Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/16 SPOR 20 EKİM 1990
Karşıyaka maçı kadrosuna alınan E Bahçelifutbolcu "Ilkgünkü gibi heyecanlıyım" dedi
Rıdvan:Ifeniden doğdumSakathğı süresince
uykusuz geceler
geçirdiğini ve tel
örgüler ardından
taîcımı seyretmenin
kendisi için çok üzücü
olduğunu yurgulayan
F. Bahçe'nin yıldız
futbolcusu Rıdvan,
"Her sabah 'bugün
oynayamayacağım' diye
uyanıyorum. tşte bu
stres beni yıldırmıştı "
diyor.
NECMİ GÜLÜMSEL
...Ve Rıdvan yeniden yeşil sa-
halara dönüyor. Geçen sezon
Trabzonspor maçında sakatlan-
dıktan sonra 10 ayı aşkın bir sü-
re futboldan uzak kalan Fener-
bahçe'nin yıldız futbolcusu Rıd-
van Dilmen, bugünkü Karşıya-
ka maçında büyük olasüıkla
forma giyecek.
Dört kez ameliyat geçiren ve
'futboln bırakma' aşamasına
gelip bu karanndan son anda
vazgeçen Fenerbahçeli futbolcu
ile dünkü antrenman sonrası
söyleştik.
'Sakatlık' diye başladığmızda
gözleri dolu dolu olan Rıdvan
söze, "En çok da takımımın
maçlanm tel örgüler ardından
seyretmek dokunuyordu, agla-
yasım geliyordu" diye girdi.
Futbola yeni başlarmışçasına
heyecanlandığını ve 10 ay son-
ra yeniden oynayacağı ilk ma-
çın tatlı stresini yaşadığını belir-
ten Rıdvan, "Yann (bugtin)
sanki yetüden dogacagım" dedi.
"10 aydır bugunü bekliyor-
dum" diyen Fenerbahçeli fut-
ÇOK ÖZLEDİM — Rıdvan, "F. Bahçe formasını, yeşil saha
lan ve tribUnlerin coşkun tezahüratını çok özledim" diyor.
(Fotograf: Necmi GülümseJ)
bolcu, geçmek bilmeyen sakat-
hğı nedeniyle geceleri çoğu kez
uykusuz geçirdiğini söyledi ve
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her sabah 'bugün de oynaya-
mayacağım' diye uyanıvor-
dum. Taraftariar, arfcadaşranm
'ne zaman oynayacaksuT diye
soru yagmunına tutnyortardı.
İşte bu stres beni yıldırmtştı. Bir
taraftan bem iç bem dış menis-
küs, bir taraftan parça parça
olan yan baglar, bir taraftan ta-
raftar baskısı. O dönem, haya-
Umda yaşadığını en kötü günkr-
di. Hatta 'Sahtekâr, bilerek
oynamıyor' diye sudamaya baş-
lamıyorlar mıydı? İşte o zaman
çıldıracak hale geliyordum. tş-
te bn dönemde futbolu bırakma
kararı aldım. Ancak hocam
Hiddink, Başkan Aşık ve arka-
daşlanm benle yılmadan ugraş-
tdar ve bu günlere geldim. Eger
o agır sakatlıklan atlattıysam
bunda en büyük pay doktor La-
mek, PSV'nin kulüp doktoru
Brekel ve fizyoterapist Milan
Nikoliç'te."
Kopma aşamasına geldiği fut-
bola, 'inancryla' döndüğünü de
belirten Rıdvan, 4. ameliyat
sonrası dizinin yeniden şişmesi
ile bir ara karamsarlığa düştü-
ğünü, ancak çabuk toparlandı-
ğını vurguladı ve "Ameliyat
streshıin ardından dizim su top-
layınca, her şey bitti diye dtişün-
meye başladım. Ancak kendi
kendime futbola döoecegim di-
yordum. tşte bu inanç beni ye-
niden futbola kavnşturdu. Bu-
günkü maçta çok heyecanlı ola-
cagım. Hayat benim için yeni-
den başlıyor, yeniden doğmak
gibi bir şey. Şimdiden ayakka-
bımın bağlannı nasıl bağlayaca-
ğım, formamı nasıl giyecegim
diye düşünüyorum. Amatörce
bir duygu ile maça çıkacağım.
Bugün 30 dakika oynanm, ya-
nn 45, ama Allah izin verirse
tam maf ovnayacagım günler de
gelir" dedi.
Rıdvan, rakip futbolculardan
da bir 'rica'sı olduğunu kaydetti
ve "Lütfen bana kasti tekme
vurmasınlar. Bir daha darbe alır
sakatlanırsam futbol hayatım
biter" diyerek sözlerini nokta-
ladı...
GÜREŞ
Ükgünde
döküldük
ROMA (Cumhuriyel) —
Roma'da yapılmakta olan
Dünya Büyükler Grekoromen
Güreş Şampiyonası'nın ilk gii-
nünde gureşçilerimiz yaptıklan
21 karşılaşmadan 8'ini
kazandı.
Şampiyonada dün yapılan
karşılaşmalarda, 48 kiloda
ömer Elmas Brezilyalı rakibi-
ni yenerek 3. tura yiiksekü.
52 kiloda Remzi öztürk
Macar rakibini yendi ve 3. tur-
da güreşmeye hak kazandı.
57 kiloda ilk turda Meksika-
lı rakibini sayıyla yenen Ahmet
BayTaktar ise 2. turda Finlan-
diyalı rakibine 4-3 sayıyla ye-
nildi.
74 kiloda Erol Koyuncu, ilk
turda Kenyalı rakibini 54 sani-
yede, 2. turda Danımarkalı ra-
kibini 2 dakika 42 saniyede
tuşla yenerek 3. tura vükseldi.
82 kiloda birinci turda Mı-
sırh rakibini yenen Hakkı Ba-
şar, 3. turda gureşecek.
130 kiloda Şaban Donat Çe-
koslovak ve Amerikah rakip-
leri ile yaptığı mücadeleden
sonra bugün 3. turda mucadele
edecek.
62 kiloda Huseyin Demir-
taş, 68 kiloda Uğur Öztürk, 90
kiloda Tahir Yılmaz ve 100 ki-
loda Osman Yapar şampiyona-
dan elendiler.
Tekvandoda
3altm
AARHUS (Cumhuriyet) —
Danimarka'nın Aarhus kentin-
de devam eden 8. Avmpa Tek-
vando Şampiyonası'nın ikinci
gününde Türİc sporcuları 3 al-
tın, 1 gümıiş madalya kazandı.
54 küoda Kadir Yağız ve 43
kilodaArzu Cey lan'ın altınma-
dalyalarından sonra, 83 kiloda
Metin Şahin Hollandalı Verwe-
icedleenderd'i, 4'e karşı yanm
puanla yenerek Avrupa şampi-
yonu oldu ve ülkemize 3. altın
madalyayı kazandı rdı.
Bayanlar 70 kiloda Mine Ar-
duç ise fınalde karşılaştığı Al-
man rakibi Betine Hipt'e 3-0 ye-
nilerek gümüş madalyanın sa-
hibi oldu.
Arçelik: 3
G.Saray: 0
HAKEMLER: Hilmi Kara-
mercan (6), Necati Ercan (6).
ARÇELİK: îlkay (7), Nur (8),
Fiiiz (7), Ceylan (7), Didem
(7), EH/m, Tezel (6), Yeşim
O).
G.SARAY: Esra (5), Nurcan
(7), Janah (7), Nevin (5), Duy-
gu (6), Dilek (6), Sevinç (5),
Pınar (4), Nihal (4).
SETLER: 15-12, 15-12, 15-4
ALEV ANAKÖK
Türkiye Deplasmanlı Er-
kekler ve Bayanlar Voleybol
Ligi dün başladı. İstanbul'da-
kı maçlarda Yeşilyurt THY'yi
3-0, Arçelik de G.Saray'ı 3-0
yendi. Sonuçlar şöyle:
Fenerbahçe: 1-Paşabahçe: 3
Galatasaray: 3-Arçelik: 0
S.Filament: 2-Eczacıbaşı: 3
E.Bankası: 1-KolejlUer: 3
Makospor: 1-Ziraat: 3
Eczacıbaşı: 3-Pınar: 0 (Bayan)
1ÜSBK: 1-Karşıyaka: 3
(Bayan)
Vakıfbank: 3-G.Sigorta: 0
(Bayan)
Rıdvan
10 ay 17
gün sonra
ilk kez
Tarih, 4 Arahk 1989. Yer,
Trabzon Avni Aker Stadı.
Dakikalar 30'u gösteriyor.
Bir Fenerbahçe atağında top
Rıdvan'a geldiğinde Bordo-
Mavili takımın savunma
oyuncusu Yesiç, F.Bahçeli
futbolcuya 'sert' giriyor.
Rıdvan önce sendeliyor,
ancak yürüyecek halinin bile
olmadığım fark edince
yerini Aykut'a bırakıyor.
Evet, bu pozisyonda
Yesiç'in sert darbesi ile
sakatlanan Rıdvan, tam 10
ay 17 gün yeşil sahalardan
uzak kaldı. Deplasman
dönüşü 3 hafta oynayamaz
denen genç futbolcuya 22
aralıkta 'menisküs' tanısı
kondu ve o gunden sonra
Rıdvan tam dört kez bıçak
altına yattı.
tki kez Zürih'te, iki
kez de ABD'de
ameliyat olan Fenerbahcelı
oyuncu stres ve başansız
geçen ilk üç ameliyat
sonrası 'futbolu bırakma
karan1
aldı. Ancak spor
kamuoyunun baskısı
nedeniyle yeniden
oynayacağını açıklayan
Rıdvan, yoğun bir çalışmaı
programı sonrası bugünkü
Karşıyaka maçında ilk 16'ya
alındı.
Sarı-Kırmızıhlar, Çukurova'yı 93-80yenerek Ugdeki2. galibiyetini aldı
Galatasaray nihayet
DIYMJOG ABDÜLKADİR YÜCELMAN
G.Saray: 93 — Çukurova: 80
SALON: Lutfi Kırdar
5 FAUL: Murat Evlıyaoğlu (30.22), ömer Büyükaycan (38.55)
HAKEMLER: Gökhan Gunalp (5), Memduh Öget (4)
İLK VARI: 56-47 (G.Samy Onde)
For.
6
7
8
9
10
13
14
15
For.
5
7
8
9
10
11
12
14
G-Saray
ÖKart
Massop
Erol
Hakan
Cem
Ö.Saybır
Lütfı
Murat
Toptam ve
yüzdeler
Ç.Ova
Hayr'ı
Ihsan
M.Aşkm
Emir
ömer
M.Ev/ıyooJ
Turhan
Kennedy
Toplam ve
yüzdeler
Nol
4
6
4
5
S
5
4
5
Not
4
• 3
4
4
5
2
3
4
Sayı
3
25
16
7
21
13
8
Şui
2/7
3/4
3/6
0/5
4/9
2/3
93 14/34
Sayı
2
9
2
10
16
9
2
30
%4İ
Şut
1/1
1/1
1/1
1/1
5/9
0/4
1/4
2/5
80 12/26
tK46
LEVENT YÜCELMAN
3
sayı
1/3
—
—
0/1
2/2
0/3
—
3/9
H33
İ
sayı
1/1
0/1
0/1
0/2
3/6
Pota
dibi
8/8
—
1/1
7/7
1/1
2/5
19/22
%86
Pota
dibi
.2/2
—
3/3
1/1
1/1
0/1
8/9
Faul
5/5
—
8/9
1/2
1/3
3/4
0/1
18/24
%75
Faal
—
0/1
—
2/3
4/4
7/9
—
1/3
4/1115/17 14/îO
K36 %88 &70
S.
Rib.
—
6
1
—
5
1
1
14
S.
Rib.
—
—
—
3
4
3
2
4
16
H.
Rib.
/
8
1
1
1
4
2
2
20
H.
Rib.
—
—
—
3
—
1
12
4
9
Top
ç«ı.
—
ı2
1
1
1
—
7
Top
ç«l.
1
—
2
1
2
—
2
—
8
Top
Kay.
—
6
—
—
2
1
1
10
Top
Kay.
—
3
—
]
1
3
5
15
Basketbolda Galatasaray, Çu-
kurova'yı 93-80 yenip 3 hafta
aradan sonra tnoral buldu. Ma-
çın çok geç saatte oynanması ne-
deniyle salon fazla dolu değildi.
Galatasaray-Çukurova karşılaş-
masını izleyenler bu maçtan on-
ce oynanan Paşabahçe-Tofaş
macındaki heyecan, zevk ve mu-
cadeleyi aradılar. Ancak
G.Saray-Çukurova maçı vasat
bir görüntü içinde adeta "ma-
halle maçını" andırıyordu ve iz-
leyenler de sıkıntıdan maçın bir
an önce bitmesini bekliyorlardı.
Maça iki ekip de adam ada-
ma savunma yaparak başladı.
Galatasaray akılh hücum ederek
10. dakikada 26-21 öne gecti.
Sarı-Kırmızılı ekibi Ömer Say-
bir'in faulleri 3'lemesi de etkile-
medi. Ancak G.Saray'm karşı-
smda maça hiç motive olmamış
bir takım vardı. Çukurova'mn
bu görüntüsü sahaya yansıdı ve
oyuncular tel tel döküldüler.
Mersin ekibi, Kennedy, Emir ve
Ömer gibi potadan uzak oyna-
mayı seven 3 uzunu ile ligde çe-
keceği var. Dün bu uzunlar yi-
ne pota altını bırakınca hem
G.Saray rakibine pota altından
yüklenip sayı buldu hem de maç
boyunca savunmadan çok hü-
cum ribaundu aldı. tlk yarıyı
G.Saray 56-47 galip kapadı. 2.
yanda da iki takımın görüntü-
sü değişmedi. Çukurova, hiçbir
oyuncusundan hücumda randı-
TofaşSAS:85
Paşabahçe: 84
SALON: Lütfı Kırdar
HAKEMLER: Can Bolgi(4), Su-
at Yahyabeyoğlu (4)
İLK YARI: 41-39 Paşabahçe
önde
5 FAUL: 38.02 Engin (Pa-
şabahçe)
PAŞABAHÇE: Erdal (4) 10,
Ufuk(4)8, Orhun (3)5, Harun (6)
28,lhnç(3)2, Enin (4)3, M.Özyi-
ğit (3), Embrv (7) 28
TOFAŞ SAS: Levent (?), Cihan-
gir (5) 14, Suat (5) 8, Fatih (3) 8,
Tolga (7) 16, Efe (5) 2, Nihat (7)
20, Williams(8)17
KADİR DEDE
man alamazken, ribaunt üstün-
lüğünü bariz şekilde G.Saray'a
kaptırma, iki guard, Ihsan ile
Murat'ın top getirememeleri ve
bilinçsizce savrulan şutlar gibi
önemli sebeplerden farkı Tye
(66-59) düşürmesine rağmen
maçın hiçbir bolumunde rakibi-
ni zoriayamadı. G.Saray, Mas-
sop'u pota dibinde iyi kullanıp
Hakan'ın oyunu ile galip gtiir-
ken 3 hafta aradan sonra elde
edilen galibiyet sayesinde taraf-
tarları ile banştı.
MAÇINELEŞTİRÎSİ
ZEVKStZ MAÇ — Galatasaray, Çukurovayı 93-80yenerek 3 haf-
ta sonra galibiyeti tattı. Her iki ekip dekarşılaşma boyunca zevksiz
ve kalitesiz bir oyun ortaya koydu. (Fotograf: Murat Yığcı)
Önemli olan galibiyet
MURAT MURATHANOĞLU
Dün gerçekten zevksiz, heyecansız ve kalite-
siz bir maç seyrettik. Galatasaray dün sezonun
en kötü oyununu oynadı ancak maçı kazandı.
Şu aşamada zaten Galatasaray için önemli olan
galibiyetti. tlk devrenin sonlarına doğru 4 da-
kika için uyguladıklan lam saha pres ile maçı
kopardılar ve geri kalan dakikalar bu farkı ko-
rumayı bildiler. Dün Galatasaray'ın en önemli
silahı hücumribaunduydu.Kötü hücumlann ço-
ğu hücum ribaundları sayesinde kurtuldu. tşin
komik ve Çukurova için üzücü tarafı da konuk
takımın ligin en uzun takımı olması.
Çukurova şu anda takım olmaktan çok uzak.
Üstünde formaları olmasa bu sahada gördüğü-
muz beş kişinin beraber idman yaptıklannı an-
lamak ünkânsız. Takımda en büyük sorun oyun
kurucu guarddan kaynaklanıyor. özellikle uzun-
ları oyunun akışına sokmakta ve maça ısındır-
makta çok yetersiz kahyorlar. Bu kadar uzun
oyunculara sahip bir-takımın savunma ribaun-
du almakta bu kadar aciz kalması ve alan sa-
vunmasında bile pota altından bu kadar sayı ye-
mesi Çukurovalı yetkilileri kara kara düşündü-'
rüyor olmah.
Günün Programı
FUTBOL
1. LİG
13.00 Trabzon (Avni Aker):
Trabzonspor - Gaziantepspor.
19.00 tzmir (Atarürk): Karşıya-
ka - Fenerbahçe.
14.00 Bnrsa (Şebir): Bursaspor
- Galatasaray.
14.00 tstanbul (Şenlikköy): Ba-
kırköyspor - Gençlerbirliği.
13J0 Konya (AUtürk): Konya-
spor - Zeytinburnuspor.
13J0 Ankara (19 Mayıs): Ari-
karagücü - Boluspor.
14.00 tstanbul (Yusuf Ziya
Öniş): Sanyer - Aydınspor.
14.00 tstanbul (tnönü): Beşik-
taş - AdanasDor.
VOLEYBOL
tstanbul (Burhan Fdek): 11.00
Arçelik - Paşabahçe (Erkekler
1. Ligi), 12J0 Fenerbahçe -
Galatasaray (Erkekler 1. Ligi),
14.00 THY-Galatasaray (ba-
yan), 1530 Arçelik - Yeşilyurt
(bayan), tstanbul (Caferaga):
11.00 lst. ÜnivrPınar (bayan),
12.30 Eczacı-Karşıyaka (ba-
yan), Ankara (S. Sım): 11.00
Vakıfbank - ENKA (bayan),
12J0 Emlakbank - Güneş Sig.
(bayan), 14.00 Halkbank-Kolej
(Erkekler 1. Ligi), 15J0 Em-
lakbank - Petrol (Erkekler 1.
Ligi), Bursa (AUtürk): 11.00
MAKO - Eczacıbaşı, 12J0 S.
Filament - Ziraat Ban.
BASKETBOL
tzmit (AUtürk Salonu): 16_M)
Nasaş - F. Bahçe.
tzmir (AUtürk Salonu): 1630
K. Yaka - İTÜ.
tsunbul (Lütfı Kırdar Salonu)
16.30 G. Saray - F. Bahçe (ba-
yan), 18.00: Beşiktaş - Kolej.
Bursa-G.Saray
maçı banttan
Spor Servia — Bugün oyna-
nacak olan 1. lig maçları
TV'den naklen yayımlan-
mayacak.
Daha önce TRT ve Magic-
Box tarafından yayın progra-
mına alının Bursa-G.Saray ve
Beşiktaş-Adana maçlarının
Futbol Federasyonu'nun isteği
üzerine naklen yayımlanmaya-
cağı açıklandı.
Ancak TRT, saat 17.45'ten
itibaren TV 2'den Bursa- Ga-
latasaray maçının özet görün-
tülerini ekrana getirecek.
Aynca gece yayınında da 1. ka-
nalda saat 24.00'ten itibaren
Dünya Grekoromen Güreş Şa-
mpiyonası ile Avrupa Tekvan-
do Şampiyonası'nın özet
göruntüleri TV'den yayım-
lanacak.
"BENCtL DEGtLÎM" Hiçbir zaman benci) degilimdir. Daha doğrusu bunu hiç yapmam de-
miyornm.yapsaım dafarkında olmadan yapmışımdır. Futbolda yardımlaşmanın şart oldugunn
biliyonım. (Fotograf: Mustafa Ersoy)
TT A Jf A \ p Çalımatarken
J/lJ±J\jr±l \ • kendimdengeçiyorum
1967'de Rize'de doğdu. Rize'de mahalle arasmda başladığı
futbolu ile Ordu'ya taşmırken ortaokul ikinci sınıftan da tahsili
terkedip tamamen kendisini futbola verdi. Daha sonra ailesi ile
birlikte geldiği Istanbul'da Acıbadem öraekbağ semtinde yine
mahalle futbolunu sürdürdü. Bir süre sonra yine Rize'ye taşındı
ve orada lisansh futbolcu oldu. Genç takımdan amatör takıma,
sonra da profesyonel takıma gecti. 2 yıl önce Fenerbahçe
takımına transfer oldu, halen bu takımda orta saha ve forvet
oyuncusu olarak futbolculuk yaşamını sürdürüyor.
Ticaretle uğraşan bir ailenin çocuğu. Tahsi-
lini daha orta okulun ortasında bırakıp ma-
halle futbolunu profesyonelliğe taşımış bir fut-
bolcu Fenerbahçeli Hakan. Milli takımın da
aranan bir ismi. Tekniği var, klası var da ne-
dense topu fazla seviyor olmalı ki çalım onun
için bir ahşkanlık. Zamanında iyi, ama bazen
de kötü bir hastalık. Fazla konuşkan değil, hat-
ta içine kapanık, belki o nedenle de "Ben za-
ten okusam okusam liseyi bitirirdim, gerisi gel-
mezdi, çünkü başaramazdım" diyor.
— Peki ama Hakan, ortaokuldan terketti-
gin tahsilin için hiçbir gün "hata yaptım, keş-
ke okusaydım" demedin mi?
— Okusaydım tabii ki iyi olurdu, ama olma-
Oi ışte, ıkı ışi birden gotüremezdim.
— Hem futbol .oynayıp hem de yüksek tahsil
yapan çok kişi var çevrende. Onlar nasıl yap-
mışlarsa sen de pekâli başarabilirdin.
— Onlar demek ki çalışkanmış, ben
tembelim.
— Tembelim deme, sahada tstedigin zaman
çalışkan olabiliyorsun. Biz seni tribünden iz-
liyoruz bir kişi, iki kişi, üç kişi, çalım üstüne
çalım, çalımın sonu yok ki. Adamın göbeğini
delip geçemezsin. Tembelim diyorsun, çok da
boşuna enerji harcıyorsun.
— Kuçükken de çok çalım yapardım mahal-
lede. Ama bugün kendimi biukaptınyorum,
ben de anlamıyorum neden bu kadar çalım
yaptığımı. Göze hoş geldiğini biliyonım.
— Çalım kuşkusuz göze hoş gelen bir hare-
ket, ama fazlası anlamsız; "kapünyorum
kendimi''' diyorsun, bu nasıl bir duygu ki fre-
ni yok.
— Kendimi güçlü hissettiğimde çalım ata-
rım. İki üç farketmez. Benim farketmediğim
taraf o an güçlü müyüm güçsüz mü; onu an-
layamıyorum. O anda karar verirken hata ya-
pabiliyorum. Eksiğim bu benim. Kendime gü-
venim tam. Yoksa güvenmesem hiç çalım yap-
mam. Ama değişik bir duygu o an. Çalımı bas-
mak, adam geçmek. Gectiğim zaman moralim
fevkalade iyi. Geçemeyince ben de taraftar da
bozuluyor. Ama bozulmamak lazım. Çünkü
bir maçın içinde çalım atacak çok pozisyon
var.
— Güçlü, guçlü diyorsun. O güçlülnk lafı-
nı biraz açar mısın?
— Bir pozisyona girdim, çahmı attım, he-
men arkasından bir başka pozisyona gjriyorum
yine çalım yaparsam guçsüz kaüyorum. Ama
dedığim gibi kaptırıyorum kendimi, hata ya-
pıyorum.
— Hiddink'in sana ceza alanı içinde ozgür-
sün, istedigin gibi çalım atabilirsin dedigi dog-
ru mu?
— Hocamız bu özgürlüğü sadece bana ta-
nımadı, herkese aynı şeyi söylüyor. Ceza ala-
nı içine girdikten sonra yeteneklerinizi kulla-
nın, dilediğiniz gibi oynayın, futbolun güzel-
liği burada, yaratıcı olun, diyor. Bizi kısıtlayı-
cı hiçbir şey söylemiyor. Daha çok da bana,
Aykut'a, Vokri'ye söylüyor bunları.
— Peki ceza alanı içinde şöyle yapın, yar-
dımlaşın, paslaşın falan gibi.
— Yok, yok, hiç bunları söylemiyor, rahat
olun, sorumMuktan kaçmayın, bunu yapama-
sam hocam kızar demeyin, diyor.
— O zaman bencillik ortaya çıkmıyor mu?
— Ben hiçbir zaman bencil degilimdir. Da-
ha doğrusu bunu hiç yapmam demiyorurn,
yapsam bile farkında olmadan yapmışımdır.
Futbolda yardımlaşmanın şart olduğunu bi-
liyorum.
— Ceza alanı içine girdiğinde bilinçle mi
yoksa içgüdü ile mi hareket ediyorsun?
— O an ne gelirse, nasıl olursa. Ama iyi bit-
mişse zaten akşam televizyonda görüyoruz.
Eğer kötü bir hareket yapmışsam bir daha onu
yapmamaya çalışıyorum.
— Bütün bunlan televizyondakrgörüntüler-
le mi değerlendiriyorsun?
— Evet, videoya aldırıyorum.
— Peki koskoca Fenerbahçe maçın filmini
alıp üzerinde daha iyi degerlendirme yaptırsa
daha iyi olmaz mı?
— Olur tabii ama biz kendi imkânlarımızla
bunu yapıyoruz.
— Ya televizyonun vermediği maçlar ne
oluyor?
— Onu göremiyoruz.
— Hakan, bugtin herkes sana galiba şu so-
nıyu soruyor. "Ne olacak bu Fenerbahçe'nin
hali?" Aynı soruyu bir de ben sorayım.
— Valla bunahmdayız. Mazeret yok. Şu şöy-
le olsaydı da bu böyle olsaydı da... Kimsenin
kabahati yok ki!.. Hocayı mı, yönetimi mi,
kendimizi mi, hangisini ortaya koyalım.
— Ama bir şey var ki işler iyi gitmiyor. Sans-
sızlık da olabilir mi?
— Bu kadar şanssızlık da olamaz. Yani tek
başına işi şanssızlığa bağlamak da yanlış. Ta-
kım da toplama bir takım değil. Şampiyon ol-
muş bu takımdan 7 kişi oynuyor. Kötu olabi-
liriz, şanssız olabiliriz. ama bu kadar da kötü
olamayız.
— Bir de şu var. Bir maç iyi oynuyorsun,
diğer maç kotii. Diğerleri için de aynı şey. Bu-
nun uedeni ne olabiir?
— Zaten bir maçta ben veya Oğuz veya bir
başkası Fenerbahçe'yi kurtarmış, o iş değil.
ama biz şampiyon olduğumuz yıl da aynı şey
vardı. Bir bakardık maçı Rıdvan kurtarmış, bir
başka maçta Oğuz veya ben veya Aykut. Bu
sene nedense kurtarıcılar da durdu.
— Takımın neden bu hale geldiği belli de-
ğil, ama sonuç ortada. Peki Hakan, maçlar-
dan sonra kendi aranızda oturup bunun ne-
denlerini tartışıyor musunuz?
— Kendi aramızda konuşuyoruz, ama bizim
göremediğimiz bir şey var demek ki. Bunu da
yöneticiler, hocamız bilir herhalde.
— Onlar bilirler, ama sahaya çıkıp oynaya-
cak sizlersiniz.
— Orası öyle, ama biz kendi aramızda ko-
nuştuklanmızı hocamıza ya da yöneücikrimize
söyleyemeyiz ki. Şunu şurada oynat, burada
oynat gibi.
— Yanlış anlamıyorsam bazı oyunculann
yanlış vcrlerde oynaüldıgını mı söyluyorsunuz?
— Onu da bilemeyiz ki, hocamız bilir.
— İyi, ama hocanız da şaşırmış vaziyette. Bir
gün iyi oynuyor, obürgun sahada ruh gibi do-
laşıyorsunuz. Kimin nerede oynayacağını hâ-
lâ kestiremedi Hollandalı. B^Şenol'u libero oy-
nattı, fevkalade, uç gün sonra ise B^enol di-
ye biri yok oluverdi sanki.
— Valla dedigin gibi bir şey var, ama ne, bi-
len yok.
— Psikolojik etkenler var mı?
— Şimdi zaten bunalım içindeyiz. Fenerbah-
çe hiçbir zaman böyle bir duruma düşmedi.
Çalımı
seviyorum—
Fazla çalım
attığımı ben de
kabul ediyorum.
Eleştirilere neden
oluyor, ama o an
için çok değişik
bir duygu;
kendimi
kaptırıyorum.
— Aldıgınız paralar sızi futboldan uzaklaş-
tırmış olabilir mi? Yani doy uma ulaşmtş ola-
bilir misiniz? Futbolu ikinci plana itmiş ola-
maz mısınız?
— Doyum diye bir şey olamaz. Insanoğlu
daha fazla kazanmak için çalışıyor. Hepimiz
de kazandığımızın üstune kazanmak isteriz.
Kazanmanın sonu yok ki. Böyle düşünmüyo-
rum ben. Bakın her şeye her gün zam geliyor.
Aldığımız paralar da hep eriyip gidiyor. Ben
bu sene transfer yaptım, iki yü sonra yine ya-
pacağım. Daha çok istemek için daha iyi oy-
namak isterim. Arkadaşlanm da öyle dü-
şünüyor.
— Aldıgın milyarı ne yaptın Hakan. Rizeli
olduguna göre müteahhitlik falan gibi işlere
mi yatırdın?
— Ben arsaya yatırdırn. Arsacıhk daha ka-
fama yatkm. Müteahhitlik daha kanşık bir iş.
Şu anda düşunmüyorum, ama belki daha son-
ra o da olabilir.
— Bir futbolcunun birden bire milyarlara
kavuşması, altına BMVV'ler alması nasıl bir
duygu. Birdenbire değişen yaşam insanı nasıl
etkiliyor?
— Ben milyar almadan önce çok çektim.
Babamın işinde çuval taşıdım, çaycıhk, kah-
vecilik yaptım; un taşıdım; milyar, daha önce
çok çahştığım için bende bir değişiklik yapma-
dı. Hatta belki daha da hırslandırdı. Ben eğer
1 milyan kazandıysam demek ki bende o ye-
tenek var. Daha fazlasını da kazanabilirim,
onun için daha da fazla çahşıvorum.
— Bugün için bu dediklerine pek kaül-
mıyonım.
— Bugün Fener'in başına gelen her takımın
başına gelebilir. Ama bu boyle gitmez. Bu şart-
larda lig bitmez.
— Lig bitmez derken ne demek istiyorsun?
— Taraftar tepki gösterir, zaten şimdi bile
sokağa çıkamıyoruz.
— Fenerbahçe ikinci lige düsebilir mi?
— Asla böyle bir şey olamaz. Fenerbahçe1
nin bu kadrosu bence çok kısa süre sonra ba-
şa oynayacak. 3 puan sistemi bize bu inancı
veriyor. Puan kaybetmeyecek takım yok ligde.
Ben öyle istikrarh bir takım göremiyorum.
Onun için bizim her an şansımız var. En is-
tikrarh Beşiktaş, bakm o da puan kaybediyor.
— Peki defansın bu kadar açık vermesinin,
bu kadar gol yemesinin nedeni ne olabilir?
— Çok adam çok değişik yerde oynadı. tki
maç arka arkaya aynı yerde oynayan olmadı.
Bence bu da bir neden olabilir. Ama dediğim
gibi ben bu konuda yetkili değilim. Hocamız
dünyanın en iyi hocalarından birisi, onun dü-
şüncesi doğrudur.
— Atalanta maçı için ne diyorsun?
— Istanbul'daki ilk maç önemli. 2-0 gibi bir
skor yakalarsak Atalanta orada hucum oyna-
yacak. Bu da bizim işimizi kolaylastırır. Biz hü-
cum oynayan takımlara karşı daha başanh olu-
yoruz. Deplasmandaki başarımız da bundan
kaynaklanıyor.