03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EKİM 1990 CUMHURÎYET/15 HAVA DURUMU ı ^ Jeteoroloji Getıel Müdürlüğû'n- den alınan bügiye göre yurdun ku- zey kesimleri parçalı bulutlu, or- ta ve doğu Karadeniz yer yer sa- ğanak ve gökgûrültülü sağanak yağtşlı, öteki yerier az bulutlu ve açıkgeçecek. HAVASICAKLIĞI: ûnemli btr değtşıkJik olmayacak. RÜZGÂR: Yurdun kuzey tesimle- nnde kuzey ve bat, öteki yerler- de güney ve baü yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. DE- NIZLER Karadeniz, Marmara ve kuzey Ege'de yıldız ve karayelden 2-4 yer yer 5 kuvvetinde saatte 4-16 yer yer 21 deniz mili hızta esecek. Van Gölü'nde hava par— TURKIYE'DE BUGÜN A 32°2O°&yart>alor A 22° 12° Edime A 28° 12° Erancan A 21° Vtrmnm B 19° -2° öhştfir A 23°W°Ga2iartep A 32°tS°Snsun A 28° W Gûraûştune Y Y 19° 9°Hakldn A 29° 12° Isparta A 22° 9°lstaı*uı A 22° 9°lanr A 24° 10° Kars çalı ve az bulutlu geçecek, rûzgâr güney ve bat) yönler- den hafif ara sıra orta kuvvette esecek, göl kûçük dalgalı olacak Bokı Buna ÇanakKale Cnun Denzt A 15° 5° Kasömonu A A 23° 9°Kaysen A 24° 9°Kıriclaref A 22° 12° Konya Y 20° 7°Kûöhya A 26° 13° Maialya 27° 10° Manısa 22° 9°KMaraş 22° 7°Mersn W-l° Mu0a 22° 9 Mus 29° 17 NıOde 19°13°Ordu 2T 8°(te 21° S°S*mun 22° 7°S«r1 2r>16°Sınop 2S°19°Snos 17°-3°1Wn)aO 19° 9 ° l j t a * 24° 11° TÜHMİI 22°10°Uşak 20° 7°Van 22° 9°VteBat 23°10°Zonguktak A 27° 12° A 27° 15° A 31° 20° A 27° 10° A 22° 6° A 22» 8° Y 18° 13° Y 18" 12* Y 18° 13" A 27° 13° A 19° 15» A 22° 9» A 21° 13" A W 1 3 ° A 22° 8° A 24° 10° A 18° 5° A 21° 8° A 18° 13° bulutlu fttrtı A-açık B-buMkı G-güneşl K-*art S-ssi Yyajmurm J ~ t Helsınkı J Lenıngrad Moskova Kahıre» DUNYADA BUGUN Amstertam Amman ADrta Bajdal Barcelona Basel Btigrad Bertin Bonn Brûteet Budapeşffi Cenevre Cezayu Cıdde Duoaı FranMurt Gırne Helsınkı Katnre Kopenhag Kâln Lefkoşa B 17° A 30° A 25° A 32" Y 22° Y 17° Y 21° A 20° Y 17° Y 16° Y 21° Y 18° A 27° A 32° A 33° 8 16° A 28° Y 8° A 30° B 14° B 17° A 26° Lenıngrad Londra Madrid Uteno Mosim Münh Nmttrfc Osb Pans Prag ftyad Roma Sofya Sam A Tunus Vanedik Vıyana Y H3° Y 15° Y 15° Y 15° Y 18° B 17° Y 16° A 27° B 9° Y 18° B 18° A W Y 20° B 19° A 30° * 32° A26° A20° Y 18° B 18° VVasJKngtorA 23° Zûrih Y 17° BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Atletizmde on dalı kapsayan yarış- ma. 2/ Hıristiyan... Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası. 3/ Bir tür hafif ve kaba ayakkabı... Bir nota. 4/ Sosyolojide bir boyun bölündüğü iki ya da daha çok parçadan her biri... Hayvanlarda semiz- lik. 5/ Ev işlerinde cok çalıskan ve bece- rikli kadın. 6/ Kalın bükülmüş sicim... Kolsuz kadın giysisi. 7/ Kimse, kişi... Bir çeşit börülce. 8/ Osmanlı devle- tinde okul kitaplannın genel adı. 9/ Gemilerde, ambarlara ve makine bö- lümüne hava vermek için güverteye açılan baca... Kuzu sesi. YUKARJDAN AŞAGlYA: 1/ Kimi cisimlerin gözenekli zarlar- dan geçebilmesi temeline dayanan bir çözümleme ya da antma yönte- mi. 2/ Sağlıklı... Hamurun, fınna ve- rümeden önce dinlenmesi için üzerinde bekletıldiği tahta. 3/ Er- zincan'ın bir ilçesi... Gizli yer, köşe bucak. 4/ "Sayı farkı" an- lamında kullamlan spor terimi... Matematikte kullanılan sabit jir sayı. 5/ Ruh... Manda yavrusu. 6/ Paylama... Eski Mısır'da güneş tannsı. 7/ Ateş... Koku. 8/ Budizm'de ruhun ulaşacağı saadet çizgisine verilen ad. 9/ Bir soru sözü... Çok istekli. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Fabrikaların ıslahı &AAAAM lîarüaştaHnln mamulâbdır 20 EKİM 1930 Sanayi ve Maadin Bankası meclisi idaresi diln Yusuf Ziya Beyin riyasetinde fevkalâde bir içtima aktetmiştir. lçtimada Bankaya merbut fabrikalarda işlerin iktisadi ihtiyaçlara uygun olarak ıslah ve tanzimi etrafında müzakerat cereyan etmiş ve banka müdürü umumî muavini Ali Sami Beyin Avrupa'da yaptığı tetkik seyahatinde temas ettiği muhtelif mütehassıslar arasından Bankaca celbedilecekler tayin ve tesbit olunmuştur. Mütehassıslar bütün fabrikaları idare edecektir. Aynca; Almanya fabrikaiarında Rasyonel mesai tarzını tesis ve tamim eden meşhur profesör Saksenberg'in asistanlarırun memleketimizde vaki olan tetkiklerine müstenit raponı dajgörûtoüştür. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Yabancı hukukçu 20EKtM 1960 "Milletlerarası Hür Hukukçular Komisyonu" dış . dünyada büyük akisler yaratan düşüklerin Yassıada'daki duruşmalarını takibe, Raymond Nicolet adındaki bir avukatı vazifelendirmiştir. önümüzdeki hafta içinde şehrimize gelecek olan Raymond Nicolet, komisyon adına, Yassıada'daki duruşmaları sonuna kadar takip edecek ve müsahedelerini bir raporla bildirecekür. Bilindiği gibi; dilnyadaki bütün hür memleketlerin mıkat ve hukukçularından tesekkül eden ve merkezi Cenevre*de bulunan "Milletlerarası Hür Hukukçular Komisyonu"nun vazifesi; Müşahitleri vâsıtasiyle adaletin, hürriyetin, demokrasinin ve insan haklannın muhtelif memleketlerdeki tezahürlerini takip ve neticelerini neşrederek, bütün dünya hukukçulanna bildirmektir. Bu konu ile ilgili olarak, komisyon adına Yassıada'daki duruşmaları takiple görevlendirilen Raymond Nicolet adındaki avukatın vereceği rapor, düşüklerin yargılanmalannda, adalet ve hukuk prensiplerine uyulup uyulmadığı hususunda bütün hür memleket hukukçulanna fikir vermesi bakımından önem taşımaktadır. İass'ın iddiasıSovyet resmi Tass ajansına mensup \ selâhiyetli kimseler Kongo mevzuunda B.M. Genel Sekreteri Dag Hammarskjoeld'u taraf tutmakla itham etmektedirler. . Ajansın tefsircilerinden biri olan Pyotr Yegorov dün: "Hammarskjoeld'un gayesi Kongo halkını yeniden esir bir millet Dag Hammarskjoeld haline getirmektir. Orasının emperyalistlerin elinde oyuncak olmasını istiyor. Şimdiye kadar yapılan konuşmalar bu gerçeği bütün dünyanın gözJeri önüne serdi. Halbuki o, hâJâ da kendisini hakh çıkarmaya çalışıyor" demiştir. Kuzey Kore Muhalefet safında bulunan Japon Sosyalist Partisi'nin hükümete başvurarak, 12 kasımda sona erecek olan Japonya - Kuzey Kore mübadele anlaşması müddetinin uzatılmasını talep etmiştir. İki memleket arasındaki mübadele anlaşması gereğince Japonya'da bulunan ve Kuzey Kore"ye gitmek isteyen binlerce Koreli şimdiye kadar Japonya'dan aynlmıştır. Fakat halen 120.000 Koreli daha, Kuzey Kore*ye gitmek için sıra beklemektedir. Sosyalist Parti liderleri, Başbakamn Hususi Kalem Müdürüne başvurarak meselenin "dostluk ve insanlık" bakımından incelenmesini talep etmişlerdir. Mübadele anlaşması Japon ve Kuzey Kore Kızılhaç temsilcileri arasmda geçen sene Kalküta'da imzalanmıştı. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet îstifa ederiz'20 EKİM 1989 SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, halktan gelen "Meclisten istifa etmeleri" yolundaki baskznın "dayanılmaz hale gelmesi halinde" istifa edeceklerini açıkladı. Inönü, kendisine bu konuda çok sayıda telgraf ve mektup geldiğini belirterek, "Biz demokrasiyi koruyacağız, ama iktidar partisi demokrasiyi darmadağın edecek ve biz de ona mani olacağız, buna gücümüz yetmez. tstifa edin baskısı dayanamayacağımız noktaya gelirse, istifa eder, tek başlarına bırakınz" dedi. TARTIŞMA 4 llnutma>ınız ki Karşuiuzdaki Üııîversîte 5 Şayet biz istersek, hiç bu yolu denemez, alelacele komisyondan geçirir, önümüzdeki perşembe günü gündeme alır ve de lehinize karar çıkarırız. Basından da izlendiğine göre ulusal var- hğımız içinde yer alan Maçka Kışlası'nın şu ya da bu düşünceyle tstanbul Menkul Kıy- metler Borsası'na tahsisi, borsa yönetidle- rinin bu tahsise dayanarak pencereden gi- rip içeriye yerleşme girişimi, karşıhkh it- hamlar, tüm kamunun ilgisini çeken geliş- meler karşısında sorumlu hükümet üyele- rinin suskunluğu ya da memur statusündeki bir müdüre verdirdiği demeçle ortaya çıkan olumsuz tutumu, olayı, sonucu merakla beklenir bir düzeye oturttu ve ister istemez geçmişteki bir karşılaşmayı bize anımsat- tı. 1950 yılının başlanydı. Üniversitelerde o zamanlarda yabancı dil sorunu vardı. Dili öğretmezler, fakat belli kurlan zamanında aşmadıkça öğrencinin kayıtlı olduğu fakül- tenin esas derslerine sokmazlardı. Sonuç- ta sömestrler, yıllar kaybolup giderdi. Konuyu parlamentoya yansıtmayı dü- şündük. Dilekçe komisyonuna derdimizi yazıyla anlattık. Meclis koridorlannda ür- kek adımlarla dolasırken omuzuma doku- nan bir gtivenük görevlisi, "Sizi başkan ça- ğınyor" diyordu. Her biri ayn yerlere dağıhnış olan arka- daşlarımı bir araya getirdikten sonra baş- kanın odasına gittik. Hemen konuya girdi, "Sornnluınızı bl- tiyorom, bana tekrariamaymız. Nasd sonuc ahnz, onu görüşeliın istedim. Siz bizim par- tinin milletvekllleriyle göriişüyorsunuz. Muhalefeti de ihmal eüneyin. Hocalannızla diyaloğunuzu koparmayın. Kendinize U- raftar bulmava çalışın. Böylece lehinize bir ortam yaratalım. Ama gene de üniversite- nin kendi yönetim organlanyla sorununu- za çözüm arayalım. Şayet biz istersek hiç bu yolu denemez, alelacele komisyondan geçirir, önümüzdeki perşembe günü gün- deme alır ve de lehinize karar çıkarınz. Biz parlamentoyuz, bu gücümüzden, bo yetki- mizden hiç kuskunuz olmasın. Ama unut- mayınız ki karşımızdaki üniversite..." dedikten sonra telefona sarılır, saygıh bir ifade ile bir hususu kendisi ile görüşme ih- tiyaa duyduğunu karşısındakine anlatır, az sonra içeriye ismen hepimizin tarudığı ve fa- kat bu vesile ile kendisini ilk defa gördü- ğumüz Abdülhak Adnan Adıvar girer. Ara- buluculuğu ve o akşarn Istanbul'a gitmeyi kabul eder. Diğer yollardan da üniversite ile telefonlarla, ziyaretlerle bağlanü kuru- lur. Değerli hocalarunız gazetelerde sütun sütun gerçekçi bir yaklaşımla makaleler ya- yımlarlar. Ve sonuçta sorun yine üniversi- te tarafından, hepimizin saygı duyacajb bir biçimde çözüm bulur. Olayı, diğer fakülte temsilcileri değerli arkadaslanm da anunsayacaklardır. Kırk yıl önceki toplumumuzun, parla- mento başkanının sözlerinde ifadesini bu- lan üniversitelere bakış açısı bu.. 1990'daki olaylar karşısında parlamen- todan, hükümetten, ne bir ses ne bir nefes.. O kadar ki bir daire müdürü ağzıyla "mal benim, istediğime istediğim koşulla Idralanm" anlamına gelen sözlerle üniver- siteyi "Fuzuli Şâgil" durumuna sokmak, tahrik ettiği kimseler marifetiyle de küit kı- rarak, pencereye merdiven dayayarak adeta zoralıma başvurarak Maçka Kışlası'nı ele geçirme çabası içinde. "Unutulmamahdır ki karşımızdaki üni- versite..." TACETTİN ALlEFENDtOĞLU Ekonomist Galeri • ANHy* PERA • 146 97 38 • 132 64 26 Ressamkmz, heykeltraşlanraız ve diğer sanatçüanmızla tanışmak, çalışmalanra izlemek vse beğendiğiniz yapıtlan anında satmalmâk istjyorsaruz, sizi bu Cumartesi gûnu saat ll.OC'den iübaren Alkent Sanat Meydanı'na bekliyoruz. Tfepecik Yolu Etiler - İstanbul •AHÇE ŞCHt« • ALKENT GORBON [İSANT ATİLLAEKŞİNOZLUGİl Ingtliz mobilyalanmız! gördünüz mü? Homor Sltpozaıı Kınk Tulumbo Sok. Noc 13/19-50 ORUÇ ORUÇÇAKMAKLI 'RESİM SERGİSİ -C^18EKIM/1OKASIM'9O O s> Yadikııyutar Çıkm 6/7 132 59 59 SANAT GALEKtST İBRAHİM MISIRLIOĞLU RESİM SERGİSİ 2 Ekim-3I Ekrm 1990 Bafdjt Caddesı K* *. EBENKOY Vü bt SANFA SANAT GALERİSİ NUYAN Resim Sergisi 10 Ekim -10 Kasım DERİ SHOW IHLAMUR IhlafnurCad Yeşılçımen Sott No 91 Beşıkta»'IST 159 72 55 ÇOPERA) SANAT GAl E « I S I AVİSALLMAN Resim ve Boskı Sergisi 1-2OEkim'9O SaJIMı Sok. Opwa Haı 43/18 (Ttıe Marmara Otelı Yanıl Tlkıım 149 92 02 Lâlehanifezkan Resim Seıgisi $-29EkimimilM-18M iPazargunkndışmda) ^ModemSanat :. Galerisi ""AsTt 5ı Valikonağı Caddesi No. 117/2 Nışantaşı-İstanbul TEI SANAT 6ALERİSİ ÖMERKMEŞİ GALERİ A R Ş İ V NAJLAO. KURDOGLU Fotoğral Serglıl 20 Ekim - 10 Kastm GoJenmc pazar banç bergun 13 30 19 00 aras gezılebtltr KalamıjFenerCad 48'3-346 29 91 Frtjrıl Kldplırı n AEDPA MİaıTekstilbank Sanal Galerisi ZEYNEP SARIOĞLU Suluboya Resim Sergisi 17 Ekim - 5 Kasım HOtnv G«r«d* Cad. 126 TefTiklye 138 12 79 RESİM SERGİSİ 18 Ekim - 18 Kasım 1990 1. Leranl SüUn Sok. A-14 U 0 03 (2 - 1*8 74 84 ÖZGÛN SASKIRESIM SANAT1MIZDAN BİR KESU 6 EKİM-3 KASIM 1990 j ç BEMDAM 5AK*r/ »GAi-ensı Wtodc Coooes :?., 22i Büyâk Beşilctaş Çarşuî 76 (Mıgros ArlcJSi) • Tei 16196S7 BİR KİTAP'IN OLUŞUMU ÖMER ULUÇ 19 10- 27 II 1990 I» Ektn Gma. Sıat- 18 00 OERİHOO KOLTÛR MERKEZİ SANAT GALERİLERİ EMRE ZEYTİNOGLU Resim Sergisi • 18 Ekim-6 Kasım Abdi ipekçl Cad. No: 18 Nlîanlaçı 141 21 83 FİKRET MUALLA (1903-1967) Resim Sergisi 20 Ekim-8 Kasım Cevdet Paşa Cad. No: 384 Bebek 165 74 96 Donem Kayıtlarııtıız Açılmıştır.ŞİŞLİ Modeüstlik • Tç Mimari • Klasik Gitar • Mankenlik ve Zarafet 5-26Ekm 1990. UOO-l&JO ,PanfgünlaidçM*t,! HaiasU^uiUcldeî36 HartJ)«-IsanM W.-132 4717 Resim Sergisi D G A R A N T İ S A N A T C A L E R 1 S 1 galeri atölye CİZGİ . ÇİZGI ERENKOY Kan«rc, DuraŞ, Mura :o«1u Ap. | E r e n k 0 > , | S l a n t > j l Tel 3«0 69 10 . ÇIZGİ SIŞLI H a l a s k arga2. Cad No 260/6-7-8-9 Şl/istanbu1 Şış Tel 132 22 22 TURAN DURSUN ve BAHRIYE ÜÇOK'un şahsında Demokratik, Laik, Özgür düşünceyi hedef alan TERORİZMİ LANETLİYORUZ HAYDARPAŞA NUMUNE HASTANESİ ÇALIŞANLARI İLAN İZMİR 1. İCRA TETKİK MERCll HÂHMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990/771 ADRES: KORHAN KIZIL, 865 sk, No: 29/102 Kemeraltı Izmir Vekili: Av. Baykut Aktan Yukanda isim ve adresi yazıh bulunan KORHAN KIZIL alacaklıları ile konkordato akdetmek üzere hâkimliğimize 18.10.1990 tarihinde müracaat etmiş bulunmaktadır. îlan olunur.18.10.1990. POLTITKA VE OTESI MEHMED KEMAL Liraya Palamut... Öleni belli, öldüreni yitik kaçıncı cinayettir bu? Alçakça bir yere sinip öldürmüşler, sonra kaçıp grtmişler, bir daha bu- lunmamışlar. Öienler belli diyoruz, ya öldürenler nerede? Bu kanlı katiller bulunamaz mı? Bu kana devlet elini bulaştırma- mışsa bulunur. Ama bir türlü bulunmuyor neden? En son kur- ban Bahriye Üçok'tur. Öldürenler neyi amaçladıklarını açık- ça ortaya koydular. Kökleri ister içeride olsun, ister dışarıda olsun amaçları birdir. Bu biliniyor, katiller bulunamıyor. Tuhaf bir yazgı içeride iseniz bir kör kurşunla gidiyorsu- nuz; dışarıda iseniz bir süre için kurtuluyorsunuz. Her kur- şuna hedef olan dışarı gidemez kü... Rahmetli Doğaz Öz sık sık Kalem'e gelir, bir iki tane içtikten sonra kulağıma eğilir, "Beni ötdürecekler..." derdi. "Nereden biliyorsun?" "Seziyorum." Uzun sürmedi evinden çıkarken pusu kurup ötdürdüler Oy- sa Doğan Öz bir devlet görevlisiydi, görevi kalleşçe adam öldürenleri bulmaktı. Öldürenleri bulunamadı, bulunması için- de çaba gösteren çıkmadı. Demir Ozlü, 11 Aralık 1979'da Prof. Cavit Orhan Tütengil- in öldürülmesinden sonra Stockholm'e gitti, yerleşti. Gele- bilecek olan birçok kaza ve beladan kurtuldu. Bir tür gönül- lü sürgünlüğûnün öyküsünü Milliyet Yayınlan'ndan çıkan ki- tabında anlatır. Çok kısa bir sürede Çetin Emeç'in, Muammer Aksoy'un, Turan Dursun'un ve Bahriye Uçok'un gitmeleri gözümüzü aç- maya yetmez mi? Bu kalleşçe öldürmeler dine arka çıkmak değil, dine düşmanlıktır. Gerçek bir Müslümanın katilliği dü- şünülemez. Öyleyse bu silah çekenler, hangi eli kanlı Müs- lümanlardır? Kim kimi, ne için öldürüyor? 24 haziran olayları sırasında idi Kemal Türkler'le gazete için bir konuşma yapıyordum. Bürosunda, oturduğu kottuğun ardında yaygın kalabalıklan içine almış kocaman bir resim vardı. "Bu insanlan, bu meydanlara nasıl topiayabiliyorsun?" diye sormuştum. "Onları ben toplamıyorum, haklarını almak için geliyorlar" lar." Birkaç yıl geçmedi, kalleşçe silah çekenler bir sokakta ona da kıymadılar mı? Kendi haklarını aramaya çıkanlar, bu hak- kın alınmasına önderlik edeni koruyamamışlardı. Bir gizli güç var, vurup kırmaları çok güzel ayarlıyor. Her seyi mevsimine göre, yerli yerinde çok güzel ayarlıyor. Orta- lığı karıştırmaya girisen böyle bir örgüt varsa, bu örgütü yer- le bir edecek bir devlet de olmalı. Böyie bir örgüt yoksa dev- let ne güne duruyor? Düşünüyorum, bu vurup kırmalann en sonuncusu olan Bahriye Üçok'un öldürülmesinde kimin ne yararı vardır? Öyle ya, bu örgütün, bu öldürmede bir çıkan var ki, sağdadır, sol- dadır demiyor, sırası gelince öldürüyor. Bu örgütü bulmak için Hiram Abas'tan yola çıkılmalıdır. Çünkü her gizli eylemin için- de yıllardır Hiram Abas var. Emekliye ayrılması bundan sıy- rılması için yetmez. Bu işe bir kez bulaşmış, bir daha kurtu- lamamış olan Mahir Kaynak söylüyor, "Bu iş burada bitmez sokaga dökülecektir." Gerçekten de sokağa döküldü. Her on yılda darbeci bir felaketle karşılaşıyoruz. 12 Eylül 1 den bu yana da on yılı geçtik. Ülkeyi yönetemeyenler başta oldukça bir darbe daha eli kulağındadır. Körfez savaşı bir dar- benin gelmesi için en kestirme yoldur. Birsavaş açılmasının önünde sıkıyönetim vardır, sıkıyönetimin gelmesiyie darbe de gelmiştir. Çünkü Körfez'e hiç üstümüze vazife değilken faz- la karışmaya, fazla mıncıklamaya başladık. Gericilik, Körfez derken, bir bakârsınız kapıya gelip dayanmıştır. Bundan çı- kan olanlar on yılı daha garantilerler. Bundan yıllarca önce yazdığım bir yazıda balıkçılar, "Lira- ya palamut... Liraya palamut..." diye bağırıyorlardı. Şimdi Be- şiktaş pazarında palamutun tanesi on bin liradır. Palamut fa- kir, fukara yemeğidir. Tanesi on bine çıkmayagörsün, ardın- dan asker de gelir. Gelecekse bu kez palamut yüzünden ge- lecektir, söylemedi demeyin... CAL1SANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL 'Memurluktan işçiliğe geçtim' SORU: Ben memur olarak TC Emekli Sandığı'na bağlı bir kamu kuruluşunda 12 yıl calıştıktan sonra onay alı- narak (ozliik haklanm saklı kalmak kaydıyla) istifa etmeden bir başka kamu kuruluşuna işci olarak nak- len geldim. Kısaca memuriuktan işçüi^e geçtim. Ha- len 14 yıldır bu kamu kuruluşunda tşçi statüsünde çahşmakta ve Sosyal Sigortalar Kurumu'na prim ya- tırmaktayım. Aralık 1990'da 55 yaşını doldurarak emekli olma- ya hak kazanacağım. Sonılanm: 1- Emekli ikramiyemi ve kıdem lazminatımı nere- den alacağım? 2- TC Emekli Sandıgı'nda geçen hizmetferimin kar- sdığını Emekli Sandıgı'ndan, Sosyal Sigortalar Ku- rumu'da geçen hizmetlerimin karşılığını balen çahşmakta olduğum kamu kuruluşundan mı alaca- ğım? 3- TC Emekli Sandıgı'nda geçen sürem için öde- necek kıdem tazminatı, son ücretim iizerinden mi he- saplanacak? Bu konuda yasa ya da Yargıtaj karan var mı? Varsa halen yüriirlükte mi? Tarih ve numarası nedir? YANIT: 1- İş Yasası'nın 14. maddesi uyarınca: "TC Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu- na veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlannda geçen hizmet süreleri- nin birlestirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlıhk veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak ka- zanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürele- rinin toplamı iizerinden son kamu kuruluşu işverenince ödenirî' 2- Kıdem tazminatjnız toplam hizmet süresi üzerinden, emekli olacağınız kamu kunıluşunca ödenecektir. 3- TC Emekli Sandıgı'nda iştirakçi olarak geçen süre için öde- necek kıdem tazminatı nasıl hesaplanacaktır? Konuya ilişkin Sa>ıştay Genel Kurulu'nun 31.1.1977 tarih ve 3877/1 kararı şöyledir: "...İştirakçi olarak geçen hizmet süresine ilişkin kıdem taz- minatının bu statüden ayrılma tarihinde emekli aylığı bağlan- masına esas derece ve kademe dikkate alınmak suretiyle yaşlıhk ve malullük aylığının başlangıç tarihinde TC Emekli Sandığı Kanunu'nun yürürlükteki hükümlerine göre bu derece ve ka- deme için öngörülen emekliük ikramiyesi miktanndan fazla ol- mayacak sekilde hesaplanması gerekmektedir..!' Aynı konuda Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2.2.1987 tarih, 1987/742 esas ve 1987/883 karan da özet olarak şöyledir: "Özet: TC Emekli Sandıgı'nda geçen hizmet süreleri için emekli olduğu tarihteki emekli gösterge ve katsayı üzerinden hesap yapılması ve o süreye isabet eden kıdem tazminatının o tarihteki emekli ikramiyesini geçmemesi gerekirT KARABÜK ASLİYE CEZA HAKİMLİĞt'NDEN Esas ÎN'U. ı989/292 Karar No: 1989/565 Eksik gramajh ekmek satmaktan Ali Osman ve Şerife'den olma, 1926 D.lu, Eflani ilçesi Karacapınar köyu nüfusuna kayıtlı hükümlü sanık Halil Çetinkaya hakkında TCK'nın 363/1. 59. 647/4. madde- leri gereği 775.000 lira ağır para cezasına dair hüküm Yargıtay'ca onaylanarak 13.6.1990 tarihinden itibaren kesinleşmiştir. Îlan olunur. Basın: 36893 FELSEFE DERGİSİ 1990/2-3 sayısı çıktı. Ana tema: Dil ve Felsefe Yazışma adresi: Moda Cad. No: 6/4 Kal: 1 Çakıroğtu tş Merkezi KADIKÖY Tel: 346 64 04
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle