Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 Mustafa ÖZBEK Türkiyem Topluluğu Sözcüsü sas adı Richard Bruce Cheney… Ama uluslararası çevreler tarafından ‘Dick’ ismi tercih ediliyor… Muhtemelen kendi tercihi de bu yönde… Yazılışı böyle… Artık okunuşu size kalmış… Dik mi Eğri mi bilemeyiz. Ama bu adam farklı bir adam... Amerika Birleşik Devletleri’nin İkinci Adam’ı… Aslında ‘Birinci Adam’ gibi bir şey… Birlikte çalıştığı Amerikan başkanlarıyla birlikte, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından ve Doğu Bloku’nun çökmesinden sonra Amerikan Ordusu’nun yeniden yapılanmasında önemli adımlar atmış… İlginç diyoruz, çünkü askere ve orduya böylesine düşkün olmasına rağmen, Vietnam Savaşı sırasında, askerliğini defalarca erteletmiş ve savaşa katılmamış… Buna rağmen savaş çığırtkanlığına devam eden ilginç bir kişilik bu Dick Cheney… Bugün de halen Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcılığı görevini de sürdürüyor. 1969 yılından bu yana Beyaz Saray’da… Nixon ile birlikte Beyaz Saray’a girdi… Daha sonra Gerald Ford ile birlikte Amerika’nın dört başkanıyla çalıştı… Bir anlamda ‘Gölge Başkan’ durumunda… Hatta 7 Kasım 2000 tarihinde yapılan Amerikan seçimlerinde George W. Bush’un kazanmasından sonra, devletin başına Bush’un değil Dick Cheney’in geçtiği de söylenmişti. Kendisinin ‘Gölge Başkan’ olduğuna kendisi de inandığı için gezilerinde Amerikan Politikası’nı formatlayan açıklamalar da yapıyor. 2006 yılında hem Litvanya’da hem de Kazakistan’da Rusya aleyhine yaptığı açıklamalar sonrasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den aldığı cevap hala hafızlardaki yerini korumaktadır. Hatırlanacağı gibi Putin, Cheney’e Cheney ve Gül... cevaben yaptığı açıklamada, ABD’yi "her şeyi yiyen ve kimseyi dinlemeyen bir aç kurda" benzettikten sonra, ülkesinin bu "aç kurt" karşısında gerekeni yapacağını söylemişti. Daha sonra Putin benzeri açıklamalarına devam etmiş ve Amerika’ya ‘rest’ çekmişti.. Ama işte her ülkeden böyle cevap alamıyor… Amerika’nın meydan okumalarına Putin kadar ‘yürekli’ çıkış yapacak liderler pek görünmüyor ortalıkta… Ortadoğu’ya ‘demokrasi’ getireceklerini iddia eden Dick Cheney, 2004 yılının Ocak ayında Davos’ta yapılan toplantıda, Büyük Ortadoğu Projesi’nin başarıya ulaşmasına giden yolu açıklarken, "Ortadoğu’ya demokrasiyi taşımak için, ABD ve AB’nin işbirliği yapması gerektiğini ve gerekirse bu uğurda güç bile kullanılabileceğini" söylemişti. E Başka kapıya Dick’il... Bu noktada sadece Amerika’nın değil, Avrupa’nın da hassasiyetle üzerinde durduğu tek ülke İsrail’dir. Ortadoğu’da ne Irak’ta, ne Suriye’de, ne Lübnan’da ve İran’da yaşayan milyonlarca masum insanın hayatları ve görecekleri zarar Amerika için önemli değildir. Hatta ve hatta Amerika, gerekirse kendi askerlerini İsrail için feda edebilmektedir. Ortadoğu’da, özellikle Amerikan dış siyaseti sebebiyle oluşan ‘İsrail Alerjisinin’ sebebi de Bush başta olmak üzere Condoliza Rice ve Dick Cheney’dir. Amerikan Dış Politikası’na yön veren bu aktörlerin geçmişte büyük petrol şirketlerinde görev almış olması da ilginç bir ortaklık olarak gözlerden ve dikkatlerden kaçmamaktadır. Büyük Ortadoğu Projesi, dünyadaki Amerikan aleyhtarlığının artmasına da sebep olmuştur. Projenin Afganistan coğrafyasıyla ilgili kısmında son rötuşlar devam etmektedir. Irak coğrafyasında ise sorunlar hala bir çözüme kavuşmamıştır… Peki projede Türkiye’nin yeri nedir? C S TRATEJİ Proje’de Türkiye’nin ağırlığı da yeri de yoktur… Türkiye, ağzına verilen ‘Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanlığı’ sakızını çiğnemekte ama bu sakız maalesef Türk Halkı’nın karnını doyurmamaktadır. Amerikan yönetiminin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, İran ve Suriye’nin geleceği ile ilgili olarak ‘iyi şeyler düşünmediğini’ Mısır’daki ‘Sağır Sultan’ bile duymuşken, bugünkü siyasi iktidarın bu gelişmelerden adeta haberi yokmuş gibi bir duruş sergilemesi, dünyadan ‘bihaber’ olduğumuz yolundaki görüşlerin de haklılık kazanmasına yol açmaktadır. Büyük Ortadoğu Projesi’nde Türkiye’nin yeri olmadığını söyledik… Doğrudur… Türkiye, Amerika’nın bu projenin başarıya ulaşması yolunda kullandığı bir maşadır. İşi bitince Ortadoğu’da yaktığı ateşin içine atacağı bir maşa… Şimdi ateşe elini değdirmemek için kullandığı maşayı, günü gelince o ateşin içine atacaktır. Amerika, bu anlamda, yani ülke ve insan harcama konusunda zengin bir çöplüğe sahiptir. İran Şahı, Saddam Hüseyin en son örneklerdir. Kaldı ki Amerika, kendi insanlarını bile bu uğurda harcamaktan, çöplüğe atmaktan çekinmeyen bir ülkedir. Geçtiğimiz günlerde Milliyet Gazetesi yazarı Derya Sazak, Bush ve Cheney ikilisinin bu yoldaki bir marifetini şu satırlarla anlatmıştı: "CIA ajanı olan Plame'in eşi Joseph Wilson, eski Bağdat büyükelçisiydi. Irak'ın Kuveyt'i işgali sırasında görevde bulunmuştu. Bush yönetimi, Saddam yönetimiyle ilgili deneyimleri nedeniyle Wilson'u Nijer'e yollayarak, Irak'ın zenginleştirilmiş uranyum yoluyla kitle imha silahı potansiyeline sahip olup olmadığını araştırmasını istemişti. Büyükelçi Saddam aleyhinde bir bulguya rastlamadığını açıklayınca BushCheney yönetiminin hedefi haline geldi." İşte Amerikan Yönetimi bunun için uluslararası kamuoyu tarafından istenmiyor. İstenmediği için komplolar düzenliyor, zor ve şiddet kullanıyor. Sadece dünya kamuoyu değil, Amerikan halkı da Amerika’dan memnun değil… Mart ayının başlarında Amerika’daki Vermont Eyaleti’ndeki Brattebero ve Marlboro şehirlerinde Irak Savaşı’nın sona erdirilmesi gerekçesiyle George W. Bush ve Yardımcısı Dick Cheney hakkında tutuklama ve yargılanmak üzere ilgili mercilere teslim kararı alındı. Bush, uzun zamandır bu eyalete gidemiyor.. İşte sembolik de olsa alınan bu karar bile, Amerikan aleyhtarlığının nereden odaklandığını gösteriyor… Türkiye’de giderek artan Amerikan Aleyhtarlığı’nın kökünde de Amerika’nın yakın bir gelecekte Türkiye’yi ve Türk yönetimini, bugüne kadar birçok ülkeye ve devlet adamına yaptığı gibi çöplüğe atacağı yolundaki öngörü yatmaktadır. Türkiye’nin uluslararası alanda ‘haysiyetli’ bir yerde ve konumda olmasını isteyen kişi ve kuruluşların bugüne kadar söylediklerini tekrar hatırlatalım: Amerika, Türkiye’ye ikinci bir Sevr