Katalog

CUMHURİYET/10 HABERLER 1 KASIM 1990 Politakis'e fahri doktorluk • tZMtR (Cnmhuriyet Ege Bürosu) — Abdi tpekçi Banş ve Dostluk ödulu kurucusu ve Genel Sekreteri gazeteti-yazar Andreas Politakis'e Ege Universitesi'nin "fahri doktorluk" unvanı Cumhurbaşkam Turgut özal tarafından verildi. Törende konuşan Rektör Prof. Sennet Akgün, Ege denizinin Türk ve Yunan halklannın refah ve mutluluğuna hizmet eden bir banş gölü olmasını diledi. Politikasi de fahri doktorluk payesini aldıktan sonra yaptığı konuşmada, ilerde kurulacak birleşik Avrupa'da smırlann kalkacağını ve sorunların kendiliğinden çözüleceğini söyledi. Politakis daha sonra, Yunanistan'ın Sakız Adası'ndan getirilen sakız ağacını Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur ile birlikte belediyenin önüne dikti. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel Andreas Politakis'e gönderdiği kutlama mesajında, verilen fahri doktorluk payesini, Türk-Yunan iyi ilişkilerine gösterilen önemin bir belgesi olarak niteledi. (Fotoğraf: Ümit Otan) EKAD'da arama: 10 gözaltı • tstanbul Haber Servisi — Kısa adı EKAD olan Esenler Kultür Araştırma Derneği'ne bir operasyon düzenleyen polisin, içeride bulunan 10 kişiyi gozaltına aldığı öğrenildi. Dun akşam saatlennde EKAD'ın Mimar Sinan Mahallesi 1. Cadde 44 numaradaki binasına gelen bir grup sivil ve resmi polisin, gerekçe göstermeksizin içeride arama yaptıkları bildirildi. Aramadan sonra polislerin içeride bulunan 10 kişiyi gozaltına alarak götürdukleri gorgu tanıklarınca belirtildi. Polisin, çevrede bulunan gençlerden de bazılarını gozaitına aldığı one süruldu. Teröristler mezra bastı • GAZtANTEP (Cumhuriyet) — Gaziantep'in Araban ilçesinde iki evi otomatik silahlarla tarayan 5 terörist, el bombası atarak kaçtı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Gaziantep Valisi Husnü Tuğlu'nun açıklamasına göre önceki gece 5 terörUt, ilçeye bagh Beydilli köyü Çakah mezrasına saldın düzenledi. Omer öztükçe ve Bekir Karataş'ın evlerini otomatik silahlarla tarayan teröristler el bombası atarak kaçtılar. Olayda can kaybı olmadı. Vali Tuğlu, bölgede operasyonlara başlandığını bildirdi. 17 yaşındaki PKKTı sanık • DtYARBAKIR (Curahuriyet) — Yasadışı PKK örgutü adına eylemlere katıldığı savıyla hakkında idam cezası istenen 17 yaşındaki E.A., "merak yüzünden dağa çıktığını" söyledi. Geçen ocak ayı içinde PKK örgütüne katılan, 12 temmuzda da grubundan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan 17 yaşındaki E.AInın yargılanmasına Diyarbakır DGM'de başlandı. Iddianameyi okuyan DGM savcısı, E.AInın örgutte bulunduğu siire içinde Nusaybin Lisesi Mudürü Halim Çelik'e karşı girişilen bombalı saldın ile çeşitli tarihlerde gUvenlik güçleriyle girişilen çatışmalarda bir erin öldürülmesi, üç erin de yaralanması eylemlerine katıldığını bildirerek olüm cezasına çarptırılmasını istedi. Duruşmada savunma yapan E.A., örgütte bulunduğu süre içerisinde sadece Nusaybin Lisesi Müdürü Halim Çelik'e yönelik saldın sırasında gözcülttk görevi yaptığını, diğer eylemlere ise katıltnadığını söyledi. E.A., "Geçen ocak ayında PKK'lılann yaşantısını merak ettiğimden dağa çıktım. Onlara ayak uyduramayınca da geri döndum. Polisler hazırladıkları ifadeyi imzalarsam serbest bırakılacağımı söylediler. Ben de imzaladım, ama serbest bırakılmadım" dedı. Semra Ozal ABD'ye gitti • tSTANBUL (AA) — Türk Kadınını Guçlendirme ve Tanıtma Vakfı Genel Başkanı Semra Özal, vakıf tarafından hazırlanan ve San Fransisco'da sergilenecek 18. Yüzyıl îstanbul Konağı'nın açılışını yapmak üzere uçakla ABD'ye gitti. Semra Özal dün hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Türkiye'de iki katlı olarak imal edilen ve San Fransisco'da monte edilen İstanbul Konağı'nın, tamamen 18. yüzyıl orijinal otantik ve dekoruyla hazırlandığını söyledi. ÇatakJıJarın tazminat davası • TRABZON (AA) — Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı Çatak köyunde 23 Haziran 1988'de meydana gelen ve 64 kişinin ölümuyle sonuçlanan heyelanda, Karayolları Genel Mudürlüğü hakkında maddi ve manevi tazminat davası açan 30 felaketzedenin mahkemesi hâlâ sonuçlanmadı. Hizmet kusuru nedeniyle Karayollan Genel Müdürlüğu hakkında maddi ve manevi tazminat davası açan Ali Gür, Şükrii Çubukçu, Cemal Bektaş, Mustafa Yerekapu ve Ergun Altınbaş adlı felaketzedelerin avukatı Mustafa Altuntaş şunlan söyledi: "Davanın görüldüğü Trabzon Bölge İdare Mahkemesi'nin olay yerinde keşif yapmasını bekliyoruz. Ancak mahkeme, başvurulanmıza rağmen ivedi davalann çokluğunu ileri sürerek şimdiye kadar olay yerinde keşif yapamadı. Bu nedenle dava uzuyor ve haliyle de felaketzedeler mağdur oluyorlarT Prof» Akipek topraga verildi • ANKARA (AA) — Türkiye'nin ilk kadm Hukuk Profesörü ve Ankara Üniversitesi emekli öğretim üyelerinden Prof.Dr. Jale Akipek'in cenazesi törenle toprağa verildi. Önceki gün 75 yaşında ölen Prof.Dr. Akipek için ilk tören Hukuk Fakultesi'nde düzenlendi. Akipek'in cenazesi Maltepe Camii'nde kılınan namazdan sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. 1945 yılında medeni hukuk asistanı olarak Hukuk Fakultesi'nde göreve başlayan Jale Akipek, 1949'da doktor, 1958 yılında da profesör oldu. 116 tutuklu ve hükümlünün sürdürdüğü açlık grevi 23, gününde Diyarbakır CezaevTnde 4 ölüm orucu'Diyarbakır Barosu avukatlannın "yöredeki insan hakları ihlalleri ve cezaevlerindeki uygulamaları protesto etmek" amacıyla aldıklan "siyasi davalara iki gün girmeme" eylemi bugün başlıyor. Sosyalist Parti Nusaybin ilçe binasında cezaevlerindeki uygulamaları ve sevkleri protesto etmek amacıyla açlık grevi yaparken gozaltına alınan 8 kişi salıverildi. Destek açlık grevleri sürüyor. Haber Merkezi — Sosyalist Parti'nin Nusaybin ilçe örgütün- de açlık grevi yaparken güven- lik güçlerince gozaltına alınan 8 kişinin salıverildiği bildirildi. SP Genel Başkan Yardımcısı Os- man Bilge Kunıca, Diyarbakır Cezaevi'nde 77 kişilik yeni bir surgün listesinin hazırlandığıru öne sürdü. Bu arada Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde 116 tutuklu ve hükümlünün sürdurdüğü aç- lık grevinin de 23. gününde "ölüm orocona" dönüştürüldü- p açıklandı. Nusaybin SP ilçe binasında cezaevlerindeki uygulamalan ve sevkleri protesto etmek amacıyla açlık grevi yapan tutuklu ve hü- kümlü yakınlannı ziyaret etmek isteyen 50 kişilik gruba önceki gün güvenlik güçlerince müda- hale edilmesi sırasmda gözaltı- na alınan 8 kişi, salıverildi. Ko- nuyla ilgüi açıklama yapan SP Başkanlık Kurulu Üyesi Ynsuf Cacım, şunlan söyledi: "Parti binasuıın cam ve kapı- lan güvenlik güçlerince kınMı. Güvenlik güclerinin ba saldınsı tümayk partimize yöaeüktir. Hakaz saldınyı şkldede kuuyor, obryın sonunlulannm yargı öni- ne çıkanlmalannı istİyornz." Yeni sürgtin listesi Diyarbakır'da yaptığı inccle- melerden sonra, iktidann ceza- evlerinde baskıyı arttırdığını söy- leyen SP Genel Başkan Yardım- cısı Osman Bilge Kuruca da Di- yarbakır Cezaevi'nde 77 kişilik yeni bir sürgtln listesinin hazır- landığını öne sürdü. Mahkûm ve tutuklulara yönelik saldırılann bir an önce durdurulmasını is- teyen Kuruca, "Diyarbakır Ce- zaevi'nde kazanünuş haklar ia- de edilmeli, koguş temsUcillği sistemi geri getirilmeUdlr. Sür- günler derhal durdaralmalıdır. Diyarbakır Cezaeviıtde haar- landıgını ögrendigimiz 77 kişi- lik surçün Bstesi uygulamaya so- Indmamalı, sürgünler geri alın- malıdır" diye konuştu. Açhk grevleri Gaziantep Özel Tip Cezaevi'n- den sonra, Diyarbakır 1 Nolu E Tipi Cezaevi'nde sürdürülen açhk grevi de ölüm orucuna dö- nüştü. Diyarbakır Cezaevi'nde- ki 116 tutuklu ve hükümlünün açhk grevi 23. günune girerken eylemin ölüm orucuna dönüştü- rüldüğü açıklandı. Diyarbakır Merkez Kapalı Cezaevi'ndeki 20 tutuklu ve hükümlünün açhk grevi de 18. gününü doldurdu. Diyarbakır SP örgütünde tu- tuklu ve hükümlü yakınlanndan oluşan grubun açhk grevi 20. gününe girerken Diyarbakır Ba- rosu'na bağh avukatlann "yöre- deki insan haklan ihlalleri ve ce- zaevlerindeki uygulamalan pro- testo etmek" amacıyla aldıklan "siyasi davalara iki gin ginneme" eylemi, bugün başlı- yor. Bismil Cezaevi'nde 22 sol gö- rüşlü tutuklu ve hükümlünün sürdürdüğü açhk grevi 15. gû- nünde sona erdi. Gaziantep özel Tip Cezaevi'ndeki 167 siyasi tu- tuklu ve hükümlünün başlattı- ğı süresiz açlık grevi sürüyor. Tu- tuklu ve hükümlü yakınlannın cezaevlerine destek vennek ama- cıyla başlattıklan "destek achk grevkri" de Cizre'de 13., Nusay- bin'de ise 12. gününde. Bay- rampaşa Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlülerin destek amacıy- la başlattıkları açlık grevi ise ikinci günun doldurdu. Çanak- kale E Tipi Kapalı Cezaevi'nde- ki 33 sol görüşlü mahkûm da dün süresiz açlık grevine başla- dı. Bu arada Aydın ve Amasya cezaevlerindeki açhk grevleri de devam ediyor. Öte yandan Nazilli E Tipi Ce- zaevi'nden kaçma girişiminde bulunurlarken yaralanan PKK'h hükümluler Mubittin Dolaşır, Hasan Baraçkılıç ve Cetalettin Delibaş'a hucre cezası verildi. Batman 'Atatürk'e fazla hakaret yok 9 'Kahrolsun Atatürk' diye bağırdığı ileri sürülen Ingilizce öğretmeni serbest bırakıldı. BATMAN (Cnmhuriyet) — 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı- nda duzenlenen törende 'Kah- rolsun Atatürk' diye bağırdığı savıyla gözalnna ahnan Batman lmam Hatip Lisesi lngilizce öğ- retmeni SaÜh Akgül serbest bı- rakıldı. SHP Batman tl Başka- nı Abdnlkerim Ziian karara tep- ki göstererek, "Savaşa hayır' di- yen küçncük çocnklar gozaltına aluurken, Ataturk'e dil uzatan ögretmen serbest bırakılıjor. Olayı şiddetle kınıyoruz" dedi. Bu arada Batman Milli Eğitim Müdürü Nurullah Özkıbc da, "Açıfa alınan ögretmen Salih Akgül ve ögrencüerin ifadeleri- ne başvunıyoruz. Zaten Ata- törk'e fazla bir hakarette de buluunamH" diye konuştu. Batman lmam Hatip Lisesi- ndeki 29 Ekim Cumhuriyet Bay- ramı törenleri sırasında gündem dışı söz aldıktan sonra 'Kahrol- san Atatürk' diye bağırdığı öne sürülen tngilizce öğretmeni Sa- lih Akgül'le ilgili soruştunna, emniyet ve milli eğitim müdür- lüklerince sürdürülüyor. 29 Ekim akşamı gözalüna alı- nan lngilizce öğretmeni Salih Akgül önceki akşam salıverildi. Vali Tuncer Perçiııler tarafından açığa ahnan ögretmen Saüh Ak- gül'ün AUtürk'e hakaret edip etnediginin beUrienmesi" için ögretmen ve öğrencilerin ifade- lerine başvurulduğu bildirildi. Batman Milli Eğitim Müdü- rü Nurullah Özlulıç, konuyla il- gili araştırmanın çok yönlü sür- dürülduğunü, konuşma sırasın- da ögretmen Salih Akgül'ü al- kışlayan öğrencilerin belirlenme- leri durumunda cezalandınla- caklanru söyledi. SHP Batman tl Başkanı Ab- dülkerim Zilan, 'Ataturk'e hakaret' olayını şiddetle kınadı- ğını bildirdi. Zilan yaptığı açık- lamada, "Bu tür olaylara mey- dan veren iktidar partiaidir. Ata- turk'e dfl nzatan ögretmen ser- best bırakıhrken 'Savaşa hayır' diyen kücük çocuklar gözalün- da tutulayoriar" dedi. BİR BABA, BtR EŞ —67 yaşında emekli isçi Hüseyin Agcakaya'un 6 çocngundaa en btiyagm Mumın, ı979'da içeri girmiş. Menekşe Arslan'ın eşi Metin Arslan, 11 ayhk evliyken cezaevine ginniş. Bir baba ve bir eş... Ikisi de muebbetlik yakını. Tutuklu ve hükümlü yakınları içerdekilerin peşini bırakmıyor Görüşgünü en büyük bayram TAYFUN GÖNÜLLÜ ANKARA — Onlar yakınlannın peşi- ni hiç bırakmazlar. Birileri içerde, diğerleri yollarda. O ce- zaevi senin, bu cezaevi benim, dolaşır du- rurlar. Cezaevlerindeki açhk grevini onlar da dışarda hisederler, yaşarlar. 32 yaşındaki Menekşe Arslan da bun- lardan biri. Görüş günü geldi mi yollara koyulur. Diyarbaku, Aydın, Eskişehir de- mez 12 yılhk evüliklerinde, 11 ay bir yas- tığa baş koyabildiği eşinin peşinden gider. Amacı görebümektir. Menekşe*nin eşi Metin Arslan 10 yüı aş- kındır içerde. 33 yaşında. Bir daha da ya- salara göre özgürlüğüne kavuşamayacak. Çünkü muebbetlik. Menekşe ile birlikte basit bir hesap ya- pıyoruz. Metin'le evlendikten sonra 11 ay beraber olabOmişler. Şule adında bir kız çocukları olmuş. Şimdi 11.5 yaşında. 120 ayda sadece yaklaşık 300 kez görüşebil- mişier. Her bir görüş bazen 1, bazen 2 sa- at. Geriye konuşulanlarla dolu günün 22 saati kalmış. Arkadan diğer görüş günü- ne kadar birçok 24 saatler. En büyük bayram "görüş ganü" Me- nekşe için. özlemle beklenen görüş günü geldiğinde bir de tutuklular eylem yapma- ya başlamışlarsa olanlar olur. "Görüş" tersine döner. Görüş, görüşemezliğe dönüşür. Menekşe'nin yanında 67 yaşında emekli işçi Hüseyin Agcakaya oturuyor. 6 çocu- ğundan en büyüğü Mümin, 1979 yüında içeri girmiş. O da müebbeüik. Mümin, ba- basırun ilk göz ağnsı. Kalın gözlüklerinin ardından fıldır fıldır bakıyor. Yüz hatlan karşısındakine hep gülüyormuş izlenimi veriyor. lri ellerini dizlerinin arasına sıkış- tırmış. Konuşulanlan, özellikle de Menek- şe'nin anlattıklanm onaylarcasına başını salhyor. Ara sıra konuşulanlara bir şeyler eklemek istiyor. Ama Menekşe'nin sert konuşmalan arasında yitiyor. "Oglunuz 11 yıldır içerde. Siz bu konu- daki duygularmm biıe aktarmayacak nu- sııuz?" "Bana sorma. Ben aktaramam, şimdi ağlanm. Bunu benden istemeî' "Duygu" denince Menekşe söze giriyor "Bizde duygu kalmadı. Bütüa duygu- lan ekyip mantıgı ortaya çıkanyoraz. Her seyi ı^ş«tıltla degerlendirmeye çahşıyonız. Gerçege ancak böyie ulaşıyoruz. Duygn- larımızla hareket etmiş olsaydık, dayana- mazdık. Şimdi iki gözü iki çesme aghyor olardum. Onlann taleplerini düşünüyo- rum. Siyasi degil ki biraz daha insanca ya- sam." Cezaevlerinde yine açhk grevleri başlı- yor. Kuruyan dudaklar, solan yüzler, du- varlardan dışarı taşıyor. Eşleri, anneleri, babalan alıyor bir telaş. tlk akla gelen ba- sından yardım istemek. Yine Menekşe konuşuyor: "Onlan hücrelere sokarak insanhklannı yok etmek istiyorttr. Şimdiye kadar top- lu yaşamışlar. Birer birer ayırarak kisllik- leri yok edilmek isteniyor. 12 Eylnl'ün ce- zaevi >öntemkri 10 yü sonra geri geliyor. Kısacası insanlan açlık grevlerine zorlu- yoriar." Hüseyin Agcakaya da oğlu için aynısı- m söylüyor. Ama hiçbiri yakınlannın "özgür" olabileceklerine inanmıyor. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüle- rin, sevk ve uygulamalan protesto etmek amacıyla açhk grevleri bir aya yaklaşıyor. Analarda, babalarda panik bir aya giriyor. BAKANLAR KURULU 4 SAATLİK BİR TOPLANTI YAPTI Uyuşturucu suçunda idam kalkıyor Devlet Bakanı Mehmet Yazar'ın yaptığı açıklamada uyuşturucu ile ilgili suçlarda ölüm cezasının kaldırılarak yerine müebbet hapis cezası uygulanmasının ve bu tür suçlarda ceza indirimine gidilmesinin benimsendiği bildirildi. Yazar, İstanbul Çatalca'da 300 bin metre kare araziye 'İstanbul - Trakya serbest ticaret bölgesi'nin kurulması karannm alındığını da bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Bakanlar Kurulu uyuş- turucu maddelerle ilgili suçlar- da idam cezalannm kaldınlma- sına karar verdi. Kurul aynca "teknolojik suç" kavramını Türk Ceza Kanunu'na sokan bir tasanyı benimsedi. Bakanlar Kurulu 15 gün ara- dan sonra dün Başbakan Yıldı- nm Akbulut başkanhğında bir araya gelerek 4 saat süren bir- toplanu yaptı. Devlet Bakanı ve HUkûmet Sözcüsü Mehmet Ya- zar Bakanlar Kurulu'nda ahnan kararlarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Türk Ceza Kanu- nu'nda bazı değişiklikler yapıl- dığını, sağhk sigortası tasansı ile ilgili çaiışmalann değerlendiril- digini söyledi. Mehmet Yazar'ın verdiği bil- giye göre, Bakanlar Kurulu'nda uyuşturucu ile ilgili suçlarda ölüm cezası kaldırılarak yerine müebbet hapis cezası uygulan- ması ve bu tür diğer suçlarda ce- za indirimine gidilmesi benim- sendi. Aynca, teknolojik geliş- melerden kaynaklanan suçlarla ilgili olarak da yeni düzenleme- lere gidilmesi kararlaştınldı. Enerji hırsızlığı ve bilgisayarla ilgüi hırsızlıklar konusunda ye- ni kavramlara yer verildi. Bakan Yazar, genel sağhk si- gortası konusunda da daha ön- ce oluştunılan komisyonun ça- hşmalanmn değerlendirildiğini söyledi. Yazar aynca, bu komis- yonun, finansmanı konusunun Işın Çelebi, Güneş Taner ve Ad- nan, Kahveci'nin de katıhmıy- la tekrar yeniden Bakanlar Ku- rulu'nda görüşülmesine karar verildiğini söyledi. Süper emeklilik konusunda Çalışma Bakanlığı'nın bir tasa- n üzerinde çahştığım da kayde- den Yazar, bu tasarıda son de- ğişikliklerinin yapılmasından sonra TBMM'ye sevk edileceği- ni belirtti. Mehmet Yazar, özel sektörden gelen ilgi sonucu İstanbul Çatal- ca'da 300 bin metre kare arazi üzerine Istanbul-Trakya Serbest Ticaret Bölgesi'nin kurulması ve bu bölgenin altyapı ve diğer ça- lışmalannın özel sektörce karşı- lanması yönünde karar aldıkla- nnı da bildirdi. Demokrasiyi Izleme Komitesv m Idaınlar Türkiye'nîn imajını etkiler' ANKARA (Cumhuriyet Ba- ron) — Demokrasiyi lzleme Komitesi (DİK) üyeleri dün TBMM Başkanı Kaya Erdcn ve Adalet Bakanı CHtan Soagvhı'- yu ziyaret etti. DİK üyeleri, Er- dem ve Sungurlu'ya, 141,142 ve 163. maddelerin kaldınlması ge- rektiğini, idam cezalannm infa- zının gundeme gelmesinin Türki- ye'nin imajını kötti yönde etki- lediğini anlattılar. DİK Başkanı Sadnn Arca, Doç. Dr. Haluk Gerger, tHD Genel Başkanı Nevzat Hetvaa, NUSHED Başkanı Ledz O u - raa, gazetemiz yazan Ugar Momcn ve Ankara Bağımsız MiUetvekili KamU AtefogBBa- n'ndan oluşan heyet önce Sun- gurlu'yu ziyaret etti. Sungurlu, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, DİK heye- tinin TCK'nın 141,142 ve 163. maddelerinin ve ölüm cezalan- nın kaldınlması konulan ve ce- zaevlerindeki sonınlar ile ilgili görüş ve isteklerini Uettiklerini söyledi. Kamuoyunu çok yakından il- gilendiıen ve şimdiye kadar er- telenmiş olan idam cezalannm tekrar gündeme gelmesi konu- sundaki endişelerini anlattıkla- nnı beUnen Aren, şunlan söy- ledi: "Keadisinden kesin bir ifade alamadık. Biz dedlk ki idam ce- yalannın infaz edttmeyeeegi ko- •asuda bir yetküinin, mesela siztn «{yıniTii«ıı beyan edilmesi çok rahatlatıcı olur. Bana kesin bir şey söylemedüer. Bana ol- maz demenin yasal olarak ken- di yetklsi içinde olmadıguu söy- ledi. 141, 142 ve 163 koansan- da ise 'Gündemden çıkmıştır, ama siz de kamuoyu oluşturrna- ya çahşın, başka partilerin des- teğini de almaya calışın' dedi- ler." DİK üyeleri daha sonra Er- dem'i makamında ziyaret etti- ler. Komitenin görüşlerini Er- dem'e aktaran Aren, Meclis'te bekleyen idam cezalannm fev- kalade önemli bir dönemde ve- rildiğine dikkat çekerek adli ha- ta yapılmış olabileceğini söyle- di. İdam cezalannm infazı ko- nusunda bir yasa taslağı hazır- landığını ve kamuoyunda ceza- lann infaz edilmeyeceği yönün- de bir görüş belirdiğini kayde- den Aren, "Birdenbire talihsiz bir biçimde bunlann infazı söz konusu oldu. Başka ülkelerde de idam cezalan var. Ancak nsulüne göre infaz ederler. Böy- le başka bir manasebetle infaz edilmez. O bakımdan, idam ce- zalannın bu şekilde gündeme getirOmesi kamnoyunda sok te- siri yapmışbr. 300'e yakın in- san, bunlann yakınlan ve tabü bütün kamuoyu telaş ve üzta- tn içinde. Tek bir idam cezasi- mn infazı bfle Türk bükümeti- nin imajını çirkinteştirir. Çün- kü işin içine başka bir gerekçe ginniştir" diye konuştu. CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Tokyo-Paris... ANKARA — Türban, kulisi dalgalandırdı. Hüsnü Doğan 1 ın Milli Savunma'ya atanması çeşitli yorumları gündeme ge- tirdi. İki konuyla bir süre idare eden iç pdrtika, yeniden tekdü- zeliğe dönüyor Gündemin gediklisi sorunla- nn yeni yanlannı bularak kamu- oyuna sunma becerisini göste- remeyen muhalefetin elinde ufak tefek gürültü çıkaracak olay, yine Hüsnü Dogan. Do- ğan'la başlayıp daha genişle- tilen kimi eleştiriler, benzetme- ler, irdelemeler. örneğin, İnönü dün grupta devlet yönetiminin "aile düzenine" dönüştüğünü söylü- yordu. Sorumsuz bir Cumhur- başkanı'nın çevresine aldığı ai- le bireyleriyle devieti yönettiği- ni vurguluyor, "hanedan" ben- zetmesini eski gönlerdeki ünü- ne kavuşturmaya çahşıyordu. Eleştiriler, hanedanın bir ku- lağından giriyor, öteki kulağın- dan çıkryor. önceki gece Cum- huriyet Bayramı resmi kabulle- rinden birini daha veren TÖ- nün bir ara büyük salondan çıkması meraidan aiabildiğince kamçıladı. Meclis koridoriannda son günlerde fazla mesut gorün- meyen ANAP'lılar Hüsnü Do- gan'ın atanmasından sonra TÛ ile SÖ'nün arasına karakedi girdiğini fısıldıyorlardı. Söylen- tileri yalanlamak amacıyla ön- ceki gece TÖ ile SÖ el ele, ne- redeyse baş başa konuklarına göründüler. Ne var ki TÛ'nün saat 1950'ye doğru davetten ayrılması önceki yorumların canlanmasına yol açt. Oysa TÖ, Köşk'ün bir başka saionuna giriyor, üzerine çev- rili kameralara smokinini gös- tererek, "Kıyafettme bakmayın, bir davetteydim" diyor. Fransız TV'den naklen Fransızlarla ko- nuşmaya başlıyor. Ne SÖ'ye küsmüş ne arala- nna karakedi girmiş ne de baş- ka neden var aynlışında. Tür- ban yasasına artığı imzanın mürekkebi kurumadan Müslü- man Türkiye'nin laik bir ülke o»- duyduğunu, AT'de yadırgan- mamasını Fransızlara anlatıyor. İç politika tekdüzeliğe dönü- yor, ama dış gezilerle yeni söy- lentiler, jişirme haberler, dün- yanın TO ile başlayıp TÖ ile so- na erdiğini içerecek yorumlar dönemi yeniden açılıyor. Japonya'da imparatorun tah- ta cıkış törenine Katıhyor TÖ'ler. Elbet orada Japon işadamlan- nın Türkiye'de yatırım yapma- sını sağlayacak görüşmelerde de bulunacak. Üç beş gün sonra yurda dönmesi beklenir- ken, Dışişleri'nin dün "doğru- lamak veya yalanlamaktan" ka- çındığı bir başka haber, TÖ'nün 19 kasımda Paris'te bulunaca- ğını söylüyor. Bir koşu Tokyo'dan Paris... Sağlığını hiçe sayarak gece gündüz demeden Doğu'dan Batı'ya saatlerce uçmanın tek nedeni olabilir: Ülkeye hizmet etmek! Doğu'da yeni imparatorun elini sıkan TO, Batı'da demok- rasiler imparatoruyla buluşa- cak. TÖ ile Bush arasında ta- rihsel ikili görüşmelerden biri AGİK toplantısında gerçek- leşecek. AGİK'e Başbakan Akbulut- un katıiacağı açıklanmıstı. Şim- di de TÖ'nün Paris gezisi du- yuruluyor. Hem Başbakan hem Cumhurbaşkanıl.. Türkiye iki bûyük evladıyla, kuşkusuz ağııiığını Batı'ya duyurma ama- cıyla AGİK'te temsil edilecek. Dışişleri'ne göre TÖ'nün gidip gitmeyeceği henüz belli degil, ne var ki gidebilir. Üstelik ya- dırganacak ne var bunda. Bakınız Romanya'ya.. Hem Cumhurbaşkanı hem de Baş- bakanı ile AGİK'e katıhyor. Ro- manya herhalde uluslararası görgü kurallannı bitir, değil mi? Oyieyse? Romanya örneğine göre TÖ ve Akbulut birlikte AGİK'e katılabilirler. TÖ'nün AGİK'e katılacağını Dtsislerimiz acaba neden kesin ditle duyuramıyor. Yan ctddi ya- rı şaka havada konuşuyor. İki nedeni var: (a) Dışişlerimizin Köşk'ün gezilerinden önceden haberi olmaz. (b) Dış gezilerde TÖ'nün kimlerte görüşeceğini Köşk kendi başına ayarlar. Ba- kanlık gazetelerden öğrenir. Herhalde Köşk, TÖ'nün, Pa- ris'te başta Bush ve öteki dün- ya liderieriyle konuşup konuşa- mayacağını henüz ayariayama- dı. Görüşmeler kesinleşmedi- ğinden "bilgisi olsun" diye Dt- şişleri'ne bildirilmedi. "Sadık dost" Bush'la "baş başa" görüşmedikten sonra Paris'e niçin gitsin? Dünyanın sayılı devlet adam- ları ulustararası protokol hata- larına düşerler mi hiç?