Katalog

20 EKİM 1990 CUMHURİYET/7 ANKARA HAVASI 69«h«rlytt Aakara Bîrosu ZAYIFLA DA GEL ANAP'ta başkanlık yolu ANAP'ta genel başkan adaylarından Hasan Celal Güzel de, Mesut Yılmaz da zayıflamaya çalışıyorlar. Yılmaz, rejimi oldukça sıkı biçimde götürüyor ve şimdiden ceketi bollaşmaya başladı. Güzel ise yaklaşık beş kilo verdi ve daha da zayıflamak için kararlı görünüyor. Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın ANAP'ı kurmadan önce sıkı bir rejime gırerek zayıfladığını anımsayanlar, Yılmaz ve Güzel'in bu çabasını yadırgarnıyorlar. Ne de olsa ANAP'ta genel başkanlığın yolu rejimden geçıyor!.. BELEDIYE Hemşerilik bilinci Anakent Beledıye Başkanı Karayalçın, başkentte "hemşerilik billnci"nin geJfşîirilnfesi yolunda yeni bir adım attı: "Ankara Dergisi." Dergide, mirnari yapısından sanatçısına Ankara'yla >'gili akla gelebılecek her türlü konu işlenecek. Altı ayda bir yayımlanacak derginin ekim sayısında, sıyaset bilimci Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Tarihçi Prof. Dr. ilber Ortayiı kent planlamacısı Prof. Dr. İlhan Tekeli ile Karayalçın'ın, "hemşerilik bilincl'ni de tartıştklan bir böfüm yer alıyor: "TEKELİ —Siz de Ankara'nın dışından geldinız. Hemşerilik bılıncinı nasıl elde ettıniz?" KARAYALÇIN —Ankara'ya 6-7 yaşımda geldim, ama Ankara'da büyudüm. Tüm dostlarım Ankara'da. Bütün anılarım da burada. Bu yüzden kendimi Ankara'nın cograryasına göre biçimlediğim için kendimi bir Ankaralı sayıyorum. KIŞLALI — Sayın Başkan, Ankara'ya başka kentlerden gelip yerleşenlerin daha çok geldikleri kentle ve yöreyle ilgili bir hemşerilik duygusuna sahip olmaları dogal karşılanabilir. Ama onların Ankara'da doğan çocuklarında, yanı ikıncı kuşakla da aynı durum sürüyorsa bu önemli. KARAYALÇIN — Ben hayret verici bir şey olarak görüyorum. Onlara 6ÜNÜN FOTOĞRAFI ÖHÜ'I tarih skıştınyor... (Fotofraf: Zafer Aknar) SHP PORTRE Güneydoğu'ya İlgisiz başkan SHP çıkarması SHP lideri tnönü, ay sonunda Doğu ve Güneydoğu ıllerini kapsayan bir geziye çıkıyor. Gezi süresince iktidar programı"m açıklaması beklenen fnönü'nün gezisi "Güneydoğu'ya verllen önemin artacağı"na ilişkin bir işaret olarak da kabul ediliyor. inönü'nün gezisi öncesi, SHP milletvekılleri Rıza Yılmaz, Mustafa Kul ve Vedat Altun, bölgeye giderek ıncelemelerde bulundular. PM üyesi Yılmaz, geziyi köşemize değerlendirdi: — Doğu ve Güneydoğu'da ne var ne yok? YILMAZ — "Var"lan bilemem ama "yokluk"tan geçilmiyor. Durum içler acısı. Bir imamın özel tim tarafından ökjürülmesine ilişkin iddialar vardı. Gidip halktan bilgi aldık. — Bazı köyter de bosaJtılıyormuş? YILMAZ — Siirt'te epey köy boşaltılmış durumda. Özellıkle Eruh'un köyleri. Bir köyde sadece iki yaşlı insan bulduk. Onlar da kımıldayamadıkları için gidemiyorlar. Bir başka köyde de yarısı göç etmiş, kalan yansı da denklerini hazırlıyordu. Devletimiz, onlara 'ya korucu olursunuz ya da buradan gidersiniz, biz sizi koruyamayız' demiş. Onlar da gidiyor. Vali de bize aynı şeyleri söyjedi. Köyierin güvenliklerini sağlayamazlarmış. — Terorist eylemlerle iigili gözlemleriniz neler? YILMAZ — Kamuoyuna yansrtılmayan epey olay var. Omeğin Kurtalan'da polıs lojmanlarına roketatarla saldırılmış. Yerinde gittık gördük. 100 kişiyı gözaltına almışlar. 95'i serbeşt bırakılmış. Çıkanlar, 'işkence yapılmadı' diyorlar. Demek ki vatandaş doğruyu soylüyor. ille işkence yapıldı diye iddia etmıyorlar. İşkence gördüklerıni söylediklerinde de doğru söylüyorlardı. — SHP'nin bölgeye ilgisi artacak mı? YILMAZ — Bundan sonra böyle. Bölgede ne olup bitiyorsa yakından izleyeceğiz. Cumhuriyet tanhinde "sol" bir parti Samsun'da ilk kez yerel iktidar oldu. Eski CHP milletvekillerinden Muzaffer Önder, 26 Mart'ta belediye başkanı seçildi. Seçimler sonrasında SHP Genel Başkanı İnönü, -partili belediye başkanları ile Ankara'da bir toplantı düzenledi. Bu toplantıya sadece Samsun Belediye Başkanı katılmadı. SHP'nin bın büyük dığeri küçük kurultayına da iltifat etmeyen Önder'e partılılerden suçlamalar gelmeye başladı: "Merak edip de gitmez. Çünkü o bir sosyal demokrat değil." Ama Önder yılmadı. Görevden alınan Çanakkale Belediye Başkanı'na destek için belediye başkanlannın düzenledığı "güçbirliği" toplantısına katılmayanlann da başında yer aldı. ANAP iktidarının hangi bakanı olursa olsun Samsun il sınırında karşılayıp, il sınınndan uğurlayana kadar, "yakın markaj"ı efden bırakmamakla " ü n " yapan Önder için yine bazı partıliler "alışamadık" dediler. Önder'in moralini Türk Belediyecilik Derneği'nin Samsun'daki yemeğinde türküyle bozmaya kalkışanlar bile çıktı: "Seni senUkler oyalar, aldırma Samsun aldırma" Ama önder'i etkilemek olanaksızdı. O bıldığı yolda devam ettı. Son olarak Üçok'un cenazesine katılıp katılmama konusunda bazı meclis üyelerınin "Ne işimiz var Ankara'da" şeklındekı görüşlerine uyan Önder, Ankara'ya gitme gereğini duymadı. Birçok belediye otobüs tahsis ederken, SHP Merkez İlçe Başkanı Hacıbey Dilek'in "bir otobüs" istemine de sıcak bakmayan Önder, gerekçesini de açıkladı: "Benim araoalar Ankara'ya kadar gitmez. Başka açıdan yardımcı olayım." önder'den bu kez yeni alınan uzun yol otobüsü istendi. Ona da bahanesi hazırdı: ''Arızalıdır.bilmem nelidir." "YENİ ANAP MODASI" oldukları sorulduğunda, babasının ya da annesınin kentini söylüyorlar. TEKELİ — Olduğun yerde hemşeriliğin hiçbir kıymeti yok. Ayrılıp şehre gelince hemşerilik bilinci doğuyor. ORTAYU — Kaç kuşak geçse de biz tam Ankaralı olamayız. Bizden sonraki kuşakiara sorulduğunda da soyunu sopunu söyleyecektır. Ama istanbul için böyle değıl. Üç nesilden sonra İstanbullu olup çıkıyorlar. MINI SOYLEŞI Bütçezede Kahveci Malıye Bakanı Adnan Kahvecl'nin, Mercedes marka makam otomobilini kiraya vereceğini köşemizde duyurmuştuk. Merak edip 1991 bütçemizi açıkladığı gün Kahveçi'ye sorduk: —Efendim, Mercedes'e müsteri çıktı mı? KAHVECİ—Çıktı. —Kim? KAHVECİ—Cumhuriyet gazetesı. —Clddi misiniz, bizim de haberimiz yok? KAHVECİ—Yok canım, şaka. —Efendim o zaman kiralama işlemlerl ne aşamada? KAHVECİ—Bıldiğiniz gibi bakan otolannı satamıyoruz, o konuda yetki almadık. Ben kendiminkini kiraya yermeyi düşünûyorum. İhale açacağım. Öncelikle turizm işletme şirketlerine kiralamayı düşünüyoruz. Onlara teklif götürüyoruz. Araba kiralama servıslerine de verebilınz. Ancak bir şartımız var. —Nedir? KAHVECİ—Arabayı sezonluk kiralayanlar, kamu kurum ve kuruluşlarına kiraya veremeyecekler. —Efendim, Mercedes'ten inip yerli malı bir otoya bfnmek nasıl bir duygu? KAHVECİ—Valla, bilemiyorum, Çünkü hâlâ Mercedes'e biniyorum. Kiralanınca yerli otoya geçeceğim. Ama ben zaten yerli otolara alışığım. Kendi otom Kartal Pek yabancılık çekeceğimı sanmıyorum. —Efendim, bu kiralama işine nasıl karar verdiniz? KAHVECİ—Sizin de butçeniz böyle olsaydı!.. MILLETVEKILI Otobüs kaçırmak ANAP Milletvekili Yaşar Albayrak, geçen pazar günü Atatürk Havaalanı'nda heyecanlı anlar yaşadı. Albayrak, THY'nin Ankara uçağına bınmek için valizini görevlilere verdı, ama bagaj işlemleri oldukça uzadı. Uçağa geciktiğini, görevlilere anlatmakta güçlük çeken Albayrak, - Karadenizli oluşundan olsa gerek- tezcanlı davrandı, aprona indi ve orada gördüğü Havaş'ın boş bir otobüsüne atlayıverdi. Kontağı çalıştırdı ve otobüs ile uçağın merdivenlerine kadar THY görevlilerine yakalanmadan ulaşmayı başardı. Albayrak, otobüsü de orada bırakarak uçağa bindi, hemen ardından da uçağın kapılan kapatıldı. Uçağı kaçırmamak için otobüsü kaçıran, milletvekili olmasaydı, acaba THY görevlileri bunu sessizce geçiştirirler miydi? Bir yazar: "Bush'un ömrû laklakla geçiyor." ÖzaJ'dan öğrenmiştir. * * * DGM, Islami Hareket'in bağlantısını araştınyormuş. Siz de bilmiyorsanız! Şinasi Nahit Berker HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK Amrn "Tbbii.bvcırada / çoksjçlo onv cfonektıkle Aoı... PİKNİK PtYALE MADRA CEGIŞI'K- ÜG('LÂ21M-KAÜC, EVİSKA BİK >EiaE OIDELIM HIZU GAZETECİ NECDET ŞEN ^ ^ S N \ ÇİZGÎLtK KÂMİL HL4SARACI HER Ş6Y PA âtZftMERİ \ûl? VE AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL CÖKHAN CÜRSES GARFIELD jm DAVIS TARİHTE BUGÜN MİMTAZ ARIKAN 20 Ekim fTAL YANLARIN DEV PR0J£SL 1981'DE BuGutf. ırALyAM/LAR,UMLU OGEM POkAP£l NIN ÜzeRlNl KAFArACAK D£V SİfS ŞEMStye PGOJESI IÇ/M ÇALIŞIL&IĞIN/ M/ŞT7. 100 MlLYON DOO4A C>UÇUMUL£A/ PGOJ~e*JıN AMACI, M(JZ£-K£fJ- 77 OO&AUIN AÇtNOlRMASIMDAN \/£ ÖZ£i.- • L/KLE O£- ASrr yAĞMU/ZLA&lW>AN KOCU- . 73 YILIKJIN AĞUSTDSUNDA, POMPEl Ğ Hlhl P/trC^MASIYLA, KULLEfZ ALTtUDA KA- llP GO2û£fiJ Y/TMlŞTt 7?1f VE KUL SE/SPffl/- rıSt 8IMLE&CE INSAN/N OLUAsiuNe UEDEN OLURKEN, CENTl/J Y(/ZL£GCE Y/L UMUTUL- AStklA YOL AÇM/Şr/ POMPEl' 174BPE EZK £ 8*Şo4NM