04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 21 EKİM 1990 Eski Kara Kuvvetleri Komutanı, emekli OrgeneralNecdet Öztorun: OzaPatahammül edece&iz TURAN YILMAZ ANKARA — 12 Eylul muda- halesınde once Genelkurmay 2. başkanı, ardından da Kara Kuv- vetleri Komutanı olarak görev alan emekli Orgeneral Necdet Öztonın, bugun Türkıye'de la- ikliğe aykın faahyetlerin çok ge- niş ölçude varolduğunu belırte- rek, "Terorizmle desteklensin ya da desteklenmesin Turkije'- de gericilik akımı vardır. De- mokratik kurumlanıı buna bir bûtun olarak karşı çıkması la- zım" dedı Curahurbaşkanı Turgnt Özal'ın tutumunu da leştiren öztonın, "FiiJen geldi oturdu oraya, 'Bana alışacaksı- nız' tahammül edeceksiniz de- mesi lazım" dıye konuştu. öz- torun, Guneydoğu'dakı onayla- nn açıklıkla halka anlatılması gerektiğını vurguladı. Türkiye'de son aylarda trr- manan terör olaylarının ışığın- da, 12 Eylül 1980'den bu yana geçen 10 yıh Cumhuriyet'e de- ğerlendiren Necdet Oztorun, bugün yaşanan terörun, laık du- şûnceye sahıp, Ataturk ılkelerı- ne bağlı kişılere yöneldiğını be- lirterek, "Bu grubu, bu duşun- ceye sahip kişileri etkilemeye ça- lışıyorlar" dedi. Bu terörun amacımn, dının dunya ışlerine kanşmasını ıstemeyenleri ürku- tüp, yıldırmaya çalışmak oldu- ğunu da savunan Öztorun, "Bütün lslam ulkelerinde bu tnr örgutler olduguna gore, ozellik- le, laik olan Türkiye'de de bu tiır örgutlerin olması ibtimali kuvvetlidir" dıye konuştu. Bu teroru gerçekleştırenlenn, devletin dinı esaslara göre yöne- tilmesını ısteyenlerın zafer ka- zanmasını amaçladıklannı da kaydeden Öztorun, 'bunlarla, N.A'ya belediye desteği Lise öğrencisi N A!nın "Savaşa hayır" yazılı afîş astığı gerekçesıyle tutuklanmasına tepkıler süruyor. Pendık Belediyesı N.A!nın savunmasını ve eğitim masraflarını üstlendi. ' tstanbul Haber Servisi — Pendik Lısesı duvanna "savaşa hayır" yazıh afış astığı gerekçe- sıyle DGM tarafından tutukla- narak cezaevine göndenlen N A içın tepkıler artarak sürüyor. N.A'nın avukatlığını ustlendığinı açıklayan Pendık Belediye Baş- kanı Burhan Köseoğlu, dün N.A!nın evini ziyaret etti. 16 ya- şında bır öğrencının savaşa ha- yır yazması nedenıyle hapse göndenlmesını Turkıye'nın ayı- bı olarak niteleyen Burhan Kö- seoğlu, N-Aînın devletin gazabı- na uğradığını söyledı. 16 yaşın- da bir öğrenciyi polise şıkâyet ederek okuldan atan bır anlayı- şm, Pendık ılçesı sınırlan için- de olmasının tahhsızlık olduğu- nu söyleyen Köseoğlu, N.A. ola- yının peşını bırakmayacaklaruu ve her turlu yardımın yapılma- sında belediye olarak yardımcı olacaklannı söyledı. Köseoğlu, N.A.'nın bundan sonraki butün eğıtım masraflarını da Pendik Belediyesi olarak ustlendiklen- ni beliıtti. Dun saat 12 00'de N.AÎnın evıni zıyaret eden Burhan Köse- oğlu, babası Huseyın Alkan ile bır sure konuştu. Belediye baş- kanı olmadan önce avukatlık yapan Burhan Köseoğlu, N.AÎnın da avukatlığını ustlen- diğıni, ancak Beledıyeler Kanu- nu'nun buna ızın vermemesı ne- denıyle bir vekılle olayı takip edeceğını bıldırdı. Köseoğlu, olayı sonuna kadar takıp edece- ğını, diğer kurum ve kuruluşla- nn da bu konuya gereken has- sasiyeti göstermesi gerektiğını söyleyerek konuşmasını şöyle sürdflrdu: "16 yaşında genç kızımız ör- güt üyesi olmakb suçlanıyor. Yaptığı, butun okullann duvar- lannda bulunan ve Ataturk'e ait "Yurtta ban>, dunyada barış' sozunu tekrarlamaktır. Gençte- rimize sahip çıkarak onları oz- gur duşunme ortamına hazırla- malıyız. Banş istedi diye cezae- vine gonderilen 16 yaşındaki N.A'nın duşuncesinde milyon- larca kişi var. tnsanımızı ve gençlerimizi tek kalıp içinde ye- tistirmek ve bunu beklemek mömkun değildir." SHP îstanbul II Örgutu'nden dün yapılan açıklamada N.AInın bir an önce tutukluluk haline son verilerek, bu ayıbın daha fazla sürdürülmemesi ge- rektiğı belırtıldı. din esasına dayalı bir devlet yo- netimi kurma amaçlannı legal yollardan gercekleştirmeye çalı- şanlar arasında bir irtibal var mı, yok mu, bugun için bunu soylemek mumkun degil. Çun- ku, ortaya çıkan bir şey yok, ya- kalanan yok. Şimdi, dini orgut- ler yapabilir diyoruz, ornegin Kubilay olayı var. Tam murte- d, gencı bir olay. Yani boyle bir şeyi yapabiliyoriar. O nedenle yapabiü'rier diyorum" dedı Bugun ıçin Ortadoğu krızin- de mudahıt bazı ulkelerde de te- rör olayları yaşandığını belirte- rek, yaşanan bu terörün bunun bir uzantısı da olabıleceğinı sa- VEFAT Babam MUSTAFA HASGÜL 20.10 1990'da vefat etmiştir. Kastamonu'nun Taşköpru ilçesıne bağlı Keçekli köyunde toprağa verilecektir. Oğlu Yaknp Hasgıü şına çıkmamış, ondan sonra meslekı yetenekleri bu şekilde koşullandırılmış, çerçevelendi- rilmiş, tutumları buna gore şe- kiUendinlmış kışiler ise, Ubii ki, başanlı olamazlar. Ama kanun- iar mevcul, kanunu uygulama- lan zonınludur. kanunu uygu- lamıyoriarsa, Turkiye'de buyuk sıkıntı var demektir. 'Onlar da benun duşuncelerımı savunu- yorlar, ben onları takıp etmem' derlerse, işler tabii ki yurümez" dedı Terönzmle desteklensin ya da desteklenmesin bugun içın Turkiye'de buyuk ölçûde bir ge- ricilik akımı olduğunu da kay- şart olduğunu belırterek, "Bu olayın ne olduğunun açıklanma- sı lazım. Olayın arkasındakile- rin amaçları açıkça anlaulmalı- dır. Herkesin Turkiye'nın top- rak butunlugunun hiçbir şekil- de bozulmayacagını da bilmesi lazımdır" dedı. Özal'a tahammül öztorun, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ortaya koyduğu tutuma ılışkın şunlan söyledr "Bu hiç yaşanmamıştı. Cum- hurbaşkanlığı meşrudur, degil- dir tartışmalan olmııştur. Seçim olmuş o goreve gelmiştir. Yani bir örnek koymuştur ortaya. Zeten cumhurbaskanını herke- sin sevmesi şart değil. Ama fii- len geldi oturdu oraya. 'Bana alışacaksınız' diyor, 'Tahammül edeceksiniz' demesi lazımdı.b Tabi mecburuz tahammül etme- ye, tahammül edeceksiniz, cum- hurbaskanıdır. Bir yüdır fiUen de uyguluyor." Öztorun, bır soru üzenne de "Ben hiç kimseye hesap ver- raem, Allah'tan başka dıyemez- sıniz, muesseselere hesap ver- mek zorundasımz" dedı. EvreıTin anılan Kendısinın, Emekli Orgeneral Necdet Ürug'la birükte, ellerin- Özal'a: Fiilen geldi oturdu oraya, 'bana alışacaksınız' diyor. 'Tahammül edeceksiniz' demesi lazımdı. Tabii mecburuz tahammül etmeye. Tahammül edeceksiniz, cumhurbaşkanıdır. Bir yıldır fiilen de uyguluyor. Terör: Türkiye'de dini esasları amaç edinmiş bir terör olayı çok güçlü olamaz. Ama Türkiye'de laikliğe aykın faaliyetler yok mudur, vardır. Çok geniş ölçüde vardır. Laikliği benimseyenler çoktur. Açlık grevleri BismiVden 9sevk DİYARBAKIR / ADANA (Cumhuriyet) — Dıyarbakır 1 No.lu E Tipi Cezaevı'nden yapı- lan sevkleri protesto ederek aç- lık grevine başlayan tutuklu ve hukumlülerle yakmlan eylemle- rini sürdurürken Bismil Cezae- vı'nden 19 tutuklu ve hükumlu- nün daha başka cezaevlenne sevk edıldıklen bıldirildı. Ada- na'da açlık grevı yapan aileleri nyaret eden Izrrur bağımsız Mil- letvekıh Keraal Anadol, "Parta- mentodaki partilerin 12 Eylul'e karşın halkın yanında oldukla- nna halkı inandıramayacaklan- nı" sö>ledı Dıyarbakır'da açlık grevun surduren tutuklu ve hu- kumlu yakınları, "Uygulamalan protesto için bugun kendilerini saydırmayacakfauını" büdırdıler. vunan öztorun, "Türkiye'de dini esasları amaç edinmiş bir- teror olayı çok guçlu olamaz. Ama Turkiye'de laikliğe aykın faaliyetler yok mudur, vardır. Çok geniş olçude vardır. Laik- liği benimseyenler de çoktur. Şimdı bir mucadele başlamıştır, bu ikisi arasında. Ama aktl du- zeyinde başlamıştır. Evet devlet, koydugu esas ve kaideleri koru- yamıyor, uygulayamıyorsa, o devlet yaşayamaz" yok olur dı- ye konuştu. Polıstekı tslamcı kadrolaşma- ya da değınen Oztorun, "Eğer, Isfauni esaslara dayalı bir eğitim- le yeti$lkdiniş, bilgisi buauo dı- deden öztorun, buna bir butun olarak, tum demokratık kurum- lann ışleyışlerı ıle karşı çıkması gerektığını de kaydederek, "TBMM'nin, hukumetin, par- tilerin, universitderin, basının liderligi. Turkiye'de boyle bir li- derlik muessesesi var. Halktaki sosyal enerjıyi, milli hedeflerin gerçekleşmesı ıçin aktıf hale ge- tiren muesseseler" dedı. Güneydoğu'da açıklık şart Guneydoğu Anadolu'da ya- şanan teror olaylarını da değer- lendıren Öztorun, bu olayların oııienmesı içın tam bır açıklığın Demokrasilerde örnekler deka- nunlar kadar guçludur. Seçim sonucu oluşmuş Meclis, kanu- ni ise butun faaliyetlerini yeri- ne getirir. Turkiye'de demokra- sinin bir esası haline gelmiştir bu. Benim kanaatime gore, ki- şüigi ue olursa olsun, fiilen cum- hurbaşkanıdır. Tabi, yetkilerini de kullanacaktır. Bundan son- ra meşru mudur, degil midir, ta- nınm, tanımam, bunun muna- kaşası yapuabilir, ama bir daha- ki secime kadar bunun bir etki- si olmaz. Cumhurbaşkanıdır, arabasında forsu var. Istesem de istemesem de, sevsem de se\- de bulunan tüm belge ve bilgı- lerı Harp Tarıhi Enstıtusu'ne verdiklenni, aynca anılarını yzmayı duşunmedıklenni beln-- ten Öztorun, eskı Cumhurbaş- kanı Kenan Evren'in bu- gaze- tede yayunlanan anılanna iliş- kın de şunlan söyledı: "Yazılan hatıralann çoguu- da, kendını koruma egJiimi var- dır. Butun hatıralarda bu var- dır. Biümsel bir çalışma yapmak istiyorsanu, anında kayıt tut- manız lazım. Kayıdı da kendi- niz degil, harp ceridesinin yap- ması lazım. Eger ben tutarsam, kendimi konıyan bir tutuma gi- renın. ^ Sosyalist Par- ti Diyarbakır Merkez Ilçe Baş- kanı Murnvet Cacnn, Bismil Ce- zaevi'nde açtık grevi yapan 19 tutuklu ve hukumlünuı onceki gece başka yerleşim birimlerin- deki cezaevlenne sevk edildigi- ni söyledi. Sevk sırasında tutnk- lu ve hukumlulerin dövuMukle- rini Ueri siıren Cacım, "Cezaev- lerindeki bu tutumu ve idamla- n protesto amacıyla genel nufus sayımında gerek bizler, gerekse tutuklu ve hukumiu aileleri ken- dimizi saydırmamayı kararlaş- tırdık. Ev ve partiye gelecek nu- fus sayım memurlannı içeri almayacagız" dedı. Bu arada Dıyarbalor SP'de 9. günunu dolduran açlık grevine katuanların sayısının 100"e ulaş- tığı bıldirildı. Dıyarbakır E Tı- pı Cezaevı'nde 123 tutuklu ve hükumlunün sürdurduğU açlık grevı ise 12. günunü doldurdu. Tutuklu ve hukumlulerin sağlık durumu konusunda bügı edını- lemedı. Kredi Kartının tek hizmeti ahşveriş olmamaîıdır. ^ Siz, kredi karunızla otomatik para çekme makinelerinde, vadesiz hesabınızdan para çekebihr, para yaürabilir misiniz? Bir tuşta havale yapabilir, bu havalerun anında ödenmesini sağlayabilir misiniz? Hesap durumunuzu ve harcama limitinizi oğrenebılir, nakıt kredi alabilir misiniz? : hesabınız olmasa bile. yurtdışında harcama yapabilir, bu harcamalannızı yurda dönuşte Türk Lirası olarak ödeyebihr misiniz? ^ Kredi kartı ödemelerinizi, otomatik para çekme makineleri aracılığıyla yapabilir misiniz? ^ Kredi kartınızın hesap özetini, kendi belirlediğiniz dönemlerde düzenli olarak alabilir misiniz? Geri ödemede, bütçenizi rahatlatan seçenekleriniz var mı, taksitlere bölebilir misiniz? Harcamalanruz belli bir tutan aştığında taksit ve nakit kredmize faiz indirimi elde edebilir misiniz? kartınızla Anadolu Sigorta'nın Ferdi Kaza (ölüm, daımı maluliyet) Sigortası'yla çalınma ve kayıp sigortasına prim ödemeden sahip olabihr misiniz? Işte, bu üstünlüklerin hepsi birden, sadece Iş Bankası Kredi Kartı'nda vardır. İş Bankası Kredi Kartı, yurtiçinde-yurtdışmda, Kıbns'ta da alışverişin yanısıra, bütün Bankamatik'lerde Bankamatık üstünlükleriyle kullanacağınız Türkiye'dekı tek kredi kaıtıdır ! Bu kartla her şeyi yapabilirsiniz. Ü SABREDIYORLZ — Medine Kılıç biç aglamadığını, ozellikle oğlunun karşısında aglamadığını so>luyor.(Foto|raf:Banş Bil) îdamlıkların anneleri Acı üstüne acı Ölüm cezasına HAYIR İkisinin de oğlu idam hükümlüsü. Ayşe Simen'in bir kızı lise öğrencisiyken öldurülmuş. Şimdi de oğlu Şerif idamlık. Medine Kıbç, 35 yaşındaki oğlunu iki ay önce kanserden kaybetmiş. Diğer oğlu Atilla Kılıç da idamlık. TAYFUN GÖNÜLLÜ hissettim. Yakalayıp bir şeyler soyieyemediğim, yuzune bir ta- ne vuramadığım için." 15 gunde bır Bursa'ya oğlu- nu ziyarete gıdıyormuş Medine Kılıç Sureklı bıletlere zam gel- mesuıden de yakınıyor "15 TÜRKİYE İŞ BANKASI sonra da "Çok çektik ofln biz" diyor Medine Kılıç. Onun da başına Ayşe Sımen'inkine benzer bır olay gelmış. 35 yaşındaki oğlunu iki ay önce kanserden kaybetmiş. Ayşe Sımen konuşkan bir an- ne. Oğlunun ıdam edıleceğıne manmıyor ve kendıne göre ge- rekçesını "Vabancılar ve biz karşıyiz. Allah gostermesin. Sa- nı çok sevdığını, ama yol uzak olduğu için götüremedığinı, 1>Ö- rek ve sarma yaptığını, genellık- ie kahvaltılıklar göturdüğunü anlatıyor. Oğlu kanserden öldüğünde idamlık oğlu Atilla Kılıç'ın kö- tü olduğunu, Cezaevi Mudürü'- nun olaya ınanamayarak bır araştırmaddn sonra hemen gö- ruşmeleruıe ızın verdığuıı söylu- yor. Hıç aglamadığını, özellıkle oğlunun karşısında aglamadığı- nı söyluyor. Ama soru sorduk- ça başını hafif yana doğru çeyiriyor. Îdamlıkların tekrar gundeme ANKARA — Gıyotın, dara- ğacı, kurşuna dızme, zehırlı gaz. Idam ınfazı içın gelıştınlen yön- temlerden bırkaçı. Bunlardan en ılgınç olanı anatomı hocası Dr. Joseph Ig- gimde bir iki kişi gidiş donıiş nace Gulloün'ın keşfettığı ve 120 bın lıra >apıyor. 120 bin li- kendı adıyla anılan giyotimn ra değil de, sandalye kavgası bi- (Guıllotıne) hıkâyesi. zim çocuklan ne hale getirdi? Amaç, boyun vurmanm el- Okumayı çok severdi. Hep tak- den geldığuıce aa venneden ger- dir getirirdi. Mimar olmak isti- çekleştırilmesıydı. Ulusal yordu. Oglum diye demiyorunı, Meclıs'e seçılen Dr. Gullotm ama çok saygılıydı" diyor. yaptığı bır konuşmada, "Bir in- Sigarasmdan bır nefes alıyor, san olumu hak ettiginde oldu- rülur. Ama o sonuca vannak için kullanılan araçlan haklı çı- luuimaz. Aayi uzatmak yerine, bir darbede işi bıtırmek oeden Oİmasın. Gerekli olan bir maki- nedır. Meclis bu konuda ne du- junur?" dıye sorar Mechs karar verir. Makıne oldukça pahalıya mal olmuştur, ama "hakkını" da venr. r-r *Çunku Bıcetre Hastanesı'nde bır'ediyoruz ' dıye açıklıyor. ölüler uzerinde yapılan Oğlunun karnıyank yemeği- "basanlı" deneylerden sonra gi- yotin kuUanılmaya başlarur. Gi- yotin, Meclıs'e yakın bır meydana kunılur. Ama çok ça- lıştığı ıçin Mechs üyelerı artık kesık baş görmekten rahatsız olurlar. Makıne şehrin daha uzak bir meydanına taşınır. Ve Dr. Gullotuı, ölum ceza- larım daha "insancü" yontem- lerle infazını sağlayan kışı olarak tarıhe geçer. Fransa'da gıyotın son kez 1977'de kullanıldı. 1981'de ise ölum cezası kaldınlınca, gıyotın müzelık oldu. Fransa'da idam cezaları giyo- tinle yapılıyordu ve-karşüığı bo- ge lm e sını nasıl karşıladığı sonı- yun vurmak anlamına s u n a , "Ne duşunduklerini bile- gehyordu Turkıye'de ise ıdam miyorum. İdam kalktı deniyor, cezaları darağaa denen ıdam se- a m a hiç değişıklik >ok" yanıtı- hpalarında yapılıyor. n ı verıyor. Bugunlerde çok sık kullanılan t _, . "idam" sözcuğunün eyleme dö- SOVOŞd Ve Idamlam nuşme olasüığına karşı, 1%2 j-favır ' pin tfnrmu doğumlu ıdambk Şerif Simen'- r \ a / l r riaiJOrmii in 65 yaşındaki annesı Ayşe Sı- men, şunu diyor: "O, asılırsa, yaşamak bana haram. Hemen kendimi asa- nm." Şerif Simen 17 yaşında içerı ginnış Lise öğrencisıymış. 10 yü bıtmış. Yani şımdı 28 yaşın- da. Ayşe Sımen, ıdamiıkların aı- leleriyle konuştuğumuzu duyunca evinden fırlamış. Ba- şmda eşarbı, lacıvert pardesusu ve eknde torbasıyla merdıvenlen çıkıyor. Goze çok dıngin gözu- kuyor. Biraz nefes alması ıçin bekliyoruz. Ama o, beklemıyor. Çakır gözlermden yaşlar döku- lurken tehdıtler savuruyor. Ay- şe Sımen çok acı yaşamış, hâlâ da yaşamaya devam ediyor. Bir kızı lise öğrencisiyken öldurul- muş. Sıyası bir nıtelıği yokmuş. Neden ve kim tarafından öldu- rulduğu belirlenememış. Şımdı de oğlu Şenf idamlık. Ayşe Sunen'e soracak pek bu- şey bulamıyonız. Ama birden "Peki, ben sana birşey sorayım" diyor. "Bunlan asar- lar mı?" "Eyvah! Ne yamt verecegiz şimdi?" diye düşürürken he- men "Sen içini rahat tut. Umu- dunu yitirme" dedık. "Benim kızımm katilini buia- bildüer mi? Şimdi buyuk adam- lar olduruluyor. Onların katiBerini neden bulamıyor- lar?" dıye soruyor 1981 'nin eylul ayında Atilla Kılıç tutuklanmış. 1961 doğum- lu. Lıseyi bitirmiş, Ana Devnm- ci Yol davasından yargılanmış. Mamak Cezaevı'nde 9 yıl yat- mış Şımdı Bursa Cezaevı'ndey- mış. 59 yaşındaki annesi Medine Kılıç anlatıyor: "Oglum çıkacaktı. ttirafçı suçladı oflumu. tdam karan ve- rilmişti. Soğukkanlıydım. Ama itirafçıyı valizini toplamış gider- ken gorunce kendimi kaybet- tim. Arkasından koştum, yetişemedim. Arabaya bindi kactı. O zaman kendimi suçlu Oldüren devletin utancını taşımayız ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) — "Savaşa ve İdamlara Hayır" Platformu'na katılan 11 kuruluş adına dun bır basın top- lantısı duzenleyen Insan Haklan Derneğı Genel Sekreterı Akın Bırdal, "Bizler, insan yaşamuun ve onurunun guvence altında bulundugu bir Turkiye'de yaşa- mak istiyoruz" dedı Bırdal, şoyle devam etti: "Dışarıya karşı surekli insan haklan konusunda duzenleme- ler yapıldığını ileri suruyorlar. Doğru. Ama bu duzenlemeler insan hak ve özguıiuklerinin ge- liştirilmesi ve korunması yolun- da değil. daha geri ve kotuye gi- diş yonunde olmaktadır. SS ka- rarnameleri, Avnıpa insan Hak- lan Sozleşmesf nın 15. maddesi uyannca Güneydoğu'da insan- haklannın askıya aalınması ve o bolgede suren yangın, cezaevle- rinde başlatılan surgunler. hiıc- re tıpı ınfaz yoluna gidiş, katla- nılmaz zam yuku ve en sonun- da olum cezalannm infaz edile- ceğinin açıklanması, ulkemizde- kı insan haklannın duzeyıni or- taya koy maktadır. Bizler, oç al- ma gibı ilkel bir anlayıştan kay- naklandığı için, yaşam hakkına dogrudan ve haksız bir saldırı olduğu için, suçluyu iyileştirme ve topluma kazandırma amacı guden çağdaş infaz anlayışına aykın olduğu için, adli yanılgı durumunda duzeltme olanağı bulunmadığı için, uygar ulkeler- de kaldınlmıs olmasından da guç alarak olum cezasına karşı- yız. olmduren bir devletin yurt- taşı olma utancını taşımak iste- miyoruz. Toplumca bu ayıpian kurtulmak istiyoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle