Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/12 EKONOMİ 25 OCAK 1990
ALTIM6ÛMÜŞ
Cumhunyet
Reşat
24 ayar altin
22 ayar bıleak
18 ayar altın
900 ayar jûmüs
Vakıftank Altinı
ZSraat Altmı
M Bantoa 1 Ons $
Alış
208.000
227 000
31.500
27 500
23 625
435
175.000
174.500
413.90
Satış
213.000
237 000
31.600
30.400
23.700
455
176.000
176.000
416.50
DÖVİZ KURLARI 25 OCAK 1990
DövLzin
Cinsi
1 ABO Oolan
1 B.AIman Markı
1 Avustralya Oolan
1 Avusturya Şilini
1 Belçika Frangı
1 Danimarta Kronu
1 Fin Markkası
1 Fransız Frangı
1 Hollanda Ftorini
1 jsveç Kronu
1 İsvıçre Frangı
100 Itaiyan Lireti
1 Japon Yeni
1 Kuveyt Dinan
1 Sterlin
1 S.Arabistan RiyaJi
Döviz
Alış
2338.31
1391.85
1781.09
197.30
66.49
359.85
589.74
410.41
1236.09
380.96
1573.57
187.14
16.15
8029.65
3885.10
623.67
Döviz
Satış
2343.00
1394.64
1784.66
197.70
66.62
360.57
590.92
411.23
1238.57
381.72
1576.72
187.52
16.18
8045.74
3892.89
624.92
Efektif
Alı?
2335.97
1390.46
1750.81
197.10
65.36
356.25
579.71
410.00
1234.85
377.15
1572.00
183.96
15.99
7893.15
3881.21
613.07
Elekiif
Satış
2350.03
1398.82
1790.01
198.29
66.82
361.65
592.69
412.46
1242.29
382.87
1581.45
188.08
16.23
8069.88
3904.57
626.79
ÇAPBAZ KURLAR
$ 1.6800 B.AIman Markı
$ 5.6975 Fransız Frangı
$ 1.8916 Hollanda Ftorinî
S 1.4859 Isviçre Frangı
$ 1249.46 Itaiyan Lireti
$ 144.80 Japon Yeni
$ 3.7492 S. Arabıstan Rryali
i 1.6614 S
24 Ocak'ın 10yıllıkfaturası
TL Interto* Ort Faiz (H) = 25 57
SERBEST PİYASAOA DÖVİZ
ABODola/ı
Bab Alman Marto
Isviçre Frangı
Hollanda Flonru
njıliî Steriinı
Fransız Frangı
A Şılinı
100 Itaiyan Lireti
S.A.Riyalı
Alı;
2340
1386
1565
1230
3880
406
196
184
615
Satış
2345
1390
1570
1235
3930
412
199
787
620
Dövız int (S) = 2346
BORSADA IŞLEMLER
24 OCAK
1M0
Mpoıento
Marto HoMino
AmrtrtıCam
Ç
Brisa
ÇstkHHat
Çimsa
Ç Elettnk
DavaHoMng
Mkta;
E.Bap YjHnm
Ege Bıracılık
EpGûbre
EntaHotdıng
Eretfi D.Ç
Good-Year
GûûreFaD
Ouney Bıracılık
Hektaş
Inrfr D.Ç.
İ2oca/n
Karkmsan
Kav
KeperEleMr*
KoçHokSng
Koç Yalırım
Kordsa
Kofuma Tar
Köytaş
MakınaTakım
Marel
Men. Santral
Metaş
Nasaş
Ofmuksa
Otosan
Pınar Süt
Rabak
Sarkuysan
SHBŞ
Teletas
T Iş Ban. (B)
TI»B|C)|%75BOZ)
U «01*75101)
T. Sieımns
T. ŞişeCaıtı
T. Srai K.B.
T. Den*
D6kûm
Yasaş
Yap. K Sank.
urak se- I Bujûnku
arslopan en fcı>
7900
12000
12250
24000
9600
52000
13500
14500
17250
28000
20750
11500
18000
20250
4300
7400
15250
14750
2450
8900
12000
3900
16250
10600
26000
12250
29000
13000
10750
14500
8600
15250
8100
7200
3400
6000
16500
13500
11750
11250
35000
10250
14000
21000
5100
4300
36500
12200
7200
11250
6900
11750
Bugûnkû! Isıem
en yüeefc, kapanış! mıktarı
7300
13000
11750
23500
8900
51000
13500
14500
17500
28000
20000
11000
17000
19000
4200
8000
14750
14500
2250
8700
11250
3650
170001
10750
24000
13250
28500
12750
10250
13500
8300
15000
76Û0
6700
3400
6400
16000
13000
11500
10250
32500
10000
14000
20000
4900
4000
38000
12500
7400
10500
6400
12000
8400
13000
12500
24000
9.400
51000
14000
15750
18750
30000
21500
11000
17500
20000
4650
8000
15500
15000
2450
9000
12000
3650
17750
11500
26500
13250
31000
13500
10500
14500
8300
15750
7600
7000 •
3700
6600
16500
13250
11750
11500
34500
10000
15000
21500
5300
4000
4000
13250
7500
12250
7100
12750
7500
13000
12250
23500
9300
51000
13750
15750
18500
29500
20000
11000
17000
20000
4650
8000
14750
15000
2400
8800
11500
3650
17750
11500
25500
13250
30500
13250
10250
14000
8300
15750
7600
6800
3700
6600
16000
13250
11750
10250
33500
10000
15000
21500
4900
4000
4000
13250
7500
10750
6500
12750
159700
300
16157
26745
115 100
1400
25705
234360
29950
416717
11324
5900
3600
14463
144826
2700
1077230
6300
252471
52300
15870
48600
33710
359240
3500
30580
39649
49843
51100
44728
1300
6650
4750
21600
353780
53766
17106
21000
10875
82142
31333
11600
44378
31480
4400
3040
3214
104347
3800
692S0
92000
27650
C" co« sfi:
Yapılan fiy
7600
13000
12250
24000
9.300
51000
13500
15750
18500
29500
20000
11000
17000
19000
4300
-8000
15250
14500
2400
8900
12000
3650
17000
11500
26000
13250
30000
13250
102SO
13750
8300
15000
7600
6900
3700
6600
16000
13250
11500
10250
33000
10000
14000
21500
5000
4000
40000
13250
7500
11000
6700
12750
AjırtıMı
ort fiy.
7571
13000
12300
23885
9 255
51000
13614
15673
18504
20464
20140
11000
17029
19294
4387
8000
15146
14563
2372
8906
11827
3650
17260
11485
25970
13250
29765
13204
10300
13892
8300
15344
7600
6849
3681
6549
16024
13207
11605
10445
33036
10000
14359
21352
5005
4000
39415
13152
7483
10849
6644
12516
I trikttn: 4J73.H4.5 M«m kacal:. 58.441.515.175
11.10 (Makt: 3771.741 Mzteşat stfıs: .2477
Tarım, yoksullukbiçtiKişi başına ortalama gelir Türkiye genelinde
1400 dolarken, tarım kesiminde 300 dolarda
kaldı. Küçük işletmeler daha çok bölündü.
Büyük işletmelerin toprağı genişledi.
1979'da destekleme alım fiyatlarında °/o 68'e
varan artışlar varken 1988'de bu, yüzde 28'de
kaldı. Aynı tarihlerde toptan fiyatlar % 61.4 ve
% 77 oranlannda artış gösterdi.
BARIŞ KLDAR
İZMİR — 24 Ocak 1980'den bu
yana 10 yıl geçti. 24 Ocak günü
alınan kararlann temel esprisi
"serbest piyasa ekonomisi ile dı-
şa açılmanın" gerçekleştirilmesi
olarak açıklandı. Ancak dışa
"serbeslçe" açılırken tanm kesimi-
ne pahaJı bir fatura ödetildi.
Dışa açıima politikası çerçeve-
sinde ihracatta tanm ürünlerinin
payı gerilirken 1970'lerde kurul-
muş olan sanayinin, yatırıra yap-
marnasına karşın payı arttı.
TZOB gelişmeleri değerlendirir-
ken çalışan nüfusun yüzde 58'ini
oluşturan tanm kesiminde artık
sona ulaşıldığını ve üretme gücü-
niın kalmadığını öne sürdü. Tur-
kiye Ziraatçılar Derneği de "10
yıllık siirede tanm kesiminde çalı-
şanlar yoksulluk ve sefalet çem-
berine itildiler" görüşünü dile ge-
tirdi.
24 Ocak 1980'de alınan ekono-
mik kararlann ardından yaşanan
12 Eylül dönemi politikası özellik-
le çaJışma yaşamında ve tanmda
gerilemelere yol açn. Tanmda des-
tekler kaldınlırken teşviklerin ti-
cari kesime yönlendirildiği görul-
dü. Örneğin tütünün, fındığın, pa-
muğun ihracatını yapanlara prim
ödenmeye başlandı.
1980'li yıllarda kişi başına or-
talama 1400 dolar olan milli ge-
lir bugün Türkiye genelinde yine
1400 dolar dolayındadır. Ancak
nüfusun yüzde 50'sini, çalışanla-
rın yüzde 58'ini oluşturan tanm
kesiminde kişi başına düşen milli
gelir 300 dolar olarak hesaplam-
yor. Tanmda küçük işletmelerin
daha çok bölündüğü ve işlediği
topraklann artmadığı gözlenirken
büyük işietme sayısında fazlalaş-
ma ve işledikleri toprakların bü-
yüklüğünde genişleme saptandı.
Sermaye birikimi sağlamada
güçlük çeken tanm sektörü fınans
sıkıntısını daha büyük boyutlar-
da hissederken Merkez Bankası
kredilerinin daha az pay almaya
başladı. 1979 yılında Merkez Ban-
kası kredilerinin yüzde 8.5'i tarı-
ma giderken bu oranın 1988'de
yüzde 3'e düştüğü görüldü.
Son 10 yılda toptan eşya fiyat-
larındaki gelişmeler sürekli tanm
aleyhine bir trend gösterdi.
1979'da destekleme alım fiyatla-
rında yüzde 68'e varan artışlar
gözlenirken bu 1988'de yüzde
28'de kaldı. Buna karşın aynı ta-
rihlerde sanayi toptan fiyatlan
yüzde 67.4 ve yüzde 77 oranında
artış gösterdi.
10 yıl süre ile tanm kesimi ürü-
nünü giderek ucuza satarken te-
mel girdileri ve diğer sanayi ürün-
leri fiyatlan giderek artan bir tenı-
poda pahalılandı.
Rakamsaj veriler modern tanm
girdilerinin, düşük ürün fiyatı
yüksek girdi fiyatlan nedeniyle,
aynı üretim kuşağındaki ülkelere
göre yetersiz kullanıldığını da or-
taya koymaktadır. Örneğin temel
girdilerden gübre 1989'da,
1980'deki kadar tüketildi. Biçer-
döver sayısında park açısından
azalma, traktör satın almalarında
büyük düşüşler yaşandı.
Türkiye Ziraatçılar Dernegi Ge-
nel Başkanı lbrahim Yetkin son 10
yılın değerlendirmesini yaparken
rakamsal verilere değinerek şun-
lan söylüyor:
•'Tanm sektöründe faiz orania-
nna bakalım: 1980'de yüzde 22-24
iken bu 10 yılda zaman zaman de-
ğiştirilerek yüzde 45-50 seviyesine
getirilmiştir. Bu oranlar sektörün
kaldırama^cağı büyüklüktedir.
Bunun otesinde 1980'den sonıa
KDV, stopaj ve fon yoluyla tarım
kesiminde kazanana da kazanma-
yana da uygulanan ağır bir vergi-
lendirme sistemi getirilmiştir.
Hayvancılık sektörümüz sudan
ucuz süt fiyatlan maliyetin altın-
da et fiyatları ve yüksek yem fi-
yatlan nedeniyle felce uğramıştır.
Devlet, hayvan sayımıan azalması
nedeniyle 1984 yılından bu yana
hayvan sayımızı yayımlayama-
maktadır. 1980-1984 yillan arasın-
da sığır saynsı 15.9 milyondan 12.4
milyona, koyun sayısı 48.6 mil-
yondan 40.4 milyona düşmüştür.
Orman ürünleri üretimimiz
1980-1989 arasında yüzde 8-10
arasında düşüşler göstermiştir. Su
ürünleri üretimimiz geniş bağlan-
tılarına rağmen arttınlamamıştır.
Tarım kesiminde toplumsal re-
fah artmamış aksine gerilemiştir.
Bugün gelinen noktada 10 yıllık
uygulama tanm kesimi çalışanla-
rını yoksulluk ve sefalete sürük-
lemiştir. 1989 sezonunda yaşadı-
ğımız kuraklığın daetkisi ile 1990
ve sonrasında sektörün kendisini
yeniden üretmesi bu tarım politi-
kalanyla oldukça zor olacaktır"
Tanm kesimini teniiii eden
TZOB ise "politikasızlığın" üre-
timin sonunu getirdiğini öne sü-
rüyor. TZOB Genel Başkan Vekili
Reşit Kurşun 24 Ocak Kararlah ve
son 10 yılı değerlendirirken, "Ar-
tık ne üretsek para etmiyor. Gir-
diyi karşılayamaz duruma geldik.
L'relimden vazgeçmekle karşı
karşıyaj'iz" diyoı. Kurşun'a göre
rakamlar tarımın ne denli geri bı-
rakıldığını ortaya koyuyor. Reşit
Kurşun "tthalalta serbestliğin (a-
nınmasıyla da ithal üninler bize
büyük bir darbedir" diye tamam-
lıyor sözlerini.
Ozelleştirmeye eylem tehdidi
DÜNYA
M»
Londra
1.6875 Mark
1.4930 İs.Frangı
145.40 Vfen
5.7560 F.Frangı
* Önceki kapanış
BORSALARI
değerlendir.
Attm (ons = 31.1
Londra
Zûrih:
Hong •
' New
24 OCAK
1990
gr.)
413.75
41350
Cong: —
\t>rk. 41350
Vbrk (şubat): -
YATIRIM FONLARI NE GETİRDİ?
KaUM
Mgtsia*
Iş Yatmm-1
Iş Yatınm-2
İş Vatınm-3
Iş Yaünm-4
lnterfon-1
lnterfon-2
lnterton-3
lnterfon-4
Iktisat Yat-1
Iktisat Yat-2
Iktisat Dolar Fon
Iktısat Mark Fon
Iktisat ADlım Fon
Garanü Yaünm-1
Garantı Yatınm-2
Esbank Fon-1
Esbank Fon-2
YKB Vfct. Fonu
YKB Sefdrjr Fon
YKB Hisse Fon
YKB Kamu Fon
YKB Likit Fon
YKBKarmaFon
YKB Döviz Fon
Vakif Fon-1
Vökıf Fon-2
Vakrf Fon-3
Dışbank Mavı Fon
24 OCAK 1990
tvflıf doğcıi
13Û7.87
14.03.89
09.1089
17.01.90
19.09.87
14.1257
27.0259
07.0859
16.09.87
10.0258
08.02.89
2aO289
11.1259
22.10.87
10.0189
16.1157
311Q89
02.1157
07.0358
07.0358
07.0358
07.0358
07.0188
02.01.89
09.05.88
24.0459
18.1059
28.0658
Dışbank Beyaz Fon 10.04.89
Tütunbank Fon
Mitsui Fon-1
Mitsui Fon-2
Rnans Fon-1
Finans Fon-2
Finans Fon-3
Ziraat Fon
Halk Fon-1
Halk Fon-2
Pamuk Fon
Emlak Fon-1
04.07.88
15.0758
20.1059
200359
20.0759
1812.89
09.10.89
01.1159
08.01.90
02.01.90
22.0150
10.800
20.000
10.000
10.000
10661
9560
9.959
11.200
9.764
9506
9596
9.890
10000
9576
9.731
10319
10.000
10477
9.785
9.713
9.795
9.693
9.828
9.294
10.000
48.279
10.444
10.057
20558
11.021
40.000
10.000
9546
9556
10.428
10.100
11.397
10357
10724
10.000
Oûnkû
41393
30.396
11.584
10.068
31743
28.743
14533
13.678
29520
25.210
12324
11.639
10977
32535
15.773
31745
11.113
32.176
25343
58.433
25.068
21383
25385
12.389
24526
«6.092
11.795
22.786
29.617
24.162
90.889
11.206
14524
12.695
10597
12563
13.109
10.548
11019
10.013
Buyûnkû I
41491
30.464
11517
10.085
33.782
28.777
14.951
13594
29.850
25.240
12.359
11.602
11.041
32.902
15507
33.787
11.127
32.255
25.386
61.521
2S197
21.406
25.430
12.418
24.958
66.165
11509
22514
29.656
24.190
91.027
11.220
14.961
12.711
10520
12.775
13.153
10.569
13033
10.026
»ettin
m0.22
0.22
0.28
0.17
011
0.12
0.12
0.12
0.10
0.12
028
-032
058
0.20
0.21
0.12
0.12
0.24
0.17
5.28
0.51
0.11
0.18
0.23
0.13
011
012
0.12
0.13
0.11
0.15
0.12
0.25
013
021
1.69
033
0.20
0.11
0.13
Petrol-lş Sendikası Genel
Başkanı Mttnir O.vlan:
Özelleştirmenin % 80'inden fazlası
26 Mart seçimJerinden sonraya
rasthyor. Bir daha seçilme şansı
görmeyen iktidar partisi yerli-
yabancı sermayeye karşı görevlerini
tamamlamak istiyor. Ozelleştirmeye
karşı üretimden gelen gücümüzü
kullanacağız.
IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Petrol-
lş Sendikası Genel Başkanı Munir Ceylan, oy
oranı yüzde 15'lere düşmüş iktidar partisinin
giderayak IMF, sermaye ve Dünya Bankası
1
na karşı görevini tamamlamak istediğini be-
linerek, "Tekrar uyanyorum, özelleştirmeden
vazgeçilsin, vazgeçilmediğinde üretimden ge-
len gücümüzü kullanacağu" dedi.
24 Ocak Kararlan'nın yıldönümünde özel-
leştirme ile ilgili bir basın toplantısı düzenle-
yen Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı Miinir
Ceylan, "12 Eylül olraasaydı. suskun bir Tnr-
kiye oluşturulmasavdı, özelleştirme hazırlık-
lan da kolayca vapılamayaeaktı" diye konuş-
tu. ÇlTOSAN'a bağlı beş çimento fabrikası-
nın özelleştirilmesinin idare mahkemesince
durduruldufunu anımsatan Ceylan, iktidarın
yine de direndiğini ve özelleştirme için yeni
yöntemler denemeye hazırlandığını söyledi.
Özelleştirmeyle aile tekellerine, devlet kaynak-
larının "sus payı" olarak aktanldığıru öne sü-
ren Ceylan, şunları söyledi:
"Yapılan özelleştinnelerle 1989 yılı sonu iti-
barıyla 284 milyar 400 milyon lira gerçek ge-
lir elde edildiğini saptadık. Bu satışlann yüz-
de 93.8'i yabancı sermayeye yapılmış. Bu sa-
tışlann yüzde 80'inden fazlası 26 Mart secim-
lerinden sonraya rastlamaktadır. Bir daha se-
çilme şansı görmeyen iktidar partisi, yaban-
cı, yerli sermayeye, IMF ve Dünya Bankası-
na karşı son görevlerini tamamlamak istiyor.
Şu an özelleştirme kapsamında bulunan PET-
Ö2ELLEŞTİRMEYE HAYIR — Petrol-İs Sendikası üyesi isçiler özelleştirme uygulamala-
nna karşı başlattıkları dilekçe kampanyasını diin sendika Genel Başkanı Miinir Ceylan'ın
bu konuda düzenlediği basın loplantısı sonrasında da surdürdüler. (Fotoğraf: ÜMİT OTAN)
KİM'de sendikamız örgütlü olup, ozelleştir-
meye karşı üretimden gelen gücümüzü kulfo-
naca£ımızı tekrar belirtiyoruz."
"Özelleştirme Üzerine" adlı kitapları işçi-
lere dağıtan Münir Ceylan, TBMM'ye dilek-
çe hakkının kullanılmasımn sürdürüldüğünu
de belirterek ozelleştirmeye karşı olmaiarının
nedenlerini şöyle özetledi:
"Özelleştirmeyle, sendikalaşma gerileyecek,
baskılar artacak, demokrasi dusmanlannın da
giicü o oranda artacak. Artan bunalımların
yükü emekçiye yüklenecek. İşten çıkarmalar
yaygınlasacak, iş güvenliği sorunlan daha da
ağırlaşacak. IMF ve Dünya Bankası'nın ülke-
miz uzerindeki hâkimiyeti daha da artacak-
ür."
PETKlM'de grev yasağı bulunduğu ve ey-
lemlerin rtasıl >
r
asarna geçirileceği konusunda-
ki soru karşısında Münir Ceylan, eylemlerle
ilgili şunları söyledi:
"Başkanlar kurulumuzda eylemleri tespit et-
tik. Türk-tş 15. Genel Kurulu'nda ozelleştir-
meye karşı işçinin üretimden gelen gûcünü kul-
lanması kararı çıkraıştır. Biz şimdi hazırladı-
ğımız eylem planlannı Türk-İş Başkanlar Ku-
ruiu'na sunacağız. Türk-İş önculuk görevini
yerine getirecektir. Eğer getiremezse çıkış yo-
İunu işçi bulacaktır. Bu tur mücadeienin ya-
sası olmaz. Ancak biz Türk-İş öncülüğunde
ve tüm kamuoyunun da destekkdiği eylemler-
den yanayız."
Panorama Deı^isi
kadrosu îşten çıkarıldı
ÇAU^MA YAŞAMEVDAN
Haber Merkezi — Asil Nadir'-
in sahibi olduğu Gelişim Yayııı-
ları ve Güneş Gazetesi'nde "çalı-
şanlar arasındaki ucret dengesiz-
liğinin giderilememesi" yeni bo-
yutlar kazandı. Gelişim Yayınla-
rı bunyesinde yer alan haftalık
Ekonomi Panorama Dergisi çalı-
şanlannın işine son verildi. Güneş
Gazetesi çalışanları da dün bir sa-
at işi bırakma eytemi yaptılar.
Geçen haftâ Genel Yayın Yö-
netmeni Mustafa Sönmez'in işine
son veriJen Ekonomik Panorama
Dergisi'nde, dün de derginin 17'si
lstanbul'da, 3'ü Ankara'da bulu-
nan 20 çalışanı işten çıkarıldı.
Edinilen bilgiye göre 2-3 haftadır,
dergi çalışanları ile Gelişim Ya-
yınları Yönetimi arasında süren,
çalışanlar arasındaki ücret denge-
sizliğinin giderilmesi görüşmeleri,
dün, işe son vermeyle sonuçlan-
dı. Önceki gün lstanbul'da bulu-
nan Asil Nadjr'le görüşen ve is-
teklerini ileten çalışanlar, bu gü-
rüşmeden de sonuç alamadılar.
Gelişim yoneîiminin, işine son
verilen Panorama çalışanlarına
tazminatlarını "hemen" ödeyece-
ği, derginin de bu hafta çıkmaya-
cağı öğrenildi. Derginin soriraki
haftalarda yayımlamp yayımlan-
mayacağı korıusu ise henüz kesin-
lik kazanmadı.
Bu arada Güneş Gazetesi çalı-
şanlan da gazetedeki ücret denge-
sizliğinin giderilmesini, yeni alı-
nanlarımn kadrolarımn GÜN-HA
ve GÜNSER'den yapılmasını ve
işverenin ek zam sözunü tutma-
dığını gerekçe göstererek başlat-
tıkları protesto eylemini dün bir
saat iş bırakarak sürdürdüler.
TGS İstanbul Şubesi'nden ya-
pılan açıklamada Güneş'te dün
saat 13-14 arasında gerçekleştiri-
len eyleme yuzde 95 katılım oldu-
ğu belirtildi. Açıklamada "İşve-
renin bütün engelleme çabalanna
karşın oldukça başanlı bir eylem"
yapıldığı kaydedilerek eyleme, An-
kara, Izmir ve Adana buroları ça-
lışanlarının da katıldığı bildirildi.
İzmir'de Güneş Gazetesi'ne gelen
çeşitli sendikaların yöneticileri,
TGS üyelerinin e)'lemini destekle-
diklerini söylediler.
• TÜRK METAL Sendikası
uyesi yaklaşık 500 işçi
sendikanın Bursa Şubesi'ne
gelerek ekonomik ve
demokratik haklarının
alınmasına karşı sendika
yonetiminin sessiz kalmasını
kınadılar.
• TOFAŞ ve Renault otomobil
fabrikalarında çalışan sendika
üyesi işçiler yaklaşık 3 saat
süren ve yoğun tartışmalarla
geçen toplantıda ek zam
istediklerini ve artan hayat
pahalılığı karşısında toplu
sözleşmelerinin 6 ayda"bir
yapılmasını istediler.
• ETAP 1 Mayıs 1990
tarihinden itibaren Botaş'dan
mal sahibi şirket İTOAŞ'a
geçecek olan Etap Marmara
Oteli çalışanları devir sırasında
toplu sözleşme ile sağlanan
haklarının yeterince
korunmayacağı endişesi
taşıdıklannı söyiediler.
Işyerinde 450 üyesi bulunan
Toleyis ile her iki şirketin •
yetkilileri arasında devir
sırasında işçilerin haklarının
güvenceye ahnmasım sağlayan
bir protokol imzaJandığını
belirten işçiler, "Bu
protokoldeki çeşitli
alternatiflere karşın bizler eski
şirketten tazminatlarımızı
alarak istifa ettikteri sonra yeni
şirk'ete yeniden işe alınıyormuş
gibi işlem yapılacak bir tercihle
karşı karşıya bırakılıyoruz"
dediler. Toleyis yöneticileri ise
"Üyelenmizin hakları
güvencemiz altında." dediler.
Etap Marmara OteH Genel
Müdürü Azmi Heper de otel
çahşanlannın yasalardan ve
toplu sözleşmeden gelen tüm
haklarının güvence altına
alındığını belirtti.
On yıl sonra 24 Ocak
24 Ocak'a 'elfatiha'
Gerçekçi döviz kuru ve pozitif faiz
politikaları terk edilmiş, enflasyona karşı
monetarist saplantıların yerini
"strüktüralist" teşhisler almaya başlamıştır.
Prof. Dr.
KORKUT BORATAV
24 Ocak 1980 sonrasında ik-
tisat politikalanna egemen olan
modeJ, bence, 1989 yılında bü-
yük ölçüde tarihe kanştı: Geçen
yılın işçi hareketleri ve mart se-
çimleri yenilgisi ANAP iktida-
rını işçi ve köylülere karşı gele-«
neksel "popülist" ödünler ver-
meye zorlamış; >T! başında
Özal'ın "taviz vermem" dediği
iki konuda önceki on yıla ege-
men olan ilkeler, yani "gerçek-
çi" döviz kuru ve pozitif faiz
politikaları terk edilmiş; enflas-
yona karşı monetarist saplantı-
ların yerini giderek "strüktüra-
list" teşhisler almaya başlamış^
tır. Bu unsurları dışlayan bir
"24 Ocak modeli"nden söz et-
mek herhalde güçtür. Dolayı-
sıyla "el fatiha!" Şimdi müte-
veffanın otopsisini yapma, ya-
ni geçmiş on yılın iktisat poli-
tikalanmn bir bilançosunu çı-
karma zamanı geldi.
Böyle bir bilançoyu, iktisat
politikalarının araçtanna değil,
sonuçlanna bakarak yapmak
uygundur. Bu sonuçları da ik-
tisat politikalarının roplumsal
rerahla bağlantılı nihai amaçla-
rı bakımından değerlendirmek
gerekir. Bu nihai hedefler, bu-
yüme, ekonomik bağımsızlık ve
bölüşümden ibarettir.
Büyüme gostergeleri bakı-
mından, ilk önce 1980'li yıllar-
da milli gelirin ortalama yıllık
büyüme hızına bakaJun: Bu dö-
nemde ekonominin ortalama
olarak % 4,5 dolaylannda bü-
yudüğünü saptıyoruz. Bu,
1978-79 krizinden önceki on
beş yılın ortalama büyüme hı-
zından üçte bir oranında daha
düşüktür. Yine de, dünya eko-
nomisinin genel bir durgunluk
konjonkturü içinde olduğu bir
dönem için küçumsenmeyecek
bir büyüme başanmı olarak gö-
rülmelidir.
Ne var ki, uzun dönemlı çö-
zümlemeler bakımından önem
taşıyan büyume göstergesi mil-
li gelirdeki yıllık değişmeler de-
ğil, ekonominin büyüme potan-
siyelindeki gelişmelerdir.. Bun-
ları ise, sermaye birikim oran-
ları, yatırımların sektörel dağı-
lımı ve yatırımların verimliliği
(sermaye/hasıla katsayılan) be-
lirler. İ980'li yıllarda milli ge-
lirde meydana gelen artışlar, ye-
ni kapasiteler yaratmaktan zi-
yade var olan kapasitelerin kul-
lanım oranları yükseltilerek
gerçekleşmiştir. Bu artışlar bu
yüzden büyüme potansiyeli ile
ilgili olumlu gelişmeler biçimin-
de yorumlanamaz. 1987 fiyat-
lan ile yaptığımız tahminlere
göre, 1977—1989 yillan arasın-
da yatırımların milli hasıla için-
deki payı % 32'den */t 25'e düş-
müs ve yatınmiann verimlilifi
bir hayli gerilemiştir. Aynı tah-
ÇOKFARKÜ
GONPAAS İST 1343456 • t«1 2206» 1328761 ANK 13639 65 • 137 2S6S IZM 225215
minler 1977-1989 yıUan arasın-
da imalat sanayiine yapılan ya-
tınmiann yine 1987 fiyatlarıy-
la % 50'ye yaklaşan bir oran-
da gerilediğini ortaya koyuyor.
Tanm ve madencilik yatırımla-
rında da w
o 30-40 oranında ge-
rilemeler söz konusudur.
Ekonomik bağımsızlık gös-
tergelerini nasıl inşa edebiliriz?
"KaJitatif bir değerlendirme
yaparsak, siyasi iktidarın genel
yönelişleri ve ağjr dış borç yü-
künün sonucu olarak geçmiş on
yılda iktisat politikasına ilişkin
karar alma süreçlerinin giderek
Ankara'dan NVashington'a kay-
makta olduğunu saptayarak du-
rumun pek parlak olmadığını
söyleyebiliriz. Daha "nesnel"
bir gösterge de önerebihriz:
"Toplumsal bakjmdan kabul
edilebilir" bir büyüme hızı ulu-
sal ekonominin öz kaynakları
ile (yani dış borcu arttırmadaıı)
gerçekleşebiliyorsa ekonomik
bağımsızlık bakımından olum-
lu bir yöneliş söz konusudur.
Geçmiş on yıl içinde bu bakıra-
dan sadece 1984-1987 yillan
arasında % 6.6'lık bir ortalama
ile yeterli (yani "planlı dönem"
in ortalamaJanna ulaşan) bir
büyümenin gerçekîeştiğini sap-
tıyoruz. Ancak bu dört yıl, ay-
nı zamanda, Türkiye'nin dış
borcunun 18.4 milyar dolardan
38.5 milyara yükseldiği bir dö-
nemdir. Kısacası, Türkiye, tüm
"yapısal uyum" safsatalarına
rağmen "uygun ve kabul edile-
bilir" bir büyümeyi öz kaynak-
lanyla hâlâ gerçekleştiremiyor.
Ve hızlı büytıme yıllannda dört-
nala artan dış borcun faturası-
nı, yavaş büyüme yıllannda
ödemeler dengesinde fazlalar
sağlayıp ülke dışına net kaynak
aktararak ödüyor.
Bölüşüm konusunda ise, faz-
la konuşmaya gerek yok: Artık
iş çevreleri dahi "gelir dağılımı-
nı emek gelirleri aleyhine boz-
mada ölçünün kaçırılmış oldu-
ğu"nu kabul ediyorlar. Şu ka-
dannı vurgulayalım ki, ücretler-
de ve (köylünürı göreli durumu-
nun bir göstergesi olarak) tarı-
mın ticaret hadlerinde 1977-
1978'i izleyen on-on iki yılda
meydana gelen bozulmanın bir
benzerine cumhuriyet tarihinin
herhangi başka bir döneminde
rastlanmıyor.
Kısacası, 1980'li yıllara ege-
men olan iktisadi modelin
"otopsisi", büyüme, bölüşüm ve
ekonomik bağımsızlık bakı-
mından; yani ekonominin "gi-
dişatı" açısından son tahlilde
önem taşıyan basan göstergeleri
bakımından bu dönem üzerin-
de olumsuz bir teşhis yapmamı-
za yol açıyor. Ancak bu gecik-
miş bir teşhistir; hastayı (yani
bize "çağ atlatacagı" söylenen
modeli) kaybetmiş bulu-
nuyoruz.
Kısa vadeli amaç
gerçekleştirilebildi
Bugün, 10 yıl sonra Türkiye artık sadece bir
24 Ocak'la veya ona benzer bir programla
düzlüğe çıkarılamaz.
Prof. Dr.
EMRE GÖNENSAy
1980'li yıllarda Türkiye De-
mirel, Ulusu ve Özal'ın başba-
kan olarak sorumluluk yüklen-
dikleri üç değişik siyasi devre
geçirmıştir. Ulusu hükümetinin
bir askeri rejinı hukümeti olu-
şu ise başlı başına bir özellik-
tir. Bu bakımdan 1980'li yılla-
rın bütününe 24 Ocak damga-
sını vurarak ekonomi politika-
larında tam bir yeknasaklık
aramak -ki bu eğilim ülkemiz-
de oldukça yaygındır-gerçekçi
olamaz.
Doğru olan 24 Ocak hadise-
sini bir başlangıç olarak almak
ve bunu takip eden politikaları
siyasi dev reler itibariyle incele-
mektir.
Adı hâlâ süregelen 24 Ocak
1980 yılının o tarihinde Demi-
rel hükümetinin aldığı ve surat-
le uyguladığı bir dizi tedbirdir.
Tedbirlerin kısa vadeli amacı
enflasyonu frenlemek, döviz so-
rununu çözmek, fiyatlar siste-
mini piyasaya dayalı rasyonel
bir şekilde tekrar işletmek ve
ekonomiye tekrar dış kredibili-
te kazandırmaktı. Uzun vadeli
hedef ise Türk ekonomisini ye-
niden yapılandırarak gelişmesi-
ni, dış dünyayla rekabet edile-
bilir bir sanayi bazına oturt-
maktı.
12 Eylul 1980 tarihindeki as-
keri müdahaleye gelindiğinde
programın kısa vadeli amaçla-
nnın büyük ölçüde gerçekieşti-
rildiği istatistikler ile kanıtlan-
mış ve genel kabul görmüş bir
husustur.
Bu başarıda en önemli unsur,
ekonomide yüksek enflasyon ve
döviz kıtlığı şeklinde beliren
hastalığın esas sebebinin aşırı
kamu acıklan ve harcamaları
olduğunun doğru bir şekilde
teşhis edilmesi ve gerekli disip-
lin ve siyasi iradeyle bunlann
dengeye getirilebilmiş olması-
dır.
Esnek döviz kuru, yüksek fa-
iz gibi politikalar ise sadece bu
ana politikanın destekteyici yan
unsurları olarak düşünülmüş ve
uygulanmışlardır.
Kısmen Ulusu hükümetinin
son iki yılından başlayarak ve
özellikle Özal hükümetleri dö-
neminde ekonomide istikrar ve
enflasyonsuz büyüme için ka-
mu kesiminde belirli bir gelir -
harcama dengesinin şart oldu-
ğu göz ardı edilmiştir. 24
Ocak'ın başlangıçtaki pınltılı
başansının sadece piyasada ser-
bestçe oluşan fiyatlardan, yük-
sek faizden veya esnek döviz
kuru politikasından kaynaklan-
dığı zannına kapılınmıştır. Bi-
rer yan tedbir olması gereken
bu uygulamalar, giderek "her
şeyin çaresi, esas politika" mer-
tebesine oturtulmuştur.
Öte yandan kamu kesiminde
denge prensibi ihmal edildiğin-
den harcamalar kontrolsüz bir
şekilde arttırılarak sürekli ve
yüksek enflasyona yol açmıştır.
Sürekli yüksek enflasyonun ge-
tirdiği hızla değerlenen döviz
kuru ve sürekli yüksek faiz ise
ekonominin kısırdöngüsünü
perçinlemiş ve özellikle finans
ve bankacılık sektörünü sakat-
lamıştır.
Şimdi 'son dönemde ise bu
kur ve faiz politikalarının ken-
di başlanna yarattığı etkiler gö-
rüldüğünden, "düşük faiz ve
enflasyondan az değerlendirilen
döviz kuru" politikalanna ge-
çilmiştir. Fakat temei mesele ge-
ne ihmal edilmektedir; kamu
kesimi dengeye getiriiememek-
tedir. Bu durumda enflasyon yi-
ne yüksek seyredecek, düşük fa-
iz ve düşük kur ise bu sefer baş-
ka çarpıkhklar yaratacaktır.
Ancak bugün için vahim
olan nokta şudur ki aşırı iç ve
dış borç yuzünden kamu kesi-
mini dengeye getirebilmek 1980
yılına oranla fevkalade güçleş-
miştir. Türkiye, 199O'lı yılla-
ra son 10 yılda 48 kat artan fi-
yatların tahribatı ile girmekte-
dir. 1980'li yıllara ise 10 kat ar-
tan fiyatlann tahribatı ile gir-
mişti. 10 yıl sonra Türkiye
artık sadece bir 24 ocakla veya
ona benzer bir programla düz-
lüğe çıkarılamaz. Düğüm bü-
yüktür, çözüm ise çok boyutlu
ve birkaç safhalı bir programa
ihtiyaç gostermektedir.