Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
Ermenistan'ınyeni hükümetinin ticari ilişki kurma girişimleriABD'deki lobiyi kızdırdı
Erınenilerin arasıııa 'Türkiye' gîrdiA B D ' d e yayimlanan t ü m Ermenİ gazeteleri, ekim başindaki A B D nokta, Ankara'nın Ermenistan'ın bu inisiya- ekonomik ilişkiler sayesinde Ermenistan üze- de, ABD'deki Ermeni kurumlan, gerek var-
• . • _ _ j _ rr_.._ _1_ ' *1_ " 1 " 1 " 1 * 11 j." 1_ • _ ^ _ ı • ^ • • t i f î n î "LrAnrti cifVriıclortıte hl7vnot f>«İ«*r hirimrfo rîrn-l*»L-i AtL'îcînı nrrt^MkilanAAi' O,. ™^.- .••.„*„ ı.ı. ı ı_ •_ • ı J _ _ i>_ i_ _ ı ı . . .
AKKUlVTa
ınıza
• VtYANA (AA) —
Avrupa'da Konvansiyonel
Kuvvet lndirimi
Göruşmelerine (AKKUM)
ilişkin anlaşmamn, 19
kasımda Paris'te başlayacak
Avrupa Güvenlik ve
Işbirliği Konferansı (AGÎK)
doruğundan hemen önce
imzalanacağı bildirildi.
Viyana'da AGlK
doruğunun gündemini
hazırlayan komiteye yakın
kaynaklardan alınan
bilgilere göre, AKKUM
anlaşması, NATO ve
Varşova Paktı'na üye 22
Oyenin devlet ya da
hükUmet başkanlan
tarafından imzalanacak.
SSCB'de
ntikleer sorıın
• MOSKOVA (AA) —
SSCB'nin, yaklaşık bir
yülık aradan sonra geçen
hafta, Kuzey Kutup Dairesi
içindeki Novaya Zemlya
Adası'nda yaptığı askeri
amaçb yeraltı nükleer
denemenin yankılan
uluslararası platformda
olduğundan daha çok
SSCB'de tepkilere yol açtı.
SSCB Parlamentosu
Yüksek Sovyet'i dün
konuya ilişkin olarak
benimsediği karar
tasansında, nükleer
denemelerin sorumlusu
olan SSCB Bakanlar
Kuıulu, Parlamentonun
Ulusal Güvenlik ve
Savunma Komitesi dahil
hiçbir ilgili organı,
denemeden önceden
haberdar etmediği için sert
biçimde eleştirilirken,
hükümetin 1991 yılı için
nükleer programını önceden
hazırlayarak parlamentoya
sunmakla görevlendirildi.
Arap Birliği
Mısır'da
• Dtş Haberter Serrisi —
Arap Birliği'nin merkezi, 11
yıl aradan sonra yeniden
Mısır'a taşındı. Birüğin
Lübnanlı Genel Sekreteri
Esad El-Esad, dün Mısır'ın
başkenti Kahire'ye giderek
yeni merkezde görevine
başladı. 1979 yılında
birliğin diğer üyeleriyle
anlaşmazhğa düşen Mısır,
örgütten ayrümış, örgütün
merkezi de Tunus'a
taşınmıştı. Mısır'ın uzun bir
aradan sonra örgüte geri
dönmesinin üzerine geçen
eylül ayında yapılan biı
Arap Birliği toplantısında,
merkezin yeniden Kahire'ye
taşınması konusunda karar
ahnmıştı.
Yunanistarîda
QA faaliyetleri
• ATİNA (AA) — Italya
Hıristiyan Demokrat Partisi
lideri Giulio Andreotti'nin
ülkesinde büyük
tartışmalara yol açan
CİA'nın "Gladio" isimli
planımn 1955 yüından beri
Yunanistan'da da
uygulandığı ortaya çıkü.
Risospasüs ve Ta Nea
gazetelerinin ortaya
çıkardığı "Gladio" planımn
varhğını, iktidar ve
muhalefet de doğruladı.
• MANAGUA (AA) —
Nikaragua'nın eski Devlet
Başkanı Daniel Ortega,
Avrupa komünizminin
çökmesine rağmen,
liderlerin dogmalara
takılmamalan halinde,
Latifı Amerika'da devrimin
halen mümkün olduğunu
söyledi. Ortega, kendisiyle
yapılan bir görüşmede,
adaJetsizliğin ve
yoksulluğun bölgenin temel
sorunlan ve devrim için
ateşleyici unsurlan
olduğunu kaydetti.
Basın tekeline
tasfiye
• VARŞOVA (AA) —
Polonya hükümetinin,
Komünist Partisi'nin önde
gelen para kaynaklarından
biri olan eski komünist
basın tekelini tasfiye eden
bir planı onayladığı
bildirildi. Polonya Haber
Ajansı, önceki gün verdiği
haberde, önceki gece
onaylanan planın, 119
gazete ve basımevinin
müzayede ile satılmasuu ve
69 yaymın ise gazetecilikle
ilgili kooperatiflere
verilmesinin hükme
bağladığını duyurdu.
ziyareti sırasında Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek istediğini
açıklayan Ermenistan Başkanı Petrosyan'a ateş püskürüyor.
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — Türkiye'yi Batı ve Or-
tadoğu'ya açılan ticaret kapısı olarak gören,
dolayısıyla da ikili ilişkileri geliştirmek iste-
yen Ermenistan'ın yeni hükümeti ile, buna
karşı çıkan Amerika'daki Ermeni lobisi ara-
smda ciddi bir gerginlik ortaya çıktı.
Başta Taşnak Partisi çizgisindekiler olmak
üzere ABD'de yayimlanan tüm Ermeni gaze-
teleri, ekim b.aşındaki ABD ziyareti sırasında
Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek istediğini
açıklayan Ermenistan Yüksek Sovyet Başka-
nı Levon 1er Petrosy»n'a ateş püskürüyor.
tifıni "kendi görüşlerine hizmet eder biçimde rindeki etkisini arttırabileceği. Bu görüşte
sömiirebileceği" iddiası. Deniyor ki "Ankara olanlar Ermenistan'ın ekonomik kaynaklar
Ermenistan'ın bu yaklaşımını, Ermeni soykı- bakımıadan Türkiye ile boy ölçüşemeyecek
rımına ilişkin iddialann gerçek olmadığının durumda olduğunu, bu yüzden de kısa süre-
kanıtı olarak sunacakür." de Turkiye'ye bağımhlık oluşacağını kaydedi-
3) Bir başka noktayı ise dünya kamuoyu- yorlar. Bu bağımlılığın da ilerde Türkiye'nin
nun Ermenistan'ın bu inisiyatifini yanlış al- Ermenistan'ı "yutmasına mazaret oluştura-
gılayabileceği iddiası oluşturuyor. örneğin bilecegini" iddia ediyorlar.
ABD'de yayimlanan Asbarez gazetesinin baş
makalesinde, "Törk hükümetinin en büyük Görüldüğü gibi Amerika'daki Ermeni lobi-
muhalifieri, ekonomik ilişkiler geliştirmek uğ- s
in
de Türkiye sanki her an Ermenistan'ı or-
geliştirilirken tarihi taleplerden taviz verme- nına geleneksel tutumlarından taviz verirse, tadan kaldırmak istiyormuş gibi Türk makam-
mezlik edilemeyeceğini Ueri sürüyor ve Petros- o zaman uluslararası kamuyonun Turkiye'ye larınca "hayali" olarak nitelenen bir düşünce
yan'ı, bunu fark edemeyecek kadar "acemi" söyleyecek bir şeyi kalmayacakür" görüşü OT- var. Bu iki nedenden kaynaklanıyor: Birinci-
taya atıhyor. si, Amerika'nın sağladığı özgürlük ortamı Er-
4) llişkilerin normalleşmesine karşı çıkan- meni aktivistlerin dünya koşullarından soyut
lann savunduğu dördüncü nokta, Türkiye'nin' bir fanus içinde yeşermesini sağlıyor. tkincisi
HîNDÎSTAN
Türkiye ile üişkilerin normalleştirilmesine
karşı çıkanlar şu tezleri ileri sürüyor:
1) Petrosyan ABD'deki konuşmalannda, ta-
rihi Ermeni iddialarından taviz vermeden
Türkiye ile ekonomik ilişkileri geliştirmenin
mümkün olduğunu söylemişti. Türkiye ile iliş-
kilerin normalleştirilmesine karşı çıkan Ame-
rika'daki Ermeni lobisi ise ekonomik ilişkiler
olmakla suçluyor.
2) Türkiye ile Üişkilerin normalleştirilme-
sine karşı çıkanlann üzerinde durduğu ikinci
lık nedenlerini gerekse de gelir kaynaklannı
soykınm iddialanna borçlu olduğu için bu id-
dianın zayıflamasıyla uç verecek hiçbir adı-
ma tahammül edemiyor. Çünkü aralanndaki
gorüş ayrılıklannı bir tek soykınm iddiası gi-
deriyor. Bu bakımdan her ne kadar Ermenis-
tan Türkiye ile yeni bir ilişki duzlemine girse
de özellikle Amerika'da yaşayan Ermenilerin
radikal tutumlannm sürebileceğine dikkat çe-
kiliyor. Bu da Ermeni davasında Amerika'nın
ne kadar özel bir yeri olduğunu gösteriyor.
Hatırlanırsa, lo^OMerde Türk diplomatlanna
ilk silahlı saldırı Amerikan toprağı üzerine
gerçekleştikten sonra dünyaya yayılmıştı. Bu
farklı rol, şimdi de Türkiye Ermenistan iliş-
kilerinin normalleşmesi surecini etkileyerek
gücünü hissettiriyor.
ALMANYA
PANtK — HindisUo'da dinsel çatışmalar can almaya devam ediyor. Hint polisi de göstericilere çok sert mudahale ediyor. (Fotoğraf: Reuter)
Tapınak savaşı' ölüm saçıyor.a*.
Hindistan'm kutsal Ayodya eyaletinde Hindularla
Müslümanlar çatıştı. ölenlerin sayısmın 6O'ı aştığı
bildirildi. Müslümanlar için kutsal olan camiyi yıkıp
yerine Hindu tapmağı inşa etmek isteyen Hindular
camiye girmeyi başardı.
Dış Haberter Servisi — Hindistan'm
başkenti Yeni Delhi'nin 600 km doğu-
sunda bulunan Ayodya kentinde dün
Hindular ve Müslümanlar arasında çı-
kan olaylarda 60'ı aşkın kişinin öldü-
ğü bildirildi. Müslümanlar için kutsal
olan caminin yıkıhp yerine Hindu ta-
pmağı yapılması tartışmasından kay-
naklanan olaylar sırasında Hinduların
camiye girmeyi başardıkları, minarele-
rin kınldığı, ancak güvenlik güçleri ta-
rafından dışan çıkarıldıklan belirtildi.
20 bin kişinin yaşadığı, 5780 Hindu
tapınağının bulunduğu Ayodya kentin-
de dün Hindularla Müslümanlar birbi-
rine girdi. Radikal Hindu organizasyon-
ları tarafından saptanan ve 1528 yüın-
dan bu yana kentte bulunan Müslü-
manlar için kutsal olan bİT caminin yı-
kılmasının öngörüldüğü 30 ekim günü
başlayan olaylarda 60'tan fazla kişinin
öldüğü bildirildi. Polisin cami çevresi-
ni kuşattığı ve Hindu göstericilere ateş
açüğı haber verildî.
Polisin tüm engellemelerine rağmen
Reuter'in haberinde 700 Hindunun ca-
miye girmeyi başardığı, 50 kişilik ayn
bir Hindu grubunun ise caminin üç mi-
naresine çıkarak yıkmaya başladığı, saf-
ran rengi bayrakların da caminin tepe-
sine dikildiği belirtüiyor. Hinduların da-
ha sonra polis tarafından camiden dı-
şanya çıkarıldıklan da kaydediliyor.
Hindu göstericilerin Ayodya'ya gir-
melerini engellemek amacıyla 250 bin
güvenlik görevlisüıin Uttar Pradeş eya-
letine yerleştirildiği belirtildi. Bu arada
Hinduların, sokağa çıkma yasağına uy-
mayarak göstericileri desteklemek için
sokaklara döküldüğü bildirildi. Hindu-
ların camiye girdikleri hdberinin gelmesi
üzerine Hindular arasında şeker dağı-
tılarak kutlama eğlenceleri başlatıldığı
da kaydedildi.
Olaylar sırasında pek çok kişinin tu-
tuklandığı, tutuklananlar arasında Bha-
rajita Janata Partisi (BJP) liderlerinin
de bulunduğu haber verildi.
Ajodya kenti ile Uttar Pradeş eyale-
tinde Hindular ile Müslümanlar arasın-
da çıkacak olası bir din savaşından bü-
yük korku duyulduğuna, gerginliğin
750 milyon Hindunun yaşadığı Hindis-
tan tarihinde ilk defa bu kadar asın bo-
yuta ulaştığına dikkat çekiliyor. Der
Spiegel dergisinin haberine göre 100
milyon kişinin yaşadığı bu bölgede bir
haftadan beri olağanüstü durum yaşa-
nıyor. Trenler bu eyaletten durmadan
geçiyor. Eyaletin tek dışarı bağlantısı-
nı sağlayan otoyol girişi tahta barikat-
larla kapandı, komşu eyaletlere ulaşım
durdu, okullar tatil edildi, kışla ve ha-
pishane olarak kullanılmaya başladı.
Ülkenin tüm bölgelerinden yüzbinler-
ce asker yardıma çağrıldı.
Mekke'deki Kâbe Müslümanlar için
ne kadar önem taşıyorsa, Hindular için
de Ayodya'daki Rama Tapmağı o kadar
önernli. Hindularuı binlerce tannsı için-
de Rama en büyüğü sayılıyor. Ayodya
da Rama'nın doğum yeri olduğu için
büyük önem taşıyor. Rama'nın Müslü-
manlar için kutsal olan caminin bulun-
duğu yerde doğduğu ileri sürülüyor ve
bu nedenle caminin yıkıhp yerine Ra-
ma tapınağının inşa edilmesi isteruyor.
Nüfusunun yüzde 80'ini Hinduların
oluşturduğu Ayodya, Hindular için kut-
sal yedi şehirden biri sayıhyor.
Kutsal tapınağın inşasına başlamak
için 30 ekim günü, astrologların tavsi-
yesine göre de en uygun saat olarak 9.44
beürlenmiş. Hindistan yönetimi, kanlı
çatışmalara yol açacağını ileri sürerek
Rama Tapmağı'nın inşasını yasaklamış-
tı. Geçen hafta gerginliği azaltmak ama-
cıyla BJP lideri Lal Krişna Adwani Bi-
har'da tutuklanmıştı. Bunun üzerine
parti bir günlük grev çağrısında bulun-
muş, geçen çarşamba günü dükkânlar
kapalı kalmış, Hindistan Havayollan da
seferlerini durdurmuştu.
Bundan yaklaşık 10 ay önce başlayan
tapınak krizi nedeniyle çıkan olaylarda
resmi rakamlara göre 42, diğer verilere
göre 300 kişi öldü. Komünistlerin ve
BJP'lilerin desteği ile azınlık hükümeti
kuran Başbakan Vişvanath Presad
Singh, salı günü olayların artması üze-
rine istifasıru istemiş, ancak bu kabul
edilmemişti.
DE CUELLAR'IN KIBRISRAPORU EKTELENDÎ
Ankarada Kıbrıs içinyoğun trafîkANKARA (Cumhuriyet Büroso) —
Rum yönetiminin Avrupa Topluluğu-
na (AT) yaptığı tam üyelik başvurusu-
nun toplumlararası görüşmeler açısın-
dan yarattığı engelin kaldırılmasında
Türkiye'nin büyük rol biçtiği raporun
açıklanması ertelendi. Birleşmiş Millet-
ler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'in
kaleme aldığı raporun dün açıklanma-
sı beklenirken son anda alınan bu erte-
leme kararı, Ankara'da yoğun biçimde
devam eden Kıbrıs görüşmelerinin öne-
mini arttırdı. Dışişleri Bakanlığı yetki-
Uleri, ertelemede, De Cuellar'in özel
temsilcisi Oscar Camillion'un Türkiye
ve Kıbns'taki temaslannın büyük rol
oynadığını belirtiyorlar. öte yandan
ABD'nin Kıbns özel koordinatörü Nel-
son Ledsky, Atina ve Lefkoşa'da yaptı-
ğı temaslann sonuçlannı aktarmak üze-
re kendi isteğiyle bir hafta sonra yeni-
den Ankara'ya geldi.
ATnin Rum başvurusunu normal
prosedüre uygun biçimde incelemeye al-
ması sonrasında tam bir tıkaruklık nok-
tasına gelen Kıbrıs sorununda ilerleme
sağlanmasına yönelik temaslar Anka-
ra'da yüklü bir trafik yarattı. Büyükel-
çi Ledsky'nin de dün bu trafiğe katıl-
ması "ABD'Ii büyukelçi mekik diplo-
masisine mi başladı" sorusunu gunde-
me getirdi. Ledsky bir hafta önce An-
kara'daki yetkililere Kıbrıs'ta güven art-
tırıcı önlemler konusunda gorüşlerini
sormuş ve hiçbiı yeni öneri getirmeden
Türkiye'den ayrılrruştı. Dışişleri Bakan-
lığı yetkilileri Ledsky'nin yeniden An-
kara'ya gelmesinin tümuyle Atina ve
Lefkoşa'daki görüşmelerinin sonuçlan-
nı arttırmak amacma dayandığım ve
herhangi bir arabuluculuk mekanizma-
sının söz konusu olmadığını vurgulu-
yorlar. Bakanlık sözcüsü Murat Sungar
da haftalık basın toplantısında bu ko-
nuda bir soruyu yanıtlarken Kıbrıs ko-
nusunda ABD'nin Türkiye üzerinde
baskısının soz konusu olmadığını belirt-
tıncı önlemler diye adlandınlabilecek
oiumlu adımlar ise karşı taraftan gel-
diği zaman desteklenecektir. Topluluğa
tam üyelik başvurusu gibi sorunun çö-
zümünü olanaksız kılan bir girişimden
sonra, Türk tarafının hiçbir şey olma-
mış gibi iyi niyet gösterilerinde bulun-
ması beklenemez" dediler.
Otejandan, Perez de Cuellar'ın Kıb-
rıs özel temcisi Oscar Camillion ile si-
\-asi işler danışmanı Gustave Feissel dun
BM Geneî Sekreteri Perez de Cuellar, Kıbns Rum
Yönetiminin AT başvurusuna somut bir tepki içereceği
umulan Kıbns raporunu erteledi. Dün açıklanması
beklenen raporun ertelenmesinde Genel Sekreter'in özel
temsilcisi Camillion'un Ankara ve Kıbns'taki temasian
roî oynadı. ABD'nin Kıbrıs Özel temsilcisi Nelson
Ledsky de dün Ankara'ya geldi.
ti ve "mekik diplomasisi" benzetmesı-
nin yersizliğini dile getirdi. KKTC Baş-
bakanı Derviş Eroğlu'nun, temasların-
dan rahatsızhk duyulduğunu bizzat ifa-
de ettiği Ledsky'nin başkentte yarattığı
izlenim, daha çok "ısrar gösterisi" ola-
rak ifade edüiyor. Dışişleri Bakanlığı
yetkilileri, ABD'nin, toplumlararası gö-
rüşmelerin yeniden başlatılması konu-
sunda taraflara etki yapmaya çalıştığı-
nı doğrulayarak, "Ancak biz VVashing-
ton'a bu konuda KKTC üzerinde baskı
yapmayacagıımzı bildirdik. Güven art-
Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alptemoçin
tarafından kabul edildi. Genel Sekre-
ter'in raporundaki son rötuşları buyük
ölçüde etkileceği tahmin edilen bu gö-
rüşmede, Alptemoçin'in, Kıbns Rum
başvurusunun BM kararlanyla oluştur-
duğu açık çelişkinin De Cuellar tarafın-
dan kayıtlara geçirilmesi gereğini vur-
guladığı öğrenildi. Bu konuda bir soru-
yu yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı sözcü-
sü Murat Sungar da Ankara'nın söz ko-
nusu rapora verdiği önemi doğrulaya-
rak "Rum müracaatının yarattığı enge-
lin nasıl kaldınlacağı Genel Sekreterlige
düşen görevdir" dedi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Yuna-
nistan'la 1988 yılında Davos'ta başlatı-
lan diyaloğun yakınlaşma sağladığını
söyledi. Cumhuriyet Ege Burosu'nun
bildirdiği habere gore Cumhurbaşkanı
Özal, dün, Abdi Ipekçi Barış ve Dost-
luk Ödülu kurucusu Andreas Polita-
kis'e, Ege Üniversitesi'nce, 'onursal
doktoriuk' sanı verilmesi nedeniyle du-
zenlenen törende yaptığı konuşmada,
Kıbrıs sorununun çozumu için adada-
ki iki halkın bugünku siyasal çatışma
ortamından çıkmalan gereğine değindi.
Ozal şunları söyledi:
"Yunanistan ile aramızda banşçı yol-
lardan çözülmesi gereken sorunlann ol-
dugu hususu mechul değildir. Bu sorun-
lar miizakereler yoluyla çozulecektir.
Açık, sabırlı ve iyi niyetli vaklaşım için-
de\iz. tki ulke arasındaki işbirliğinin
arttınlması, sorunlann çözümüne kat-
kıda bulunacaktır. Bu noktada mevcut
sonınlara yenilerinin eklenmesinden iti-
na ile kaçınmak büyük önem taşıyor.
tlişkilerimizi degerlendirirken çevremiz-
deki gelişmeleri gozardı edemeyiz. Kıb-
ns sorununun çozumu için adadaki iki
halkın bugünku siyasal çatışma orta-
mından çıkanlarak yapıcı girişimler
başlatması büyük önem taşımaktadır.
Garantor ulke olarak uzerimize düşeni
yapmaya hazınz, Yunanistan'ın da ay-
nı yaklaşım içinde olmasını diliyoruz."
\abanciya
seçîlme
hakkıyokFederal Almanya Anayasa Mahkemesi, bazı
eyaletlerde yabancılara tanınan yerel seçimlerde
seçme ve seçilme hakkını anayasaya aykırı buldu.
GÜNER YÜREKLİK
BERLİN — "Yabancılara
yerel seçim hakkı verUsin mi,
verilmesin mi? Bu hak anayasa-
ya ters duşer mi, düşmez mi?"
Yaklaşık 1 yıldır yoğun bir bi-
çimde süren tartışmalardan son-
ra dün F.Alman Anayasa Mah-
kemesi'nin aldığı karar toplum-
da bomba gibi patladı ve birleş-
me skandallarını da gölgede bı-
rakarak radyo televizyon haber-
lerinin baş köşesinde yer aldı.
F.Alman Anayasa Mahkemesi'-
nin dün öğleden önce oy birliği
ile aldığı karara göre yabancıla-
nn seçme seçilme haklan ola-
maz ve yabancıların eyalet dü-
zeyindeki secimlere katılmalan
anayasaya ters düşer.
Anayasa Mahkemesi'nin
dünkü karanndan sonra yaban-
cılara yerel seçim hakkı verilme-
sini isteyen eyaletlerde, alınan
parlamento kararları geçersiz
olacak ve hüküm uygulamaya
sokulamayacak.
F. Almanya Mahkemesi yar-
gıçlan kararlarıru gerekçeler-
ken, "anayasaya göre devlet
egemenliği, gücünu halktan al-
maktadır. Halktan ise sadece
Almanlar anlaşılmaktadır. Halk
kavramına yabancılar dahil edi-
kmez" şeklınde açıklama yap-
tılar. Bu karara karşı şimdi sos-
yal demokratlar anayasa deği-
şikliğine gidilmesi için girişim-
lerde bulunmak istiyor.
Öte yandan mahkeme karan
dün Alman toplumunda farklı
biçimlerde yorumlandı. Muha-
MOLDAVYA
fazakâr ve sağ eğflimli çevreler,
karan büyük bir sevinçle karşı-
larken, sosyal demokrat ya da
sol eğilimli kesim duyduğu
üzüntüyü dile getirdi ve "Ab-
nan kararla Almanya'da nzmı
siiredir yaşayan, çakşan, vergi
ödeyen insaolar en demokratft
hakianiMİaB yoksun bırakümıç-
lardır. Yabancılara yerel seçim
hakkı verilmeksizin bir Avrupa
Birtigi düşünülemez" şeklinde
görüş bildirdi. Yeşüler Partisi de
karan "demokrasiden milüyet-
çüigi ve şoveustHgi aalayan ÇCT-
relere bu göriişlerinde haklı at-
dugu si&yrli verflmiştir" diye
yorumladı.
Karar F.Almanya ve Berlin'-
de yaşayan Türkler arasında da
büyük bir tepkiyle karşılandı.
"Zaten eziüyorduk. Şimdi da-
ha fazla ezümeye mahkûm oi-
duk" biçiminde gorüşlerini
açıklayan yurttaşlanmız, "Dof-
duk dogalı ikinci suuf insan ma-
amelesi görüyonu. Türkiye'cie
de oy kullanamıyonız, bura^P
da" dediler.
Berlinli sosyal demokratlann
(SPD) eyalet parti yönetim ku-
rulu ve Yabancılar Komisyonu
üyesi Merih Ünel de "Bn karar
özeOBdc iki Almanya'Rin birlcş.
mesinden sonra kendini göste-
ren yabancılar arasındaki kas-
knlan, korkulan ve endişekrl
daha fazla besteyecektir. Talih-
siz bir karardır. Ancak ba ka-
rann defişmesi için gereken ca-
bayı harcayacağız ve toplumda
anayasa üzerine bir tartışma
başlatacagu" dedi.
Milliyetçilerden
sınır baskım
Gagavuzların yaşadığı bölgeden çekilen
Moldavyalı milliyetçiler, Romanya-Moldavya
sınırını basarak sınır kapılarını açtılar.
MOSKOVA (AA) — Sovyet-
ler Birliği'nin Moldavya Cum-
huriyeti'nden Milliyetçi Halk
Cephesi yanhsı yaklaşık 3 bin
militan, Sovyet-Romanya sını-
rında iki sınır kapısını bastı.
Sovyet Resmi Haber Ajansı
TASS'ın bildirdiğine göre, Gaga-
vuz halkının yaşadığı bölgeler-
den, askeri birliklerin gelmesiyle
çekilmek zorunda kalan militan-
lar, sınır kapılarında nöbet tu-
tan askerlere taşlarla saldırarak
sınır kapılarını ateşe verdiler.
Suur karakollannda görev ya-
pan askeri personelle ailelerini
ölümle tehdit eden müitanlar, sı-
nınn Romanya tarafına geçerek
Gagavuz halkına ve Moldavya
1
nın Rus azınlığına karşı Roman-
ya'dan yardım isteyeceklerini bil-
dirdiler.
Ancak, helikopterle militan-
lann bastığı Stoyanovka sınır
karakoluna ulaşan Romanya
Başbakan Yardımcısı ile Mol-
davya Yüksek Sovyet Başkan
Yardımcısı ve Moldavya Halk
Cephesi lideri arasında yapılan
görüşmeler somıcunda, müitan-
lar eylemlerine son vererek geri
çekildiler.
Miüiyetçilerin baskım Mol-
davya Komünist Partisi'nin tep-
kisine yol açarken, cumhuriye-
tin Gagavuzlann yaşadığı güney
bölgelerinde durumun normal-
leşmesi yolundaki cabalann ya-
vaş da olsa sürdüğü bildiriliyor.
Moldavya Komünist Partisi
tarafından dun yayimlanan ve
Moskova'nın kaygılarını yansıt-
tığı anlaşılan bildiride, Moldav-
ya Halk Cephesi'nin ve bu ör-
gütün yandaşlannın, sonınlara
şiddet yoluyla çözüm bulma ça-
baları kınanırken, bu yolun tüm
Moldavya'yı bir çıkmaza soka-
cağı vurgulandı.
Bildiride, Moldavya Halk
Cephesi'nin Komünist Parti'yi
ve partinin mal varhğını hedef
alan eylemleri de "kararh bir
biçimde" kınandı.
Gagavuzlann dunımu
Önceki gün ilk oturumunu
gerçekleştiren Gagavuz Cumhu-
riyeti'nin ilk parlamentosu da,
temsilcüer heyetini belirledikten
sonra çalışmalarına 10 gün ara
verdi.
ATINA
PASOK'lu
bakan
cezaevitıde
STELYO BERBERAKİS
ATtNA ^- Sosyahst PASOK
hükümetleri döneminde Ulaşür-
ma Bakanı olan Yeorgios Pet-
sos'un da ülkedeki skandal
olaylanndan ötürü 'soramhı'
gösterilmesi üzerine yüksek
mahkeme kurulunda yapılacak
duruşma tarihine kadar cezae-
vine sevkedilmesine karar verilr
di. Petsos, PASOK hükümetleri
döneminde bankacı Yeorgiog
Koskotas'tan 10 milyon drahmi
(180 milyon lira) rüşvet almak
ve kamu hizmetlerine ait gelir-
leri 'faiz üsrü' vadelerle, yolsuz-
luklann yapıldığı, Koskotas'ın
Girit Bankası'na yatırmakla
suçlanıyor. Petsos, 'yurtdışına
kacma egilimi gösterdigi' gerek-
çesiyle dünden itibaren ve yük-
sek mahkeme kurulunda görü-
şülecek olan duruşma tarihine
kadar cezaevine sevkedildi.