22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/12 EKONOMİ 25 OCAK 1990 ALTIM6ÛMÜŞ Cumhunyet Reşat 24 ayar altin 22 ayar bıleak 18 ayar altın 900 ayar jûmüs Vakıftank Altinı ZSraat Altmı M Bantoa 1 Ons $ Alış 208.000 227 000 31.500 27 500 23 625 435 175.000 174.500 413.90 Satış 213.000 237 000 31.600 30.400 23.700 455 176.000 176.000 416.50 DÖVİZ KURLARI 25 OCAK 1990 DövLzin Cinsi 1 ABO Oolan 1 B.AIman Markı 1 Avustralya Oolan 1 Avusturya Şilini 1 Belçika Frangı 1 Danimarta Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Ftorini 1 jsveç Kronu 1 İsvıçre Frangı 100 Itaiyan Lireti 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinan 1 Sterlin 1 S.Arabistan RiyaJi Döviz Alış 2338.31 1391.85 1781.09 197.30 66.49 359.85 589.74 410.41 1236.09 380.96 1573.57 187.14 16.15 8029.65 3885.10 623.67 Döviz Satış 2343.00 1394.64 1784.66 197.70 66.62 360.57 590.92 411.23 1238.57 381.72 1576.72 187.52 16.18 8045.74 3892.89 624.92 Efektif Alı? 2335.97 1390.46 1750.81 197.10 65.36 356.25 579.71 410.00 1234.85 377.15 1572.00 183.96 15.99 7893.15 3881.21 613.07 Elekiif Satış 2350.03 1398.82 1790.01 198.29 66.82 361.65 592.69 412.46 1242.29 382.87 1581.45 188.08 16.23 8069.88 3904.57 626.79 ÇAPBAZ KURLAR $ 1.6800 B.AIman Markı $ 5.6975 Fransız Frangı $ 1.8916 Hollanda Ftorinî S 1.4859 Isviçre Frangı $ 1249.46 Itaiyan Lireti $ 144.80 Japon Yeni $ 3.7492 S. Arabıstan Rryali i 1.6614 S 24 Ocak'ın 10yıllıkfaturası TL Interto* Ort Faiz (H) = 25 57 SERBEST PİYASAOA DÖVİZ ABODola/ı Bab Alman Marto Isviçre Frangı Hollanda Flonru njıliî Steriinı Fransız Frangı A Şılinı 100 Itaiyan Lireti S.A.Riyalı Alı; 2340 1386 1565 1230 3880 406 196 184 615 Satış 2345 1390 1570 1235 3930 412 199 787 620 Dövız int (S) = 2346 BORSADA IŞLEMLER 24 OCAK 1M0 Mpoıento Marto HoMino AmrtrtıCam Ç Brisa ÇstkHHat Çimsa Ç Elettnk DavaHoMng Mkta; E.Bap YjHnm Ege Bıracılık EpGûbre EntaHotdıng Eretfi D.Ç Good-Year GûûreFaD Ouney Bıracılık Hektaş Inrfr D.Ç. İ2oca/n Karkmsan Kav KeperEleMr* KoçHokSng Koç Yalırım Kordsa Kofuma Tar Köytaş MakınaTakım Marel Men. Santral Metaş Nasaş Ofmuksa Otosan Pınar Süt Rabak Sarkuysan SHBŞ Teletas T Iş Ban. (B) TI»B|C)|%75BOZ) U «01*75101) T. Sieımns T. ŞişeCaıtı T. Srai K.B. T. Den* D6kûm Yasaş Yap. K Sank. urak se- I Bujûnku arslopan en fcı> 7900 12000 12250 24000 9600 52000 13500 14500 17250 28000 20750 11500 18000 20250 4300 7400 15250 14750 2450 8900 12000 3900 16250 10600 26000 12250 29000 13000 10750 14500 8600 15250 8100 7200 3400 6000 16500 13500 11750 11250 35000 10250 14000 21000 5100 4300 36500 12200 7200 11250 6900 11750 Bugûnkû! Isıem en yüeefc, kapanış! mıktarı 7300 13000 11750 23500 8900 51000 13500 14500 17500 28000 20000 11000 17000 19000 4200 8000 14750 14500 2250 8700 11250 3650 170001 10750 24000 13250 28500 12750 10250 13500 8300 15000 76Û0 6700 3400 6400 16000 13000 11500 10250 32500 10000 14000 20000 4900 4000 38000 12500 7400 10500 6400 12000 8400 13000 12500 24000 9.400 51000 14000 15750 18750 30000 21500 11000 17500 20000 4650 8000 15500 15000 2450 9000 12000 3650 17750 11500 26500 13250 31000 13500 10500 14500 8300 15750 7600 7000 • 3700 6600 16500 13250 11750 11500 34500 10000 15000 21500 5300 4000 4000 13250 7500 12250 7100 12750 7500 13000 12250 23500 9300 51000 13750 15750 18500 29500 20000 11000 17000 20000 4650 8000 14750 15000 2400 8800 11500 3650 17750 11500 25500 13250 30500 13250 10250 14000 8300 15750 7600 6800 3700 6600 16000 13250 11750 10250 33500 10000 15000 21500 4900 4000 4000 13250 7500 10750 6500 12750 159700 300 16157 26745 115 100 1400 25705 234360 29950 416717 11324 5900 3600 14463 144826 2700 1077230 6300 252471 52300 15870 48600 33710 359240 3500 30580 39649 49843 51100 44728 1300 6650 4750 21600 353780 53766 17106 21000 10875 82142 31333 11600 44378 31480 4400 3040 3214 104347 3800 692S0 92000 27650 C" co« sfi: Yapılan fiy 7600 13000 12250 24000 9.300 51000 13500 15750 18500 29500 20000 11000 17000 19000 4300 -8000 15250 14500 2400 8900 12000 3650 17000 11500 26000 13250 30000 13250 102SO 13750 8300 15000 7600 6900 3700 6600 16000 13250 11500 10250 33000 10000 14000 21500 5000 4000 40000 13250 7500 11000 6700 12750 AjırtıMı ort fiy. 7571 13000 12300 23885 9 255 51000 13614 15673 18504 20464 20140 11000 17029 19294 4387 8000 15146 14563 2372 8906 11827 3650 17260 11485 25970 13250 29765 13204 10300 13892 8300 15344 7600 6849 3681 6549 16024 13207 11605 10445 33036 10000 14359 21352 5005 4000 39415 13152 7483 10849 6644 12516 I trikttn: 4J73.H4.5 M«m kacal:. 58.441.515.175 11.10 (Makt: 3771.741 Mzteşat stfıs: .2477 Tarım, yoksullukbiçtiKişi başına ortalama gelir Türkiye genelinde 1400 dolarken, tarım kesiminde 300 dolarda kaldı. Küçük işletmeler daha çok bölündü. Büyük işletmelerin toprağı genişledi. 1979'da destekleme alım fiyatlarında °/o 68'e varan artışlar varken 1988'de bu, yüzde 28'de kaldı. Aynı tarihlerde toptan fiyatlar % 61.4 ve % 77 oranlannda artış gösterdi. BARIŞ KLDAR İZMİR — 24 Ocak 1980'den bu yana 10 yıl geçti. 24 Ocak günü alınan kararlann temel esprisi "serbest piyasa ekonomisi ile dı- şa açılmanın" gerçekleştirilmesi olarak açıklandı. Ancak dışa "serbeslçe" açılırken tanm kesimi- ne pahaJı bir fatura ödetildi. Dışa açıima politikası çerçeve- sinde ihracatta tanm ürünlerinin payı gerilirken 1970'lerde kurul- muş olan sanayinin, yatırıra yap- marnasına karşın payı arttı. TZOB gelişmeleri değerlendirir- ken çalışan nüfusun yüzde 58'ini oluşturan tanm kesiminde artık sona ulaşıldığını ve üretme gücü- niın kalmadığını öne sürdü. Tur- kiye Ziraatçılar Derneği de "10 yıllık siirede tanm kesiminde çalı- şanlar yoksulluk ve sefalet çem- berine itildiler" görüşünü dile ge- tirdi. 24 Ocak 1980'de alınan ekono- mik kararlann ardından yaşanan 12 Eylül dönemi politikası özellik- le çaJışma yaşamında ve tanmda gerilemelere yol açn. Tanmda des- tekler kaldınlırken teşviklerin ti- cari kesime yönlendirildiği görul- dü. Örneğin tütünün, fındığın, pa- muğun ihracatını yapanlara prim ödenmeye başlandı. 1980'li yıllarda kişi başına or- talama 1400 dolar olan milli ge- lir bugün Türkiye genelinde yine 1400 dolar dolayındadır. Ancak nüfusun yüzde 50'sini, çalışanla- rın yüzde 58'ini oluşturan tanm kesiminde kişi başına düşen milli gelir 300 dolar olarak hesaplam- yor. Tanmda küçük işletmelerin daha çok bölündüğü ve işlediği topraklann artmadığı gözlenirken büyük işietme sayısında fazlalaş- ma ve işledikleri toprakların bü- yüklüğünde genişleme saptandı. Sermaye birikimi sağlamada güçlük çeken tanm sektörü fınans sıkıntısını daha büyük boyutlar- da hissederken Merkez Bankası kredilerinin daha az pay almaya başladı. 1979 yılında Merkez Ban- kası kredilerinin yüzde 8.5'i tarı- ma giderken bu oranın 1988'de yüzde 3'e düştüğü görüldü. Son 10 yılda toptan eşya fiyat- larındaki gelişmeler sürekli tanm aleyhine bir trend gösterdi. 1979'da destekleme alım fiyatla- rında yüzde 68'e varan artışlar gözlenirken bu 1988'de yüzde 28'de kaldı. Buna karşın aynı ta- rihlerde sanayi toptan fiyatlan yüzde 67.4 ve yüzde 77 oranında artış gösterdi. 10 yıl süre ile tanm kesimi ürü- nünü giderek ucuza satarken te- mel girdileri ve diğer sanayi ürün- leri fiyatlan giderek artan bir tenı- poda pahalılandı. Rakamsaj veriler modern tanm girdilerinin, düşük ürün fiyatı yüksek girdi fiyatlan nedeniyle, aynı üretim kuşağındaki ülkelere göre yetersiz kullanıldığını da or- taya koymaktadır. Örneğin temel girdilerden gübre 1989'da, 1980'deki kadar tüketildi. Biçer- döver sayısında park açısından azalma, traktör satın almalarında büyük düşüşler yaşandı. Türkiye Ziraatçılar Dernegi Ge- nel Başkanı lbrahim Yetkin son 10 yılın değerlendirmesini yaparken rakamsal verilere değinerek şun- lan söylüyor: •'Tanm sektöründe faiz orania- nna bakalım: 1980'de yüzde 22-24 iken bu 10 yılda zaman zaman de- ğiştirilerek yüzde 45-50 seviyesine getirilmiştir. Bu oranlar sektörün kaldırama^cağı büyüklüktedir. Bunun otesinde 1980'den sonıa KDV, stopaj ve fon yoluyla tarım kesiminde kazanana da kazanma- yana da uygulanan ağır bir vergi- lendirme sistemi getirilmiştir. Hayvancılık sektörümüz sudan ucuz süt fiyatlan maliyetin altın- da et fiyatları ve yüksek yem fi- yatlan nedeniyle felce uğramıştır. Devlet, hayvan sayımıan azalması nedeniyle 1984 yılından bu yana hayvan sayımızı yayımlayama- maktadır. 1980-1984 yillan arasın- da sığır saynsı 15.9 milyondan 12.4 milyona, koyun sayısı 48.6 mil- yondan 40.4 milyona düşmüştür. Orman ürünleri üretimimiz 1980-1989 arasında yüzde 8-10 arasında düşüşler göstermiştir. Su ürünleri üretimimiz geniş bağlan- tılarına rağmen arttınlamamıştır. Tarım kesiminde toplumsal re- fah artmamış aksine gerilemiştir. Bugün gelinen noktada 10 yıllık uygulama tanm kesimi çalışanla- rını yoksulluk ve sefalete sürük- lemiştir. 1989 sezonunda yaşadı- ğımız kuraklığın daetkisi ile 1990 ve sonrasında sektörün kendisini yeniden üretmesi bu tarım politi- kalanyla oldukça zor olacaktır" Tanm kesimini teniiii eden TZOB ise "politikasızlığın" üre- timin sonunu getirdiğini öne sü- rüyor. TZOB Genel Başkan Vekili Reşit Kurşun 24 Ocak Kararlah ve son 10 yılı değerlendirirken, "Ar- tık ne üretsek para etmiyor. Gir- diyi karşılayamaz duruma geldik. L'relimden vazgeçmekle karşı karşıyaj'iz" diyoı. Kurşun'a göre rakamlar tarımın ne denli geri bı- rakıldığını ortaya koyuyor. Reşit Kurşun "tthalalta serbestliğin (a- nınmasıyla da ithal üninler bize büyük bir darbedir" diye tamam- lıyor sözlerini. Ozelleştirmeye eylem tehdidi DÜNYA M» Londra 1.6875 Mark 1.4930 İs.Frangı 145.40 Vfen 5.7560 F.Frangı * Önceki kapanış BORSALARI değerlendir. Attm (ons = 31.1 Londra Zûrih: Hong • ' New 24 OCAK 1990 gr.) 413.75 41350 Cong: — \t>rk. 41350 Vbrk (şubat): - YATIRIM FONLARI NE GETİRDİ? KaUM Mgtsia* Iş Yatmm-1 Iş Yatınm-2 İş Vatınm-3 Iş Yaünm-4 lnterfon-1 lnterfon-2 lnterton-3 lnterfon-4 Iktisat Yat-1 Iktisat Yat-2 Iktisat Dolar Fon Iktısat Mark Fon Iktisat ADlım Fon Garanü Yaünm-1 Garantı Yatınm-2 Esbank Fon-1 Esbank Fon-2 YKB Vfct. Fonu YKB Sefdrjr Fon YKB Hisse Fon YKB Kamu Fon YKB Likit Fon YKBKarmaFon YKB Döviz Fon Vakif Fon-1 Vökıf Fon-2 Vakrf Fon-3 Dışbank Mavı Fon 24 OCAK 1990 tvflıf doğcıi 13Û7.87 14.03.89 09.1089 17.01.90 19.09.87 14.1257 27.0259 07.0859 16.09.87 10.0258 08.02.89 2aO289 11.1259 22.10.87 10.0189 16.1157 311Q89 02.1157 07.0358 07.0358 07.0358 07.0358 07.0188 02.01.89 09.05.88 24.0459 18.1059 28.0658 Dışbank Beyaz Fon 10.04.89 Tütunbank Fon Mitsui Fon-1 Mitsui Fon-2 Rnans Fon-1 Finans Fon-2 Finans Fon-3 Ziraat Fon Halk Fon-1 Halk Fon-2 Pamuk Fon Emlak Fon-1 04.07.88 15.0758 20.1059 200359 20.0759 1812.89 09.10.89 01.1159 08.01.90 02.01.90 22.0150 10.800 20.000 10.000 10.000 10661 9560 9.959 11.200 9.764 9506 9596 9.890 10000 9576 9.731 10319 10.000 10477 9.785 9.713 9.795 9.693 9.828 9.294 10.000 48.279 10.444 10.057 20558 11.021 40.000 10.000 9546 9556 10.428 10.100 11.397 10357 10724 10.000 Oûnkû 41393 30.396 11.584 10.068 31743 28.743 14533 13.678 29520 25.210 12324 11.639 10977 32535 15.773 31745 11.113 32.176 25343 58.433 25.068 21383 25385 12.389 24526 «6.092 11.795 22.786 29.617 24.162 90.889 11.206 14524 12.695 10597 12563 13.109 10.548 11019 10.013 Buyûnkû I 41491 30.464 11517 10.085 33.782 28.777 14.951 13594 29.850 25.240 12.359 11.602 11.041 32.902 15507 33.787 11.127 32.255 25.386 61.521 2S197 21.406 25.430 12.418 24.958 66.165 11509 22514 29.656 24.190 91.027 11.220 14.961 12.711 10520 12.775 13.153 10.569 13033 10.026 »ettin m0.22 0.22 0.28 0.17 011 0.12 0.12 0.12 0.10 0.12 028 -032 058 0.20 0.21 0.12 0.12 0.24 0.17 5.28 0.51 0.11 0.18 0.23 0.13 011 012 0.12 0.13 0.11 0.15 0.12 0.25 013 021 1.69 033 0.20 0.11 0.13 Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı Mttnir O.vlan: Özelleştirmenin % 80'inden fazlası 26 Mart seçimJerinden sonraya rasthyor. Bir daha seçilme şansı görmeyen iktidar partisi yerli- yabancı sermayeye karşı görevlerini tamamlamak istiyor. Ozelleştirmeye karşı üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Petrol- lş Sendikası Genel Başkanı Munir Ceylan, oy oranı yüzde 15'lere düşmüş iktidar partisinin giderayak IMF, sermaye ve Dünya Bankası 1 na karşı görevini tamamlamak istediğini be- linerek, "Tekrar uyanyorum, özelleştirmeden vazgeçilsin, vazgeçilmediğinde üretimden ge- len gücümüzü kullanacağu" dedi. 24 Ocak Kararlan'nın yıldönümünde özel- leştirme ile ilgili bir basın toplantısı düzenle- yen Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı Miinir Ceylan, "12 Eylül olraasaydı. suskun bir Tnr- kiye oluşturulmasavdı, özelleştirme hazırlık- lan da kolayca vapılamayaeaktı" diye konuş- tu. ÇlTOSAN'a bağlı beş çimento fabrikası- nın özelleştirilmesinin idare mahkemesince durduruldufunu anımsatan Ceylan, iktidarın yine de direndiğini ve özelleştirme için yeni yöntemler denemeye hazırlandığını söyledi. Özelleştirmeyle aile tekellerine, devlet kaynak- larının "sus payı" olarak aktanldığıru öne sü- ren Ceylan, şunları söyledi: "Yapılan özelleştinnelerle 1989 yılı sonu iti- barıyla 284 milyar 400 milyon lira gerçek ge- lir elde edildiğini saptadık. Bu satışlann yüz- de 93.8'i yabancı sermayeye yapılmış. Bu sa- tışlann yüzde 80'inden fazlası 26 Mart secim- lerinden sonraya rastlamaktadır. Bir daha se- çilme şansı görmeyen iktidar partisi, yaban- cı, yerli sermayeye, IMF ve Dünya Bankası- na karşı son görevlerini tamamlamak istiyor. Şu an özelleştirme kapsamında bulunan PET- Ö2ELLEŞTİRMEYE HAYIR — Petrol-İs Sendikası üyesi isçiler özelleştirme uygulamala- nna karşı başlattıkları dilekçe kampanyasını diin sendika Genel Başkanı Miinir Ceylan'ın bu konuda düzenlediği basın loplantısı sonrasında da surdürdüler. (Fotoğraf: ÜMİT OTAN) KİM'de sendikamız örgütlü olup, ozelleştir- meye karşı üretimden gelen gücümüzü kulfo- naca£ımızı tekrar belirtiyoruz." "Özelleştirme Üzerine" adlı kitapları işçi- lere dağıtan Münir Ceylan, TBMM'ye dilek- çe hakkının kullanılmasımn sürdürüldüğünu de belirterek ozelleştirmeye karşı olmaiarının nedenlerini şöyle özetledi: "Özelleştirmeyle, sendikalaşma gerileyecek, baskılar artacak, demokrasi dusmanlannın da giicü o oranda artacak. Artan bunalımların yükü emekçiye yüklenecek. İşten çıkarmalar yaygınlasacak, iş güvenliği sorunlan daha da ağırlaşacak. IMF ve Dünya Bankası'nın ülke- miz uzerindeki hâkimiyeti daha da artacak- ür." PETKlM'de grev yasağı bulunduğu ve ey- lemlerin rtasıl > r asarna geçirileceği konusunda- ki soru karşısında Münir Ceylan, eylemlerle ilgili şunları söyledi: "Başkanlar kurulumuzda eylemleri tespit et- tik. Türk-tş 15. Genel Kurulu'nda ozelleştir- meye karşı işçinin üretimden gelen gûcünü kul- lanması kararı çıkraıştır. Biz şimdi hazırladı- ğımız eylem planlannı Türk-İş Başkanlar Ku- ruiu'na sunacağız. Türk-İş önculuk görevini yerine getirecektir. Eğer getiremezse çıkış yo- İunu işçi bulacaktır. Bu tur mücadeienin ya- sası olmaz. Ancak biz Türk-İş öncülüğunde ve tüm kamuoyunun da destekkdiği eylemler- den yanayız." Panorama Deı^isi kadrosu îşten çıkarıldı ÇAU^MA YAŞAMEVDAN Haber Merkezi — Asil Nadir'- in sahibi olduğu Gelişim Yayııı- ları ve Güneş Gazetesi'nde "çalı- şanlar arasındaki ucret dengesiz- liğinin giderilememesi" yeni bo- yutlar kazandı. Gelişim Yayınla- rı bunyesinde yer alan haftalık Ekonomi Panorama Dergisi çalı- şanlannın işine son verildi. Güneş Gazetesi çalışanları da dün bir sa- at işi bırakma eytemi yaptılar. Geçen haftâ Genel Yayın Yö- netmeni Mustafa Sönmez'in işine son veriJen Ekonomik Panorama Dergisi'nde, dün de derginin 17'si lstanbul'da, 3'ü Ankara'da bulu- nan 20 çalışanı işten çıkarıldı. Edinilen bilgiye göre 2-3 haftadır, dergi çalışanları ile Gelişim Ya- yınları Yönetimi arasında süren, çalışanlar arasındaki ücret denge- sizliğinin giderilmesi görüşmeleri, dün, işe son vermeyle sonuçlan- dı. Önceki gün lstanbul'da bulu- nan Asil Nadjr'le görüşen ve is- teklerini ileten çalışanlar, bu gü- rüşmeden de sonuç alamadılar. Gelişim yoneîiminin, işine son verilen Panorama çalışanlarına tazminatlarını "hemen" ödeyece- ği, derginin de bu hafta çıkmaya- cağı öğrenildi. Derginin soriraki haftalarda yayımlamp yayımlan- mayacağı korıusu ise henüz kesin- lik kazanmadı. Bu arada Güneş Gazetesi çalı- şanlan da gazetedeki ücret denge- sizliğinin giderilmesini, yeni alı- nanlarımn kadrolarımn GÜN-HA ve GÜNSER'den yapılmasını ve işverenin ek zam sözunü tutma- dığını gerekçe göstererek başlat- tıkları protesto eylemini dün bir saat iş bırakarak sürdürdüler. TGS İstanbul Şubesi'nden ya- pılan açıklamada Güneş'te dün saat 13-14 arasında gerçekleştiri- len eyleme yuzde 95 katılım oldu- ğu belirtildi. Açıklamada "İşve- renin bütün engelleme çabalanna karşın oldukça başanlı bir eylem" yapıldığı kaydedilerek eyleme, An- kara, Izmir ve Adana buroları ça- lışanlarının da katıldığı bildirildi. İzmir'de Güneş Gazetesi'ne gelen çeşitli sendikaların yöneticileri, TGS üyelerinin e)'lemini destekle- diklerini söylediler. • TÜRK METAL Sendikası uyesi yaklaşık 500 işçi sendikanın Bursa Şubesi'ne gelerek ekonomik ve demokratik haklarının alınmasına karşı sendika yonetiminin sessiz kalmasını kınadılar. • TOFAŞ ve Renault otomobil fabrikalarında çalışan sendika üyesi işçiler yaklaşık 3 saat süren ve yoğun tartışmalarla geçen toplantıda ek zam istediklerini ve artan hayat pahalılığı karşısında toplu sözleşmelerinin 6 ayda"bir yapılmasını istediler. • ETAP 1 Mayıs 1990 tarihinden itibaren Botaş'dan mal sahibi şirket İTOAŞ'a geçecek olan Etap Marmara Oteli çalışanları devir sırasında toplu sözleşme ile sağlanan haklarının yeterince korunmayacağı endişesi taşıdıklannı söyiediler. Işyerinde 450 üyesi bulunan Toleyis ile her iki şirketin • yetkilileri arasında devir sırasında işçilerin haklarının güvenceye ahnmasım sağlayan bir protokol imzaJandığını belirten işçiler, "Bu protokoldeki çeşitli alternatiflere karşın bizler eski şirketten tazminatlarımızı alarak istifa ettikteri sonra yeni şirk'ete yeniden işe alınıyormuş gibi işlem yapılacak bir tercihle karşı karşıya bırakılıyoruz" dediler. Toleyis yöneticileri ise "Üyelenmizin hakları güvencemiz altında." dediler. Etap Marmara OteH Genel Müdürü Azmi Heper de otel çahşanlannın yasalardan ve toplu sözleşmeden gelen tüm haklarının güvence altına alındığını belirtti. On yıl sonra 24 Ocak 24 Ocak'a 'elfatiha' Gerçekçi döviz kuru ve pozitif faiz politikaları terk edilmiş, enflasyona karşı monetarist saplantıların yerini "strüktüralist" teşhisler almaya başlamıştır. Prof. Dr. KORKUT BORATAV 24 Ocak 1980 sonrasında ik- tisat politikalanna egemen olan modeJ, bence, 1989 yılında bü- yük ölçüde tarihe kanştı: Geçen yılın işçi hareketleri ve mart se- çimleri yenilgisi ANAP iktida- rını işçi ve köylülere karşı gele-« neksel "popülist" ödünler ver- meye zorlamış; >T! başında Özal'ın "taviz vermem" dediği iki konuda önceki on yıla ege- men olan ilkeler, yani "gerçek- çi" döviz kuru ve pozitif faiz politikaları terk edilmiş; enflas- yona karşı monetarist saplantı- ların yerini giderek "strüktüra- list" teşhisler almaya başlamış^ tır. Bu unsurları dışlayan bir "24 Ocak modeli"nden söz et- mek herhalde güçtür. Dolayı- sıyla "el fatiha!" Şimdi müte- veffanın otopsisini yapma, ya- ni geçmiş on yılın iktisat poli- tikalanmn bir bilançosunu çı- karma zamanı geldi. Böyle bir bilançoyu, iktisat politikalarının araçtanna değil, sonuçlanna bakarak yapmak uygundur. Bu sonuçları da ik- tisat politikalarının roplumsal rerahla bağlantılı nihai amaçla- rı bakımından değerlendirmek gerekir. Bu nihai hedefler, bu- yüme, ekonomik bağımsızlık ve bölüşümden ibarettir. Büyüme gostergeleri bakı- mından, ilk önce 1980'li yıllar- da milli gelirin ortalama yıllık büyüme hızına bakaJun: Bu dö- nemde ekonominin ortalama olarak % 4,5 dolaylannda bü- yudüğünü saptıyoruz. Bu, 1978-79 krizinden önceki on beş yılın ortalama büyüme hı- zından üçte bir oranında daha düşüktür. Yine de, dünya eko- nomisinin genel bir durgunluk konjonkturü içinde olduğu bir dönem için küçumsenmeyecek bir büyüme başanmı olarak gö- rülmelidir. Ne var ki, uzun dönemlı çö- zümlemeler bakımından önem taşıyan büyume göstergesi mil- li gelirdeki yıllık değişmeler de- ğil, ekonominin büyüme potan- siyelindeki gelişmelerdir.. Bun- ları ise, sermaye birikim oran- ları, yatırımların sektörel dağı- lımı ve yatırımların verimliliği (sermaye/hasıla katsayılan) be- lirler. İ980'li yıllarda milli ge- lirde meydana gelen artışlar, ye- ni kapasiteler yaratmaktan zi- yade var olan kapasitelerin kul- lanım oranları yükseltilerek gerçekleşmiştir. Bu artışlar bu yüzden büyüme potansiyeli ile ilgili olumlu gelişmeler biçimin- de yorumlanamaz. 1987 fiyat- lan ile yaptığımız tahminlere göre, 1977—1989 yillan arasın- da yatırımların milli hasıla için- deki payı % 32'den */t 25'e düş- müs ve yatınmiann verimlilifi bir hayli gerilemiştir. Aynı tah- ÇOKFARKÜ GONPAAS İST 1343456 • t«1 2206» 1328761 ANK 13639 65 • 137 2S6S IZM 225215 minler 1977-1989 yıUan arasın- da imalat sanayiine yapılan ya- tınmiann yine 1987 fiyatlarıy- la % 50'ye yaklaşan bir oran- da gerilediğini ortaya koyuyor. Tanm ve madencilik yatırımla- rında da w o 30-40 oranında ge- rilemeler söz konusudur. Ekonomik bağımsızlık gös- tergelerini nasıl inşa edebiliriz? "KaJitatif bir değerlendirme yaparsak, siyasi iktidarın genel yönelişleri ve ağjr dış borç yü- künün sonucu olarak geçmiş on yılda iktisat politikasına ilişkin karar alma süreçlerinin giderek Ankara'dan NVashington'a kay- makta olduğunu saptayarak du- rumun pek parlak olmadığını söyleyebiliriz. Daha "nesnel" bir gösterge de önerebihriz: "Toplumsal bakjmdan kabul edilebilir" bir büyüme hızı ulu- sal ekonominin öz kaynakları ile (yani dış borcu arttırmadaıı) gerçekleşebiliyorsa ekonomik bağımsızlık bakımından olum- lu bir yöneliş söz konusudur. Geçmiş on yıl içinde bu bakıra- dan sadece 1984-1987 yillan arasında % 6.6'lık bir ortalama ile yeterli (yani "planlı dönem" in ortalamaJanna ulaşan) bir büyümenin gerçekîeştiğini sap- tıyoruz. Ancak bu dört yıl, ay- nı zamanda, Türkiye'nin dış borcunun 18.4 milyar dolardan 38.5 milyara yükseldiği bir dö- nemdir. Kısacası, Türkiye, tüm "yapısal uyum" safsatalarına rağmen "uygun ve kabul edile- bilir" bir büyümeyi öz kaynak- lanyla hâlâ gerçekleştiremiyor. Ve hızlı büytıme yıllannda dört- nala artan dış borcun faturası- nı, yavaş büyüme yıllannda ödemeler dengesinde fazlalar sağlayıp ülke dışına net kaynak aktararak ödüyor. Bölüşüm konusunda ise, faz- la konuşmaya gerek yok: Artık iş çevreleri dahi "gelir dağılımı- nı emek gelirleri aleyhine boz- mada ölçünün kaçırılmış oldu- ğu"nu kabul ediyorlar. Şu ka- dannı vurgulayalım ki, ücretler- de ve (köylünürı göreli durumu- nun bir göstergesi olarak) tarı- mın ticaret hadlerinde 1977- 1978'i izleyen on-on iki yılda meydana gelen bozulmanın bir benzerine cumhuriyet tarihinin herhangi başka bir döneminde rastlanmıyor. Kısacası, 1980'li yıllara ege- men olan iktisadi modelin "otopsisi", büyüme, bölüşüm ve ekonomik bağımsızlık bakı- mından; yani ekonominin "gi- dişatı" açısından son tahlilde önem taşıyan basan göstergeleri bakımından bu dönem üzerin- de olumsuz bir teşhis yapmamı- za yol açıyor. Ancak bu gecik- miş bir teşhistir; hastayı (yani bize "çağ atlatacagı" söylenen modeli) kaybetmiş bulu- nuyoruz. Kısa vadeli amaç gerçekleştirilebildi Bugün, 10 yıl sonra Türkiye artık sadece bir 24 Ocak'la veya ona benzer bir programla düzlüğe çıkarılamaz. Prof. Dr. EMRE GÖNENSAy 1980'li yıllarda Türkiye De- mirel, Ulusu ve Özal'ın başba- kan olarak sorumluluk yüklen- dikleri üç değişik siyasi devre geçirmıştir. Ulusu hükümetinin bir askeri rejinı hukümeti olu- şu ise başlı başına bir özellik- tir. Bu bakımdan 1980'li yılla- rın bütününe 24 Ocak damga- sını vurarak ekonomi politika- larında tam bir yeknasaklık aramak -ki bu eğilim ülkemiz- de oldukça yaygındır-gerçekçi olamaz. Doğru olan 24 Ocak hadise- sini bir başlangıç olarak almak ve bunu takip eden politikaları siyasi dev reler itibariyle incele- mektir. Adı hâlâ süregelen 24 Ocak 1980 yılının o tarihinde Demi- rel hükümetinin aldığı ve surat- le uyguladığı bir dizi tedbirdir. Tedbirlerin kısa vadeli amacı enflasyonu frenlemek, döviz so- rununu çözmek, fiyatlar siste- mini piyasaya dayalı rasyonel bir şekilde tekrar işletmek ve ekonomiye tekrar dış kredibili- te kazandırmaktı. Uzun vadeli hedef ise Türk ekonomisini ye- niden yapılandırarak gelişmesi- ni, dış dünyayla rekabet edile- bilir bir sanayi bazına oturt- maktı. 12 Eylul 1980 tarihindeki as- keri müdahaleye gelindiğinde programın kısa vadeli amaçla- nnın büyük ölçüde gerçekieşti- rildiği istatistikler ile kanıtlan- mış ve genel kabul görmüş bir husustur. Bu başarıda en önemli unsur, ekonomide yüksek enflasyon ve döviz kıtlığı şeklinde beliren hastalığın esas sebebinin aşırı kamu acıklan ve harcamaları olduğunun doğru bir şekilde teşhis edilmesi ve gerekli disip- lin ve siyasi iradeyle bunlann dengeye getirilebilmiş olması- dır. Esnek döviz kuru, yüksek fa- iz gibi politikalar ise sadece bu ana politikanın destekteyici yan unsurları olarak düşünülmüş ve uygulanmışlardır. Kısmen Ulusu hükümetinin son iki yılından başlayarak ve özellikle Özal hükümetleri dö- neminde ekonomide istikrar ve enflasyonsuz büyüme için ka- mu kesiminde belirli bir gelir - harcama dengesinin şart oldu- ğu göz ardı edilmiştir. 24 Ocak'ın başlangıçtaki pınltılı başansının sadece piyasada ser- bestçe oluşan fiyatlardan, yük- sek faizden veya esnek döviz kuru politikasından kaynaklan- dığı zannına kapılınmıştır. Bi- rer yan tedbir olması gereken bu uygulamalar, giderek "her şeyin çaresi, esas politika" mer- tebesine oturtulmuştur. Öte yandan kamu kesiminde denge prensibi ihmal edildiğin- den harcamalar kontrolsüz bir şekilde arttırılarak sürekli ve yüksek enflasyona yol açmıştır. Sürekli yüksek enflasyonun ge- tirdiği hızla değerlenen döviz kuru ve sürekli yüksek faiz ise ekonominin kısırdöngüsünü perçinlemiş ve özellikle finans ve bankacılık sektörünü sakat- lamıştır. Şimdi 'son dönemde ise bu kur ve faiz politikalarının ken- di başlanna yarattığı etkiler gö- rüldüğünden, "düşük faiz ve enflasyondan az değerlendirilen döviz kuru" politikalanna ge- çilmiştir. Fakat temei mesele ge- ne ihmal edilmektedir; kamu kesimi dengeye getiriiememek- tedir. Bu durumda enflasyon yi- ne yüksek seyredecek, düşük fa- iz ve düşük kur ise bu sefer baş- ka çarpıkhklar yaratacaktır. Ancak bugün için vahim olan nokta şudur ki aşırı iç ve dış borç yuzünden kamu kesi- mini dengeye getirebilmek 1980 yılına oranla fevkalade güçleş- miştir. Türkiye, 199O'lı yılla- ra son 10 yılda 48 kat artan fi- yatların tahribatı ile girmekte- dir. 1980'li yıllara ise 10 kat ar- tan fiyatlann tahribatı ile gir- mişti. 10 yıl sonra Türkiye artık sadece bir 24 ocakla veya ona benzer bir programla düz- lüğe çıkarılamaz. Düğüm bü- yüktür, çözüm ise çok boyutlu ve birkaç safhalı bir programa ihtiyaç gostermektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle