20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 22 Şubat 1937 ( Tarihî tefrika : 40 Yazan : M. Turtıan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) Şehir ve Memleket Haberleri istiyoruz! Sokak ortasında doğuran kadın Sultanahmedde Tavukhane sokağında 2 numaralı evde oturan seyyar hamal Çorumlu Veli oğlu Hüseyin dün akşam matbaamıza gelerek bize şunları anlattı: «Karım, doğurmak üzere olduğu için bugün saat iki buçukta kendisini Haseki hastanesine götürdüm. Hastanenin Başebesi ve isminin Orhan olduğunu öğrendiğim bir doktor, karımı muayene ettiler ve vaz'ı hamil için daha beş günlük bir vakit olduğunu söylediler. Ben, bu kadar bir müddet olamıyacağını ve kadmın bugün doğurması muhte mel olduğunu söyledim ve hastaneye alınmasını rica ettim. <Biz, doktoruz, bir kadmm ne vakit doğuracağmı senden iyi biliriz, beş gün sonra getir> dediler. Bu kat'î cevab üzerine çarnaçar karımı bir tramvaya bindirerek eve getirdim, fakat aradan yarım saat geçmeden kadının sancısı tuttu; otomobil tutacak param olmadığı için Mehmedpaşa karakoluna müracaat ederek Cankurtaran otomobilini istedim,yok dediler; Belediye ebesinin eve gönderilmesini rica ettim, adresini bilmediklerini söylediler. Bu vaziyet üzerine zavallı kadmı o halde tekrar tram vayla hastaneye götürmek için yola çıkardım; fakat evden bir iki yüz metro uzaklaşır uzaklaşmaz, kanm sokak ortasma yığıldı ve orada yalnız başma çocuğunu do ğurdu. Yanımda çocuğu saracak bir bez bile olmadığı için yavrumu ceketime sararak eve götürdüm. ' Annesi de o halde zorla eve gele < bildi.» Yukanya yazdığımız bu acı sözler, eğer hakikaten doğru ise yol ortasında gelip geçenlerin arasın da bir kadının doğurmasının nasıl bir facia olduğunu biz tavsif etmek ( için kelime bulamıyor ve bu mese | le hakkında Sıhhat Vekâletinin tahkikat yapmasmı, j Siyasî icmal Avrupada mühim miizakere ve kararlar vrupada mevziî olarak gayet mühim müzakere ve temaslar yapılmakta ve kararlar veril " mektedir. Adeta bütün Avrupa kıt'ası bir takım dairelere ayrılmış ve her daire içe" risinde ayn ayn dikkate şayan neticeler almmakta bulunmuştur. Bunlara bakarak Avrupa için müşterek ve umumî emniyet tedbirleri ve kararları alınması usulünden büsbütün feragat edildiğine hükmoluna * bilir. İngilterenin fevkalâde olarak silâh " Isnmasına aid kanun lâyihasmın müzakeresi esnasmda muhalifler tarafından îngilterenin müşterek emniyet sisteminden fe ragat eylediği beyan edilmiş ve hükumet namına söz söyliyen müdafaa işlerini tan" zime memur nazırla Başvekil bir gün In" giltere yalnız başma kaldığı zaman mü dafaa kudretinden mahrum bulunmaması için fevkalâde teslihat vücude getirmek mecburiyetinde olduğunu söyliyerek bu " nu zımnen tasdik etmişlerdir. Almanya ile Lehistan Avrupanm şarr kındaki emniyeti km vetlendirmek için sıkı müzakerelerde bulunuyorlar. Hitlerin =ilâh ve politika islerinde sağ eli bulunan General Göring Lehistan Cumhurreisinin daveti üzerine beraberinde otuz erkânı harb zabiti olduğu halde Lehıstanı zıva" ret ediyor. Simdiden ordu umumî müfet" tisi General Rydz Smigli ve Leh Başvekıli ve Hariciye Müsteşarile görüşmüştür. Cumhurreisile avlanmıştır. Yalnız Lehistan Hariciye Nazın miralay Beck Rivi erra'da bulunduğundan Varşovadaki görüsmelere iştirak edememiştir. So\yetlerin umumî erkânıharbiyesî re isi Maresal Yegorof dahi Litvanyanm merkezi Ko\Tio*ya gelmiştir. Oradan Let" toniya ve Estenyanm merkezlerini ziya ret edecektir. Mezkur üç Baltık hükume" ti topraklan Sovyetlerle Almanya ara sındaki muhtemel bir harbe sahne olacağından Kızılordu bu memleketlerle ya kından alâkadar olmaktadır. Nasıl ki Almanya Müdafaa Nazın General Blomberg de geçenlerde Baltık hüku " metlerinden bazılarının payitahtlarını ziyaret etmişti. Almanya Hariciye Nazın Baron Von Neurath bugün Viyanaya geliyor. İki Alman devleti arasındaki münasebat ve Orta A\Tupanın son vaziyeti hakkında mühîm müzakereler yapılacaktır. Bu mü" zakerelerle İtalya ve Macaristan da a Iâkadar bulunmaktadır. Mühim müzakereler Avrupanın yukarıda saydığımız daire ve mıntakalarına münhasır değildir. Avrupanın cenubu şarkisini teşkil eden Balkan yanmadası dev" letleri arasmda dahi Atina toplantısmda gayet mühim müzakereler yapılmıştır. Balkan anlaşmasına dahil dört devletin dış politikalarından mes'ul devlet adam lannın bu defaki toplantısmı Akdenizde Ingiltere ile İtalya arasında akdolunan anlaşma ve Bulgaristanla Yugoslavya a" rasında akdolunan ebedî dostluk muahedesi münasebetile tarihî bir ehemmiyet almıştır. Çünkü son anlaşma ile Ingiltere Akdenizdeki îtalyayı kendine muadil mevki ve hukuk sahibi bir büyük devlet olarak ta " nımıştır. Anlaşmanın nihaî gayesi bu de* nizde mevcud vaziyeti tanımak ve istik " rarı temin etmektir. Milâno mülâkahnda îtalyanın şarkî Akdeniz hakkmdaki dü şünceleri anlaşılmış olması Atina toplantısında dört Balkan devletinin îtalyaya karşı alınacak vaziyeti tayin etmelerini kolaylaştırmıştır. Bu suretle Avrupa kıt'asının mühim bir mıntaka ve dairesi bulunan Balkan yarımadasmın iç ve dış emniyet ve huzurunu ve Balkan devletlerinin rahatça in " kişafını temin edecek mühim neticeler el de edilmiştir. Mudanya İstanbul hattından şikâyet Yolcular süratli vapurlar ve kolaylıklar istiyorlar Bursa (Hususî) Bursa halkınm acıklı bir derdi ve en büyük dileklerinden biri de, Mudanya İstanbul hattına süratli vapurlar işletilmesi işidir. Yirminci asrın sürat asn olduğunu bilmiyen ara mızda kimse kalmamıştır. Hal böyle iken ve Bursanın bir seyyah şehri olması yo lunda canla başla çalışılırken beri tarafta süratten ve istirahatten mahrum vapurlarla hâlâ bu işi kör topal olarak yürütme ğe çalışıyoruz. İşittiğimize göre yeni ıs marlanan vapurlar bu hatta bir iki sene sonra işlemeğe başlıyacaklarmış. Onlar da saatte 12 mil yapan vapurlarmış. Şu halde iş gene eski hamam eski tas feh vasınca yürüyecek ve 47 millik mesafe 4 5 saatte katedilecek demektir. Eğer bu haber doğru ise cidden acınacağız. Temenni ederiz ki yeni vapurlarımız 47 rr.ili 2,5 saatte alacak süratte olsun. Vapur derdi yalnız bu değil; bir de vapurun îstanbul nhtımından kalkışı meselesi var. İstanbulda her istikametten gelen vapurların, tramvaylann uğrağı olan Köprü dururken ve eskidenberi Mudanya vapurlan buradan kalkarken; son senelerde Denizyolları idaresi bu vapur lan nedense Tophanedeki îdare nhtımı önünden kaldırmaktadır. Bir yolcu veya bir hasta farzedelim. Köprüye inmiş, Bursaya gelecek. Üstelik ona bir otomobil veya araba parası verdirmek, daha sonra kendisini yeniden hamal masrafına sokmak yolculuk şartlannı güçleştirmek demek değil midir? Vakrile Denizyolları idaresi; Bursa halkınm bu dileğine cevab olarak nhtı mın muayyen yerlerinin Vapurculuk Şirketine ve diğer müesseselere aid olduğunu bildirmişti. Şimdi ortada Vapurculuk Şirketi olmadığma göre Denizyolları İdaresinin Mudanya Bandırma gibi işlek hatlara hareket eden vapurlan Köprü yanından kaldırmamasmdaki hikmeti anlıyamıyoruz. Bursaya gelip giden yabancılar da bundan şikâyet ediyorlar ve ba f na derd yanıyorlar. Dünyanm her taarfında yolculuk şartIannın azamî surette kolaylaştırıldığmı görüyoruz. Bu vaziyet karşısında bizım bu çeşid müşküller çıkarmamız değil, bilâkis fazla seyyah celbi ve memleket içinde bile fazla seyahat hevesi uyandırmak için diğer memleketlerden ziyade kolayhk göstermemiz icab etmektedir. Dev let, turizme büyük bir ehemmiyet vermekte ve bunu birçok eserlerile isbat etmektedir. Nitekim Bursa vilâyet meclisi de bu işin ehemmiyetile mütenasib bir karar vermek ve Mudanya Bursa şosesini asfalt yaptırmak üzere bulunmaktadır. Denizyolları İdaremizin; Devlet Demiryollan idaresinin yaptığı tenzilât; ve gösterdiği kolaylığı derpiş ederek; Demiryollannda görülen hareketi Denizyollarına da intikal ettirmesi çok temenni olunur. Bursada tütün piyasası açıldı Mahsulün altı milyon kilo olduğu tahmin ediliyor Bursa (Hususî muhabirimizden) Şehrimizde ve mülhakatta tütün satışla rına ancak son günlerde başlanılabildi Piyasayı Geri Tabako Amerikan şirket açtı. Bir gün sonra İnhisarlar İdaresi tütün almağa başladı. Bugün ilk ağızda İdare ile birlikte sekiz firma mubayaa yapıyor. Bayramdan sonra firma adedinin 16 ya çıkması alâkadaranca kuvvetle muhtemel addedilmektedir. İzmir ve mülhakatındaki tütün satışlannın çoktan başlamış ve bitmiş olmasına rağmen Bursada satışa bu aylarda başlanmasınm sebebi herkesin merakla öğ renmek istedıği bir noktadır. İklim itibarile pek o kadar birbirinden farkı olmaması lâzım gelen İzmir ve Bursada tütün satışı zamanlarının değişmesi sırf işçilık bakımmdandır. Meselâ; İzmirde tütünler pastal yapılmadan dizi halinde iken satılır. Burada ise yapraklar cins cins ayrılmak suretile demet yapılır. İşte bu demet yapma işçiliği bütün Marmara mıntakası tütünlerini geç sattırır. Söylendiğine göre, eğer Bursa tütünleri de îzmirde olduğu gibi pastal yapılmadan tonga halinde sahlacak olursa derhal nefasetini kaybeder ve tütünler mahvolur. Bursa mıntakasınm bu seneki rekoltesi 6 milyon kilodur. înhisarlar îdaresin den ve alıcılardan yaptığım tahkikata nazaran bu rekolteden hiç stok kalmıyacağı anlaşılmaktadır. Yalnız Geri T a bako bir milyon kilodan fazla, Ostro Türk te 400 bin kilo tütün için avans vermiş bulunduklanna göre; İdarenin ve diğer firmalann 6 milyon kiloyu bir hamlede alacaklan görülmektedir. Mahsulün bugünkü kıymeti şudur: Asgarî fiat 58, azamisi 75 kuruştur. Bittabi (Görmezin) fiatı ayrıdır. İnhisarlar İdaresinin sarışlarda epey nâzımlık yapması düşkün fiatla tütün alımına meydan vermemektedir. Geri Tabakonun tütünlerimize yüksek fiat verdiği söyle niyorsa da, bu yüksekliğin, doğrudan doğruya mahsul alması dolayısile husu le •gehHği &nlaşilmaktâdıt. Çünkü GeYi Tabako (Görmez) almıyarak yalnız maiısnl Mubayaa ermekredir. Halbuki diğer firmalar Görmezle mahsulü toptan aldıklarından umumî yekundan ufak bir tenzilât yapmaktadırlar. îşte fiat farkı zehabını veren nokta bundan doğmaktadır. Binaenaleyh gene firmalann hepsi de tütünlerimize alesseviye kıymet ver mektedirler, demektir. Kara ve çirkîn emeller! Bir zamanlar Türk korsanlarına köçeklik eden Pargalı İbrahim, yarı kürrenin parmakla gösterilen şahsiyetlerinden biri olmuştu İbrahim Paşa, aldığı emir üzerine, huzura geldikten ve devlet teşrifatma göre her divan sonunda Padişah ile buluşmaları lâzımgelen divan erkânmı da huzura çıkardıktan sonra vezirlikten nedirrr liğe geçti, hoş sözlerile ve kıvrak sazile efendisini saatlerce eğlendirdi. İkisi de şarabdan, teraneden, nükteden sarhoş " lamışlardı ve hayattan dıledikleri gibi kâm aldıklanna kanaat getirerek hulyadan rüyaya, rüyadan hulyaya geçiyor lardı. Padişah, zeki nedimini kendine damad edineceğini şimdilik tatlı bir sır olarak saklamaya karar vermişti. Fakat kıvrak bir beste, şuh bir nükte ile neş'esi taze • lendikçe o sırn bir merak halinde nedı " mine tattırmak istiyordu, manalı tebes sümlerle müphem cümleler geveliyordu. İbrahim, bir aralık bu imalardan sabır sızlandı: Efendim, dedi, dilinizin altında bir cevher var. Işığım sezdiriyorsunuz, kendisini saklıyorsunuz. Merhamet edip şu~ nu açığa vurmaz mısmız? Sultan Süleyman, bu yalvarışı iri bir kadeh şarabı yudum yudum içerken dinledi ve gene gülümsiyerek cevab verdi: Belki yann, belki öbür gün sen, yeni baştan yükseleceksin, bana biraz daha yakin olacaksm. Sana bu taze bah" tiyarlığı sezdirmek istiyorum. îbrahim, o dakikada hayli sarhoştu. Sadrıazamlığının ilk günii olmak hase bile ruhu da gurur sarhoşluğu içindeydı. Bundan ötürü Padişahın neler ima etti " ğini kavnyamadı, kızıl bir sevinc buhranına kapılarak olmaz şeyler kuruntula mıya koyuldu. Kendisini Padişahın sal tanatına ortak edılmiş görüyor ve bu vehmî yükselişin hazzile kendinden ge~ çiyordu. Kulağına çarpan kapalı müjde üzerine hemen efendisinin ayaklarına kapanmıştı. Bu durumdan aynlırken tahta" lar üstünden tahta fırlamış gibi garib bir sersemlik duyuyordu ve öptüğü ayaktan başına bir taç geçirildiğini tevehhüm ederek gözlerini yumuyordu. Pargalı bir gemicinin oğlu, Türk kor~ sanlarının köçeği, Manisalı bir dul kadr nın kölesi olan İbrahim, Bizans tarihini okumuştu ve bir tahtın iki hükümdar tarafından işgal edilebildiğini, bir tacın ikiye bölünüp aynı zamanda iki başa ko " nulduğunu biliyordu. îşte bu bilgi, bir sarhoşluk deminde onu kanşık hulyalara, kara ve çirkin emellere sürüklüyordu. Pa~ dişah zeki nediminin ve sadık vezirinin neler düşündüğünü sezememekle berabeı sevincden sersemlediğini görüyordu. Fa" kat sırrını açığa vurmamakta gene ısrar ederek işi şakaya çeviriyordu: Biraz üzül ki, diyordu, ereceğin saadet sana daha tatlı gelsin. İbrahim, nekadar yalvarsa, efendisini söyletemiyeceğinı, müjdelenen yeni bah" tiyarhğın şeklini ve kıymetini öğrenemiyeceğini anladı, hulyalarınm zevkini içine sindire sindire kemanına yapıştı, tel leri uzun uzun haykırttı. Padişah, vak " tin geldiğini söyliyerek odadan ayrılır ken o, Osmanlı tahtının yansına sahib olmak kuruntusunun sersemlığınden he nüz kurtulamamıştı. Efendisinde kendi şahsının, nefsinde de onun yarımlaştığmı görüyordu!... Hünkâr, haris ve çok haris nedimini işte böyle bir durumda bıraktı, zihninde tasarlıyageldiği kıskasnclık sahnesini ya" şatmak için Hareme geçti. Hurremi bir iyi ateşlemek ve sonra o ateşin kucağın" da kendi aşkmı cilâlamak istiyordu. Hafsa Sultan, oğlunun neler düşündüğünü sezemiyerek kendi düşüncelerine gö re hazırlanmıştı. Hurreme rakib olacak kızlar yanındaydı, itina ile işlenmiş birer elmas pınltısile ilişecekleri kalbi bekli yorlardı. Hünkâr, yuvasma ve eşine kavuşmak iştiyakile odasında çırpındığma emin ol" duğu Hurremi çağırtmadan annesinın yanına gitti, onun manalı tebessümile ve kızların heyecanlı secdelerile karşılandı. İki gene baş, iki müteharrik tac gibi ı şıklannı ayaklarına dökmüşlerdi. O, cevherleri görünmiyen bu secdekâr tacları bir işaretle yerden kaldırdı, usta bir ku" yumcu gözile derin derin süzdü ve be ~ ğenerek annesini alkışladı: Gerçekten zevk sahibisin valide, güzelliği sezmekte, güzeli seçmekte eşin yok. Bu miniminiler pek hoşuma gitti. Hafsa Sultan, Hurremin pabuçlannı dama attırdığına inanarak tebessümünü genişletirken Hünkâr ilâve etti: Bakalım, bizim küçük Kadınefendi ne diyecek, şu kızları nasıl bulacak? Hafsanm dudaklarmdan sevinc tebessümü silinmiş, kaşlan çahlmış ve gözlerine bulanıklık gelmişti, titriyen bir sesle soruyordu: Kızlan Hurreme mi gösterecek ~ sin?.. Şaka yapıyorsun galiba. Şaka değil valide, doğru söylü yorum. Bunları Hurrem de görmeli ve beğenmeli. Ancak o vakit kendilerini hizmetime alabilirim. Aman aslanım, ne diyorsun sen. Hurrem, kendi ölümüne gene kendi elile fetva yazar mı, bu kızlann sana ya kın olmasma rıza gösterir mi? Göstermez de ne yapar? Densizleşir, huysuzlaşır, senin ba~ şını ağntır. Bir sınayalım valide!. Ve kadıncağızı hayret içinde^ bırakarak elçırph, odaya giren haramagasına Hurremi çağırmasını emretti. Gülüyor ve güle güle dolaşıyordu. Sevgilisinin bu körpe kızlan görür görmez afallaşaca ğını, saranp sarsılacağını gözönüne ge tirdikçe neşeleniyordu. Fakat bir nok tayı henüz kestiremiyordu. Mahıdevran, kıskanclık hırsile Hurremi döğmüş, hırpalamıştı. Acaba Hurrem, ondan gör düğünü bu kızlara yapacak mıydı?.. Hünkâr, işte bu ciheti biraz şüpheli bu~ luyor ve şayed, gözdesi böyle bir hır ~ çmlık gösterirse ses çıkarmamayı, so nunda birer avuç altın vererek halayıkIann gönlünü almayı tasarlıyordu. Hafsa Sultan çoktan puta dönmüstü, köşesinde gamlı bir sükuta bürünerek derin derin düşünüyordu. Oğlunu alet edip Hurreme oyun oynamak isterken oğlu" nun kendini alet yaparak hatıra gelmez bir oyun oynamağa hazırlandığını artık anlamıştı, halecanlar geçiriyordu. t istiyoruz! Hafta tatili kanununa muhalif harekette bulunanlar Hafta kanununa muhalif olarak dün dükkânlarmı açan Balıkpazarında ka sab Yani, bakkal Hasan ve Feyzi, kadayifçi Lutfi hakkında, Belediye polisleri tarafından zabıt tutularak bu hareket lerinden dolayı Müddeiumumiliğe verilmişlerdir. Hırsız hizmetçi Buna mukabil Mudanya hattına işletilen bazı vapurlarda üçüncü smıf yol cunun oturmasma mahsus yer olmadığr, hatta bazan koyun veya inek sürülerile yanyana seyahat edildiği görülüyor. Denizyollan idaremizden halk, bilhassa, yolculuğun insanlara mahsus şeklinin tatbi Ali Rıza isminde iki kişi yakalanarak kını dileyor. haklarında takibata başlanmıştır. Musa Ataş Altın saatini mi çalmış? Kazlıçeşmede oturan İzmit ortamektebi müdürü Sacidin hizmetçisi 12 ya şmdaki Fatma, kimsenin evde bulun Yalnız Inhısarlar Idaresinden ve mümamasından istifade ederek konsolun tehassıslanndan öğrendığime nazaran bu gözünde bulunan 29 lirayı alarak evden sene Bursa tütünü kalite itibarile geçen sıvışmıştır. seneye nisbetle biraz düşkündür. Satışlar Bir garsonun marifeti Bursa, M. Kemalpaşa, Orhangazi, îneArnavudköyünde Akmtıburnu kazi göl ve Gemlikte başlamıştır. nosunda çalışan garson Marko, dün kenBursa tütüncülüğünün seneden seneye disini bilmiyecek kadar sarhoş olarak bilhassa kemiyetçe arttığı görülüyor. Şu Arnavudköy çarşısmda ötekine berikine sarkıntıhk ederken zabıta tarafından halde müstahsil bundan kazanıyor de mektir. Kozacılıkla tütüncülük son yıl yakalanarak Adliyeye verilmiştir. larda Bursa müstahsiline bir imtihan Yakalanan kumarbazlar geçirtmektedir. Bakalım haugisi galebe Beyoğlundaki Yeniçarşıda 42 numa çalacak? ralı kahvede kumar oynıyan Hasan ve Izmitte yeni bir Halkevi binası İzmit (Hususî) Şehrimizde yeni ve büyük bir Halkevi binasımn yapılma sına karar verilmiş ve derhal işe başlıyan mimarlar faaliyete geçmişlerdir. Bu bina önümüzdeki Cumhuriyet bayra mına kadar bitirilecek ve o tarihte merasimle açılacaktır. Kandırada ketencilik Hurrem onlan işte bu durumda bul Kandıra (Hususî) Yeni orman du, kendine pek yakışan mağrur yürü yüşle ilerliyerek efendisinin eteğini, Va~ kanununun son günlerde Mecliste müzakere cdilmesi, etrafı yeşil ormanlarla lide Sultanın elini öptü: çevrili ve geliri odun kesmekten ve kö Ferman buyurmuşsunuz efem, dedi, geldim. Zaten ayaktaydım, efendi mür yapmaktan ibaret olan köylüyü hayli endişeye düşürmüştü. min emirlerini bekliyordum. lArkası var] Küçükmustafapaşada Zaferi Millî fınnında çalışan Emrullah oğlu Zühtü nün yüz lira kıymetinde bir altın saatini çaldığı iddia edilen Çakır Mehmed dün yakalanarak hakkında tahkikata başlanmıştır. Inegöl Halkevinde verilen temsiller Fakat şimdiye kadar az para eden ke~ ten mahsulünün bu sene ümidin fevkinde bir gehr temin etmesi herkesi bu nevi ziraate sevketmiş bulunmaktadır. Bu sene kazamızda 400 tonu mütecaviz keten satılmışhr. Fiatı da, 30 50 kuruş arasın" dadır. Köylü odun ve kömürcülüğü b r rakıp keten zeriyatı için hazırlanmakta" dır. Kurbanlık koyunların çoğu satılamadı Muharrem Feyzi TOGAY Benzini ilâç olarak içmişler Kelkit (Hususî) Nuri, Yunus ve Sırn adlannda üç delikanlı guya kendi lerinde bulunan tenya böceklerini öldü rüp düşürmek için birer büyük maşrapa benzin içmişlerdir. Kendi kendilerine doktorluk etmeğe kalkan tecrübesizlerin hayatları güclükle kurtarılmıştır. Kurban Bayrammm arifesi pazara tesadüf etmesi dolayısile dün hiç alışveriş olmamıştır. Yalnız şehrin belliİnegöl (Hususî) Halkevimizin temşil kolu Kozan Oğlu piyesini çok güzel Yarın havadan yağacak ölüme bin başlı meydanlarmda kurban satışları bir şekilde hazırlıyarak halka takdim etti. Üç gece üstüste oynanan bu piyes çarlerce kurban vermemek icin kur yapılmışsa da bu sene kurbanlık koyunşamba günü pazar dolayısile kaza merkezine gelen köylü kardeşlere de gösterilmiş banlarınızı Türk Hava Kurumuna larm pahalı olması yüzünden kurban ave üzerlerinde çok büyük bir tesir bırakmıştır. Gönderdiğim resim bu temsüde rol vermelisiniz. lan da çok olmamıştır. Bu sebeble Anaalanları bir arada göstermektedir. V J doludan koyun getiren esnafın elinde Büjrük edibimiz üstad Halid Ziya Uşaklıgilin torunu ve profesör doktor Kenan Tevfiğin kızı Fatma Tiraje ile eski büyük elçi Münrr Paşanın torunu ve eski Hariciye memurlarından Nihad Köse Raifm oğlu Salıh Raifin nişanları Parkotelmde hususî bir aile toplantısı halinde icra edilmiştir. Her iki tarafa saadetler dileriz. Şehrıvııze getirilen kurbanhk koyunlar birçok mal kalmıştır. Bu koyunların hepsi Mezbahaya sevkedilmce et fiat larınm birdenbire düşmesi beklenmektedir. Dört gün bayram, bugünden başla makta ve perşembe akşamı bitmektedır. Bu ıtibarla resmî daıreler önümüzdeki cuma günü açılacaktır. Nişanlanma Cumhuriyet Nüshası 5 kuruştur. Kurban derilerini Tayyareye veriniz Abone şeraiti Senelik Altı aylık Üç ayhk Bir aylık Türkiye için 1400 Kr. 750 » 400 » 150 » Hariç için 2700 Kr. 1450 » 800 » Yoktur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle