Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhuriyet Maıbaaclık ve Gaietecıhk Turk Anonım Şırketı adına
Nadir NMII 0 Genel Trayın Muduru Ha&uı Cemal. Muessese Muduru
Emıae Lşaklıgil, Yazı Işlen Muduru Ok«) Goncnsm. 0 Habcr Mtrkeü
Muduru Valçın Baycr. Sayfa Duzenı Vonetmenı \lı Acar 0 Temsılcıter
Ahm« Taa. 1ZM1R HiknKI Çrlınkayı. ADAS A Çıtin Yifnoglıı
U Polıl
Hıberl.
a Crtsl Ba^aafic. Dıs Haberlcr IJJU» Balrı. Ekonomı Cn^ı I.rtımm. I; Sendıka Şskm kcmcl kullu- Cetal Isln. Isıanbul
ı kenaj Kaçuk Egıum Gcacay ŞayİM. Haöer Araşnrma IflDCI BerfcM. Yun Habcrlc Sec4et Def». SfMr Damsmanı
rrinıu [>iı WUar Kcra Çafcgt» Vaşlımıa Şllua *!««>. DBJ;IIB< \Molbk I m t £ k.oordınator AkBM b n b a n
rjlo trol Lrl.ı 0 M.iasebe Itakıl k m 0 Bulc* Plarlama Sf,. Owabna>|la 9 RtKİam A»c T<ma Q l .
Hııln 4kv>l 0 Idarc HasrMn Gnref % Islcme Oarief Çdık 0 Biıgı Ijlsm Naıl Inl 0 Prcond Sevgı Bouaacrottu
»trn* Aıjruiı/ Batkan Nadır Nadl
Oil» 4kDal tafcB Baro. Haıaa
Ceaul Hikaaff Ctnakam Oka*
GOIKU» l(>r M a n . llkı»
BOKI Tıa
&rs<7n vr )&WI/L C^mhunveı Maıbaacıiık *c Cazeuaiık T A Ş. Türk Oafc Cad. 39 41
34ÎÎ4 Isl PK 246 lslanbul Td 512 05 05 120 i»t). Tcta 22246, Fa* (1) !26 60 12 0
Burolar Kmktm Zıya Oökalp BU tnkılap S No 19 4 Td 133 11 41-47, Tele*. 42344, Fax. (4) 133
0! 6! % ln«lr H Ztit Bh 1352 S 2/3. Tel 13 12 30 Tetoc 52359. Fmı 151) 19 53 60
% Adaaa. Ir.Cnu Cad 119 S No ı Kii 1 Tt 19 37 5: (4 hal). Tdn 62!<5. Fa» {71. I» 25 T>
TAKVIM: 20 EKlM 1990 Imsak: 4.48 Guneş: 6.13 Oğle: 11.54 Ikindı: 14.54 Akşam: 17.25 Yatsı: 18.44
Türk
Turing
zorda
Gümrük Yönetmeliği'nde
değişiklikle triptik
uygulamasının kalkması
sonucu Türk Turing
Kurumu yılda 6 milyarlık
bir gelir kaynağını yitirdi.
CEM HAMULOĞLU ~
Kjsaca Turing olarak tanı-
nan Türkiye Turing ve Otomo-
bil Kurumu, Maliye ve Güm-
ruk Bakanlığı'nın, Gümrük
Yönetmeliği'nde yaptığı deği-
şiklik nedeniyle zor durumda.
10 ekim tarihinde 20661 sa-
yılı Resmi Gazete'de yayımla-
narak ytlrürlüğe giren yönet-
melik değişikliği, Turing'in en
önemli gelir kaynağı olan
"triptik" uygulamasını kaldır-
dı. Tlıring'in Yönetim Kurulu
Başkanı Hadi Sagnak, kuru-
mun yabana taşıtlann gümrük
ödemeden geçici olarak Tür-
kiye'ye girmesini sağlayan trip-
tik uygulamasıyla elde ettiği
yılük cironun, 6 milyar TL'ye
ulaştığmı söyledi.
Turizmi geliştirmek ve ulus-
lararası turizm ile otomobil
haklarından yararlanmak
amacıyla 1923 yılında "Türk
Seyahat Cemiyeti" adıyla ku-
rulan Turing'in kamuoyunda
saygın bir yeri bulunuyor. Çe-
lik Gülersoy yönetiminde Is-
tanbul ve Safranbolu'da ger-
çekleştirilen restorasyon uygu-
lamaları, yayınları ve Soğuk-
çeşme Sokağı'nda kurulan "ts-
Unbol Kitaphğı", Turing'in
Türk kültürü ile turizmine
yaptığı katkılann başmda ge-
İiyor.
Peki, yönetmelik değişikliği
sonucu Turing'in başlıca gelir
kaynağını yitirmesi, kültürel
etkinliklerini nasıl etkileyecek?
Bu soruya en "doyunıcu" ya-
nıü verebilecek kişi olan Çelik
Gülersoy bu aşamada "konıış-
mak" istemiyor. Ama çeşitli
kaynaklardan alınan bilgilere
göre kurumu oldukça zor gün-
ler bekliyor.
Sahîllerde
4
sarıbayrak'
alarmı
LATtF SANSÜR
KUŞADASI — Avrupa'nın
iki büyük seyahat acentesi,
"mavi bayrak"lı sahiller konu-
sunda konaklama tesisleri yö-
neticilerini uyardı. Acenteler,
tesis sahiplerinin bağlı bulun-
duklan örgütlere gönderdikleri
mektupla 1991 sezonunda
"mavi bayrak"a layık görülme-
yen plajların 1992 pazarlama
broşürlerinden çıkarılacağım,
kirliliğin yarattığı tehlike nede-
niyle "san bayrak'Ma işaretle-
nip ilan edileceğini bildirdi.
Kuşadası Otel, Motel, Pan-
siyon, Lokanta Işletmecileri
Derneği (KOMPLİD) Yöne-
tim Kurulu, gönderilen mek-
tup uzerine yoğun olarak ça-
hşmaya başladı, Kuşadası kör-
fezisinin kurtarılması için
Cumhurbaşkanı Turgat Özal'a
başvurdu.
Avnıpa Çevre Birliği, giril-
mesi sağlık açısından tehlike
yaratmayan sahilleri belirle-
mek, Akdeniz ülkelerinde aşı-
n şekilde doğa kıyımlannı ön-
lemek amacıyla kampanya
başlatmıştı. Kolibasili açısın-
dan temiz olan plajlann "ma-
vi ba>Tak"la, kirli olanlann ise
"san bayrak"la belirleneceği
açıklanmıştı. Akdeniz'de kirli-
liğin giderek artması üzerine
bu denize kıyısı olan ülkelerin
turistik tesis yöneticilerini uya-
ran iki turist firması Touristic
Union ve Nur Touristic, önlem
alınmasını, sağlık açısından
tüm koşulların yerine getiril-
memesi uzerine bu tesislerin
pazarlama broşürlerinden çı-
karılacağım bildirdi.
Türk hükümetinin New York'taki Amerikalı avukatları istedikleri belgeleriAnkara'dan alamiyorlar
Kültür Bakanlıgı uyuyor mu?Amerikalı avukatlara 2,5 aydır gerekli
bilgi ve belge akışı sağlanmadığı için
Türkiye'nin talan edilen tarihi eserlerini
geri alması olasılığı gittikçe tehlikeye
düşüyor. Avukatlarm istedikleri
belgelerin Dışişleri Bakanlığı'nca Kültür
BaKanlığı'na iletildiği, ancak
sürüncemede kaldığı belirtiliyor.
ÖZGEN ACAR
NEW YORK — Görevleri
arasında "Türkiye'nin tarihsel
ve kültürel mirasuu konıma"
amacı bulunan Kultur Bakanlı-
ğı, New York'taki, Türk hükü-
metinin Amerikalı avukatlanna
2.5 aydır "işe yarar-dişe
dokunur" bilgi akımı yapmadı-
ğı için Türkiye'den kaçmlmış
bazı tarihi eserierin yasal olarak
geri alınması tehlikeye düşuyor.
Adırun açıklanmasını istemeyen
bir yetkili "Tarihsel mirasımıza
sahip çıkmaktan vazgeçtik,
Türkiye Cumhuriyeti'nin onu-
runu koruyalım yeter" dedi.
Türk hükumeti, fakir vatan-
daşından vergi olarak kestiği,
milyarlarca Urayı, "tarihsel ve
kültürel mirası korama" ama-
cıyla eski adıyla Eski Eserier ve
Müzeler, yeni adıyla Anıtlar ve
Müzeler Genei Müdüriüğü adı-
na milyonlarca doları New
York'taki Amerikalı avukatlan-
na ödüyor.
Bir bölümünu kısa bir süre
önce "Antika Talanı" dizisin-
de açıkladığım bazı eserleri iz-
lemek ve bunları geri almak
amacıyla Turk hükumeti, New
York'ta "Herrick Feinstein"
hukuk firması ile bir ön anlaş-
maya vardı. Söz konusu firma-
nın kıdemli avukatları Harn
Rand ve Lawrence Kaye'in,
Türkiye'yi "Karun Hazinesi"
ve "Elmalı Definesi" davalann-
da -bugune değın- başan ile
temsil ettikleri biliniyor.
Türk Başkonsolosluğu, avu-
katlann, Kültür Bakanlığı'ndan,
bir bölümü mahkeme ve gum-
rük belgesi olan bazı verilerin
fotokopilerini isteyen bir yazıyı
2 ağustosta Dışişleri Bakanlığı-
na iletmişti.
Bugüne-kadar aradan yakla-
şık olarak 2.5 ay geçmesine kar-
şılık konsolosluk ya da avukat-
lık firmasına KUltür
Bakanlığı'nca istenen bilgi ve
belgelerin hâlâ intikal etmeme-
si üzerine, New York'taki ilgi-
liler benimle temasa geçerek
Manisa'daki, Istanbul Bakır-
köy'deki ağır ceza mahkemele-
rinin dava dosyalarına ilişkin
belgeleri benden istediler.
Bu istekleri onurlu bir ölçu-
de karşılarken neden fakir hal-
kın vergilerinden aylıklarını
alan Kültür Bakanı Namık Ke-
mal Zeybek ile kendisinin görev
verdiği öteki ilgililerin
"vurdnmduymaz" bir davranış
içınde olduklannı anlayama-
dım.
New York'tan, Ankara'daki
olayları 48 saat içinde araştır-
manın yar-ıtacağı "yanılma
payını" dikkate alarak şu veri-
lerle karşılaştım:
1- Avukatların isteklerini,
New York Başkonsolosluğu, 2
ağustosta Ankara'ya iletmiş ve
ardından tamamlayıcı bilgi ve
ek istekleri de hiç sektirmeden
Dışişleri Bakanlığı'na ulaştır-
mıştı.
2- Dışişleri Bakanlığı Kültür
Dairesi de bu istekleri "ilgili ve
yetkili" Kültür Bakanlığı'na en
seri bir biçimde intikal ettirmiş-
ti.
3- Kültür Bakanlığı da ilgili
dairelerine bildirmişti. Ancak:
a) Kültür Bakanı Sayın Zey-
bek, Avusturya, Avusturalya
gezilerine çıkmıştı.
b) Amerikan avukatlık firma-
sının (Amerika'nın aleyhine ola-
cak biçimde) ve Türkiye'nin çı-
Osiîiaııblar
müzayedesi
Knltör ScrHsi — Antik AŞ,
131. müzayedesinde, 250 parça
Türk-lslam eserini satışa sunu-
yor. Bugün, Yıldız Sarayı Silah-
hane'de, saat 14.00'te başlayacak
olan muzayedeyi Targay Artam
yönetiyor. Antik AŞ'nin Yıldız
Sarayı'nda açtığı tombak eser-
lerden oluşan "Tombak Sergisi"
de bugün sona eriyor.
"Türk-lslam Eserieri Müzaye-
desi"nde Sultan Abdülmecit,
Sultan Mahmut, SulUn Abdü-
laziz ve Sultan Abdülhamit dö-
nemlerine ait Osmanlı gümüşle-
rinin yam sıra; fermanlar, Ku-
ran'ı Kerimler, tombaklar, çini-
ler, halılar, oryantalist ressamla-
ra ait Istanbul konuJu tablolar,
padişah portreleri, gravürler, ki-
taplar, fotoğraf albümleri, Edir-
ne işi eşyalar, sedefli mobilyalar,
havan şamdanlar ve Osmanlı
cam işçUiğini yansıtan çeşitli ob-
jeler bulunuyor.
Müzayedede ünlü oryantalist
ressamlardan Rudolph Ernst'in
Topkapı Sarayı'nda yaptığı bir
portre, 125 milyon liralık "baş-
langıç fiyaü" ile en pahalı eser-
ier arasında yer alıyor. 1854-1932
tarihleri arasında yaşayan sanat-
çı, Sultan Abdülaziz dönemin-
de Türkiye"ye gelmiş ve sarayla
çevresinden etkilenerek çeşitli
tablolar yapmış. Ernst'in müza-
yedede satışa sunulan "Osmanb
Portresi", tuval üzerine yağhbo-
ya ve 85X140 santimetre boyut-
larında. Müzayedede satışa su-
nulacak olan tablolardan bazı-
Yıldız Sarayı
Silahhane'de bugün
yapılacak Türk-lslam
eserleri müzayedesinde
tablolar önemli bir yer
tutuyor. Rudolph
Ernst'in 'Osmanlı
Portresi' adlı eseri 125
milyonluk başlangıç
fiyatla en pahalı eser
sayılıyor.
lannın fiyatları ise şöyle:
— Halife Abdülmecit'in
(1868-1944) 30X40 santimetre
boyutlarındaki yağbboya peyza-
jı; 50 milyon TL.
— Leonardo de Mango
(1843-1930) imzah lstanbul'da
eski bir sokak konusunu işleyen
32X40 santimetre boyutlannda-
ki yağlıboya tablo; 20 milyon
T L
— Fausnto Zonaro (1854 -
1929) imzah iki Istanbul peyza-
jı. 54x31 santimetre boyutlann-
daki yağhboya tablo; 30 milyon
TL. 35x21 santimetre boyutla-
nndaki yağlıboya tablo ise 15
milyon TL.
— SiUeyman Seyid imzalı na-
türmort tablo; 30 milyon TL.
Türk-lslam Eserleri Müzaye-
desi'nde satışa sunulacak olan
ilginç eşyadan Sultan 2. Mah-
mut tarafından verilen Sancak
Beyliği'ne ait H. 1250 tarihli fer-
man, 20 milyon TLden açık art-
tırmaya çıkanlıyor. Müzayede-
de, Sultan 2. Abitülhamit tuğralı
gümüş leğen-ibrik için 40 mil-
yon, fildişi ve sedef kakmalı kol-
tuk takımı içinse 50 milyon TL
isteniyor.
Antik AŞ'nin Yıldız Sarayı'n-
da açtığı "Tombak SergisT'nde
ise seçkin eserler bulunuyor. Ba-
kır ve bakır alaşımlannın "altın-
cıra" kanşımıyla yaldızlanması
işlemi olan tombaklama siste-
minden Osmanlı lmparatorlu-
ğu'nda günlük kullanım eşyala-
nndan, askeri eşyalara dek çe-
şitli yerlerde yararlanılmış.
Fransız modacı Thierry Mugleı, 1991 ilkbahar-yaz modası çılgınlıkla-
n n a
çO
|j ügin
ç o
i r
yenisini ekleyerek kâgıttan kırmalı bir elbiseye ko-
leksiyonunda yer verdi. Askısız olan giysinin göğüs uçları ve etekieri tamamıyla renk renk kâ-
ğıtlardan yapdmış kırmalarla kaplı. (Fotoğraf: AP)
Yıkılmaya terk edîlen kiliseSEVİNÇ BAYSAL
BURSA — Fransızlar tarafından 19.
yüzyılın ilk yıllannda yaptırılan ve 1950
yılına kader ibadete açık olduğu belirti-
len tarihi kilise restore edilemiyor. Ho-
caalizade Mahallesi'nde Necatibey Kız
Meslek Lisesi'nin karşısmda bulunan ki-
lisenin kulturel etkinliklerde kullanıla-
bilmesi amacıyla bazı kişi ve kuruluşla-
rın başlattıkları girişimler de sonuçsuz
kalıyor. Bu arada harabeye donüşen ki-
lisenin çan ve ikon gibi değerli eşyaları
bilinmeyen kişilerce yağmalanmış du-
rumda. Kilise, Taşınmaz Kültür ve Ta-
biat Varhklan Konıma Bolge Kurulu'-
nun tescüi ile tarihi eser kapsamında bu-
lunuyor.
Kilise hakkında Bursa'da hiçbir yazıh
kaynaktan bilgi edinilemezken konuyla
ilgili kişiler de çelişkili bilgiler veriyor.
Tapu sicilinin bir "sır" gibi saklandığı
kilise, Bursa VaJisi Erdoğan Şahinoğlu'-
na göre Vakıflar Bölge Müdurluğu'nün
malı. Vakıflar Bolge Mudurlüğü yetki-
lileri böyle bir taşınmazın kendilerine ait
olmadığıru, muhtemelen yabancılara ait
olabileceğini soylüyor. İl Kültür Müdür-
lüğü, buranın Fransızlara ait olduğunu
tahmin ediyor. Kilisenin kültürel etkin-
liklerde kullanılabilmesi amaayla iki yıl
once girişimlerde bulunan Bursa Türk -
Fransız Kültür Derneği Başkanı da olan
Prof. Erhan Kotar ise mülkiyetin önce-
den İstanbul'daki Saint Benoit Kız Ko-
leji'nde iken sonraları Dunya Kiliseler
Birliği'ne geçtiğini öğrendiklerini soylü-
yor.
Prof. Kotar, eski Belediye Başkanı
Ekrem Barışık zamanında 3 yıl önce ts-
tanbul'daki Vatikan temsilcisine yazı
gondererek kullanım ve restorasyon iz-
ni istediklerini anlatarak Vatikan tem-
silcisinin 'Noellerde ayin' koşulu öne
sürmesi üzerine Barışık'ın konu üzerine
gitmediğini bildirdi. Prof. Kotar, "Sa-
nıyorum belediye başkanı vatandaşlar-
dan dini tepkiler gelir kaygısı taşıdı. Oy-
sa tarihi yapılarda bu tur kaygı güdül-
memeli. Bu kilise Bursa turizmi açısın-
dan bir kazanundır. Avrupa'da Türk iz-
lerine nasıl önem veriliyorsa, Türkiye'-
deki Avrupah izlerine de avnı önem ve-
rilmeli. İstanbul'daki Aya Irini'de muh-
teşem konserler veriliyor" dedi.
karlarını korumak için "işi res-
miyetin dışına çıkarıp benden
medet umup" Anıtlar ve Müze-
ler Genel Mudurlüğü'nü arama-
mı rica ettikleri gün, bakan da-
hil, tüm üst düzey yöneticileri-
ni aradığımda hepsi çeşitli yurt-
dışı gezisindeydi, işe yarayanlar
ise kızaktaydı. O gün genel mü-
dürlüğe vekâlet edecek tek Al-
lah'm kulu yoktu.
Bütun yetkililerin yurtdışında
olduğunu, o gün, ne ben ve ne
de Türk Başkonsolosluk yetki-
lisi, medeni cesaret bulup Türki-
ye'nin çıkannı koruyan Ame-
rikalı avukatlara söyleyemedik.
Söyleseydik, o gün "Türkiye
Cumhuriyeti'nin tüm davalann-
dan çekildiklerini" bildiren is-
tifanameleri rahatlıkla skandal
oluşturabilirdi. Ne Karun ne
yüzyılın definesi ve ne de öteki
olaylarda Turkiye'nin inandırı-
cıüğı kaürdı. (lnşallah, bu yazıyı
Ankara'daki ABD Büyükelçiliği
çevirip Washington'a bildirmi-
yordur.)
c) Dışişlerinden gelen yazı,
"dosyasına" diye kayıt duşül-
müştü ve mahkemece herhangi
bir işlem yapılmamıştı.
d) Ingilizce bümeyen genel
müdür ve yardımalanna hitap
eden Amerikalı avukatlarm ln-
gilizce yanlanmn çevirileri bile
yapılmadan dosyasına kaldırıl-
mıştı.
e) Manisa, Antalya, Burdur
ve Istanbul müzelerine istekler
iletihnemiş, bu müzelerin yöne-
ticileri basm haberlerinden ini-
siyatiflerini kullanarak ve
"Türkiye'nin tarihsel ve kültü-
rel mirası"nın korunması için
ön girişimlere başlamışlardı.
Amerikalı avukatlar, Anka-
ra'dan gelecek yamtı beklerken
New York'ta çaresizlikten saç-
larını başlannı yoluyorlardı.
Oysa bu sırada ya herkes
yurtdışına görevli gitmişti ya da
kalanlar sıra bekliyordu. Şu an-
da Kültür Bakanlığı'nın ilk
yurtdışı kültür ataşeleri karar-
namesi hazırlanıyordu. Iş yeri-
ne baş sallayıp, bu dış ataşelik-
lerden birini kapmak daha
önemliydi. Maaşların, kendile-
rine görevlerini yapsınlar ve ta-
rihsel kültürel mirası korusun-
lar diye fakir vatandaşın cebin-
den çıkması onlar için önemli
değildi.
Ankara'daki bu oluşumlar-
dan habersiz ve avukatlara fahri
danışmanlık yapan bir Ameri-
kalı arkeolog "Antika kaçakçı-
lığının bol sıfırlı çeklerini imza-
layabilen uzun kollar, acaba
Kültür Bakanlığı'ndan nerelere
kadar uzanıyor?" diyordu,
Buna karşılık Ankara'daki
Dışişleri ve Kültür Bakanlığı'n-
daki yetkililer şu sorulara yanıt
anyorlar:
" — 18-26 ağustos tarihleri
arasında Isveç'te kitap fuarına,
Yugoslavya'da şiir festivaline
katılan ve 8-17 ekim tarihleri
arasında Sovyetler'in resmi ko-
nuğu olan Kültür Bakanı'nın
Ankara'dan uzaklaşmasından
yararlanıp Nevv York'tan gelen
her turlu yazışma neden ve kim-
ler tarafından gereği yapılma-
dan dosyasına kaldırıldı?
— Konuyla ilgili genel müdür
ve yardımcılan nasıl oluyor da
aynı anda yurtdışına çıktı?
— 28 eylül tarihine kadar
New York'un beklediği yanıt
hangi yetkili tarafından "Dö-
nünce yanıtlanm" diye rafa kal-
dırıldı?
— Dışişleri BakanhğYnın ive-
di gizli şifrelerine işlem yapılma-
yışının ardında yurtdışına kul-
tür ataşeliği beklentileri olanlar
neden el sürmuyor?
— Kültür Bakanı, temmuz
sonundan bu yana Washington
Büyükelçiliği ve Nevv York Baş-
konsolosluğu'ndan kendilerine
gelen her türlü yazı hangi tarihte
gelmiş ve ne gibi işlem hangi ta-
rihte yapılmış araştıramaz mıV"
Bu gidişle "Türkiye'nin tarih-
sel ve kültürel mirasının" geri
getirilmesi hayal olacak.
5. kez yürütme
dıırdııruldu
• tZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) — Ahağa'da
kurulan serbest bölgeye
termik santral yapımıyla
ilgili olarak Damştay 5. kez
yürütmeyi durdurma karan
verdi. Danıştay'ın Aliağa
Serbest Bölgesi'yle ilgili
bilgi isteğine Başbakaalıgın,
Ege (Izmir/Gaziemir)
Serbest Bolgesi hakkında
bilgi verdiği ortaya çıktı.
Damştay 10. Dairesi, bunun
üzerine verdiği son
yürütmeyi durdurma
kararında Başbakanlık'tan
Ahağa Serbest Bolgesi'ne
bir santral yapılıp
yapılmayacağının yeniden
soruhnasını benimsedi.
Dava sahibi bağımsız
milletvekiü Kemal Anadol,
"Hükümet büyük bir
açmazda. Aliağa Serbest
Bolgesi'ne santral
yapılacağını açıklayamıyor.
Danıştay'ın sorusuna yanıt
olarak hiçbir ilgisi olmayan
Ege Serbest Bölgesi
hakkında bilgi veriyor"
dedi.
AzizNesin
aday gösterildi
• BRÜKSEL (AA) —
Avrupa Parlamentosu'ndaki
sol grup, 1990 yılı Sakarov
ödülü'ne Aziz Nesin'i aday
gösterdi. Fransız, Yunanlı,
Portekizli ve Irlandah
komünist parlamenterlerden
oluşan Sol Koalisyon
Grubu, Brüksel'de aldığı
bir kararla Aziz Nesin'i
Avrupa Parlamentosu'nun
yılda bir kez verilen
Sakarov ödülü'ne aday
seçti. Aynı ödüle, Avrupa
Parlamentosu Sosyalist
Grubu'nun, Tienanmen
olayları sırasında
öğrencilerin yanında
mücadele veren Çinli fızikçi
Fangh Luzhi'yi, aday
gösterdiği belirtildi. Avrupa
Parlamentosu tarafından
verilen Sakarov ödülü'ne
1988 yıhnda Mandela, 1989
yılında ise Dubçek layık
görülmüştü.
Moskova Bıız
Balesi
• Kultur Servisi —
Istanbul Kültur ve Sanat
Vakfı, Korukent
Rekreasyon Merkezi ve
Emlak Bankası'nın
katkılanyla gerçekleştirilen
All Stars Moskova Buz
Balesi gösterileri dün
düzenlenen özel gala ile
başladı. Topluluk 20
ekim-14 kasun tarihleri
arasında çarşambaları hariç
her gece Korukent'te
gösterilerini sunmaya
devam edecek.
Maxwell
Moskova'da
• MOSKOVA (AA) —
İngıliz işadamı Robert
Maxwell in, Moskova'da
KGB Başkanı Vladimir
Kruckov ile görüştüp
açıklandı. KGB'nin
görüşmeye ilişkin
açıklamasında, Maxwell'in
önceki gün bir araya geldiği
Kruckov'la "Geniş bir
sorunlar yelpazesi üzerinde
yararlı görüşmelerde
bulunduğu" belirtildi.
Açıklamaya göre Kruckov,
Maxwell'e, KGB'nin,
uyuşturucu ticareti dahil
her türlü kaçakçılığı,
örgütlü suçlan ve
uluslararası terorizmi
önlemek için tam bir
seferberlik ilan ettiğini
anlattı. Kruckov'un bir
tngiliz işadamıyla yaptığı
göruşmeyle ilgili olarak
açıklama yapması dikkati
çekerken, KGB Başkanı'nın
suçla mücadele konusunda
bir işadamına bilgi vermesi
de "ilginç" olarak
niteleniyor.
w
IstaııInılVlaıı Leningrad'a44 yıllık denizci Yılmaz Dağcı, Istanbul-
Leningrad gezisi için özellikle vizede büyük
kolaylıklar gösterildiğini, ayrıca harita, bilgi
ve kılavuz temini için de olanakların iyi
olduğunu söylüyor.
MEHMET SARAÇ
"Deniz, kum ve giıneş". Artık
bu espri turizmde yıprandı, es-
kidi. Yeni arayışlar yeni açılım-
lar buhnak gerek. Sözgelimi
"yatla İstanbul'dan Leningrad-
a" ne dersiniz? Ya da "İstanbul
- Leningrad - Balük Denizi - Da-
nimarka - Isviçre - Tuna Nehri
- İstanbul."
Bu ilginç fikrin sahipleri Sov-
yet Sosyalist Cumhuriyetler Bir-
liği yatçılarıyla -ki onlar bu yol-
culuğu defalarca gerçekleştir-
mişler- 44 yılhk denizci, Ataköy
Marina Koordinatörü Yılmaz
Dağcı. "Yatla İstanbul'dan Le-
ningrad'a." Dağcı'yı dinleyelim:
"1992'ye Avrupa ülkeleri bü-
tün alanlarda hazırlanıyor. Tu-
rizmde de cevrelerine bir duvar
örecekler. Iç turizmi ısrarla teş-
vik edip, gelirin topluluk içinde
kalmasını sağlamaya çalışacak-
lar. Bu konuda Brüksel'de bü-
tün hazırlıklar tamamlanmış,
92'de resmen yüriırlüge kona-
cak. 92'de AT'ye giremeyeceği-
mize göre üzerimize orülen bu
duvan nasıl aşabiliriz diye dü-
şünmek gerek."
SSCB'nin bu konuda çok
"hevesli" olduğunu söyleyen
Dağcı, bizden tanıtım bekledik-
lerini belirterek onlann şu söz-
lerini aktarıyor: "Bizi pazarla-
yın."
Yatçılığın yaygınlaştırılması,
Karadeniz kıyılannın turizme
kazandırılması düşüncesine
Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın
da "ısrarlı destegi" olduğunu
söyleyen Yılmaz Dağcı "Yatla İs-
tanbul'dan Leningrad'a" düşün-
cesinin burokratik zorluklannm
giderilmeye çalışıldığını beürte-
rek şöyle diyor:
"Teknik problem yok. Burok-
ratik engelîer giderek azalıyor.
Vizede özellikle bize kolayuk
gösteriyoriar. Bu konuda sıkın-
tısı olan bize gelsin. Yatçılara
kolaylık gosterecegiz diye bize
söz verdiler. Aynca harita, bilgi
ve kılavuz temini için de olanak-
lar gayet iyi. Yol için tercihler ya-
pılabilir. Yat kıılüpleriyle anlaş-
malarımız var. Yardımları
olabilir"
"Egzotik yenilik"in biraz da
yolundan söz edelim:
İstanbul'dan yatla Lening-
rad'a ya da Moskova'ya gitmek
için iki yol var. İstanbul'dan Ka-
radeniz'e geçip, Azak Denizi
üzerinden Don Kanalı ve Volga
Nehri'ne ulaşmak. Volga'ya var-
dığınızda Moskova'nın bir hay-
li doğusundasımz demek. İster-
seniz buraya kadar yeterli diye-
bilirsiniz ya da devam edip ku-
zeydeki göller bölgesinden geçip
Leningrad'a ulaşabilirsiniz. Bu
yolun uzakhğı 3 bin km. Ikinci
yol ise Odessa üzerinden Kiev,
Dinyeper Nehri ve Moskova'ya
150 km. uzaklıktaki Smolensk'e
ulaşırsınız. Bu iki seçeneğin dı-
şında bir de "büyük tur" var. İs-
tanbul'dan Leningrad'a geçip
oradan Baltık Denizi'nden Kiel,
Roterdam, Hollanda, Danimar-
ka, Ren sonra Tuna ve Karade-
niz.
"Yolun mevsimi" Dağcı'ya
göre çok kuzeylere çıkmak isten-
mezse beş ay. Bu uç bin kilomet-
relik yolun üzerinde "kimsenin
görmedigi, dokunmadığı, hayal
bile edemeyeceği doğal güzeilik-
ler"den söz ediliyor.