08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DORT CUMHURİYE! 3 0 Ocıfc 1976 f H IT\ V | L> wİ* jııjl XI â AMA MEVDANDÛ... tfu ij ij£ D£Dı' fy BEN ÛVL£ JANKUM Kİ 8a S£WJN Bi ... fJAMM DfDıM... SfNİN M Di LıÂi MDtM VApMAp/M BuWU BANfl İ8USTÎR. Bül ıBlıSiMAPl 5t YAAA1... 80YIE tit , ÜM&îfc ? ÖNU Mt&A> tTTİM CAHİL JUlDifrfM KftOlMul^a NE Ctv/Ap BDİfLC!ANBtkti TURHAItf SELÇU K jg VATAN DEDİLER Taüp APAYDIN 55 Cevap gelmedi. Kâzıım' . Gendeler Mahmut, sesini duymuyorlar. Dontfp baktı, Aşır fırlamış kendısıne dogru geliyordu, «Afenm ulen, gel bakahm • Hızla gelıp tıç adım ılensıne yattı Soluk seluga idl Bakıstılmr Yüzu kıpkınnızı ıdı. Mahmut sıçradı Saga sola zıkzaklar çızerek tepeye yukan koştu. önce bır çalının arkasma saklandı, sonra surunerek bır taçın geraine geçti. Tepemn başına çıkmak ıçın uygun bır yer aradı. Genden tegmen Galıbın sesı duyuluyordu: 1 Fırlayın' Ateş seyrekleşü, çabuk olun. Tepeyl tutmanua gerek Molla Mahmut yuzunün terıni sıldı. Bedenl yay gibi genlmıştı îçınde en ufak korku yoktu Şu anda tek duşuncesı tepeye çıkmak, düşman makınelı tufeğını arkadan kuşatmaktı Mavzerıne mennı doldurdu. Denn derın soluyor, gogsü inip inıp çıkıyordu Zayıf yuzu ıyıce ıncelmıştı Agzının kuruduğunu duydu. Matarasıru çıkanp ıki yudum 6u ıçtı. Genlerde yoğun bır takırtı başlamışü. Goge baktı, fün yükselmıştı. îverdeyse kusluk zamanıydı. Tamam, sıçrayın'. Ayak patırtılan duyuyordu. Bolük arkadaşlanndan bırısl kosarak geldı, yanına yattı. Durum nasıi Alı? lyı. Fırla'. Baktı, yan tarafta başkalan tepeye çıkmak üzereydiler. Fırladı. Tepeyı çıkmca goruverdı Uç Yunan askerı malcineli tüfeğı genye dogru çekıyorlardı. Kaçmak üzereydüer. Hemen y*tıp ateşe basladı. Pat pat pat! . Arka arkaya üç el ateş etti Askerlerin bırisi <levn]di öbtlrleri kaçmaya başladılar Namluvu çevinp tekrar tetıgı çekti. Bırısı daha goğsunü tutup dızustü çoktu. öbüru şaşkınlıktan na edeceğını bılemedı Ellennı yukan kaldırdı. Senı durzu domuz senıı'.. Onu da vuracaktı Dur Mahmut, atma' Elınde tabancayla teğmen koştu öbür erler koştular. Sız makınehyl alın, obur taraftan aşağı ındırin, çabuk I Gel Mahmut sen de bunu götur. Yunl ulen, gavur oğlu1 Mavı gozlu bıx adamdı. Korkudan tıtrıjordu Arkasına bir tekme vurdu Yuruu' Tepeye çıkanlar çevresıni kuşatıverdıler. Pat küt, belUM k> çına vurdular. Duur, yeter' Çabuk gotürun' Atışlar gene çoğalmıştı Pakat burayı gormedıklen içın boşa gldıyordu Eğılm1 Eğılerek göturun Bınsı bıleğme japıştı. buruna doğru suruklemegB başladl. Asırla Alı makınelıyı elleştıler koşarak goturduler. Mermllen toplayın, tufeklen alın' Molla Mahmut bır an kuzev taraftakı ovava baktı kıvamet kopuyordu orada Tufek seslen, makıneü takırtıları, top gumlemelerı bırbırıne karışmıştı Vay bobam vav1 dıye sdylendi Çabuk Mamıt' Ne duruyorsun, yuru' Hacelı'nın sesıydı Kendıne gelıp koştu Tepemn dık burnundan aşağı dogru mdıler Atlan deıemn ıçmden ındınp buraya getırmışlerdı Kımısı ağaçlara bağliydı. Kunısı ıçın kazık çakrruşlardı Bırkaç yaraü er vardı Bınsı kıvranıyordu. Mahmut baktı, tamyamadı. Esırlen yere oturtmuşlar, bırbırlenne bağlamışlardı Ak yiizlü bınsı hüngur hungur ağlıyordu Ağlama ulen, dedi Hacelı. Ne ağhyon yezıt' Bız ml çağırdık senı buraya? Manmut hıç gereğı yokken guldü bu soze Surunurken dızleri kanamışü Eğılıp uğuşturdu oralarını Şımdı ne edıvoruz tegmenım9 Goturmı\elım mı bunlan? Teğmen Galıp makınelı tufeğı ıncelıyordu. Dur, emır beklıyoruz. Hacelı sıgara uzattı, Yak Mamıt kardaş, ıyl yomldun. Mahmut denn denn soluklann ordu Ruyada gıbıj'di Ne çabuk oluverdı bu ışler, anlıyamıyordu Dur, dedı Once bır su ıçeyıtn Boğazım kurumuş. Soğutlerın altında sular gollenmıştı. Varıp elını juzunü yıkadı Buz gıbıydı. Egılıp bıraz ıçtı Aşır elını belıre koymuş, bakıyordu Yazın burada ne gxuel uyunur ya' dıve sovlendı Serln olur hem de Bızım Bağ deresme benzıyor, defıl rrı Mamıf Mahmut cevap vermedı Cebınden çıkardığı mendılle kurulanırken gulumsedı kendı kendıne. Bızım atlar nerede yavu hıç bakmadık? Aha jukarda Ben baktım, ıyıdır Tegmen elı arkasında yanaştı. Yuzu mutluvdu Guzel bır makınelı Yenı hem de BızımKilere benzemıyor. Aferın Mahmut, sen becerdın bu ışı Komutana sojlıjecefım. Omuzuna vurdu Mahmut başını egdı. Bınıkte aidık tegmenım Yukarda bır gurüitu oldu Tabur komutanının se>ısi atını doludızgın surerek geldı Bır yandan bağırıyordu, Uçuncu bolük' Yarahlan, esırlen gerıye gotureceksmız. Yaralüan toplayın. Tabur komutanının emrı1 (DE\AM1 \AR) YILANI ÖLDÜRSELER YAŞAR KEMAt Desenler: ABiDiN DiNO TÇiNi BiR SIKINT1 BASTI BiRDEN.NEETMiŞDEOCANAVARLARIN ARASINDA ANASINI OYLE KiMSESiZ KiMSESiZ BIRAKMIŞTI, 0LACAK j$ MiYDi? BURADA YEMiŞ iÇMiŞ, YAN GELMiŞ YATMIŞ, O CEHENNEMDE ANASIN! ÖLÜMÜN AGZINA BIRAKMIŞTI. BiLiYORDU BiLiYORDU YAPTIGINI.. BiR iYiCE APAÇIK BiLIYORDU. ANASINI ÖLDÜRSÜNLER, AMCALÂRI ANASINI ÖLDÜRSÜNLER, DiYE KAÇMIŞTI, BİR YILAN KOVALIYORDU HASAN'I KOCAMAN ÇINGIRAKLI BÎR YILAN... Huan »tına atladı, blr stlra nereye gıdecegını bılemeden atın üstunde oyle durdu Kurt onu go retlıyordu, bundan da sıkıldı, atın böğrünü tekmeledı, tay kasabayı uçarak çıktı. Şımdı Hasan kasabanın dışında ne yapacağını, nedeceğmı bılmıyordJ. Çayın geçeğinde tayının başını çektı ya. ne yapmalı nereye gıtmelı' Dayılanmn koylerını, kasabalannı, adlannı bılmıvordu kı . Belkı dayıları yoktu da bu Kurt kendısını korkutmak ıçın bdyle soyluyordu öyleyse, dajıl»n yoksa, her gun her gun ana sı nereye kaçıvordu'' Vardı vardı, anasımn kardeslerı babası, obalan, oyraaklan vardı vardı ya nered*ydı? Şu dağlarm arkagltmıvordu. Içinl blr sevgl, güven, sevınç doldurmustu. Bu sevıncm sebebinı çıkaramıyordu. Halbukı şu aşağıdakı kbyden bir tek kışıjT bıle tanımıyordu. Köyun adım bile bılmıyordu. Atı onu alıp buraya getirroiştl. Koyağın ustünde mor kavalıklar da bulutlara kadar yuksehvordu. Kayahklarda sesler yankılanıyor lardı. Atınm ba$ını bıraktı, usuldan da uzengıledı Sevıncının şımdi bıhncıne varmıştı At, onu alıp istedı£ı kapıya gotursun. Atınm durduğu kapıya konuk olacaktı Ne derlerdı, ben bır tann konuğu\um derse Dayılarıma gıdıvorum derse, ne derlerdl, tann konuğuna kım sevınmez kı. Bel kı bu kovun halkl Kürttür. Belkı de Alevı Kurtlerdır bunlar. Alevı Kurtler yığıt, mert olurlar Belkı de fıkara Farsaktırlar. Belkı de eskı Kozânlıdırlar. Kım olurlarsa olsunlar, bu dağ kolunun adamları konuksever kijılerdır. Atı onu çekti toprak daını renklı topraklarla nakıslanmıs genış kapıh büytık bır evın kapısına goturdu Kapida ulu bir çınar atacı dallannı butun avluva ^•avmış, agır ağır dalları sallanarak ruzgârlanıyordu. gilnlfenndendi Renklen işletneleri uçuşuyordu Duv»rlar, ba?tan aşagı işlemeli ceviz tahtasmdandı Açıklık bır yere de renkll bır Ataturk resmı konmuştu. Atatürk a>akta duruyordu Sağ a^ağını bıraz öne çikarmıs, bir elmde de bır kırbaç tutuyordu. Arkasında bır gol uzanıyor, doru atının başı da yamnda gözükUyordu. Bu resimde gözleri çole mavıydı Ataturk'ıln. Bıraz sonra oda sayak şalvarlı ınsanlarla doluverdi Gelen hoş geldin merhaba deyıp oruruyordu saygılıca. Kahveler geldı, ılk kahveyı ona getırdıler Herkes dızüstu saygılıca oturmuştu Hasan da oylece saygıh oturdu Fıncanı mcelıkle kulpundan tutup höpürdeterek ıçıyordu. Ötekı adamlar gıbı. <MBAYi6iT 40AM0I IABAN SEHİN. «îyi uyudun mu bu gece konu{um, rahat ettın mi?» Hasan kekeledi: «Çok çok ıyı uyudum.» dedi yüzü kıpkırmızı kesilıp yanarak. «SevindiRi buna.» dedi Murtaza Aga,. «Bu evı kendi evin bilecin da burada böylece rahat edasın Hasan kardaş..» Hasan sevgıyle ona baktı. O koyde ne kadar kaldı anımsa mıyor Hasan . UYURKEN, UYANİKKEN BiR r i U H KOVAUYORDU ONU Bir yılan kovalıyordu onu. T J yurken uyanıkken kocaman çıngıraklı bır yılan onun ardını bır turlü bırakmıyordu. Kayalıklara, çam ağaçlarınm tepesıne. yat tığı odaya, nasılsa, nereden bır yolunu buluyorsa çıkıp gelıyordu. Hasan geceleri bagırıyordu. Dayılanna gidecekti. Dayüarının yerini, köyunü hıç bılmıyor du kı. Bır tek bır dayısınm adını bıliyordu. Burada, belki bilırlerdı, kımseye de soramıyordu. Içını bır sıkıntı bastı Oirden. Bır karanlık, acı içınde kaldı. Ya anasına bir şey olmuşsa. Ya oldürmuşlerse onu, ya kaçırmışlarsa Yerınde duramıyordu. Kayalığa gıttı, uzakta bır pınar bulmuştu Kıyıları çepeçevre mor nane açmış. Çam kokuyordu ortalık, nane kokuyordu. Oraya ka dar koştu Bır kayadan yuvarlandı. Netmıa de o canavarlann arasında anasını öyle kımsesiz kımsesız bırakmıstı, olacak ış mıy dı' Burada yemiş ıçmiş, yan gelmış yatmış, o Cehennemde anası m ölümün agzına bırataîiıştı. Şımdı ne yapmaüydı. Oldurmuşlerdı anasını, mutlaka öldurmuşlerdi. Bırden çınann altında durdu. Pmar otede kaymyordu. Uzaktakı kayalıklara karUllar ınıp kalkıyorlardı. Bırden küçıicuk, avuç ıçı kadar kaldı. Bir ınsan bojlesme kuçülup böcek halme gelemez ya, Hasan geldı. Parmak kadar kara bir böcektı şımdı. Bıliyordu, bıliyordu yaptıgını . Bır ıyıce apaçık bıliyordu. Anasını oldUrsünler, amcalan anasını oldUrsünler, dıye kaçmıştı. YARIN: HORTLAK, NASAN VE KÖYIUIER W ^;>:• snda. BA5I DÖNER GİBi OIOU B«?ı dön«r gıbi oldu. yflnüml daglara gıden \ola çevırdı, tayına bastı üzengıyi, bastı kırbaçı. Ormanın içine bır çıgır gıdıyordu, ona saptı Mavi çam ağaçlan gdğe yukan uruyordu Orman koktu. Karşıkı vamaçta uzun, agır dumanlar goğe ağmı^ lar. yumuşak tavrıntıJarla oyla salınıyorlardı. At, yamacı çıkarken eDeyce zor landı Önündekı sırtı aşınca ağaç lann tepesmden asagıdakı koyakta mınarenın ucunu gordü. Kalın bır duman perdesi koyaktaki evlenn ustunü ortuvordu. Bır horoz ottu, bırkaç kopek bır den havltdı. Koyunların, keçılerın, ınekJenn çanları koygun, agır ötüyorlardı Akşam çanları yorgun olur Hasan koyun evlermı gorunce atınm baş'nı çektı. ıçıne bır korku duştu. Orada kalakaldı Atınm tıstün de ayağa kalkıp bır sure koytl seyreyledı Bır ıkı çocuk aghyor du Bır vaşlı kışı bır tepeden ote kıne bagırıyordu KıNE BiR SEVİNÇ DOLMUJTU Hasan atınm başını çekmlş orada oyle duru\ordu Buyukanası eelmıs Eozlennın onune t" sahıbl Hasana dönüp kendmi söyledı «Adım,» dedi, Murtaza. Murtaza Demirdelı, Adım bağışla » Hasan birazıcık sıkılarak Benım adım da Hasan. aşagı Anavarzadan Çolaklardan olunım > • Bılirim » dedi Murtaza Ağa. ATI BİR EViN «HalıUn oğluyum . dedı Hasan. •Tanırdım Halılı,. dedı Murta4VIU5UNDA DURDU za Aga. .Babavığıt adamdı baban senin. Onun gıbi bır babaAtınm üstunde, eunde dızgınl, vığıt daha gelmez Çuktırova topeî'er, pgenn kaşmda avluda dur ragma» du kaldı. At hızla kuj rugunu sal«Gelme*,. dedıler öteki köylübyor. smeklemyordu !er. «Hepıtni7 bılırız Halıl Ağan. îçeraen yaşlı bır adam çıktı, Kepimıze çok yardımı olurdu şafaklayarak atlıya doğru yurü Cukurovada Kanuk sevmeven du Elını gozlenne sıper etmış bır Çukurovada konuksever bir kıhoş bakıyordu. Geldı geldı atlı şıydl Halıl «ığa » nın yanıbaşında durdu. Hasan ıyıce anımsıyordu. 67• Ne o yolcıı hoş geldın sefa lesıne yorulmustu kı uyuklavıp lar getırdın Insene aşagı > duruvordu Ilk olaraktan burada Atının başını tuttu, ıçerıye de onu çocuk gıbi gormemışler. ona seslendr büvük bir ınsanmış gıbi davran•Çocuklar bakın hele, eve bır mıçlardı. Hasan bu davranıştan konuk gelmış • dola\T değışivermıstı bır anda. Içerden uç dort kışı bırden Uvkusunu kaçırmak içın konuşfırladı Gelıp atın başını, athnın mağa başladı Veler konuştu neuzengısmi tuttular Hasan attan ler anlattı şımdı hıç mı hıç oraındı smı anımsamıyor Babasını anYaslı adam onu önüne katıp latmış olacak. Babasının bır yıeve goturdü Belmden çıkardığı lan, kocaman çıngıraklı bir yılan bır anahtarla tahta, turlu, guzel donuna gırdığını de sovlemıs oışlemelı bır kapıyı açtı. Oda boy lacak kı, kovlulenn gozlennın kocaman kocaman açıldığını adan boya sedırlerle kuşatılmıştı Yerdekı kılimler eskı kok boya nımsıyor. Karanlık kavuşuyordu kt, yemek geldı, kızarmış tereyafı koktu ortalık. Butun yemekler, patates yemegi, bulgur pılâvı hep tereyağı kokuyordu Ekmekler, jogurt, bai da tereyağı kokuyordu. YEMEK BİIMEDEN HASAN SIZIP KALDı Yemek daha bıtmeden Hasan sofranın başında oracıga sızdı kaldı. Olu gıbi kıpırtısız olacak Sabahleyın uvandıgmda gun daha ışımamıştı Ak çarşaflar sabun jaban elması kokuyordu Ekşi bir yaban gulu kokiısu da pencereden gelıyordu Hemen avaga fırladı. dısardakl cınara koştu, çmann »ltrndald yan, köpuren pınarda yıizünu yudu Kayalıgın ardını dolanıp, orada bır ıyıce çatladı. Kopeklerden korkmasa buraya, bu çamlann, kayalıklann ıçıne çatlamamn tadını bır ıyice çıkaracaktı. Bu sabah herkes bır tuhai bakıjor gıbi geldı onfl Gen dondufunde yatağını kaldırılmış bul du Ortada bır buyük sını duru\or sınmın ortasmda da koskocaman bır bakır tasta tarhana çorbası tutuyordu Tarhana çorbasına nane kokusu kanşmıştı Tulum peynırı, tereyağı, bal da vardı Hasanı buyur ettıler Ha san hıç kımseye bakmadan utan gaç oturdu sofraya Onundekı ba kır ışlemelı tası Murtaza Ağa tarhanayla doldurdu. GARTH J208 DiŞi BOND TE.MfM OBâlL 5US, ı LIMS4. m « " " t <*Ki^ SUCLINLJN N'JLÜJ OLMAU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle