Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/14 DIŞ HABERLER 2 EKÎM 1990
KÖRFEZ KR tZİ...KÖRFEZ KR İZt... KÖRFEZ KRİZİ...KÜRFFZ KRİZİ... KÖE
KÖRFEZ
Irak'a karşı askeri önlem gündemdeABD ile Sovyetler'in, ambargo etkili olmadığı takdirde BM
çerçevesinde askeri güç kullanımını öngören karar tasanlan
üzerinde çalışmaya başladıkları bildirildi.
NEW YORK-PARİS (Ajanslar) —
ABD ve SSCB'nin, ambargonun Irak'ın
Kuveyt'ten çekilmesini sağlamaması du-
rumunda, Birleşmiş Milletler'e sunulmak
üzere askeri güç kullanımını öngören ka-
rar tasanlan üzerinde çalışmaya başladık-
IRAK
Saddam,
Fransa'ya
göz
arpıyorDış Haberier Servisi — Irak Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin, Körfez krizi-
nin çözümü için önceki akşam yaptığı di-
yalog çağnsının ardından, dün 9 Fransız
rehineyi serbest bıraktı. Irak resmi haber
ajansı INA, Fransa Cumhurbaşkanı
François Mitterrand'ın barış önerisini
olumlu karşılayan Bağdat yönetiminin,
bir "iyi niyet jesti" olarak rehineleri ser-
best bıraktığını duyurdu. Ancak Sad-
dam'ın diyalog önerisi, tngiltere ve Fransa
tarafından reddedildi.
AP nin, Irak resmi haber ajansı INA
1
ya dayanarak verdiği habere göre Irak
Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Irak-
taki çeşitli askeri tesislere yerleştirilmiş
olan 9 Fransız rehinenin serbest bırakıl-
masını emretti. Ajanstan alınan bilgiye
göre ABD tarafından bir saldın düzen-
leme olasıhğı bulunan stratejik tesisler-
de rehin tutulan Fransızlann, ülkeyi terk
etmelerine izin verilecek. Ajansın habe-
rine göre serbest bırakılan 9 rehine, Fran-
sız gözlemcilerin eşliğinde ülkeyi terk ede-
cek.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'-
in bu jesti, Fransız yönetimi tarafından
olumlu yanıt bulmadı. Fransa Dışişleri
Bakanı Roland Dumas, Irak'ın yapacağı
hiçbir önerinin, Kuveyt'ten çekiimedikce
dikkate ahnmayacağını söyledi. Dışişleri
Bakanı Dumas, dün yaptığı açıklamada,
Irak'ın Kuveyt'ten çekilmemesi halinde
bu ülkeyle diyalog kurulmayacağını söy-
ledi ve Fransız hükümetinin Irak yöneti-
miyle diyaloğa girdiği yolundaki iddialan
yalanladı.
lngiltere Dışişleri Bakanhğı tarafından
yapılan açıklamada da Saddam Hüseyin
1
in önceki gun yaptığı televizyon konuş-
masında "hiçbir yenilik olmadığı" belir-
tilerek, Körfez krizinin, Irak'ın işgal et-
tiği Kuveyt'ten şartsız çekilmesi ve bura-
daki yasal hükümetin yeniden işbaşına
gehnesiyle çözümlenebileceği kaydedildi.
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek,
Fransız Le Figaro gazetesine verdiği de-
meçte, Mitterrand'ın, "Irak'm çekilmesin-
den sonra Kırayt'te secim yapılmasr yo-
lundaki önerisini eleştirdi.
Özal: Bu öneri saldınyı
teşvik eder
Cumhurbaşkanı Tnrgut Özal, Ameri-
kan NBC televizyonunun uluslararası ya-
yınında yer alan "Today" programına
verdiği demeçte, Fransa Cumhurbaşkanı
François Mittemınd'ın Körfez krizinin
çözümüyle ilgili önerisine Türkiye'nin il-
gi göstermeyeceğini söyledi.
Özal, NBC sunucusu Bryan Gumbel'-
in Mitterrand'ın önerisini hatırlatarak,
"Siz bu öneriyle ügilenir misiniz" şeklin-
deki sorusuna cevaben, "Hayır. Bu, dün-
ya için iyi olmaz. Bu oneri saldınyı teş-
vik eder" dedi.
THATCHER:
Irak
tazminat
ödesinEDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — tngiltere Başbakam Mar-
garet Tbatcber, Irak'ın Kuveyt'e verdiği
zarardan ötürü tazminat ödemesi gerek-
tiğini söyledi. Başbakan Thatcher'ın,
Cumhurbaşkanı Turgut Öz«l ve Japon-
ya Başbakam Toshiki Kaifu ile görüştük-
ten sonra Irak'ın Kuveyt'i "petrolUnden
başka bir şeyi kalmayan bir harebeye
çevirdiği" kanaatine vardığı bildiriliyor.
Bu gelişmeye paralel olarak lngiltere Dı-
şişleri Bakanhğı, Saddam Höseyin'in ye-
ni "göriişme" talebini geri çevirdi.
"Birleşmiş Milletler Dünya Çocuk
Doruğu" nedeniyle New York'a giden
Başbakan Thatcher, ABD Başkanı Geor-
ge Bush ile Körfez bunalımını 2.5 saat sü-
reyle görüşürken Irak'm tazminat ödeme-
si fikrini ortaya attı. Bush'un bunu ilke
olarak kabul ettiği bildiriliyor. Ancak bu-
nun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konse-
yi tarafından belirlenen ekonomik yap-
onmlardan ayn düşünulmesi gerektiği de
ifade edilmekte. tngiliz heyetindeki bir
yetkili, "Bu girişimin amacı, Saddam'a
dünyanın kendisine karşı daha az değil,
daha da çok birleşmiş olduğunu
göstermektedir" dedi. Saddam Hüseyin-
in kendisinden tazminat istenmesi karşı-
sında tutumunu daha da sertleştireceği
göruşüne katümayan yetkili, "Geri çekil-
mekten başka seçenegi yoktur. Bütiin
diinya, karşısında duruyor" şeklinde
konuştu.
ları bildirildi. AA'nın New York kaynak-
lı haberine göre admın açıklanmasım is-
temeyen Amerikalı yetkililer, iki super gü-
cün, Irak'a karşı BM gözetımi altında ha-
reket edeceklerini kaydettiler.
Yetkililer, SSCB'nin ortak bir askeri
komuta altında olmayı tercih etmesine
karşın, ABD'nin lojistik yönden daha ra-
hat hareket etme olanağını tercih ettiği-
ni bildirdiler.
Bir yetkili, ABD ve Sovyetler Birliği-
nin, Irak Devlet Başkanı Saddam Httse-
yta'e karşı her an harekete geçebilmek için
tasanyı hazır bulundurmak istediklerini
kaydetti.
BM Güvenlik Konseyi'ne askeri kuv-
vet kullanımı karan alması için ne zaman
çağnda buluflulacağı konusunda herhan-
gi bir belirti bulunmadığı bildirildi.
Newsweek dergisi de ABD yetkilileri-
nin, askeri kuvvet kullanımı konusunda
bir karar tasansı üzerinde çalışüklarmı
duyurdu.
Dergi, tasarının henüz taslak şeklinde
olduğunu ve önümüzdeki ay ya da daha
kısa bir süre içinde işlerlik kazanmasının
zayıf bir olasıiık olduğunu kaydetti.
Bir yetkili, görüşmede, krizin çözüm-
lenmesinden sonra tazminat ve savaş
ucaklan konusunda bir karar tasansının
hazırlanması konusunun gündeme geldi-
ğini kaydetti.
Sovyetler Birliği'nin de son zamanlar-
da Irak'a karşı tutumunu sertleştirdiği
gözleniyor. Dışişleri Bakanı Eduard Şe-
vardnadze, pazar günü verdiği demeçte
MÜLTECt OLMAK — Ürdiin - Irak arasmdaki bölgede yaşamaya çalışan Asyalı mülteciler açlığın ve sefaletin yanı sıra çöl ile de savaşmak tonında kalıyoriar. (AP)
IIME
Saddam'ın üç savaş kozuDış Haberier Servisi — Saddam Hü-
seyin, neler yapabilir? Irak lideri, ülke-
sine karşı uygulanan ekonomik ambar-
goyu etkisiz nale getirebilir mi? Eğer bun-
da başanlı olamazsa, bir savaş anında
amaçlarına nasıl ulaşabilir? Bunların dı-
şında, Körfez krizinin çözümüne Uişkin
banşçı bir öneri ortaya koyabilir mi?
Time dergisi, "Saddam'ın StratejUeri"
başhklı yazısında bu sorulara verilebile-
cek yanıtlan irdeledi. Dergi, Irak lideri
Saddam Hüseyin'in, bir savaş anında üç
aşamalı bir planı uygulamaya hazırlan-
dığını ileri sürerek bunlann, Batı ekono-
misinin tahribi, Israil'e saldın ve terorizm
olduğunu vurguluyor. Time'da şu görüş-
lere yer veriliyor:
ABD yetkilileri, Irak'm Iran aracüığıy-
la ambargoyu delmesinden endişeleniyor.
Aynca Irak'm, Körfez krizinin banşçı
yolJarla çözümüne ilişkin bir öneri getir-
mesi de bekleniyor. Ancak bunun ABD
tarafından kabul edilmeyeceği de ifade
ediliyor.
Durum bir savaşa donuşürse, o zaman
Irak lideri Saddam Hüseyin'in üç aşamalı
bir senaryoyu uygulamayı planladığı,
Amerikalı uzmanlarca dile getiriliyor.
ABD ve Batüı ülkeler, bu senaryonun
korkunç sonuçlar doğurmasından endi-
şeliler. Körfez'deki petrol bölgelerinin
Irak tarafından bombalanması sonucu
ekonomilerinin içine düşeceği kötü bo-
yut, askerlere ve sivillere karşı biyolojik
ve kimyasal silahlann kullanılması ve te-
rörist saldınlar, bu ülkeleri düşundürü-
yor.
Irak'm Kuveyt'teki asker sayısını 360
bine ve tanklannı da 2 bin 800'e çıkardı-
ğı biliniyor. Bu gelişmeye karşın, Irak
yetkilileri, ilk saldınnın kendilerinden
gelmeyeceği konusunda ısrar ediyorlar.
Irak lideri Saddam Hüseyin, ABD'yi '1
numaralı siiper güç' olarak nitelendirir-
ken, "Ancak bir savaşta ABD'ye zarar
verebiliriz" demeyi de ihmal etmiyor.
Time muhabiri Carl Bernstein'ın Bağ-
dat'ta çeşitli çevrelerden topladığı bilgi-
ler, Irak'ın Kuveyt'in tamamından olma-
sa bile bir bölümünden çekilmeyi plan-
ladığı yolundâ fikirlerin tartışıldağını gös-
teriyor. Saddam Hüseyin'in danışmanla-
nndan biri, Irak'ın bazı jestler yapabile-
ceğini söylüyor, ancak "Bunun birçekil-
rae olacağını söyleyemem. Gelecekte her
şey mümkün" diyor.
Irak, Bubiyan ve Warba adalarını ve
Kuveyt'in kuzeydeki bir bölümünü elin-
de tutarak işgal öncesi sınırlann ardına
çekilebilir. Saddam, Kuveyt'te yeni bir
Batı'nın yardımını da istiyor. Aynca
Irak'm yenilmesi Iran'ın bölgedeki gücü-
nü ve petrol konusundaki pazarlığım
azaltabilir. Bir Beyaz Saray yetkilisi,
tran'ın Irak'ın ambargoyu delmesine yar-
dım etmesi durumunda, ABD'nin tüm
stratejisini değiştireceğini söylüyor.
ABD, Irak'tan bir hareket gelmedik-
çe askeri bir harekete girişmeyi planlamı-
yor. Bu, en azından kasım ayı ortalan-
na kadar geçerli bir durum. ABD ve müt-
tefikleri şu anda ambargonun işleyip iş-
Iemeyeceğine bakıyorlar. Ambargonun
başanya ulaşması da savaşı getirebiür.
Her durumda savaş başlayabilir. B.ush
yönetimi, Saddam'ın bir savaş durumun-
1 Suudi Arabistan'daki petrol bölgelerinin
füzelerle vurulmasıyla Batı ekonomilerinin
tahribi.
2 İsrail'e füzelerle saldın. Ayrıca Suriye ve
Mısır'ın da vurulması.
3 Avrupa, ABD ve Japonya'da biyolojik
silahlarla terörist saldınlar.
yönetim belirlenmesi için seçim yapılma-
sını da önerebilir. Ancak bu tür öneriler,
ABD ve Birleşmiş Milletler'in Irak'ın Ku-
veyt'ten koşulsuz olarak çekilmesi ve
Şeyh Sabah yönetiminin yeniden işbaşı-
na gelmesini içeren istekleri nedeniyle ba-
şanya ulaşmayabilir.
Ambargonun delinmesi konusunda ise
ABD'yi kaygılandıran faktörlerin başın-
da Iran'a yapılan petrol sevkıyatı geliyor.
lran'ın, Irak'ın Mina Al Bakr petrol ra-
finerisinden aldığı petrolü kendi petrolü
gibi satabileceğinden kaygılanıhyor.
îran'm bu durumu, şu sorunun da so-
nucu: İran, Saddam'dan mı, yoksa Sam
Amca'dan mı daba fazla nefret ediyor
Iran, ekonomisini duzlüğe çıkarmak için
da kazanmaya gerçekten inandığını be-
lirtiyor. Saddam Hüseyin'in zafere inan-
masını sağlayan üç faktör de şöyle:
1—Batı ekonomisinin petrol aracılığıyla
tahribi: ABD'li uzmanlar, Saddam Hü-
seyin'in bir savaş durumunda Suudi Ara-
bistan'daki petrol bölgelermi füze saldı-
nlanyla vurabileceğine inahıyorlar. Kri-
tik önemi haiz Abqaiq'teki petrol pom-
palama merkezlerinin ve Tanura'daki
yükleme istasyonlannın Irak füzelerinin
hedefi olacağı belirtüiyor. Bu füzelerin
kimyasal silahlann yanı sıra biyolojik si-
lahlara da sahip olacaklan sanılıyor. Fü-
zelerin savaş başlıklannın sinir gaa ve
mustarddan (hardal gazı) oluşacağına
inanan ABD'li uzmanlar, bu füzelerde
anthrax da olabileceğini^ve bunun 2 gün
içinde korkunç sonuçlar doğurabileceği-
ni belirtiyorlar. Suudi Arabistan'daki
ABD askerlerinin anthrax biyolojik sila-
hına eğitimli olmadıklan kaydediliyor.
Irak'ın Suudi Arabistan'daki petrol
bölgelerine karşı kimyasal ve biyolojik
savaş başlıklarına sahip füzelerle saldır-
masının ardından petrol fiyatlannın
önemli ölçüde yükseleceği belirtüiyor.
Aynca Batı, Suudi Arabistan'ın ürettiği
günde 7 milyon varillik üretimden de
böylece mahrum kalmış olacak. Bu du-
rumda petrol fıyatlanrun 100 dolara yük-
seleceğini öngören uzmanlar, bunun da
Batüı ulkeler için işsizlik ve enflasyon ge-
tireceğine dikkat çekiyorlar. Ortadoğu'-
daki bir ABD uzmanı, "Batı, Bağdat'ı
bombalarsa, Saddam da New York Bor-
sası'm bombalar" diyor.
2—Israil'e saldın: ABD uzmanlanna gö-
re Irak, ülkenin batısına yerleştirdiği fü-
zelerle Kudüs ve Tel Aviv'i de vurabilir.
Bunun Irak için ancak 5 dakikalık bir iş
olduğu biliniyor. ABD, Irak'm 50-60 fü-
zeyi, savaş uçaklarının desteğinde fırla-
tabileceğini bildiriyor.
3—Terorizm silahı: ABD istihbaratının
elinde Irak'ın Batılı hedeflere karşı terö-
rist saldınlar düzenleyebileceği yönünde
bilgiler bulunuyor. Bu bügilere göre Irak,
yalnızca Ortadoğu'da değil, Avrupa, Ja-
ponya ve ABD'de terörist saldınlar ger-
çekleştirmeyi planhyor. Irak'ın bu saldı-
rılan, biyolojik silahlann desteğinde ya-
pabileceğinden de endişe ediliyor.
Bu senaryoların, bir ABD paranoyası
olmadığı yolunda belirtiler var. FKÖ li-
deri Yaser Arafat'ın danışmanı Bassam
Abu Şerif in Bağdat ziyaretinden sonra
söylediği şu söz gibi:"Saddam, bir savaş
durumunda tsraü'i ve petrol bölgelerini
vurmaya hazırlanıyor."
bu tutumu açıkca ortaya koydu. Şevard-
nadze New York'ta NBC televizyonuna
yaptığı açıklamada "Sovyetler Birligi,
Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesidir ve
bu organın tum kararlarma uyacaktır.
Güvenlik Konseyi karar alırsa, BM bay-
ragı altında Körfez'e Sovyet askerieri
gönderebiliriz" dedi.
Bu arada Irak resmi haber ajansı INA,
SSCB'nin, BM bayrağı altında Körfez'e
asker göndermek istemesini, Çarlık dö-
nemindeki, "Sıcak deniztere çıkma riıym-
sınınfaâlâsurdüğü" şeklinde yonımladı.
INA'nın siyasi yorumcusu tarafından ka-
leme ahnan metinde, SSCB'nin son giri-
şiminin Irak için sürpriz olmadığı belir-
tildi. Yorumda, Moskova'nın doğrudan
suçlanmadığı dikkat çekti.
Mübarek'in demeci
Mısır Devlet Başkanı Hiisaü Mabarek,
Körfez krizine siyasi bir çözüm bulmak
gerektiğini, ancak Kuve>1 ten çekilmeden
ve meşru Kuveyt yönetimi yeniden işba-
şına gelmeden Saddam Hüseyin'e hiçbir
şey vermemek gerektiğini söyledi.
Mübarek, Saddam'ın maddi olarak or-
tadan kaldınlmasının ne gibi bir sonuç
vereceğine ilişkin soruya, "Saddam'ı öl-
dürmenin, Iraklıların sorunlarını
çözmeyecegi" karşıhgmı verdi ve "bn baş-
kanı isteyip istememek karannı vennek
Irak halkına aittir. Bu karan alacak olan
biz degiliz" diye konuştu.
Mübarek, Fransız televizyonunun be-
şinci kanalındaki "Arret Sur Image" ad-
h programa verdiği ve dün yayunlanan
demecinde de Kuveyt'in Irak tarafından
işgalinin, İsrail'e Batı Şeria, Gazze Şeri-
di ve Lübnan'dan çekilmeyi reddetmek
için yeni imkânlar tanıdığını söyledi.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin-
in Filistin sorununun çözülmesi için hiç-
bir çaba harcamadığını belirten Mübarek,
"Saddam'ın Kuveyt'i işgalini haklı göster-
mek için ileri sürdügu nedenler yiizön-
den, tsrail'den şunu duvacagız: Liibnan^
dan çekilmiyonız" diye konuşnı. Müba-
rek, "Bu yeni bir mazeret. Ben ve hepi-
miz biliyoruz ki, Saddam Hüseyin'in Is-
rail ile gizli temaslan var" dedi ancak ko-
nuyla ilgili geniş bilgi vermedi.
tsrairden Irak'a uyan
tsraıl Başbakam tzak Şamir, saldınya
uğramalan halinde derhal karşılık vere-
cekleri konusunda Irak'ı 'bir kez daha
uyardı.
Şamir, bir anma töreninde yaptığı ko-
nuşmada, "Arap liderlerinin tsrâil'e kar-
şı güç kullanmanın kimseye yarar sagla-
mayacagını aulamalannın zamanıdır"
dedi.
Israil ordusunun halka ve işgal altın-
daki topraklarda yaşayan Filistinlilere
muhtemel bir kimyasal silah saldmsuıdan
korunmak için gaz maskesi dağıtacağı
bildirildi.
AT'den Ürdün'e yardım
Ürdün Veliaht Prensi Hasan, Avrupa
Komisyonu Başkanı Jacques Delors'tan
"acil ve kapsamlı bir yardım" sözü al-
dı.
Bu arada Urdün, Suudi Arabistan ve
diğer Körfez ülkelerine yük götüren kam-
yonların topraklarından geçişlerini ya-
sakladı.
Güvenlik kaynaklanndan edinilen bil-
giye göre Suudi Arabistan ve diğer Kör-
fez ülkelerine gıda maddesi götüren Ür-
dün kamyonlannın Suudi Arabistan'a gi-
rişlerine izin verilmemesine misilleme ola-
rak bugün uygulanmaya başlanan karar,
Türkiye'yi de etkiliyor.
Fransız askerieri
öte yandan 4 bin Fransız askerini ta-
şıyan 8 Fransız gemisinin son ikisi de dün
Suudi Arabistan'ın Yanbu Limanı'na
ulaştı. Paris'in "Daguet" operasyonu
çerçevesinde Körfez'deki askeri varlığı-
nı takviye için göndermeyi kararlaştırdığı
son birlikler de sivil gemilerle geldiler. 8
gemi, 4. bin Fransa askerini Suudi Ara-
bistan'a getirmiş oldu. Bugünkü gemiler-
le 350 asker ve 48 tank ile I2'si zırbJı top-
lam250taşıtgetiriIdi.
Yunan gemileri
Yunanistan Deniz Ticaret Bakanı Aris-
totelis Pavlides, yaklaşık on beş Yunan
ticaret gemisinin Körfez'e askeri malze-
me taşımak için Amerikan yönetimi ta-
rafından kiralandığını söyledi.
CUMHURBAŞKANI ÖZALIN GEZİSİNİN DEĞERLENDÎRMESİ
Amerika gürledi, ama az yağdıUFUK GÜLDEMİR
vVASHINGTON — Cumhurbaşkam
Turgut Özal'ın ABD başkentine yaptığı
ziyaret sırasında Beyaz Saray'da verilen
öğle yemeğinin mönüsü karides, karışık
et ve parfeden oluşuyordu. "Körfez
karidesi" cinsindeki karidesler öyle iriy-
di ki yemekte bulunan bir yetkilinin de-
yişiyle "kuynıklan tabaktan sarkıyordu."
Yemekte sadece karidesler değil, konu-
lar da "Körfez" dendi. örneğin Türkiye^
nin ekonomik ve askeri gereksinmeleri
hep "Körfez" krizi göz önünde tutularak
ele alındı. Konuşulan silah türlerinde hep
bir "Körfez" boyutu vardı. Peki bu bo-
yut, Türkiye'nin savunma alanındaki bek-
İentilerini karşılamakta işe yaradı mı? Bu
soruya verilen yanıtlar hep, "evet, ama"
sözcükleri ile başhyor.
Cumhurbaşkanı özal, Beyaz Saray'a
Türkiye'nin acil savunma gereksinimlerini
içeren bir dosya götürdü. Paket, büyük
ve kapsamlı. Ama tek sorun, ne ölçüde
yaşama geçirilebileceği.
Bu paketin önemli unsurlan ve gerek-
leşme oranlan şöyle özetleniyor:
Özal'ın VVashington gezisinin en önem-
li sonuçlanndan birisi, halen yürütülmek-
te olan F-16 projesinde Türkiye'nin yeni
bir atıhmına Beyaz Saray'dan onay alın-
ması oldu. Görüşmelerde Türkiye'nin ha-
len 160 uçaklık F-16 projesinin sayıca
340'a çıkanlması konusunda ilke anlaş-
masına vanldı. Buna göre Türkiye 180'lik
ikinci bir partinin üretimine geçecek. Üre-
tilecek 40 ek uçak da Mısır"a satılacak.
Böylece normal olarak I994'te sonuçlan-
ması gereken F-16 projesinin ömrü
2002'ye kadar uzaülmış olacak. Bu, çok
büyük ve Türkiye bakımından önemli bir
proje. Ancak gerçekleşmesinin önünde
önemli bir engel var. Finansman sorunu-
na gerçi siyasi karar çıkmış olması azım-
sanacak bir gelişme değil, ama kaynak ol-
maması da azımsanacak bir engel değil.
Geçen hafta ofisinde sohbet ettiğimiz
ABD Savunma Bakanhğı'nın üç numa-
rası Paul Wolfowitz, "Burada otunıp si-
ze tamam, bu iş kesin diyebilmeyi çok is-
terdim. Ancajj bu sözü tutabilecegimiz
noktaya gelene kadar söz vermemek ge-
rek. Hüknmetinizle bu konu üzerinde ça-
lışmaya devam edeceğiz" diyor. Göruldu-
ğü gibi manzara, ABD Başkanı Bush'un
Beyaz Saray'daki gül bahcesine çıkıp F-16
müjdesi vermesinden daha kapsarnlı bir
Amerikan katkısı gerektiriyor. Oysa
Amerika bir ekonomik kriz eşiğinde.
Amerika'da ekonomik dunun bu merkez-
deyken Kongre'nin milyarlarca dolarhk
bu projeye finansman sağlaması çok uzak
bir olasılık olarak görülüyor. Amerikan
yönetimi de bu izlenimde. O halde F-16
projesi nasıl yaşama geçirilecek? Müste-
şar Wolfowiö, geçen hafta Cumhuriyet
ve Hürriyet'e verdiği demeçte, bu konu-
da gayet ince bir dokundurma yaptı. Dedi
ki "Eğer ben Suudi Arabistan ya da Ku-
veyt hükümetinin danışmanı olsaydım
'Son olavlardan sonra Türkiye'nin güçlü
ve yapıcı bir rol oynayabilmesi için Türk
Silahlı Kuvvetieri'nin modernizasyonuna
ilgi göstermeliyiz' lavsiyesinde bulunur-
dum". Bu sözleri üzerine Wolfowitz'e
Araplara bu yönde bir telkinleri olup ol-
madığı sorulunca, Müsteşar,
"olmadığmı" söyledi.
Askeri satış kredisi
Bush, yaygın olarak "askeri yardım" adıy-
la bilinen, ama asli "dış askeri satış
kredisi" (FMS) olan 530 milyon dolarhk
miktann, bu yıl kesilmeden Türkiye'ye ve-
rilmesi için Kongre nezdinde ellerinden
geleni yapacaklan mesajını verdi. "Elin-
den geleni yapmak" vaadi, Türkiye'nin
vabancısı olduğu bir kavram değil. Türk-
iye ile ABD arasmda imzalanmış olan Sa-
vunma ve Ekonomik Işbirliği Anlaşma-
sı'mn eklerinde, Amerika'mn sadece yar-
dım konusunda değil, Türkiye'ye hasma-
ne faaliyetler karşısında da "elinden ge-
leni yapmak" taahhüdü var. Bu taahhüt,
Türkiye'nin stratejik önemi ön plana çık-
Uğı dönemlerde işliyor, durum sakinleşin-
ce unutuluyor. .
Güney Kanat Yasası
Amerika'mn yaptığı yardımda, ihtiyaç
fazlası malzemerdn Kongre denetiminden
uzak.bir şekilde "Güney Kanat Yasası"
kapsamında Türkiye'ye kaydınhnası çok
önemli bir yer tutuyor. Çünkü bu mal-
zeme hibe olarak geliyor. Cumhurbaşkam
Özal gelmeden kısa bir süre önce Türki-
ye'ye şu kalemlerin verihnesi kararlaştı-
nlmıştı: 29 adet S-2 denizaltı avcı uçağı,
3 adet G-130 nakliye uçağı, l adet F-4 si-
mulatöru, buna karşılık Yunanistan'a da
6 adet P-3 denizaltı avcı uçağı, 28 adet
A-7E uçağı verildi. önümüzdeki birkaç
yıl içinde çok sayıda F-4 uçağı da bu kap-
samda Türkiye'ye gönderilecek. Ancak
bu yasanın asıl önemi, AKKUM çerçeve-
sinde ABD'nin Avrupa'dan asker çekmesi
sırasında ortaya çıkacak. özal Washing-
ton'dayken ABD Savunma Bakanı Che-
ney ile bu konu ele alındı ve kapsamı ge-
nişletüdL Amerikan yönetimi, halen NA-
TO Komutanı General Galvin ile bu si-
lahlann sayısı ve niteliği hakkında mü-
zakere halinde Ancak Wolfowitz'e göre
Türkiye'ye yüzlerce tank (M60, A3 ve
Al)) yüzlerce zırhlı personel taşıyıcısı
(MH3) verilecek. Bunlar nakliye masra-
fı Türkiye'ye ait olmak üzere hibe olarak
gelecek. Cumhurbaşkam Özal'ın gezisi-
nin Türkiye'nin savunma gereksinimine
Uişkin sağladığı bir başka gelişme de Pat-
roit füzeleri konusunda oldu.
Görülduğü gibi Cumhurbaşkam özal
1
ın VVashington gezisinin savunma açısın-
dan getirdikleri, birçok "fakat"a bağlı,
gezinin ekonomik boyutu için de aynı du-
rum söz konusu. Tekstü ve serbest tica-
ret anlaşmalarının gerçekleşmesinin
önündeki güçlükler ne Amerikan ne de
Türk makamlannın meçhulu. Cumhur-
başkam özal, ABD gezisinin ikinci gü-
nünde CNN'e verdiği demeçte Türkiye
1
ye vaat edilen yardımlara atfen, "Şimşek
çakıyor, gök gfirlnyor, ama yağmur
vagmıyor" demişti. Bu benzetmeden yo-
la çıkılarak özal'ın ABD gezisinin, VVas-
hington Ulusal Basın Kulübü'nde yaptı-
ğı basın toplantısında bizzat Cumhurbaş-
kanı'nın kullandığı sözcükle, ancak "az"
yağmur getirdiği söylenebilir.