Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 İkinciteşrin 1937 CUMHURtYET SON Çin, Japon idaresini nefretle reddediyor Çinliler, şimdiye kadar yarım milyon zayiat vermiş bulunmalarma rağmen teslim olmıyacaklar IBastarafı 1 inct sahijedei 1,200,000 Çinli Nankinden çıktı İstanbulun manzarası ve çamaşırlar azetelerin birinci sahifesinde şöyle bir serlevha: «Çamaşırlar güneş görmeğe muhtac mıdır?» Altında şu iki satır: «Dün, Şehir Meclisinde, bu mesele etrafında hararetli münakaşalar oldu.» Haberi okuyorsunuz: Azadan biri çamaşırlann pençere ve kapı önlerine asılmasinı tenkid ediyor; çünkü bu, çirkin bir manzaradır. Azadan bir başkası çamaşırlann pencere ve kapı önlerine asılmasinı doğru buyor; çünkü, güneş mikrobları öldiirür. Bu münakaşa saatlerce siirmüş. Saatlerce sürdüğüne göre bu mesele, Şehir Meclisi için, İstanbulun en büyük davalarından biridir. Nihayet kabul edilen madde suretine göre «meydanlarda, ana caddelerde, bahçelere ve meydanlara bakan yerlerdeki kapı, pencere ve balkonlara çamaşır asmak memnu» olduktan sonra, demek, şehir en rahat nefeslerinden birini alacak. Belediyenin iç çamaşırlanmıza kadar uzanan bakışı, fanilâlanmıza ve gömleklerimize gelmeden evvel, yolda başka hiç bir çirkin manzaraya tesadüf etmedi mi? Acaba, Taksim meydanına bakan apartımanlardan birinin penceresinde sallanan bir çamaşınn pembesi, abidenin ta karşısmda sırıtan ve kokan halâlardan daha mı iğrencdir? Acaba, ayni meydana bakan bir başka apartımanın balkonunda dalgalanan yastık örtüsünün beyazı, gene abidenin tam karşısında, Sular İdaresine aid duvarın pis kireçli badanasından ve kararmış, kirli suratlı yalağından daha mı çirkindir? Şehir Meclisi, İstanbulun manzarasma aid davaları görmeğe tam tersinden başlamış. İlkönce meydanlara ve ana caddelere bakan pencerelere asılı çamaşırlardan değil, o meydanlann ve ana caddelerin manzarasından işe başlamak lâzımdı. Belediyenin gözü, iç çamaşırlanna gelinciye kadar bir hamlede aştığı mesafe üstünde, masrafsız ortadan kaldınlacak hiçbir çirkinlik göremedi mi? Bütün o apartımanlann balkonlannda sallanan temiz çamaşırlann birer gözü olsaydı da, hepsi, meydanlara ve ana caddelere bir baksalardı, gördükleri manzaradan iğrenerek hemen içeri kaçarlardı ve böyle bir yasağa hiç lüzum kalmazdı! Büyük davalar Italyanın müstemleke siyaseti etrafında.. Yazan; PİERRE M1LLE îtalya «müstemleke taksiminde» geç kaldığı için, Habeşistanda kendini gös terdi. Orada, idarî bakımdan ve kendi nüfuzunun selâmeti namına, yapacak bazı şeyleri olduğuna şüphe yoktur. Fransa, bu sahada bizzat tecrübeler yapmış ol duğu için, buna hayret etmez. Cezayirin fethi 1830 dan 1862 ye kadar sürmüş tür. Fasta asayişin tesisi takriben yirmi üç sene devam etti. Hindiçini, bir okadar zamana ihtiyaç gösterdi. Bunların neye mal olduğu malum. Askerî faaliyet de bununla mütenasib olmak iktıza eder. Yegâne fark devir farkıdır. Frar.sanın müstemle ke seferleri, 1914 harbinden evvel, Av rupanın muvazene halinde bulunduğu tarihde; Fas harekâtı, Fıansanın, Avrupa kıt'asında henüz çekineceği birşey bulunmadığı tarihte cereyan etmiştir. İtalyanın, Habeşistana siyasî, diplomatik ve askerî bakımlardan el koyması, daha bulanık bir devirde vukua gelmiştir. Fakat, «istimar» bakımmdan, meselenin bu safhasını ihmal etmek. bu satırları yaz.inm hakkı, hatta vazifesi olduğundan, Habeşistanm İtalyanlar tarafından müs temleke haline getirilmesi meselesini tet kikle iktifa etmek zaruretindedir. Bu hususta, İtalyan Afrikası nezaretinin çizdi ğı projeleri, afakî bir gözle ve hüsnü niyetle tetkikten geçirelim. Şarkî Afrikaya, müstâmereci aileleri sevkine, üç teşekkül memur edilecektir. Bunlardan biri Romagna'da, ikincisi Pouilles'de, diğeri Venetie'dedir. ltal yanın bu üç eyaleti, işsiz ziraat erbabının en çok mevcud bulunduğu eyaletlerdir. Bu eyaletlerden her birine, Habeşistanm muayyen bir mıntakası verilecektir. Bu mıntakalar, Amhara, Harrar ve Gennadır. Bugün italyan hükumetinin istihlâf ettiği Habeş Krallığına aid olan bu toprak mümbit telâkki edilmektedir. Nezaretin bu husustaki tebliğinde deniliyor ki: «Böyle bir sistemin ilk defa olarak tecrübe edildiğini zannediyoruz. Bu yeni istimar şekli, tarihteki istimar usullerinden tamamen başkadır. Bu sistemde, vaziyeti tetkik, topraklan intihab ve bunlan, ve rimlerini fennî surette mütaleadan sonra, müstamerecilere tevdi cden otoriter devlettir.» Acaba nazarî bakımdan makul olan bu plân, denildiği kadar yeni midir? Bu da başka bahis. Birçok noktalarda, Ce zayir için Bufeaud'nun tatbik ettiği plânı hatırlatıyor. Oraya, Provence'dan, dül ger, arabacı, dükkâncı, hulâsa bütün hayatî unsurlarile tam bir kasaba halkı gönüllü olarak gönderilmişti. Fransadan, Krallık devrinde, Kana da'ya, köy papazı da dahil olmak üzere bütün anasırı ile bir kısım kasaba halkı gönderilmişti. 1703 senesine kadar, 65 bin Fransız yerleştirilmek suretile Kanada istimar edilmiştir. Bugün, Amerikaya geçen asgarî bir milyon müstesna, orada 3 milyon Fransız vardır. Romagne, Pouilles ve Venetie müstamerecilerine, Habeş yerlilerıne değil de hükümdann şahsına aid topraklann tah sis edilmesi keyfiyeti, vaktile Tunus Be yinin zengin mal sahiblerinden zaptettiğ arazi hakkında, Tunustaki Fransız hü kumeti tarafından tatbik edilen muamelenin aynidir. Gerçi, bazı ahvalde, yerliler bu topakları füzulî surette işgal ederler, az çok eker ve biçerler, bu topraklar ellerinden alınmak istenildiği takdirde itiraz eder er. Fakat, bu idarî bir iştir. Îtalya, vaktıle Fransanın Tunusta geçirdiği bu tecrübeleri ileride görecektir. Her işte olduğu gibi istimar işinde de, müşkülât, hiçbir zaman tahmin edilemiyen vaziyetlerden ç:kar. Müstemlekeden müstemlekeye fark vardır. Her müstemlekede, ahval ve şerait, yalnız dahilî ve haricî umumî siyasete değil, yerlinin an'anesine ve örflerine, bazan, hatta ekseriya kendi menfaati için ittihaz edilen en mükemmel tedbirlere karsı takındığı aleyhtarhğa vabestedir. Bütün bunlara rağmen, îtalyanm Habeşistandaki istimar teşebbüsünde mu vaffak olmaması için sebeb yoktur. Bilâkis, Cezayirde olduğu gibi, iki üç nesil sonra, şayanı memnuniyet neticeler ver mesi. beklenebilir. Bundan yüz sene evvel Cezayirde Fransa için mevcud olan bazı nüfus şeraiti, bugün Habeşistanda îtalya için mevcuddur. Bundan yüz sene evvel, Fransanın nü fusu, üçte iki nisbetinde ziraatçi idi. Cezayire gönderilen merkezî Fransa vç cenub yerlileri, kanaatkâr ve meşakkate dayanır insanlardı. Gayeleri kazanç değil, sadece yaşamaktı. Ekip biçerek hayat kazanmaktan başka bir yaşama tarzı mevcud olabileceğini tasavvur edemezlerdi. Toprağa adeta yapışırlar, onu terketmektense üstünde can vermeği tercih ederlerdi. Şehir hayatının re olduğunu da bilmezlerdi. Tam manasile köylü ve çiftçi idiler. Cezayiri, nesilden nesile intikal ederek, bugünkü haline getiren, işte o köylü ve o köylünün yerli rencberden gördüğü yardım, birkaç yerli zengin toprak sahibinden mazhar olduğu teşviktir. Bu basit yaşama tarzi, bugün Fransa köylerinde kalmamıştır. Şimdi, orada ihtıyaçlar fazladır; köylü daha fazla eğlenceye muhtacdır; şehrin cazibesine gitgide daha fazla kapılıyor. Mekteb bile, maarifi yaymak suretile. bu eski köylünün &hfadına, vaktile yalnız çehirlilerin rağbet gösterdiği, hatta mütevazı, âmme işleri zevkini veriyor. îtalyada vaziyet henüz böyle değildir. Orada köylünün ekseriyeti yüzde yüz köylü kalmıştır. Fakat, toprağı yoktur. Diğer taraftan, îtalya dağlarında, halkm, Fransa köylüsünden daha ümmî olduğu da malumdur. Yani, Cezayirin istimarını teshil eden sebebler, bugün, Habeşistanm îtalya tarafından, ziraî şekilde istiman için aynen mevcuddur. İtalyan müstamerecisi, mahsulünü kârla satıp daha uzakta başka bir toprağı ekmeğe giden Ameri kan usulü bir alıcı olacak değildir. O, her halde, nereye yerleştirildiyse orada kalacak, aza kanaat edip yaşıyacak, fazla bir şey istemiyecektir. İtalyan köylüsü, oraya sadece işçi olarak, eli boş gideceğine göre, bu teşebbüse bir sermaye yatırılması ve bunun îtalyan hükumeti tarafından tahsisi icab edecek tir. Bu tecrübe; uzakça, fakat boş olmı yan bir ümid vermektedir. Her halde, bunu takib etmek, alâkayı calib birşey olacaktır. [HEM NALINA MIH1NA Bir nankör I Yeni Çin merkezi Nankin 20 (A.A.) Hükumet merkezinin Şungking'e nakledildiği bugün resmen bildirilmektedir. Bu münasebetle neşredilen bir beyannamede Japonlar, garb istikametinde ne kadar ilerlerse ilerlesinler Çinin hiçbir zaman haysiyetşiken şartları kabul etmiye ceği kaydedilmekte ve Çinin Japon bo yunduruğuna girmesi ne millî mevcudiyet ve şeref ne de beynelmilel sulhun idamesile kabili telif olduğu ilâve edilmekte dir. yenin seferî vaziyette yüksek kumanda sını deruhde ettiği bildirilmektedir. Umumî karargâh, Harbiye ve Bahriye Nazırlarile deniz ve kara erkânıharbiye reislerinden ve hinihacette kabinedeki diğer nazırlardan mürekkeb olacaktır. Beyannamede umumî karargâhın münhasıran askerî mahiyette olduğu kayde dilmekte ve harekât kumanda heyetile askerî idare arasında bir salâhiyet birliği vücude geleceği hakkındaki şayialar tekzib edilmektedir. Şimalî Çin gümrükleri Tiençin 20 (A.A.) Reuter Ajansının bir tebliğine göre, bir çok müzakerelerden sonra şimalî Çin gümrükleri me selesinde memnuniyet verici bir tesviye tarzı elde edilmiştir. Bu anlaşmanın te ferruatı malum değilse de Japonlar gümrük idaresinin bütün hukukuna riayeti kabul etmişlerdir. Hasılat Nankin hükumetine verilecektir. Teslim olmıyacaklar Nankin 20 (A.A.) Japonlar, Nankini zaptettikleri takdirde, boş bir şehirden başka birşey bulamıyacaklardır. Şehirde azçok kıymeti olan herşey nak ledilmek üzere bulunuyor. Hükumet da irelerinin tahliyesi hemen kâmilen bitmiş tir. Hicret büyük bir sükunet içind« cereyan etmektedir. Yağmur Japon bomba cılannm yaklaşmasına mâni olmaktadır. Japon mahfillerinin dolaştırdıkları şa yialara rağmen sivil ahali arasında kan §ıklık ve yeis yoktur. Sureti nmumiyede Çin efkân umumi yesi muharebeye devam etmek azmindedir. Teslim olmak aleyhindeki cereyan o kadar kuvvetlidir ki Çinin mağduriyetini mucib olacak şartlar kabul edilmesi lehur de vuku bulabilecek bir teşebbüs merkezi hükumeti muvafık ve muhalif olmak ü zere iki kısma ayıracaktır. vusturya Macaristanın son Imparator Kralı Charles de Habsburg'un hususî kâtibi olan baron de Werkmann, «Müttefik Rolünde Almanya» adlı bir kitab yazmış, bu kitabın mühim parçalannı Fransız generallerinden J. Vincent fransızcaya tercü me etmiş. Tercüme ettiği parçalarla bu parçalar için yazdığı aşağıdaki mukad deme, Fransız generalinin maksadını a çıkça anlatıyor: «Bu hikâye, bugün, M. Mussolininin Başvekil Hitler'e vaki olan ziyaretinin tevlid ettiği tezahürat ferdasmda, garib bir yevmî ehemmiyet almaktadır. Eski Roma Viyana mihveri Roma Berlin mihveri oldu. Almanya, icabında, yeni müüefiğine karşı, Avusluryaya yapüğından daha başka türlü hareket edecek mi' dir?» Fransız generalinin gayesi, eski Avusturya Imparatorunun hususî kâtibinin hatıralanna dayanarak o zamanki Alman" yanın, yalnız kendi menfaallerini düşü nen çok hodbin bir müttefik, ayni zaman* da çok açgözlü bir emperyalist olduğunu. göstermektir. Harb içinde ve harb sonunda • Ame * rika müstesna büyük devletlerin hepsi, müthiş surette hodbindiler. Hatta İtalya, eski müttefiklerine arkadan hücum ederken «mukaddes hodkâmhk» diye bir prensip de icad etmişti. Açgözlülüğe gelince, harbîn sonun • • daki kapışma ve yağmada, galiblerin gösterdikleri gayret, bu hususta çayı görmeden paçayı sıvıyan Almanlardan, elhak, geri kalmadıklarını ispat etmiştir. Fakat, benim bahsetmek istediğim bu hodbinlik ve açgözlülük değildir. Eski müttefikle • • rimiz Avusturyablann her vesile ile bize karşı gösterdikleri nankörlüktür. Sabık Avusturya Imparatorunun sabık hususî kâtibi, Alman başkumandanlan ve generalleri, bilhassa Falkenhayn'la Lu dendorff aleyhinde hayli atıp tuttuktan sonra geçen sene ölen meşhur Alman generali von Seeckt'i methediyor. General von Seeckt, harb içinde Al • man ordusunda birçok mühim hizmetler ifa ettikten ve muhtelif orduların erkânı harbiye reisi sıfatile müteaddid zaferle rin kazanılmasında en mühim amil olduktan sonra, harbin son senesuıde Osmanlı ordusu Büyük Erkânıharbiye reis vekili olmuştu. tmparatorun hususî kâtibi bu münasebetle şunlan yozıyor: «Hafif ve havaî Enver Paşaya mua * v'ın olan von Seeckt, burada dikkaie de' ğer hiçblr şey yapamadt. Enverin ayri bir harb yapmak hususundaki fikirlerile, Osmanlı ahlâksızlığı ve dalaveredliğile ve fazla olarak Türk cephesindeki Al " man kumandanlannın entrikalarile de mücadele ederek bitab düştü ve akamete uğradı.» Bu Avusturyalı, Enver Paşa hakkındaki sözlerinde nekadar haksız ve nan kördür. Enver Paşa, Büyük Harbde, Türk cephelerini ihmal ederek Türk ordusunu müttefiklere yardım için Make donyaya, Galiçyaya ve Romanyaya göndermişti. Galiçya ve Romanya cephelerinde şehid düşen binlerle Türk askeri hep A vusturya Macaristan için can vermiş lerdir. Enver Paşayı tenkid ve mdahazeye, ne Almanların, ne Avusturyalılarvn hakkı vardır. Onu, kadir ve kıymet bil • * miyen müttefiklere yardım için Türk cephelerini boş bıraktığından dolayı yalnız, biz Türkler tenkid ve muahaze edebiliz. Enver Paşa, «harb garb cephesinde kazanılacaktır. Bütün kuvvetimizle Almanyaya yardım etmek, onun yükünü hafifletmek mecburiyetindeyiz» prensipini kabul etmişti. Onun içindir ki Kanal macerasına atıldı, onun içindir ki Sankamış hezimetine uğradı. Onun içindir, ki harbin son yıllarında, her cephede Türk orduları iskelet halinde kaldı. General von Seeckt, Türkiyede birşey yapamamışsa, bunun hakikî sebebi, Türk ordusunun, müttefikler uğruna feda edilmiş ve merhametsizce harcanmış olmasıdır. Filvaki, Enver Paşa, Almanyadan, hele Avus turya Macaristandan pek az askerî yardım görmesine mukabil, Türkiyeden z\ Japon ve tran firmalart arasında Baku 20 (A.A.) Irandan alınan mevsuk malumata göre, «Mitsubişi» Ja" pon firması Iran firmalarile mukavele akdederek îrana 267 bin sterling kıymetinde Japon mensucatı satmayı ve lrandan da buna mukabil 1 15 bin sterling kıyme tinde afyon almayı temin eylemiştir. Bu afyon Çinde uyuşturucu maddeler kul lanılmasını yaymak yolunda Japonya tarafından sarfedilen gayretlerin artınlacağına bir delil addedilmektedir. Çin Nazırının beyanatı Bir mevki alındı Tokyo 20 (A.A.) Taibu körfe zinin cenub sahilinde kâin Nanzig mevkii, bir Japon müfrezesi tarafından zaptedilmiştir. lm?aratorluk karargâhı kuman • dayt deruhde etti Tokyo 20 (A.A.) Ordu ve bahriye tarafından neşredilen bir beyannamede büyük împaratorluk karargâhının Çinde muhasamat uzadığı takdirde harelat: tanzim etmek üzere, ordu ve bahri ıııouıınııllTlllllllllllllltllllllllllllllilllIlllllllllllllllllllllllinıılırıiııı Roma 20 (A.A.) Çin Propaganda Nazın, bugün Mussolini ile yaptığı mülâkattan sonra gazetecilere demiştir ki: « Antikomünist paktının Çin aley hine müteveccih olmadığma dair teminat aldım. îtalyanm Çıne olan dostluğu hakikidir. ttalya Çine harb levazımı sat makta devam edecektir. Ben Japonyayı mağlub edeceğimiz iddiasında değilim. Fakat bir ve hatta iki sene mukavemet gösterebiliriz. Bu suretle Japonya tamamile yıpranacak ve birinci büyük devletlikten ikinci sınıfa düşmüş olacaktır. » PEYAM1 SAFA Macar Nazırlarının Berlin ziyareti Hava rökorları yarışı çoğaldı Mareşal Graziani geri alındı Başvekil M. Daranyi ve Clonston dönüyor, Prens Kabinede Müstemlekât Kanya dün Peşteden Al Cantocuzen ve Codos Nazırlııhnı da bizzat M. da havalandılar manyaya hareket ettiler Mussolini deruhde etti Budapeşte 20 (A.A.) Başvekil M. Daranyi ile refikası ve Hariciye Nazın M. de Kanya, maiyetlerindeki ze vatla birlikte, bugün öğle üzeri, Berline gitmek üzere, trenle ve Viyana yolile Passauya'ya hareket edeceklerdir. Orada, Alman hükumeti tarafından gönderilen hususî bir trene binerek yollarına de vam edecek olan Macar devlet adamları, pazar günü saat on bire doğru Berline varacaklar ve tezahürle karşılanacaklar dır. M. Daranyi, o gün öğle üzeri, Al man meçhul askerinin mezarına bir çe lenk koyacaktır. Pazartesi günü M. Daranyi ve de Kanya, General Göring'i, Hariciye Nazın von Neurath ve Ziraat Nazın M. Darre'i ziyaret edecekler, öğle yemeğini General Göıing'in ve akşam jemeğini de M. Von Neurath'ın misa firi olarak yvveceklerdir. Salı ve çarşamba günleri, birçok müesseseleri gezecek olan Macar devlet adamları, perşembe günü M. Hitler tarafından kabul olunacaklar ve o akşam şereflerine M. Hitler tarafından verilen kabul resminde bulunacaklardır. Budapeşte 20 ( A . A ) Bugün neşredilen resmî bir tebliğde şöyle deni yor: Başvekil Daranyi ve Hariciye Nazın Kanya, Alman hükumetine resmî bir ziyarette bulunmak üzere bugün Berline gidiyorlar. Macar devlef adamlarınm bu seyahati Alman devlet adamlarınm son zamanlarda Budapeştede Macar hüku metine yaptıklan ziyaretlere bir mukabele ve Macaristan ile Almanya arasındaki dostluk münasebetlerinin bir delilidir. Kahire 20 (A.A.) Tayyareci Clonston ve Madam Kirbygreen, Capo own'dan dün saat altıda hareket ederek buraya saat 19,45 te varmışlardır. Kahire 20 (A.A.) Tayyareci Monston yere inmeden Londraya gitmek üzere geceyarısı buradan hareket etmiş tir. Marsilya 20 (A.A.) Clonston saat 1 1,20 de burada karaya inmiş ve saat 1 1,45 te yoluna devam etmiştir. IBastarafı 1 Inci sahifede) M. Mussolininin bizzat Müstemleke Nezaretini deruhde etmesi Afrikada yeni bir faaliyetin lüzumlu olduğunu göster mekte ve yeni elde edilen topraklann kıymetlendirilmesi işinin izimle devam ede ceğine işaret telâkki edilmektedir. M. Mussolini, İspanyadan yeni dönen General Antonio Serruti'yi de Müstem leke Nezareti müsteşarlığına tayin etmiştir. Rumen prensi Cantacuzene de İktısadî sahada M. Guarnieri'nin filen uçtu ekonomi diktatörü olduğu ve bu ekono Londra 20 (A.A.) Prens Can minin gittikçe tam bir ctarşiye teveccüh tacuzene Londra Cap hava rökorunu ettiği kaydedilmektedir. kırmağa teşebbüs etmek üzere geceyarısı Habeşistanda yeni valiler Croydon'dan uçmuştur. Roma 20 (A.A.) Caroselli, AdisTayyareci saat 1,52 de Bourget'de Ababa valiliğine, General Cavallero da karaya indikten sonra saat 2,31 de Tu buradan askerî valiliğine tayin edilmiş nusa hareket etmiştir. ' • lerdir. Prens, Londra Cap ve dönüş için yeHava generali Liotta Somali valiliğine ni bir rökor tesis etmek üzere halen Lon tayin edilmiştir. draya doğru uçmakta olan tayyareci Clonston ve Kırgygreen'in bu rökorlarını kırmak maksadile sefere çıkmıştır. (Bastarafı l fnci sahtledet Aydında iki mahkum idam edildi Aydın 20 (Hususî muhabirimizden) IBaştaraft 1 inct sahlfede} Bir vatandaşın parasma göz dikerek oFranco tetkik heyetleri gb'nnu çakmak fitilile boğarak öldüren Ciderilmesini kabul etti nenin Demircidere köyünden Salih oğLondra 20 (Hususî) General lu Ahmed Kirle küçük kardeşi Osman Kir hakkındaki idam hükümleri, infaz Franco İspanyadaki yabancı gönüllüleedilmiştir. rinin geri çekilmesi işile alâkadar olmak üzere iki taraf nezdine tetkik heyetleri Ucretli memurlara dair gönderilmesini kabul etmiştir. Polonya, Yugoslav hükumetleri kararname Codos'un yeni bir teşebbüsü Marsilya 20 (A.A.) Tayyareci Codos, saat 12,34 te burada yere inmiştir. Saat 14,25 te Kazablanka'ya hare ket etmiştir. Ankara Hukuk Fakültesi talebesinin toplantısı Ankara 20 (Telefonla) Ankara Hukuk Fakültesi talebe cemiyetinin yıldönümü münasebetile bu akşam Halke vinde neş'eli bir toplantı yapıldı. Bir Yunan şilepi battı Atina 20 (Hususî) Pire ile Akde nizin cenub taraflannda işliyen «Ev doksia> ismindeki Yunan şilepi fırtmanm şiddetinden Malea burnumm 30 mil açıklarmda batmıştır. Tayfanm kâmi len kurtulduğu haber verilmektedir. Yeni «Bayraklı» vapuru geliyor Ankara 20 (A.A.) Deniz nakliyatı umum müdürlüğünün İzmir körfez iş letmesi için İngiltereden satm aldığı vapurun tesellüm muamelesi yapılmıştır. Bayraklı adı verilen vapur İngiltere den yola çıkmıştır. Ankara 20 (Telefonla) E cetveli masraf tertiblerinden idare olunan üc retli vazifelerde çalışanların tayin ve terfilerini maaşlı memurlara kıyasen bazı takyidlere tâbi tutan 17/6/1937 tarihli kararnamenin ilgası doîayısile MaŞam gencleri Antakyada liye Vekâleti teşkilâtma bir tamim göntoplanıyorlar derdi. Buna göre muamele yapılmasını Adana 20 (Hususî muhabirimiz bildirdi. den) Hariciye Vekâleti siyasî müs Romanya parlâmentosu teşan Numan Menemencioğlu namına feshedildi Cemil Mürdüm ziyaret için Beyruttan Bükreş 20 (Hususî) Romanya parŞama giden Türk heyeti şerefine Hariciye Nazın Sadullah Cabiri tarafından bir lâmentosunu fesheden emirname bu ziyafet verilmiştir. Türk heyeti, dün gün neşredilmiştir. Yeni intihabata yakında başlanacaktır. Cumhurreisini de ziyaret etmiş, Ankara Fransadan tardedilecekler ya dönmek üzere Şamdan aynlmıştır. Paris 20 (Hususî) Fransız hüku Fransız Suriye muahedesinin marttan meti şayani arzu olmıyan yabancılarm önce tasdik edilmesi için Mürdüm, bugün Fransadan tardma karar vermiştir. Parise gitmiştir. Martel de ayni maksadJackic Coogan evlendi la Parise hareket etmek üzeredir. Şam Los Angelos 20 (A.A.) Sinemaoencleri statünün tatbikında Arablık le nm meşhur eski küçük artisti J ackic Coohine propaganda yapmak üzere Antak gan Betty Grabbile bugün T 'A Wood'devlenmiştir. yada toplanmağa karar yermişlerdir. Müthiş bir tren kazası Hatayda intihabat Bledficld 20 (A.A.) Amerikada Buradan on kilometre mesafede dehşetli bir tren kazası olmuştur. Şimdiye kadar gelen haberlere göre bir ölü ve 57 yaralı vardır. Elde olunan bütün sedyeler kaza mahalline gönderilmiştir. Şiddetli bir soyade müttefikler için harbetmiştir. Öyle ğuk hüküm sürdüğünden yaralılardan bir olduğu halde baron de Werkmann, Ençoğunun ölmesinden korkuluyor. ver Paşaya «hafif ve havaî» demeklen, Hindistanda yeni onun ayn bir harb yapmak istediğini söykarışıklıklar lemekten çekinmiyor. O zamanki Avus Londra 20 (A.A.) New delhin turya idaresinin feci halini görmeyip de den bildirildiğine göre Hindistanın şimal Osmanlı ahlâksızlığından ve dalavereci garbi hududunda kâin Veziristada yeni liğinden şikâyet etmesi de caba... Bu satırlan okurken, Galiçya ve Rokanşıklıklar olmuş ve iki Ingiliz askeri manyada Avusturya Macaristanı istilâölmüş ve sekiz asker de yaralanmıştır. dan korumak için şehid düşen kahraman O da vazgeçti Türklerin civanmerdliğini düşünerek bu Brüksel 20 (A.A.) Janson ümidnankörlüğe daha çok Iânet ettim. lerinin hilâfma olarak kabineyi teşkile £ fak olamadığından bu işten vaz ırva ı