Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 OCAK 1990 KULTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5
Neyzen Tevfik adına yanşma
• Kültür Servisi — Yergi edebiyatı içinde yer alan
şiirleri ve bağımsız kişiliğiyle tanman Neyzen Tevfik
adına Pendik Belediyesi'nce bir yergi ve taşlama
yanşması açılıyor. Bu arada Neyzen Tevfık'in ölümüuün
37. yıldönümünde 4 şubat pazar günü Pendik'teki kabri
başında bir anma töreni de düzenlenecek. Aynı gün
Pendik Atatürk Külturevi'ndeki panelde Neyzen Tevfik'in
yasamı, yapıtları ve kişiliği konuşulacak. Aynı panelde
her yıl yinelenecek olan Neyzen Tevfik Yergi ve Taşlama
Yarışması Yönetmeliği de acıklanacak. 4 şubat pazar
günü Pendik Belediye Başkanı Burhan Köseoğlu
Pendik'te Neyzen Tevfik adma bir parkın temel atma
törenini de gerçekleştirecek ve parka konulacak Neyzen
Tevfik büstü için heykeltıraşlara çağrıda bulunulacak.
Eleştirmenlerin en iyi fümleri
• PARİS (Cumhuriyet) — 232 üyeli Sinema
Eleştirmenliği Fransız Sendikası'nın (Syndicat Francais
de la Critique de Cinema) geleneksel ödülleri belli oldu.
Yıhn en iyi Fransız filmine verilen "Melies" ödülünü
"Bay Hire" (Monsieur Hire) adlı yapttıyla Patrice
Leconte alırken, "Aşk Üzerine Kısa Bir Film" ile de
Polonyah yönetmen Krzysztof Kieslowski, yıhn en iyi
yabancı fılmini değerlendiren "Leon Moussinac"
ödülünün sahibi oldu. Sendika üyelerince izlenen bir dizi
kısa film içinde yapılan değerlendirme sonucunda da
"Novais Teixeira" ödülü iki yapıt arasında paylaştınldı.
Böylece Patricia Valex "Eller Arkaya" (Les Mains Au
Dos),Cedric Klapisch de "Beni Heyecanlandıran Şey" (Ce
Qui Me Meut) adlı çalışmalarıyla ödüllendirilmiş oldular.
Ayrıca bir yıhn en iyi sinema kitabına verilen edebiyat
ödülü, François Thomas'm Flammarion Yaymevi'nce
basdan "Alain Resnais'in Atolyesi" (LAtelier D'Alain
Resnais) adlı kitabının oldu.
Tatlı Hayat'ın 30, yılı
• Kültür Servisi — Çevrildiği yıl İtalya'nın en önemli
olaylarından biri sayılan "Tath Hayat" (La Dolce Vita)
adlı filmin otuzuncu yılı kutlanıyor. Federico Fellini'nin
(sağda) yönettiği filmde başrolleri Marcello Mastroianni
(solda) ve Anita Ekberg paylaşmışlardı. "Tatlı Hayat"ın
çevrilişinin otuzuncu yılı dolayısıyla, filmin çevrilişi
sırasında çekilmiş set fotoğraflanndan oluşan bir kitap
da yayımlandı. îsveçli oyuncu Anita Ekberg, ilk kez
196O'ta "Tatlı Hayat"taki rolüyle yıldızlar arasına katılmıştı.
Tayfun'un bestesi Berlin'de
• Kültür Servisi — Piyanist ve besteci Tayfun'un
bestelediği "Ağrı Dağı Efsanesi"nden bir bölüm bale
gösterisi olarak Doğu Berlin'deki Volksbühne
salonlannda sahnelendi. "Ağrı Dağı Efsanesf'nin uvertür
bölümü Komische Oper balet ve balerinleri tarafından
sunuldu. İsviçre'de düzenlenen 14. Winterthur Müzik
Festivali'ne de davet edilen Tayfun, Türk
edebiyatçılarının şiir, hikâye ve roman bölümleri üzerine
bestelediği eserlerini "Ateşin Süvarileri" adıyla sundu.
Yaşar KemaJ, AdaJet Ağaoğlu, Nâzım Hikmet, İsmail
Uyaroğlu gibi yazar ve şairlerin yapıtlarından parçalar
alan Tayfun'un, Attila İlhan'ın "Mahur" adlı çalışması
üzerine bestelediği parçalannı ise Berlinli oyuncu
A.Claassen okudu.
Anburnu Şiir Odtilü
• Kültür Servisi — Geçen yıl yitirdiğimiz şair ve
sinemacı Orhan Murat Arıburnu adına sanatını ve
sanatçı kişiliğini yaşatmak için her yıl düzenJenmek üzere
bir şiir ödülü konuldu. Seçici kurulunda Oktay Akbal,
Kemal Özer, Hilmi Yavuz, Sabahattin Batur ve Hüseyin
Alemdar'ın yer aldığı yanşmaya 1 Ocak 1989-31 Mart
1990 tarihleri arasında yayımlanmış şiir kitaplan,
yayımlanmış tek şiir ya da yayımlanmamış en az üç şiirle
katıhm gerçekleşebilecek. Odule aday olacak şairler en
geç 5 Nisan 1990 tarihine kadar şairin adı, açık adresi ve
kısa yaşamoykusüyle birlikte 6 adet kitap ya da 6 kopya
şiirle Ahududu Sok. No: 27/3 Beyoğlu adresine
başvurabilecekler. 100 bin lira para ödülünün sunulacağı
Anburnu Şiir Ödülu'nü kazanan yapıt, Orhan Murat
Anburnu'nun ölüm yıldönümü olan 10 nisan gunü
acıklanacak.
Kültür Tlyatrosu çocuk oyunu
• Kültür Servisi — Kocaeli Kültür Tiyatrosu 17 kadın
oyuncunun rol aldığı Muharrem Buhara'nın "Bir Elin
Nesi Var îki Elin Sesi Var" adlı müzikli çocuk oyununu
Izmit Sabancı Kültür Merkezi'nde sahneliyor. Kocaeli İl
Kültür Müdurlüğü bünyesinde çalışmalaruıı sürdüren
topluluğun bu oyununu Tülin Şenöz yönetti. Kocaeli
Kültür Tiyatrosu, 7 bin kişinin izlediği bu oyunun
ardından 15 şubattan itibaren F. Arnold-E. Bach'ın
yazdığı "Yumurcak" adlı komediyi sunmaya başlayacak.
Kültür Tiyatrosu'nun amacının oyuncu yetiştirmek ve
seyirci sayısıru arttırmak olduğunu belirten sanat
yönetmeni Tülin Şenöz, il merkezinde sergilenen
oyunların ilçe ve köy turnelerinin düzenli olarak
gerçekleştirildiğini de söyledi.
Istikiai Caa No 140 Tel 151 18 65 56
PAZAR TESI
5 Şubat 1990 Pazartesi 21.00
GİÂHDOÖARKEH
KONSERLERİ
i DÜNY4SINDA İNCELEME/ARAŞTIRMA Yöneten: ŞAHÎN ALPAY
^Tarihçi biraz da yolcu gîbidîr
9
Akdeniz ve Akdeniz DMnyası / Fernand Braudel, celiyor. "Gerçegi söylemek gere-
Çev. Mehmet Ali Kılıçbay, l. cilt, Eren Yayıncılık, 1989.
SALİH ÖZBARAN
"Hayalın ceşitli yeteneklerle
donarbğı adamlardan biri gibiy-
di. Ama gerçek bunun tamameo
tersidir. Hayala aralıksız kendi-
sinden bir şeyler veren, irade gü-
cii, zekası ve özellikle de tutkusu
ile hayatı zenginleştiren Fernand
BraudeTdi. 'Akdeniz'in o unutııl-
maz ilk satırlannda bu tutkudan
soz eder. Braudel'in eserierini
oluşturan eli açıklığı ve inanılmaz
bilgi ve yazı hazinesiıu anlamamı-
za yardım eden de bu tutkudur."
28 Kasım 1985 tarihinde, 83 ya-
şında ölen Fransız larihçi Femaod
Brandel'tn ardından böyle yaz-
mıştı Annales Dergisi; büyuk us-
tasını bu salırlarla uğurlamıştı
(Sayı 41/1, 1986), Onu le roi Bra-
udel olarak gören gazete ve der-
gilerden bazıları da "eger tarih-
çilere de Nobel Ödülü veriJseydi,
ilk adav Braudel olurdu" demiş-
lerdi. Ölumü Fransız haber bül-
tenlerinde ilk sırada verilmişti.
"Ülkemizde kitap satın aima ve
dola>ısıyla okuma eğiliminin azal-
dığı bu yıllarda her şeye rağmen
bu alıskanlığını sürdüren vefakâr
kitapsever ve okuriara, F.Brau-
del'in "Akdeniz'"ini kazandınna-
nın övuncunu taşıyonız" diyor
Muhittin Salih Eren, unlü tarih-
çinin kitabmı Turkçe yayımlar-
Jsen. "İnsanlık ailesinin 1985 ka-
sımında kajbeltiği, XX. yüzyılın
en büyuk tarihçilerinden biri olan
Fernand Braudel'in baş eseri Ak-
deniz'i Türk okuyucusuna sunnıa
ve tamştırma görevi bana düştü-
ğu için gurur ve mutluluğumu ifa-
deden aciz kalmaktayım" diye ya-
zıyor Mehmet Ali Kılıçbay, böy-
le seçkin bir tarih başyapıtını
Türkçeye aktarraanın mutlûluğu
içinde. Çeviriyi yapan ve yayım-
layanlar ne denli sevinseler, gu-
rurlansalar haklıdırlar.
llkin 1949yılındayayımlanan,
sonradan 1966 yılında genişletile-
rek iki cilt halinde basılan, birçok
dile çevrilen bu dev eser şimdi de
Kılıçbay'm cesareti ile birinci cil-
diyle Türkçeye ulaşıyor. Brau-
del'in Osmanlı lmparatorluğu'na
ilişkin bilgilerinin pek çoğunun
kaynağı olan Ömer Lütfi Bar-
kan'ın Akdeniz'i 1951 yılında
Türk okuyucuya tamtmasından
bu yana tarihcilerimiz bu çalışma-
nın Türkçesini beklediler. Brau-
del'in ele avuca sığmayan dilini
sökebüenler ondan yararlandılar,
başkalarının yararlanmalarına
yardımcı oldular. Onun uzun za-
man dilimlerini simgeleyen long
duree'sini kendi konulannda uy-
gulamayı denediler: 16. yüzyılda,
özellikle Osmanlı
lmparatorluğu'nda belirlediğı nü-
fus artışındarı esinlendiler; ticaret
yolları üzerindeki gelişmeleri ya-
kalamaya çalışan benim gibiler de
onun Akdeniz-Hint Okyanusu
bağlantısını ne kadar guzel kur-
duğuna tanık oldular. Birçok üni-
versite kendisini fahri doktorlukla
odullendirdi. Amerika Bırleşik
Devletleri'nde onun adıyla bir ta-
rih araştırmaları merkezi kumldu;
Immanuel Wallerstein tarafından
yönetüen Revievv Dergisi'ni çıkar-
maya başladı. Çok yuceJtilmiş,
pek az eleştirilrniş Braudel. Turk
tarihçiiere pek yabancı değildi.
Ama şimdi, ilk cildiyle Akdeniz
ellerinin altında.
Braudel, Önsdz'unde şunları
yazıyor: "Arşivden arşive, bu çe-
şitli ve hareketli hayal karşısında
gözleriiD kapaiı olarak açıklavıcı
belgelerin izini nasıl surebilirdirn?
Bu kadar çok beslejici faali>et
karşısında nasıl olur da ekonomik
ve toplumsal tarihe »önelmezdirn?
Ödevlerinin ve olanaklarının bi-
lincinde olan bu tarih... yerine go-
re bazen adil, bazen de gayri adii
bir şekilde eski biçimleri parçala-
mak istiyordu." O, surekli ıhmale
uğramış, sadece giris bolümlerin-
de soz edilen coğrafyanın gerçek
işlevini gösteriyor, insanlık tarihi-
ne nasıl katkıda buiunabileceğini
belirtiyor. Sectiğİ konu 16. yüzyıl-
da Akdeniz, bilınen sınırlarını sık
sık aşıyor; Atlantik'e, sahraya,
Alplerin ölesine, Uzakdoğu'ya ta-
şıyor; coğrafyayı, sosyolojiyi, ik-
tisat bilimini ardından sürüklü-
yor. "Akmakta vedeğişmekte >a-
vaş", "surekli olarak yenilenen
devrelerden meydana gelen" ta-
rih, bireysel tarihin yanında yü-
kirse" diyor ve ekliyor "taribçi bi-
raz da yolcu gibidir. O, günün
güçlükJerinin geliştiği tiyatronun
dekoru olan ov.'da duraklamak-
tadır: o da yakın ve yüksek dag-
lara tırmanmaya oevesli göriin-
memektedir. KenUeri ve arsivle-
rini asla terk etmemiş tarihçiler-
den çogu, bunları kejfeltiginde
şaşıracaktır." Tanhi günluk ya-
şama indiren, seçkinlerin tekelin-
den kunaran Braudel (burada el-
bette Annales okulunun öncüleri-
nin ve tnateryalist tarihçilerin kat-
kılarını unutmuyorum) için tek
bir tarih yoktur. Görüş açıları
vardır, yontemler vardır ve ileri-
de değişik görüş açıları, farklı
>ontemler oluşacaktır.
Akdeniz'i Türkçeye çeviren
Mehmet Ali Kıhçbay'ın çeviri sı-
rasında çektiği pek çok sıkıntı ol-
muştur herhalde. Böylesi engin
bir eseri tercüme etmek çok zor
bir iş olsa gerek. Hemen her say-
fada geçen Itaiyancadan, fspan-
yolcadan veya Portekizceden ya-
pılmış iktibas, Braudel'in Fransız-
ca eserini suslüyor şüphesiz; ama
Türk okuyucu onlarla nasıl bü-
tunleşecek! En tout cas karşılığı
olarak verilen, birkaç sayfada bir
karşımıza çıkan her hai-ü kârda
neden bu biçimde algılanmış; ikâ-
met niçin sıkça şapkasıyla ikâmel
biçimiyle karşımıza çıkıyor? Ba-
harat ticaretiyle ilgili birçok say-
fanın atlanması sadece talihsizlik.
Şimdilik gözlerimiz yollarda ikin-
cı cildi bekliyor.
• Prof. Dr. Salih özbaran, Dokuz
Eylul Üniversııesı öğretım uyesıdir
VENEDtK KALYONU — Alessandro Contarini'nin Padova'daki
Saint-Antoine Baziükası'nda buiunan kabrinin alçak kabaıtması, Ve-
nedik kalyonu, Fernand Braudel'in Mehmet Ali Kıhçbay'ın çeviri-
siyle vayımianan "Akdeniz ve Akdeniz Dünyası" kitasında yer alan
illüstrasyon, belge ve kabartma fotoğraflanndan biri.
Sıkıyönetînılerde hukukSivaset ve Asker (Cumhuriyet Döneminde Sıkıyönetim
Uygulamaları) / Zafer Üskül, AFA Yayınlan, Istanbul, 1989.
Üskül'ün araştırmasında, yalnızca sıkıyönetim uygulamaJan
çerçevesindeki hukuksuzluk dile getirilmiş olmuyor. Yanı sıra, genel
olarak Türk toplumunun hukuk karşısındaki gevşek tavrı da
vurgulanıyor. Sanırım bu bağlamda cumhuriyetçüiğimizin çok
köklü diyebileceğim sıkıntılan vardır.
CEMİL OKTAY
Cumhuriyet döneminin yüzde 4O'ı, ülkenin
tamamında ya da bir kısrmnda sıkıynöetim al-
tında geçmiş. Ayrıntılarına inmeden çoktan-
dır bildiğimiz bu şerçeği, Siyaset ve Asker adlı
kitabında Zafer Üskül soyluyor. Zafer Üskül,
kitabını okuyuncaya kadar pek farkında ol-
madığımız bir şey daha söyiuyor; o da şu: Ken-
disini korumak amacıyla bu denli sık kulla-
nılan sıkıyönetimler sonunda, cumhuriyet,
cumhuriyet olmaktan çıkmış. Bimcisini "ney-
se!" deyip geçelim, ama ikinci bulgunun aJ-
tını özenJe çizelim. Zira bu bulgu, siyasal var-
lığımızın ve bilincimizın affedilmez bir inti-
har teşebusüne dikkatlerimizi çekıyor.
Bilindiği gibi, cumhuriyet yöneümi tanım
gereği hukuk devletini gerektirir. Hukukla sı-
mrlıhk cumhuriyet rejiminin belirgin vasıfla-
nndan biridir. Oysa Türkiye Cumhuriyeıi ta-
rihinde, baslangıçtan günümüze doğru geldik-
çe, sıkıyönetim uygulamaları giderek hukuk
sımrlarını daha fazla zorluyor. Başka bir de-
yişle, cumhuriyet kendisini sıkıntıda gördü-
ğü her seferde hukukundan taviz veriyor, do-
layısıyla cumhuriyetçi niteliklerinden uzakla-
şıyor.
Profesör Üskül bu bulguyu ortaya koyar-
ken giriştiği tahlillerde zengin bir malzeme yı-
ğınını kullanmış. Itiraf edelim; bu oldukça
zahmetli bir iştir. Kitabı 1923-1987 arasında-
ki bütün sıkıyönetim uygulamalannı kapsı-
yor. Bakanlar Kurulu Kararnameleri, Meclis
Kararlan, Sıkıyönetim Görüşmelerine tlişkin
Meclis Zabıtları, Sıkıyönetim Komutanhkla-
nnın Bildirileri ve donem gazetelerinin haber
ve yorumlan tarandığında ortaya çıkan ger-
çek, yukanda da belirtildiği gibi, hukuk dışı-
na çıkma eğilimlerinin giderek yoğunlaşması
oluyor.
Bence.Üskül'ün araştırmasında, yalnızca sı-
kıyönetim uygulamaları çerçevesinde hukuk-
suzluk dile getirilmiş olmuyor. Yanı sıra, ge-
nel olarak Türk toplumunun hukuk karşısın-
daki gevşek tavrı da vurgulanıyor. Sanırım bu
bağlamda cumhuriyetçiliğimizin çok köklü di-
yebileceğim sıkıntılan vardır.
Okuyucu, "Siyaset ve Asker" araştırma-
sında, tablolar halinde dökümü yapılmış çok
somut bilgilere de nüfuz etme olanağı bulmak-
tadır. Askerin yönetim anlayışı, yurttaşlarm
askeri yönetimden beklentileri konulannda
önemli bazı ipuçlannı elde edebiliyonız.
Yazar, ele aldığı konunun yeterince ince-
lenmemiş olmasından yakınmaktadır. Haklı
olduğunu düşünüyorum. Asker ve siyaset iliş-
kileri konusunda, Türk düşünce hayatmda bi-
raz ucuz genellemelerle yetindiğimiz, fazla in-
celeme zahmetine katlanmadığımız doğrudur.
Bu bakımdan son yıllardaki oteki dıkkate de-
ğer yaymlar yanında Üskül'ün ortaya koydu-
ğu çalışmanın yeni yeni arastırmalarla geliş-
tirilmesi ihtiyacı önümüzdeki yıllarda kendi-
ni daha çok duyuracaktır.
• Prof. Dr Cemil Okıay. t.O. Siyasal Bügiter
Fakülıesi öğıtfim üyesıdır.
Bılrller Gıse ve
YAPIM & ORGANIZASYON
KISA KISA
DEVRİM ÇAĞI / 1789 -
1848 / Erici Hobsbav/m,
Çev. Jülide Ergüder -
Alaaddin Şenel, V
Yayınlan, Aralık 1989,
656 s.
Unlü lngiliz Marksist tarihçi
Eric J. Hobsbatvm'ın The Age of
Revolution 1789-1848 (1962) ad-
lı eseri dilimize çevrildi. İngiltere'-
de sanayi devrimi ile Fransa'da si-
yasal devrimin Avrupa toplumları
ve öteki ülkeler üzerindeki etkile-
rini inceleyen kitabının onsözıin-
de Nobsbavvm, "Kitaptaki bakış
açısmın öncelikle Avrupah ya da
daha doğrusu Fransa - Britanya
ağırlıklı olmasımn nedeni, bu dö-
nemde dünyanm ya da büyükçe
bir parçasının Avrupa, özellikle
Fransa - Britanya kaynaklı bir dö-
nüşüme uğramasıdır" diyor.
DEMOKRASİ VE
"DEMOKRASf" /
Muzaffer İlhan Erdost,
Onur Yayınlan, Eylül 1989,
143 s.
Muzaffer îlhan Erdost demok-
rasi ve demokratikleşme üzerine
yazı ve konuşmalanndan oluşan
yeni kitabını şöyle sunuyor: "De-
mokrasinin ikili yönünün vurgu-
landığı bu kitapçıkta, egemen sı-
nıf ve katmanlann daha çok zen-
ginleşmesiyle birlikte, daha da öz-
gürleştikleri, yani onlar için de-
mokrasinin daha da genişlediği;
buna karşılık, emekçi sınıf ve kat-
manlann özgürlüklerinden yok-
sunlaştırıldıklan, yani onlar için
demokrasi daraldığı ölçüde, daha
çok yoksullaştıklan, verilerle ve
toplumsal olgularla açıklanır."
İNSAN HAKLARI / Anıl
Çeçen, Selvi Yayınlan,
Ocak 1990, 257 s.
Dr. Anıl Çeçen'in kaleme aldı-
ğı kitap, çeşitli boyutlarıyla insan
hakları konusunu işliyor. Çeçen
kitabını sunarken, "insan hakla-
rı sorunu elinizdeki yapıtta hu-
kuksal metinlerin dışında ve uze-
rinde ele alınmış ve daha çok du-
şünsel, siyasal ve toplumsal bo-
yutlan ile incelenmiştir" diyor.
KAPİTALlST DEVLET /
Ralph Miliband, Çev.
Ostnan Akınhay, Belge
Yayınlan, Aralık 1989, 164
s.
Batı Marksizminin önde gelen
adlarından biri olan İngıliz top-
lumbilimci Ralph Milıband'ın
Class Power and Slate Povver (Sı-
nıf Erki ve Devlet Erki, 1983) adlı
kitabmın birinci bolumunde top-
lanan, devlet üzerine makaleleri
Türkçeye çevrildi.
TÜRKİYE'DE
KAMU İKTİSADİ
TESEBBÜSLERİ (KİT)
TÜRKİYE'DE KAMU
İKTİSADİ
TESEBBÜSLERİ / Yakup
Kepenek, Gerçek Yayınevi,
Ocak 1990, 191 s.
Gerçek Yayınevi'nin 100 Sonı-
da dizisinin yeni kitabı, Prof. Dr.
Yakup Kepenek'in gelişimi, so-
runlan \e özelleştirilmeleriyle
Turkıye'de Kamu İktisadi Teşeb-
büsleri. Kepenek, kitabını sunar-
ken, şunlan yazıyor: "Bilinmeyen
konularda kamuoyunu yanıltmak
kolay oluyor. Yanlış görüşler, ka-
nılar ve yargılar kendi kendini
besleyen bir nitelik kazanıyor.
KİT konusunda Türkiye yıllardır
bu ilkelliği yaşıyor. Çalışma, çok
sınırh da olsa bu sis perdesini ara-
lamayı amaçlıyor. KİT ile ilgili so-
ruların bir bölümüne yanıt anyor;
nesnel verilerle açıklık getirmek
ıstiyor."
JAGUAR GÜLÜŞÜ /
Salman Rushdie, Çev. Kamil
Durand, Pencere Yayınlan,
Kasım 1989,
Şeytan Ayederi adlı son kitabın-
da îslamiyeti aşağıladığı gerekçe-
siyle büyuk tepkilere yol açan ve
uluslararası bir krize yol açan Sal-
man Rushdie, İngilizce ash 1987
yılında yayımlanan bu kitabında,
1986'da Nikaragua'ya yaptığı bir
gezinin izlenimlerini kendine özgü
üslubu ile anlatıvor
SOSYAL DEMOKRASİDE
EKONOMİ
Y\RIMN RAÜ>O
VE
TELEVİZYON D Ü Z F S İ
#
I L A D
TÜRKİYE'DE
KAPİTALİZMİN
GELİŞMESİ VE SOSYAL
SINIFLAR / Ali Gevgilili,
Bağlam Yayınlan, Kasım
1989, 118 s.
Ali Gevgilili, birinci basımı f.Ü.
tarafından yayımlanan Sosyal Si-
yaset Konferansları'nın 24. kita-
bında yer alan incelemesinin göz-
den geçirilmiş şeklini ayrı bir ki-
tap olarak yayımladı. Gevgilili,
kitabında, "Cumhuriyet Turkiye-
si, çağdaş bir yapıya ulaşabilmek
amacıyla hangi aşamalardan ge-
çerek neler yapmıştır? 2000'li yıl-
lar gundeme ne gibi gelişme ola-
sılıklan su'nmaktadır?" gibi soru-
ları tartışıyor.
POLİTİKALARI / TÜSES
Yayını, İstanbul 1989,
239 s.
TÜSES'in 11-13 Eylül 1989'da
İstanbul'da düzenlediği, "Sosyal
Demokraside Ekonomi
Politikalan" konulu uluslararası
konferansa sunulan bildiriler bir
kitapta toplandı. Vakıf Yönetiın
Kurulu Başkanı Korel Göymen'-
in önsözuyle sunulan kitapta yerli
ve yabancı uzmanlann katkıları-
nın tam metinleri yanında, kon-
feranstaki tartışmalara da yer ve-
riliyor. TÜSES'in bir başka yayı-
nı, Fehmi Kaya tarafından hazır-
lanan Avrupa Sosyal Demokrat
Partilerinin Parti Programlan
başlıklı inceleme.
YARININ RADYO VE TV
DÜZENİ / Hıfzı Topuz ve
diğerteri, TÜSES ve İLAD
Ortak Yayını, İstanbul
1989, 191 s.
Hıfzı Topuz, Manmut TaJi Ön-
gören, Aysel Aziz ve Mesut
Onen'in katkılarından oluşan il-
ginç kitap, yayjncıhğın dünyada-
ki gelişme eğilimlerini, Türkiye'-
de radyo ve televizyon politikala-
rını inceledikten sonra "Özgür,
özerk ve çoğulcu bir alternatif'M
tartışıyor. Kitapta, "ilk hedef
özerk bir TRT ve bağımsız bir
Ulusal Radyo ve Televizyon Ku-
rulu olmalıdır" sonucuna va-
rılıyor.
1923 AMELE BİRLİĞ1/
Mete Tunçay, BDS
Yayınlan, Ekim 1989, 160 s.
Prof. Dr. Mete Tunçay'ın son
kitabı, CumKuriyet'in ilan edildiği
1923 yılında bir sendika federas-
yonu kurma girişimini konu alı-
yor. Tunçay, çalışmasını
sunarken şöyle yaayor: "İşim bit-
tikten sonra, üstelik başansız kal-
mış böyle bir girişimin öyküsü için
bu kadar uğrasmaya değer miy-
di, diye düşünüyorum. Galiba de-
ğerdi, daha doğrusu değdi.
Çünkü burada bulacağınız bılgi-
ler, sendikacıhğın ötesinde, dolay-
lı olarak 1923'un genel siyasal
yaşamını da gösteriyor."
YURTDIŞINDAN
Çagdaş
Türkiye'de din
alve
degişme
Prof. Dr. Şerif Mardin'ın uzun
bir suredır uzerinde çalışmakta
olduğu araştırması İngilizce
olarak ABD'de New Ybrk
Eyalet Üniversitesi tarafından
>akınlarda yayımlandı. Tam
adı Religion and Social Change
in Modern Turkey: The Case
of Bediuzzaman Said Nursi
(SUNY Press, New York,
1989) olan kitabında Mardin,
Türk Islam düşünüru Said
Nursi'nin (1876-1960) hayatı ve
düşünceleri temelinde
Turkiye'de din \e toplumsal
değişme konusunu inceliyor.
Mardin, kitabını sunarken
şunlan söylüyor: "Bu kitap,
gunumuz Turkiyesi'nde din ile
toplumun nasıl iç içe geçtiğinin
anlaşılması jönünde bir
denemedir. Bediuzzaman Said
Nursi'nin taraftarları
üzerindeki etkisi, bu tür bir
CUMHURİYET KİTAP
EDEBIVJIT
Kod Krtabın Adı
007.462 Kıp Kardeşler
007.463 Cehennemde Bir Mevsım
007.464 Casus Avcısı
062.041 Gec de Olsa
142.044 Merhaba Erkekler
297.023 Söylen Sıırlerı
EDEBİYAT DIŞI
Ksd Kitabın Adı
032 092 Felsefe Dergısı 89M
052 038 100 Soruda Turkıye'de KİT
127 061 Konuşaniar Konuşulanlar
133 026 Zen ve Savas Sanatları
142 045 Bır Eğıtım Mucızesı
152 497 Polıtıkabesk (Fıkralarla Ltderler)
KULÜBÜ'NDE YENİ KİTAPLAR
Yazar/Çevirmen:
Jules Veme/Nıhal Önol
Jack Higgins/H.Karabulut
Peter VVright/Gönül Suveren
Kemal Ateş
Rüya Eser
Hilmı Yavuz
Yazar/Çevirmen
—
Yakup Kepenek
Yuksel Sengül
Joe Hyams/Cem Şen
A.S.Neill/G D Nalbantoğlu
Can Ozan
Yayınevi
Altın
Altın
Altın
Hatiboğlu
Yaprak
Arba
Yayınevi
De
Gerçek
YA-PA
Yol
Yaprak
Bılgi
Tûr
Çocuk
Roman
Anı
Roman
Roportaj
Şiir
Tir
Dergi
İnceleme
Röportaj
İnceleme
İnceleme
Fıkra
Ryat
7 7 0 0 -
13.800 -
11 5 0 0 -
7 . 0 0 0 -
8 . 5 0 0 -
4.000.-
Ryat
5 . 0 0 0 -
8 . 0 0 0 -
8 . 0 0 0 -
5.000-
15.750-
5.500.-
ııaue tarzının tasviri ve din ile
toplumsal ilişkilerin birbirine
geçmesinin dinamik yönünü
yansıtan töpfumsal süreçlerin
çözümlenmesi açısından
elverişli bir çıkış noktası
oluşturmaktadır."
Türkiye: İki
dönya
arasındaki iilke
Merkezi Bonn'da buiunan
Türkiye Araştırmaları Merkezi,
Federal Almanya'nın 1971-77
tarihleri arasında Ankara
Buyukelçiliğini yapan Gustav •
Adolf Sonnenhol'un kitabını
yayımladı. 1988'de ölen
Sonnenhol'un Die Tbrkei:
Land zwischen zwei Welten
başhğını taşıyan kitabında,
Turkiye'nin ekonomik durumu
\e Avrupa ile ilişkilerini
inceleyen çeşitli makaleleri yer
alıyor. Türkiye Araştırmaları
Merkezi'nin yazışma adresi:
Ahrstrasse 45, 8300 Bonn 2,
F.AImanya
Onaran'ın
resitali
• Küllür Servisi —
Piyanist Hüsnu Onaran
bugün saat 18.30'da
Atatürk Kültür Merkezi'nde
bir resital verecek. Sanatçı
Mozart'ın K. 570 numaralı
sonatını, Schumann'ın Op.
13 senfonik etüdlerini ve
Schubert'in D. 960
numaralı sonatını
yorumlayacak. Onaran aynı
programı 2 Şubat 1990
cuma günü saat 18.30'da
İTÜ Maçka Maden
Fakültesi Konser
Salonu'nda tekrarlayacak.
İstanbul doğumlu sanatçı
Boston Konservatuvan'nda
Katja Andy'nin sınıfından
"Summa cum lande" diye
isimlendirilen en ust derece
ile mezun oldu. Onaran
daha sonra Fransa'da Aline
van Barentzen ve Jeanne -
Marie Darre'nin,
Avusturya'da Kurt
Neumülîer ve Carlo
Zecchi'nin öğrencisi oldu.
Geleneksel
resitn
• Kültür Servisi — Galeri
BM'de bugün "Geleneksel
Resim" başlıklı bir sergi
açılıyor. 25 şubata kadar
görülebilecek sergide Vecih
Bereketoğlu, Ibrahim Çalü,
Namık İsmail, Haci
Kalmıkoğlu, Avni Lifij,
Mihri Müşfik ve Nazmi
Ziya'nın yapıtları yer alıyor.
laşar Serin
sergisı
• Kültür Servisi —
Cumhuriyet Üniversitesi
Güzel Sanatlar Bölümü
Resim Birim Başkanı Yaşar
Serin, Sıvas Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi
Müdurlüğü sergi salonunda
bir sergi açtı. Halen fahri
olarak kurs çalışmalannı
yürüten Serin bugüne kadar
birçok karma sergiye
katıldı. Sergi 5 şubat
tarihine kadar pazar günü
hariç her gün görülebilecek.
İstanbul Video
Günleri
• Kültür Servisi —
TÜYAP tarafından
düzenlenen 1. Müzik,
Televizyon, Fotoğraf ve
Sinema Fuarı 26-30 ocak
tarihkri arasında Etap Oteli
Tüyap Ticaret Merkezi'nde
yer alacak. Bu arada 1.
İstanbul Uluslararası Video
Günleri'nde de video ve **
video filmciliği tanıtılacak.
John Hurt
evlendi
• LONDRA (AA) —
İngiliz aktör John Hurt iki
yıldır beraber olduğu
Amerikalı kız arkadaşı ile
evlendi. Amerika doğumlu
Jo Dalton ile üçüncü
evüliğini yapan 50
yaşındaki Hurt, "Fil
Adam", "1984", "Geceyarısı
Ekspresi" ve "Cennetin
Kapısı" gibi filmlerde rol
almıştı. Hurt, 30 yaşındaki
yeni eşi Dalton ile iki yıl
önce "Skandal" niminin
setinde tanışmıştı. Dalton o
zaman yapımcı yardımcılığı
görevinde bulunuyordu. Jo
ve John Hurt çifti yakında
ilk çocuklarım bekliyorlar.
UGUN
• Preklasik konser
İstanbul Belediyesi
Karikatür ve Mizah
Müzesi'nde saat 18.00'de
Preklasik Oda Orkestrası
konseri dinlenebilir.
• Mehmed Kemal'in
söyleşisi Atatürk
Kitaplığı'nda saat 16.30'da
Mehmed Kemal'in şiir
söyleşisi yer alıyor.
• 'Caz' üzerine Erol
Pekcan'ın cazın gelişimini
ana hatlanyla özetleyen
söyleşisi saat 19.00'da Pera
Sanatevi'nde sunuluyor.
• Tekeli'den Yapı' Yapı
Endüstri Merkezi'nde saat
17.30'da Doğan Tekeli
"Yapı" anlaşıyını anlatacak.
• BİLSAK'ta saat 19.00'da
düzenlenen "Edebiyat,
Tarih, Zaman" konulu
semineri Enis Batur
yönetiyor. Seminere .
konuşmacı olarak Ahmet
Oktay katıhyor.
BİLSAK'TA
BUGÜN
25 Ocak Perşembe:
19.00 SANAT ESERİNİN
OBJEKTİF ANLAMI:
Taksi Şoförii: Erol
COŞKUNER.
19.00 SEMİNER: Edebiyat,
Tanh, Zaman. Yön: Enis
BATUR
GORSEL SANAT
ATÖLYELERİ
Mehmet GÜLERYÜZ'le
Resim Çahşmalan.
Perşembe-Cuma
10 00-01.00 arası CAFE-
FOYER-BAR
BİLSAK Herkese Açıktır.
BİLSAK Sıraselviler,
Soğancı 5k. N: 7
CİHANGİR
143 28 79-143 28 99