Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EKİM 1990*
TEKVANDO
SPO1 CUMHURİYET/19
Beşiktaş inişte
(Baştarafı 18. Sayfada)
eski açıklarda parmakla sayıla-
cak kadar az insanlar var. Oysa
Beşiktaş ligin lideri değil miydi?
Oysa Beşiktaş ligin yenilmeyen
tek takııru değü miydi? Oysa Be-
şiktaş ligin en başarıhsı değil
miydi? Ama gelgelelim Beşiktaş,
seyircisinden yana şanssızdı. Bu
taraftar azlığı ilk kez olmuyor-
du Beşiktaş'ta. Ammsayacağınız
gibi Beşiktaş son beş yıldır hep
başa oynayan bir ekip. Biletle-
rin "zamsız" dönemlerinde da-
hi Beşiktaş'ın az seyirciye oyna-
dığı maçlar çoğunluktadır. Biz
artık bunu, takımın hep aynı ki-
şilerden oluştuğuna, seyircinin
yenilik aradığına, Malmö ma-
Futbolsuz
(Baştarafı 18. Sayfada)
şık ve sekiz adamla savunma ka-
labalığını yarabilmek için saha-
ya çıkılması gerekirken, Beşik-
taş kendi ataklarındaki kalaba-
lığı bu sıkışıklığın içine soktu.
Böyle olunca da zaten futbolsuz
olan maç sıkıntılı bir görüntü
verdi. Ve Beşiktaş bu görüntü
içinde hem pozisyona girmekte
güçlük çekti, hem de gol şansı-
nı zorladı.
Beşiktaş'ın bir hatası da, sa-
vunma yapan Adanaspor'a karşı
oyunu kendi alanında başlata-
rak gereksiz zaman ve efor har-
camasıydı. Oysa Beşiktaş oyunu
zaten kendi yan sahasından çık-
mayan Adanaspor'un alanında
kursaydı orta alan forveti daha
çok besleyecek ve gol şansı faz-
lalaşacaktı.
Dün 4-3-3 oynayan Beşiktaş-
ın orta sahasında Rıza, Şifo ve
Zeki ataklarla etkisiz olurken
Şenol'un eksikliği maç boyunca
•jişsedildi. Şenol gibi bir oyun
Kurucudan yoksun kaJan Beşik-
taş'ın gol atma şansı pozisyon
çokluğuna kalırken futboldan
çok uzak olan dünkü Beşiktaş
pozisyon açısından da çok kısır
bir 90 dakika yaşadı. Ve pozis-
yona girildiği anlarda da Metin,
Feyyaz ve Ali'nin beceriksiz ha-
reketleri Beşiktaş taraftannı bir
maç daha huzursuz etti.
68. dakikada Recep'in Ada-
naspor'a haarladığı bir pozis-
yonda Beşiktaş kalesine inen
Adanalılar beraberliği sağladık-
tan sonra, Beşiktaş tamamen ce-
zaalanı içinde toplanan rakibi-
ni adeta ablukaya aldı. Ve o te-
mpolu, baskılı, rakibi bunaltıcı
oyununa giren Beşiktaş sayısız
fırsatlar ve pozisyonlar yarattı.
Beşiktaş'ın bu son 20 dakikada-
ki futbolunu niye maçın başın-
dan itibaren ortaya koymadığı-
nı ve bunaltıa presi neden uy-
gulamadığını galiba maçtan
sonra Teknik Direktör Milne ve
dün Beşiktaş formasıru giyen
futbolculafa sormak gerekir.
çında son derece "ucuz" bir bi-
çimde elenişten sonra statlara
gelmek istemediklerine bağlıyo-
ruz. Ve yöneticilere de en az iki
yeni ismin Beşiktaş'a almması-
nın artık şart olduğu görüşünü
belirtmekte yarar görüyoruz.
Gelelim maça; Beşiktaş'ın
kadrosunda ayağında rahatsız-
lık başgösteren Şenol'un yerine
Zeki vardı. Bu, Zeki'nin aynı za-
manda aylar sonra ilk on birde
çıktığı ilk maç oluyordu. Hedef
farklı galibiyetti Beşiktaş'ta. Son
20 dakikayı bir tarafa koyalım,
70 dakika kötünün de kötüsüy-
dü Beşiktaş. Ne bir şut ne doğ-
ru dürüst bir pas ne de doğru
dürüst bir atağı vardı Siyah-
Beyazlıların. Oysa Beşiktaş'ın
karşısındaki takım da "takım"
değildi. Ama işte o takım hiç de
beklemediği bir anda şimdi ken-
tinc "bir" altın puanla dönüyor.
Onlar sevinçli, Beşiktaşhlar pe-
rişan. Şimdiki Beşiktaş'la geçen
yılki Beşiktaş arasında bize gö-
re dağlar kadar fark var bu yıl.
Takım büyük düşüş içerisinde ve
çok sayıda futbolcuda form dü-
şüklüğü var. Keza futbolcular
gibi Milne de fonnsuz. Eğer bu-
gün Beşiktaş takımının başında
Müne'nin yerine herhangi bir
Türk çalıştırıa bulunsaydı çok-
tan kovulmuştu. Milne fcovul-
madıguıa göre "torpüi" çok bü-
yük yerden olsa gerek.
Yöneticilerin şeref tribinün-
deki perişan vaziyetlerini dün
bir kez daha izledik. Malmö ve
Zeytinbumu maçları sonrasında
olduğu gibi hepsi şaşkın hepsi.
ağlamaklıydı yine. Şimdi yine
bir şey yok ama sonradan Baş-
kan Süleyman Seba'nın da de-
diğı gibi Beşiktaş kendi sahasın-
da oynadığı Karşıyaka, Zeytin-
burnuspor ve dünkü Adanaspor
maçlannda kaybettiği (6) puanı
çok arayacak doğrusu.
Boztepe şampiyon
AARHUS (Cumhuriyet) —
8. Avrupa Tekvando Şampiyo-
nası'na, Danimarka'nın Aarhus
kentinde devam ediliyor.
Şampiyonanın 3. gün akşam
seansında, Türktakımı 1 altın, 3
gümüş, 3 de bronz madalya
kazandı.
Bayanlar 60 kiloda Ziyade
Boztepe, fınalde Avusturyalı
Pirchmoser'i 1-0 yenerek Avru-
pa Şampiyonu oldu vealtın ma-
dalya kazandı:
Artı 76 kilo gençlerde Süley-
man Şahin, fınalde Italyan Ro-
mano ile 2-2 berabere kaldı. An-
cak, hakemler tercihlerini Ital-
yan sporcu lehine kullanınca,
Türk sporcusugumuş madalya-
da kaldı.
Büyükler 64 kiloda Sadık Of-
lu, finalde Türk asıllı Alman
Musa Çiçek ile karşılaştı. Musa
Çiçek'e 4-3 yenilen Sadık Oflu
gümüş madalyada kaldı.
Büyükler 76 kiloda Osman
Şener Özsoy ise final maçında,
lspanyol Perez ile karşılaştı, Pe-
rezmaçı2-l aldı ve Özsoy gümüş
madalya aldı.
Büyükler 54 kiloda Ekrem
Boyalı, bayanlar 55 kiloda Sibel
Dinçer ve gençler 50 kiloda Yu-
nus Altıntaş bronz madalya ka-
zandılar.
G.Saray liderliği yakaladı
Maç
(Baştarafı 18. Sayfada)
soyunma odasından çıkan Tan-
ju, "Yurdaşen Ağabeyi ahnadan
oe ben ne bu otobüs bir yere
gitmez" diye bağırdı. Bir polis
müdürü, Tanju'yu kapalı bir
odaya çekerek uzun süre ikna et-
meye çahştı. Bunun üzerine Ga-
latasaraylılan taşıyan otobüs,
önünde 2 polis minibüsü arka-
sında ise polis panzeri olduğu
halde kent dışına çıkarüdı. Bu
arada, Mustafa Denizli'nin de
ifadesine başvurulması için Çar-
şı Karakolu'na getirildiği göriil-
dü.
Bursaspor Kulübü Başkanı
tbrahim Yaacı ve Asbaşkan Ay-
han özdetnir, Galatasaraylı yö-
neticilerden davacı olacaklannı
söyledi.
(Baştarafı 18. Sayfada)
sıyla Palasz'ı kaçırdı. Bu futbol-
cunun sert şutu kalecide kaldı.
60. dakikada lsmail'in çap-
razdan derinlemesine ortasına
Trahzon
(Baştarafı 18. Sayfada)
zamlan faul aüşım Hami ken-
üsi kullandı.
Topu iyi izleyen Ünal, G.
Antep ağlannı ikinci kez hava-
landırdı: 2-0. İlk yannın son
dakikasında Ünal'ın kullandı-
ğı bir faul atışmda iyi yükse-
len Hami, Nurettin'in kapadı-
ğı köşeden ağlan gördü: 3-0.
İkinci yannın hemen başın-
da G. Antep'in golü geldi. 48.
dakikada G. Antep'in kazan-
dığı bir faul atışında Durmuş,
barajm üzerinden Levent'in
uzanamayacağı köşeye topu
bıraktı: 3-1. 70. dakikada
Hami-Çukiç paslaşmasmda
Hami'nin ortasına Çukiç sade-
ce dokundu ve Trabzonspor-
un dördüncü golünü ağlara
gönderdi. 90. dakikada Mar-
cello'nun düşürülmesi ile kaza-
nılan faul atışını yine Durmuş
kullandı ve Levent'i ikinci kez
mağlup etti: 4-2.
Bursa defansının duraklamasın-
dan yararlanan Tanju şık bir
kafa vuruşuyla takunını öne ge-
çirdi: 0-1. Golden sonra maç
hızlandı. 69. dakikada Uğur'un
ortasına kafayı vuran yine Tan-
ju'ydu. Ancak Nitu bu kez ba-
şarıhydı. 70. dakikada B. Ad-
nan'ın gollük atağını Tugay son
anda kornereçeldi. 75. dakika-
da Palasz'ın çok uygun pozis-
yonda attığı şut Hayrettin'i geç-
ti, ancak yetişen Bülent topu ka-
le içinden çıkardı. 76. dakikada
kazanılan serbest atışı Ali'nin
yerine oyuna giren Vaiscovici
kullandı. Barajdan dönen topu
bu kez Ali Nail şutladı; aut. 83.
dakikada K. Adnan'ın kafa şu-
tu az farkla auta çıktı. Bu da-
kikadan sonra Bursaspor şuur-
suzca Galatasaray'ın üzerine
gitmeye başladı. Ancak yaratı-
lan pozisyonlar gol kaydedile-
cek türden değildi. Maçın bitiş
düdüğüyle futbolcular birbirle-
rine girdiler. Saha içinde yer yer
çıkan kavgaları güvenlik güçle-
ri yatıştırmakta zorluk çekti.
At yarışı sonuçları
Spor Servisi — Dün koşulan
Istanbul at yanşları neticesinde
6'ü Ganyan: 2-5-1-8-9-7 şeklin-
de sonuçlandı.
Dd savaşçı, bir golcü
(Baştarafı 18. Sayfada)
cerilerini ortaya koyamadılar. Ama daha az teknik olan Mu-
hammed ve K. Bülent savaşçı özellikleriyle takımı sırtlayan
oyuncu oldular. Bir de lsmail vardı. Sanki Galatasaray'daki
ilk yıllanna dönmek istercesine istekli ve başarılıydı.
Birinci yarıda markajdan kurtulmak için orta alana kaçan
Tanju sahada dolaştı durdu. Sağ taraftan lsmail'in taşıdığı top-
lara kafa vurmak gerektiğinde ise rakip kaleye yetişemedi. İkinci
yarıda ise etkili olduğu yerde oynadı ve golünü attı. Son yıllar-
da izlediğimiz en kötü Bursaspor'a karşı Galatasaray iki savaş-
çısı ve bir de goicüsü ile kazandı. Hem de lider oldu. Lig lideri-
nin dünkü futbolunu gördükten sonra Irlanda yenilgisinin ne-
denlerini başka yerlerde aramak doğru olmasa gerek.
iASKETBOL
Fenerbalıçe
mhatkazandı
Nasaş: 92 — Fenerbahçe: 104
HAKEMLER: Varol Çorapçıgil (4), Alpashn Kara (4)
NASAŞ: Remzi (3)4, tnan (4)7, Yusuf (6)17, Serdar (5)15,
West (5)20, Noyan (4)18, Sümer (4)5, Kaan (3)4, Turgay (3),
RTurgay (4)2
FENERBAHÇE: Can (5)6, Serhat (4)8, Levent (7)23,
Hüsnü (7)22, Richard (7)30, Kemal (4)1, Aliço (4)5, Güray
(5)9, Hakan (4), Ömer (4)
İLK YARI: 46-45 (Nasaş önde)
A H M E T KURT
İZMİT — Nasaşspor lider
Fenerbahçe karşısında ilk yarı-
da baştan sona önde götürdü-
ğü müsabakayı 2. yarıda başa-
rısız oyun sergileyince maçı ye-
nik bitirdi. Musabakanın ilk
beş dakikasım 13-7, 15. dakika-
sını 38-31 önde götüren Nasaş
ilk yarıyı da 46-45 galip bitir-
di.
İkinci yarıda toparlanan li-
der Fenerbahçe özellikle Ric-
hard, Hüsnü ve Levent'in başa-
nlı oyunlan ile arayı giderek aç-
maya başladı. 30. dakikaya
72-64 önde giren Fenerbahçe
35. dakikada skoru 95-78 ma-
çı da 104-92 almasını bildi.
Beşiktaş fark attı
Beşiktaş: 80 - Kolej: 66
HAKEMLER: Kenan Tunar (3), Fatih Dalay (3)
5 FAUL: K. Erman (29.10) (Beşiktaş), Yalçın (31.01), Ayktek
(38.08) (Kolej)
İLK YARI: 50-28 (Beşiktaş önde)
BEŞİKTAŞ: Small (8) 25, Çağatay (5) 6, Erol (5) 6, Turabi (4)
4, Burak (7) 18, B. Erman (5) 13, K. Erman (4) 0, Sabri (6) 8
KOLEJ: Yalçm (6) 12, Aytek (4) 4, Ahmet (4) 4, Serdar (5)
18, Haluk (6) 16, Popov (4) 7, Hüseyin (3) 0, Murat (4) 0, Le-
vent (5) 5, Zubeyir (3) 0
LEVENT YÜCELMAN
Türkiye 1. basketbol liginde
Beşiktaş, Kolej'i 80-66'lık skor-
la rahat yendi. Maça Beşiktaş
adam adama Kolej ise zone
müdafaa ile başladı. Beşiktaş
hücumda Small ve Burak ile sa-
yılar bulurken Kolej, bir türlü
istediği oyunu tutturamadı ve
maçın hemen başında skorda
geriye düştü. Ankara ekibi et-
kili savunma yapmayıp hücum-
da sayı bulmakta zorlandı. Bu
arada Kolej'in savunmada
Small'ı tutmakta zayıf kalma-
sı ve tek uzunu Popov'un da
sahada âdeta dolaşması Beşik-
taş'ın hücum ribauntlarını alıp
sayıya çevirmesine sebep oldu.
10. dakikayı 23-12 önde geçen
Beşiktaş ilk yarıyı kendisinin
bile beklemediği farkla 50-28
galip kapadı. İlk yarıda Small
19 sayı üretip, 7'si hücum ol-
mak üzere 11 ribaunt aldı. 2.
yarıda Kolej "baskılı adam
adama savunma" ve "tam sa-
ha pres" uygulayıp farkın açıl-
dığı maça tekrar ortak olmak
istedi. K. Erman ve Small'ın 4
faullü olmasından yararlanan
Kolej farkı 1 l'e (63-52) düşür-
mesıne rağmen savunmada ka-
zandığı topları hücumda sayıya
çeviremeyince Beşiktaş maçı
80^66 kazandı.
Öteki maçlar: Karşıyaka: 74
- İTÜ: 62, G.Saray: 69 - F.Bah-
çe: 64 (bayan), Sanyospor: 68
- Kolejliler: 55 (bayan), Urla
Gençlik: 78 - Seka Kâğıispor:
38 (bayan), Bursa Belediye: 73
- Çukobirlik: 91.
VOLEYBOL
Galatasaray: 3
Fenerbahçe: 2
SETLER: 15/1, 15/17,
9/15, 9/15, 15/8.
Öteki sonuclar:
Arçelik: 3 - Paşabahçe: 2
İÜSBK: 2 - Pınar: 3
Eczacıbası: 3 - Karşıyaka: 0 (Ba-
yan) Arçelik: 3 - Yeşilyurt: 0
Emlak Bankası: 3, Güneş
Sigorta: 0(15/4, 15/3, 15/6),
(Bayanlar) Sönmez Filament:
1 Ziraat Bankası: 3 (6/15,
15/7, 9/15, 10/15) THY-
G.Saray (Bayanlar): 0-3
GÖZLEM UĞUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
nu, sosyalıst eğilımli Yön dergisinde yayımlanan ünlü bildiriye
Doğan Avcıoğlu, llhan Selçuk, Mümtaz Soysal, Çetin Altan, İl-
hami Soysal. Fakir Baykurt, Arslan Başer Kafaoğlu, Sadun
Aren, Bahri Savcı, Suphi Karaman, Mustafa Ekmekçi ve Mu-
ammer Aksoy ile bırlikte koyduğu ımzayla da biliyoruz. (Yön,
20 Arahk 1961, s: 13)
Bu bildiride yer alan "..ağırlık merkeziözet teşebbüs olan bu
iktisadi sistemin bugünkü yapısıyla Türkiye'yi hızlı ve sosyal ada-
let içinde çağdaş uygarlık seviyesıne eriştirebileceğini sanmı-
yoruz...(..) böyle bir kalkınma siyasi gücii geniş ölçüde iktisadi
güce tabi kılması yüzünden demokratik de değildir" inancını,
değişen dünya koşulları karşısında terk ettiğini de görüyoruz.
Olabilir.
Günümüz modası, bu ınançları "ideolojik" değil "nostaljik"
düşünceler olarak görûyor.
Ozel sektörcü kalkınma yöntemi, "12 Eylülmilitarizmi" ile bir-
likte "ekonomılerin militarizasyonu" modelini getirdi. Bu eko-
nomik model, kaçınılmaz biçimde "emır-kumanda" hiyerarşi-
sine dayandı.
Kalkınma yöntemınin hiç de demokratik olmadığı, 12 Eylül
sonrasında deneyle yaşandı ve görüldü.
Safa Gıray'ın bakan olarak girdiği ilk ANAP hükümeti, 12 Ey-
lül askerı hükümetinın başbakan yardımcısı tarafından kuruldu.
Bu ekonomik model, emek piyasasında işçilerın emeklerini
serbestçe pazarlamalarına karşı engel üzerine engel; yasak
üzerine yasak koyarken sermayeye, ayrıcalıklı şirketler aracılı-
ğı ile devlet desteği sağladı.
Bunu sağlarken de din ve dince kutsal kavramları kullana-
rak dınsel gerıcilıği devletin resmi siyasetı yaptı.
Safa Gıray gıbı bir aydın, dınsel gericiliğin tehiıkesini Kadı-
köy'de delege seçimlerini yitirince mı anladı?
Gıray ve çevresınin yakındıkları ANAP İstanbul İl Başkanı Ey-
men Topbaş siyasete yeni atılmış değil.
Kaldı kı Topbaş, altında Giray'ın da imzası bulunan 16 Ara-
lık 1983 gün ve 83/7506 sayılı özel finans kuruluşlan ile ilgili
kararnameden sonra Cumhurbaşkanı Özal'ın kardeşi Korkut
Özal ile bırlikte 7V Baraka Türk Özel Finans Kurumu"nu kurdu.
ANAP hükumetı, 14 Aralrk 1983 günü göreve başlamış, İs-
lamcı finans kurumları ile ilgili kararname hükümet programı
yayımlanmadan önce imzalanarak yürurlüğe gırmiştir.
Bu kararnameyi Al Baraka Özel Finans Kurumu'nun kuru-
luşuna izin veren 11 Mart 1984 günlü Bakanlar Kurulu kararı
ızledi.
Arap finans kurumlarına tanınan ayrıcalıklar akıl alacak gi-
bi değildi. Sözgelışi bu kurumlar, öteki bankalargibi denet-
lenmeyecek, bu konuda başbakanlığın iznı aranacaktı. Bu ku-
rumlar iflas ederlerse, ne borçlar yasası uygulanacaktı ne icra-
iflas yasası. Ne olacaktı pekı?
Yasalar yerine Başbakan Özal'ın kararları geçerli olacaktı!
Bununla da yetmilmedi. danışmanları arasında Korkut Özal'ın
da bulunduğu Suudi kökenli islam Kalkınma Bankası'na her
türlü bankacılık işlemleri için "vergi bağışıklıklan" da tanındı.
Eymen ve Özal aileleri, İ/im Yayma Cemıyeti"nöe de bera-
berdirler.
Turgut ve Korkut Özallar, Eymen, Mustafa ve Abidin Topbaşlar
arasındaki dinsel düşünce birliğı, ANAP iktidarı ile bırlikte Su-
udi kökenli şırket ortaklığı ile sürmüştür.
Tbpbaş aılesi ve Al Baraka Özel Finans Kurumu, 8 Aralık 1986
günü dinsel amaçlı "Bereket Vakfı"m kurmuşlar, bu vakfı Kor-
kut Özal'ın 2 Ocak 1987 günlü Resmi Gazete'de kuruluşu ya-
yımlanan "Özbağ Vakfı'' izlemiştır.
Dinciler, elde ettiklerı ekonomik gücü, bıraz da Safa Giray
gibi adları "liberale çıkmış" bakanların imzafadıkları kararna-
melere borçludurlar.
Dün ne ekildiyse. bugün o biçıliyor!
Safa Giray'ın gözleri bunları yeni mi görüyor? Kulakları "ta-
kunya seslerini" yeni mi duyuyor?
Haydi, sosyalist aydınlarla bırlikte ımzaladığı Yön Bildiri-
s/"ndeki düşünceleri ve inançlarını unuttu diyelim; laiklik il-
kesini yeni mi aklına getiriyor?
Geçin, beyim geçin; Üsküdar'da sabah oldu!
Üsküdar'daki sabahlar, Üsküdar delege seçımlerindeki ta-
kunya seslerinden önce fark edılmelıydı.
Ve eskı bakanın yakındığı takunya sesleri, Giray ve Giray gi-
bilerinin kulaklarında değil vicdanlarında yankılanmalıdır!
Erkek, erkek gibi olmalıdır-güçlü ve çocuksu.
Françoise Sagan
\lııılıı CollectionCITY&COUNTRY