06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 1 KASIM 1990 Bahriyc Üçok'lara Kıvanlar... Ne acıdır ki ozellikle 12 Eylul'den sonra gunluk yaşam kavgasından başka bir şeyi duşunemez olan sade insanımız da içine atıldığı suskunluktan bir türlu kurtulamamış, gorduğu, yaşadığı olaylara gözleri faltaşı gibi açılarak şaşkınlıkla, ama hiç tepkı gostermeden içine atarak katlanmıştır. PfOf. Dr. TÜRKÂN SAYLAN Çağdaş Yaş. Destekleme Der Başkam Bahnye Üçok, bir omur boyu Islam dınının hoşgörusünü anlatmaya çalıştı çevresıne Turkı- ye Cumhunyetı'nın erkekler kadar kadınlara da sağladığı olanaklardan yararlanarak yetışen bu aydın bılım kadınının dınımızı çok ıyı bılerek taraf tutmadan yorumlayan bır ılahıyat hocası olarak söyleyıp yazdıkları, ulkemızın geleceğı apsından buyuk önem taşımaktadır Bahnye Üçok, sıyasal yapımıza ve başta Mülı Eğıtım, Dı- yanet, Içışlen vb olmak üzere karar mekanızma- İarımızın dokusuna yerleştınlen kökten-dıncı akımlann ılende ne denlı karabasanlar yarata- cağını, ulkemızın nasıl karanlık bır polıtık or- tama çekılmeye çalışıldığını örneklerıyle açıkla- maya ve sorumluları uyarmaya çalışıyordu Onun vatan borcunu ödemesının yöntemı>dı bu. Tehditlere karşın Butun tehditlere, uyanlara ve ılerlemış yaşı- na karşın Turkıye Cumhunyetı'nın bır bıre>ı ol- manın bıhncıyle pes etmıyor, köşesıne çekılme gıbı nemelazımcılıktan uzak duruyordu Göre- vını yapmaya, ınançlan kullanılarak yanıltılmak, korkutulmak ve yuzyılların gensıne çekılıp su- ru halıne getınlmek ıstenen Turk ınsanına doğ- ru yolu göstermek ıçın panelden panele, kent- ten kente koşmaya devam edıyordu Çok sevgılı eşıru yıtırmıştı yakın zamanda, ya- şam arkadaşının yokluğunun acısı her an ıçın- deydı Seven ve sevdığını yıtıren pek çok ınsan gıbı yalnızhğın burgacında yaşamaya çalışıyor, buna karşın ulkesınde olup bıten terslıklerı bır yana bırakıp kendı derdme yanamıyordu Bahnye Üçok, laık Turkıye Cumhunyetı'nın radyosunda yıllar yılı dınsel soyleşıler yapmış ve ınsanımızı dınımız konusunda aydınlatmıştır 1985'te Turk Tanh Kurumu'nca bastınJan "Ata- turk'un Izınde Bır Arpaboyu" adlı kıtabında, Ataturk'un ardından onun adını kullanarak dı- nın nasıl kotuye kullanıldığını vurgulamaya ça- lışmış ve "sade vatandaş'Marın kafasını karıştı- ran çeşıtlı konulann açıklamasını yapmıştır 30 Ocak 1976 tarıhını taşıyan bır yazısında, "Öğ- renım Bırlığı Yasası"nın bozulmasının ne gıbı sakıncalar doğuracağını başta polıtıkacılar ol- mak uzere tum ınsanlanmıza anlatmaya, olası tehlıkelerı gözler önune sermeye çalışıyor Yıl 1990, getırıldığımız nokta ortada Ne >azık kı hıç kımse Uçok'un bu seslenışını dıkkate almamış Bahnye Uçok, Islam dını konusunda engın bılgı sahıbıydı Bu bılgılerını Turk toplumunun aydınlatılması ıçın çeşıtlı kıtaplarda derledı "ls- lamdan Dönenler \e Yalancı Peygamberler", "Islam De\letlennde Kadm Hukumdariar", "îs lam Tarıhı, Emevıler-Abbasıler" adlı özgun ya- pıtlan defalarca basıldı, kadm hukumdarlarla ıl- gılı olanı Arapça, Farsça, İngıhzce, Fransızca ve Rusçaya çevnldı Üçok, bu kıtapların dışında pek çok makaleye ve Aly Mezahen'den çevırdı ğı "Ortaçağ Muslumanlarının Gunluk Yaşayışlan" adlı kıtaba da ımzasmı attı Butün bu kıtapları yazan, adı geçen konuları ıncele>en ve ılahıyat fakültesı öğretım uyelığı yapmış olan bu ınsanın boylesıne acımasızca kat- ledılmesının nasıl bır açıklaması olabılır9 Daha ılkokula başlamadan babaannemle bır- lıkte okumayı ve >azmayı oğrendığım ıçın ba- bam on bır ay kuçuğum olan erkek kardeşımle bana "dın dersı" vermek uzere bır oğretmen tut- muştu Rahmetlı Hafız Ahmet Bey a>nı zaman- da Galatasaray Lısesı ılk kısmında Turkçe ders- lerı \en>ordu Turkçe oğretmenlığıyle dın bıl- gısı oğretmenhğını kışılığınde bırleştırmış aydın bır ınsandı Çocuklara neyı nasıl oğreteceğını çok ıvı bılıyordu Bıze ı>ı bır Muslumamn, yaJan so>- lemeyen, başkasının hakkına goz dıkmeyen, te- mız ve onurlu bır kışı olması gerektığını, dını- mızın herkese hoşgorulu olmavı, bırbırını sevıp saymayı emrettığını anlatırdı Oğrettığı surele- rın Turkçe anlamlarını ıyıce açıklar, "Sakın an- lamadığınız şeylerı ezberlemeyın" derdı En çok ustunde durduğu da "Tann katında çalışmanm, ınsanlara hızmet etmenın ıbadetle eşdeğer bulunduğu" ve "dını gosterışe alet etmenın en buyuk gunah olduğu" ıdı Evladını doğrayan babalar! Her dmde gelışmelere uyum sağlayamayan kökten-dıncı (fanatık) akımlar olmuştur Hırıs- tıyanlıkta cennetın anahtarlarının satılışı, orta çağı kapkara bır tanh dılımı >apan engızısyon- lar hepımızın bıldığı gerçeklerdır Muslumanhkta da mezhepler vb bolunmelerle pek çok ınsan kanı dokulmuştur Bunun son acı orneğı de lran-Irak savaşıdır Oysa gerçek ınanç, ınsan kanı dokul- mesını engeller ve "Tanrının \erdığı canı ancak Tann alır" öğretısını egemen kılar Insanların bırbırının ardından kötu şevler soylemesı bıle gu nahken "oldurme" fiılının kabul bulması ola naksızdır Gelın gorun kı bugun guzehm ulke- mızde babalar -hem de canlanıp gerı geleceğını sanarak evlatlarını doğrayabılıyorlar, kayma kamlar çocuklannı Istıklal Marşı'na göndermı- yor, doktor olmuş kızlanmız erkek hastaya bak- majı reddedıyor, erkeklenmız kadınlara el ver- mıyor, camılerde kışkırtıcı, kardeşı kardeşe du şurucu bıldınlerdağıtıh)or, oysa Bahnye Uçok'- un bır kıtabında da vurguladığı gıbı "îtıkat bır vıcdan konusudur Bır kışı dışa karşı çok mute- kıt gorunebılır Kışmın gerçekten mumın olup olmadığını Allah'tan başka kım bılebılır7 " Bugune gelınmesınde başrolu kuşkusuz ıktı- dar ve muhalefet oynamışlardır Tek ılkelen "ye- nıden seçılmek" ve "oy ka>betmemek" olan "mılletvekıllerımız", "bakanlarımız" yıllardır cumhurıyet ılkelerını, ana>asaları ve mılletm beklentılennı hıçe sayarak ulke geleceğını tehlı- keye duşurecek konulara odun vermış, gormez- lıkten gelmış, hatta aksmı savunmuş ve yanlış- hkları ışaret edenlen konuyu abartmak ya da "amaçlı" olmakla suçlamışlardır Olup bıtenler karşısında ılerıcı (') aydınları- mızın kendılerıne göre bır demokrası ve ozgur- luk değerlendırmesı yapmaları, sağ ıdeolojılen yelpazenın olağan bır ucu kabul edıp geleceğı, yanı bugun varılan noktayı gorememelerı, hat- ta çığ gıbı gehşen tehhkeyı vurgulayanlan bır çe- şıt bağnazlıkla suçlamaları konunun bır başka boyutunu oluşturmaktadır Ne acıdır kı ozellikle 12 Eylul'den sonra gun- luk yaşam kavgasından başka bır şeyı duşune- mez olan sade ınsanımız da ıçıne atıldığı suskun- luktan bır turlu kurtulamamış, görduğü, yaşa- dığı olaylara, gozlerı faltaşı gıbı açılarak şaşkın- lıkla, ama hıç tepkı gostermeden ıçıne atarak katlanmıştır YÖK'le tam bır denetıme gıren unı- versıtelerın de aynı suskunluğu vaşadığı ve ana görevlerı olan uyarma, >ol gösterme, yanhşlık- ları bıldırme ve çözum önerme ışlevlerını yok saydıklan bır dönemın yaşandığı bılınmektedır Turk toplumu 1990 yılında art ardma Muam- mer Aksoy, Çetın Emeç, Turan Dursun ve Bah- rı>e Üçok adh aydınlannı yıtırmıştır Bu ve ben- zerı cınayetler hepımızın ayıbı, hepımızın guna- hıdır Kımse bır başkasından daha az suçlu de- ğıldır bu olaylarda ve bu baştankara gıdışte Şu iyice bilinmelidir lktıdarı>Ia, muhalefetıvle sıyası partıler, se- çılmış pohtıkacılar, yuksek yönetıaler, sağ ve sol aydınlar, umversıte çevrelerı ve tum Turk top- lumu butun bu ınsanlik dışı kanh olaylardan son- ra bu değerlı olulerın "yuzu suyu hurmetıne" şapkalannı onlenne koyup duşunmelı ve tum so- rumlular yuzde doksan dokuzu kendıne göre ınançh olan ınsanlarımızın bırbınne duşurulme- lerını onlemek ıçın sağduyularını harekete geçı- rerek her turlu şıddete karşı olduklarını belırt- melı, gereken onlemlerın "gerçekten" alınaca- ğı yolunda "ortak" kararlara varmalı, açıkla- malarda bulunmalıdırlar Yazık kı dın sömuru- culen, turban ınadında da başarıya ulaştılar Bır kez daha belırtelım Geleceğm dırlık ve duzenı, ıktıdarla muhale- fetın laıklık karşıtı olaylar ve şıddet karşısında bır ortak paydada bırleşmesıne bağhdır EVET/HAYIR OKTflf AKBAL irSimyacı... "Azız Nesın'ı bana bır paşa tanıttı" İlhan Selçuk boyle başlamış Azız Nesın'ın 70 yaş torenın- de yaptığı konuşmaya Izleyıcıler bır an donup kalmışlar Bu acaba hangı paşa demışler kendı kendılerıne İlhan, bır an durup 'Marko Paşa" deyıverınce bır alkışlır kopmuş Oysa ben Azız Nesın'ı bıraz daha once tanımıştım Yıl 1945 "Tan" gazetesınde köşe yazarıydı Buyukbabam 'Akşam" ve "Cumhurıyet" gazetesını okurdu Ben de "Tan"ı alırdım Bır akşam büyükbabama Azız Nesın'ın bır yazısını okudum Bu- yük babam pek hoşlandı Azız Nesın'ın olayları guldurucu bır dılle anlatmasından yorumlamasından O gunden sonra eve "Tan" da gırmeye başladı Yok, yok, daha oncesı de var 'Vedıa Nesın'ı "Yedıgun" der- gısının şıır sayfasında çıkan şıırierıyle tanımıştım, doğallıkla bu bayan şaırın Azız Nesın'ın takma adı olduğunu bılmıyor- Vum Ama o dergıde çıkan şıırlenn en lyısıydı bunlar Yıllar sonra anlaşıldı Vedıa Hanım'ın, Azız Nesın olduğu "Insan gucu ustunde değıl, ıçınde çalışıyorum Yalnız, ın- san gucunun sınıriannı çok zorluyorum En ezıkjığım zaman- da bıle kendıme ınandım ve guvendım Benı bekleyen çok tş olduğunu duşundum ve bunları yapabıleceğıme ınandım " Boyle dıyor Azız Nesın Çok çetın koşullarda geçen yet- mış beş yıllık bır yaşam Ama kendıne duyduğu guvenle inançla tum engellerın ustesınden gelerek ortaya koyduğu sayısı yuze varan kıtap oyku, roman, anı, oyun, deneme Bu arada ışsızlık, hapıshane yılları, kendıne ınanan, guve- nen bır yazarın ustune kapatılan kapılan devırerek bugunle- re gelışı Daha 1948'de "Taşlama"yı yayımlayarak Cumhurıyet dev- rımlennın teker teker elden çıkarılmak ıstendığını, gerıcılık akımlanyla savaşmanın kaçınılmaz olduğunu, halkcılığın, dev- nmcılığın, laıklığın odunler vererek ortadan kaldırılmak teh- lıkesıyle karşı karşıya olduğunu tam bır yureklıkle yazan odur Bır savaşımcıdır Azız Nesın Çok usta bır yazar, eşsız bır mızahçı, etkıleyıcı bır kışı Ama bunların yanı sıra doğrula- nn gerçeklerın, kısacası gerçek demokrasının yılmaz bır sa- vaşçısı Ilk aldığı hapıs cezası on ay hapıs dort ay surgun 9 On altı sayfalık bır broşurden Nereye Gıdıyoruz?" Bu so- ruvu sora sora eskıttıM Önemlı olan boyle bır sorunun yarım yuzyıl once ortaya atılmasıdır Bu sorunun yanrtı, "mıllı men- faatlere aykırı yayın yapmaktır Daha sonra başka hapıs ce- zaarı gelır ardı ardma Başkasının çevırdığı bır kıtaba ımza atması yuzunden bır on altı ay hapıs daha 1 Inanılmaz, ama doğrudur, Iran Şahı, Mısır Kralı ve Ingıltere Kralıçesı'nın aç- tırdığı hakaret davası yuzunden altı ay hapıs daha Kısacası Azız Nesın'ın yetmış beş yıllık yaşamının beş buçuk yılı hu- kumlu ya da tutuklu olarak zındanlarda geçmıştır Mesın'ın yazarlığı bır duruşmada soyledığı şu sozlerle be- lırtenır "Ben bütun ınsanların avukatıyım, salt ben değıl bu- tüi aydınlar, yazarlar halkımızın avukatıyız " Yazarlar, ıçınde yasadıkları toplumun sesıdırler Yalnız kendı adlarına değıl, böun toplum adına seslenırler "Ben yazımı yazdım, gerısı benı ılgılendırmez" dıyenler de vardır, ama gerçek ınsan ol- rra nıtelıklerıne sahıp olan kışı eylemını yalnız yazılanyla de- ğı davranışlarıyla da kanıtlar Işte bu yuzden Azız Nesın za- rrnn zaman bıldırıler hazırlayıp yayımlatarak mahkemeler- d€ savunmalar yaparak sıyasal toplantılarda etkın bır kışı ola- rak partılerın halktan yana bır tutuma gırmelerınde yol gos- teicı olmalarını destekleyerek surdurmektedır TUYAP'ın onur konuğu Azız Nesın dıyor 'En çok saygı duyduğum ve yücelttığım bır kavram var Hılk Benı bugüne dek, polıse karşı, hukumetlere karsı benı h«p halk destekledı Bugune dek ne sıyasal orgutten, ne ıde- objık bır gruptan, ne sermayeden, ne eleştırmenlerden, ne btrokratlardan destek aldım Destek almadığım gıbı yıkılma- dm Çunku okurlarım bırakmadı yıkılmamı Okurlar sezgı- leıyle anlıyor okuduklarının durüstluğünu Tıpkı katakullılerı dî anladıkları gıbı" Yuze yakın kıtap, her kıtabın on on beş kez yenı basımla- n dergı ve gazetelerde çıkmış bınlerce koşe yazısı, yetmıs b*ş yıllık bır toplam Kendısını en ıyı tanımlayan yıne ken- dsıdır Dıyor kı ' Ben bır sımyacıyım, gozyaşlarımı gulme- cıye çevırerek dunyaya sundum " Azız Nesın'ın 80 yılında bulusmak üzere \ ahya KeıtıaPiıı Tutkusu Bir Istanbul gazetesınde Cahit Sıtkı Tarancı'nın Ahmet Haşim'i oven bir yazısı çıkmıştı. Ertesi gun Yahya Kemal'e o yazıyı gorup gormediğini sordum. "Gordum" dedi ve "Kasıt beni gozden duşurmektir" diye ekledi. HASAN ÇELEBİ 1 Kasım 1957'de yıtırdığımız Yahya Ke- mal'ı, "Evvel gıden ahbaba bezm-ı ezelde mulakı olmak" uzere, "Sessız Gemı" yolcu ları arasında "dunyaya veda" edışınden on beş yıl önce tanıdım O gunden sonra da çev- resının uçuncu halkasını oiuşturanlar arasın- da bulundum dıyebılırım Kulluk'te gördum ılk kez, Emm Efendı lokantasının önunde. Vanp yanına ehru öptum, Hulusı Efendı'nın, "Lutfedıp buyursun, bır kahvemı ıçsın" bı- çımındekı dıleğmı sundum Bakrtı, bıraz du- şundu, "Ben de o yana gıtmeyı tasarhyordum" deyıp kalktı Pantolonunda dızlerının ızı Fötr şapkasını ve bastonunu aldı yanındakı masadan, yurüdü Beyazıt Camısı'nın şadırvanlı avlusuna açılan mer- mer kapının önunde durdu Başını kaldırıp baktı uzun uzun ve mırıldandı "Ne mımarı, ne mımarı" Hafız Hulusı Karadenız, Sahaflar Çarşı- sı'nda kıtapçı ıdı Uzmandıyetanınırdıdıvan ve Fars yazını ustune Orada yarım saat ka- dar oturan Yahya Kemal tam kalkacaktı kı bır adam gorundu kapının ağzında Sırtta bı- nış, elde baston, kınalı sakal, "Ooo, bu>ur- sunlar ustat" denıhnce gırdı ıçerı, oturdu Et- sız uzun yuzu, ust kesımı uzun govdesıyle El Greco'nun resımlenndekı ermış tıplerını anımsatıvordu Y uz bın kışılık bır kalabalık- ta kendıne özgu jestlerı ve çızgılerıyle kolayca seçılebılecek bu ılgınç kışı, Yahya Kemal'ın çok oncelerı, "Hezar gıpta o devr-ı kadım efendısıne/Ne kendı kımse>e benzer ne kım se kendısıne" ıkılığı ıle ovdugu Ibnul Emm Mahmut Kemal ıdı Park Otel Yahya Kemal'ın yaşamında Park Otel'ın çızdığı kavıs, benım anılarımın da çerçevesı- dır Onun orada, Boğaz'a karşı hep aynı pen- cerenın yanında şarap ıçışı, gunluk gıyımı ıle karyolasında otururken onundekı masava eğılıp eskı harflerle bır şevler yazısı, amansız bır öksuruk knzını atlattıktan sonra mendı- Iıvle alnındakı ter damlalarmı sılışı, odasına gıren A Hamdı Tanpınar'ı çocuksu bır coş- ku ıle karşılavıp kucaklayışı, terzı Izzet'ın (Unver) bır çocukla gönderdığı pantolonuna rengı değışık bır kumaştan (sıyah ustune la cıvert) uyduruk bır arka cep takılmış görunce kırgın bır sesle "Ne bu, Izzet görmedı mı bu- nu 17 " de> ıp çocuğa bakışı, odasının pencere- sınden karşıda ınce bır dumanla ortulu Mar- mara kıyılarını seyrederken adaları, eşsız bır güneşın çevresınde dızılmış kuçuk kuçuk uy- dulara benzetışı vb Butun bu goruntulerın yansıdığı fon, hep Park Otel'ın değışık kesımlerıdır Bılıvordum, emeklı aylığından başka du- zenlı bır gelın >oktu, ama bana göre elı açıktı y ıne de Konuklarını ağırlamaktan hoşlanır- dı Guzel bır mayıs günu (1958), yanı ölu- munden altı av kadar once "Gel bu akşam" dedı,"Boyacıkoy'egıdıp 'tabesabah' bır şa- rap ıçelım" Ozur dıledım, ıkı arkadaşımla buluşacağımı soyledım "Onlar da buvursun" dedı, ' Uçunuz de benım 'azız mısafirım' olun" Duşunduk, >uk olmayalım dev ıp gıtmedık O, dort dortluk şaır, eskı "muderrıs ve buyukelçı" bu> ukluk taslamazdı hıç Kuru- mun, çalımın yabancısıydı O >ıllarda başka şaırler de tanıdım yakından Çoğunun dav ranışında yapaylığın "da>anılmaz hafifhğı" sergılenırdı Onlardan bın, tramvay volculu ğunun kalabalığında kurklu kadınların kur- kunu okşardı sınta sırıta "Başka"lığını böyle gosterılerle vurgulardı Yahya Kemal'ın yıvıp ıçmesı doğrusu du- zensızdı O konudakı kurallara aldırmazdı pek Gıyım kuşam konusunda da mızmız de- ğıldı Utusu sılınmeve yuz tutmuş pantolonla çıkmakta bır sakınca görmezdı, ama bır dı- zesınde ıpınce bır kınşık görse onu kesınlıkle dışan bırakmazdı Ona gore yaşamda şur- den, başka bır devışle sanattan cıddı ış yok- tu Fetıhler ve utkular bıle gelıp geçıcıydı. Dunyaya, şurlennın merceğınden baktığı ıçın uzun ve tıtız bır çalışma surecınde yarattığı dızelerıne denılebılır kı âşıktı Dolayh bır narsısızmı sımgeleyen bu tutkusunu o, "Mıs- ra, benım haysıyetımdır" sözlerıyle en guzel bıçımde açıklamıştı Gerçekten, kışılığıne karşı yapılan bır patavatsızlığı bağışlardı, ama şurlerıne bır toz kondurana duşman ke- sılırdı Yazar ve oğretmen Hakkı Cuha Gez- gın, Babıâh Yokuşu'nda Halıt Fahrı Ozan- so> 'a onun aynı nedenle bastonla saldırdığını söylerdı Bır Istanbul gazetesınde, Cahıt Sıtkı Ta- rancı'nın Ahmet Haşım'ı öven bır yazısı çık- mıştı Ertesi gun Yahya Kemal'e o yazıyı gö- rup görmedığını sordum "Gördum" dedı ve "Kasıt benı gözden duşurmektir" dıye ekle- dı "Ama üstat, yazıda adınız geçmıyor" de- dım "Polıtıka o" dedı "Bırını>erındıbıne batırmakla, onun adını anmadan karşıtmı eöklere çıkarmak arasında bır ayrım yoktur Ikısı de ayru kapıya çıkar|' Bu sert tepkıyı uy- duruk cep konusunda göstermemıştı O şıır ustasının başka şaırler konusunda- kı düşuncesını merak ederdım Eskılerden, Bâkı'yı, Naılı'yı ve Nedım'ı severdı, bılıyor- dum Demek öburlerını pek tutmuyordu Nı- tekım Fuzulı Ue ılgılı sorumu, >a "O garıp" ya da "O zavallı" dıye yanıtlamıştı Dıvan şı- ırının doruk çızgısı dıye bılınen Şeyh Galıp konusunda ıse susmayı yeğlemıştı A Ha- mıt'ten soz açılınca, "Makber'de 27 dıze var, gerısı boştur" dıye konuşmuştu Tanzımat ve sonrası şaırlerı ıçınde yalnız Muallım Nacı'yı beğenıyordu Fıkret'le M Akıfı de yetersız buluyordu Necıp Fazıl ıçın "Guzel dızelerı var" demış, "Suslenmış gemıler geçse açık- tan"ı örnek vermıştı Orhan Velı, Melıh Cev- det, Oktay Rıfat uçlusunun onculuk ettığı ye- nı şıır akımı konusundakı duşuncesmı sordu- ğumda gulerek "Dur, sana yenı şurden bır ıkı dıze okuyayım" deyıp "Buyuk balık kuçuk balığı >utar demışler / Bok yemışler"ı oku- muş, başka bır açıklama yapmamıştı Yahya Kemal, Salâh Bırsel'ın deyışı ıle gençlere buvuk değer gösterırdı "Gençler benım ıçın ne dıyorlar 9 " dıye sık sık sorardı •Venı akımları da öyle kıyasıya eleştırmezdı Beğenmese bıle kuçumseyıcı bır dıl kullan- maktan kaçınırdı ŞÜKRAN SUNUŞU Çok Değerli Varlığımız Milli Atlet - Endüstri Mtihendisi (ODTÜ) Ekononıist (Istanbul Üniversitesi) MEHMET İLHAN IŞIL'ın (Memo 5.12.1958 - 21.10.1990) Gerek hastahğı sırasında gerek pek genç yaşta olumunden sonra ılgi ve sevgılerini belirten sayısız kıymetlı dostlanmıza gonulden şukranımızı saygı ile sunarız. IŞIL VE OĞUZKAN AİLELERt OZEL BORA SURUCU KURSU DERSHANE: USKUDAR- 343 67 82 PİSTLERİMİZ KOZYATAĞI 362 47 33 TARABYA 1620818 Tercıhınızı yaparken dershane ve pısflerımızı yerınde ınceleyın Au Paır Acentası Ingıltere-AmeriKa S Fransa 91158 53 4216143 87 SAHİBİNDEN 1990 FORD 1 6 E S C O R T Tel: 149 33 88 VEFAT Hakkı öztınaz (Hakkı üsta)'ın eşı, Mustafa, Mujgan, Lütfü, Vıldan Özgul, Yalman, Fatma, Ümmuhan'ın annesı, Burcu, Burçın, Özge, Emre'nın babaannesı İHSAN ÖZTBVAZ vefat etmıştır Aılesı ve yakınlarına başsağlığı dılerız AİLESt CUMHURIYET ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Ünıversıtenuz Hemşırebk Yüksekokulu'na 2547 sayılı yasanın ıl gıb maddelerı gereğınce 1 adet öğretım görevhsı, 1 adet araştırma gö revlısı ve 1 adet U2man almacaktır Adayların dılekçe, özgeçmıj ve hemşırehk yüksekokulu bsans dıploması suretı (öğretım görevbsıne başvuranlann yüksek lısans dıploması) üe bırlıkte 19 Kasım 1990 ta- rıhı mesaı bıtımıne kadar adı geçen yUksekokul müdürlüğüne müra- caat etmelen gerekmektedir İngıhzce sınavı 20 Kasım 1990 tanhınde saat 10 OO'da, bılım sına vı 21 Kasım 1990 tanhınde saat 10 OO'da yapılacaktır Duyunılur Basın 37918 İngıhzce derslerı Amerıkan profesorunden Tel: Akşam 151 58 61 Dr. D. Casella İLAN Bakırköy I Aslıye Ceza Mahkemesfıun Esas 987/870 Karar 988/324 sayılı 21 4 1988 tanhlı karan uyarınca ıdaremıze 88 106 Tl para cezası ödemeye yükümlü kılınan Mesut Bakj kararda belır- tılen adresınde bulunamadığından mezkür para cezası tahsıl edıleme mektedır Tebhgata esas olacak başkaca bır adresı büınemedığuıden 7201 sayıL Tebhgat Kanunu'nun 28 ve 29 maddelenne göre ılanen tebhğıne ka rar verıldı Tebhgat yenne kaım olmak üzere teblığ olunur ISTANBUL GUMRÜKLERİ BAŞMUDÜRLÜGÜ ELGİZ PAMİR ve BEHZAT AY evlendıler • 26.10.1990 Kadıkoy CA60AJ YAYIMLAHI İLHAN SELCUK JAP GÜLÜ 10 000 lıra (KDV ,cmde) Odemelı gonderı/mez CAĞDAS YAYINLARI Turk Ocagı Cad 39 41 Cağaloğlu ISTAN6UL Ağaç Yaşken Eğilir: 1 Kemal Gökhan Gürses PARALI BASIN AÇIKLAMASI 1991 yılı Butçe Tasansı'nda MEMUR MAAŞLARINA YUZDE 15 artış onerılmıştır • Fıyatlar bır yılda yuzde 100'e varan artışlar gostermıştır • Son uç ayda et 12 000 lıradan 16 000 lıraya peynır 8000 lıradan 12 000 lıraya, tupgaz 12 000 lıradan 20000 lıraya, yumurta 90 lıradan 330 lıraya f ırlamıştır • Bu durum karşısında mılletvekıh maaşları 12 000 000 lıraya çıkarılarak durumları duzeltılmıştır Anayasanın 128 maddesıne gore devletın temel hızmetlerınden EĞITIM ve OGRETIMI gerçekleştırmekle gorevlı memurlar adına • Sayın mılletvekıllerını, bakanları, komısyon uyelerını DUYARLIUĞA, "Öğretmenı sevmek, mılletı sevmektır" dıyen Mıllı Eğıtım Bakanı Sayın AVNI AKYOL'u goreve • Işverenle toplu pazarlık masasına oturabılmemız ıçın tum eğıtım çalışanlarını EĞITIM-IŞ'e uye olmaya, • Tüm memurarkadaşlarımızı SENDIKALARINI KURMAYA ÇAĞIRIYORUZ EĞİTİM-İŞSENDİKASI GENELMERKEZİ KAMUOYUNA!.. Hukuk devleti anlayışına ters düşen ıdam cezasının sıyasal ıktıdarca şantaj aracı olarak kullanılmasını ve sıyasal tutukluları rehın tutma mantığıyla davranılmasını şıddetle kınıyoruz. TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ KAMUOYUNA Iktıdarın cezaevlenne yönelık yenı baskı ve hak gasplarını protesto etmek ve Dıyarbakır Cezaevı'nde sürdürülen dırenışı desteklemek amacıyla 31 ekımden ıtıbaren aşamalı olarak açlık grevıne başlıyoruz Ceyhan Cezaevi'ndeM tutuklular adına: NİHAT ŞEKER, HİLAL AYDIN, SELİM ÇURÜKKAYA. FEVZİ IŞIK, MEHMET CİBRAN, FAHRİ IŞIKSAL, HALİT AYDIÇ, HUSEYİN GEVHER, EKREM ERTİK, HASAN AKBABA, TAHSİN ALPŞAR, ILKER DİLCAN, RAMAZAN KILAVUZ, M. ŞAH YILDIRIM, HUSEYİN ÇAPARTAŞ KAMUOYUNA Sıyası ıktnjar savaş bahanesıyle gehşmekte olan toplumsal muhalefetı bastırmak ve yok etmek ıçın ıdamlar gundeme getınyor Sıyası tuluklulann ıdam kararlannın yenıden gundeme sokulmasına karşı tum devrımcı-demokrat guclerı bırlıkte mucadele etmeye çağınyoruz AKAO'lılar, BAHKAO'lılar, BEMDER lller BEYKAO lılar, BİKAD hlar ÇİHKAD lılar, OEMKAD lı kadmlar EHKSD lller, EMEKAD hlar EMEKDER lıler GA2IDER lıler, GEO lıler GEYAD lılar GOPKAD lılar GULKAD lılar HAKAD lılar ISD lller, IŞPORDER lıler IYO-DER lıler KARDER lller, KKSD lıler, SKDD lller SULKAD lılar, TAYAD lı aileler THDIIIer, UMDER'lller YENOER lller DUYURU 3A kasım cumartesı saat 10 30'da Macka Maden Fakültesı G Salonu'nda sanatcı Fethi Kopuz un katkılarıyla "İSTİKLAL MARŞI NASIL DOĞRU SÖYLENİR"»" adlı bır uygulamah soylesı duzenlenmıştır Başta muzık öğretmenlerı ve oğrencılerı olmak üzere konuyla ılgılı herkes davetlıdır ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle