-lş'ten
gelen öneri üzerine sendikaJ ke-
simi temsilen GlK'te yer alma-
ları bekleniyor.