25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

kaynağı gören Atatürk Batı ile Sahte inşa ürünü bölücü teröristler... ittifak yapmak ile Batıcı olmak, Rusya ile ittifak yapmakla Bolşevik olmak arasını ayırmıştır. 3 Temmuz 1920 tarihinde ve meclisin 26. birleşimi üçüncü oturumunda şöyle der: "Bazı arkadaşlar illa Bolşevik olalım gibi düşüncededirler. Biz bir milletiz, kendimize özgü adetlerimiz vardır ve biz bunlara bağlıyız.(12)" Yine 131. birleşim üçüncü oturumda ise şöyle der: "Büyük Millet Meclisi’nin ve onun hükümetinin bugüne kadar izlediği politika tümüyle milli amaçlara uygundur. Bu politikanın ne olduğunu tekrara gerek görmem. Yalnız iki sözcük söyleyeceğim ki, o da milli sınırlar içinde milletin bağımsızlığıdır ve bu çok güçlü ve anlam taşıyan bir temeldir. Bu güne kadar bu temelden ayrıldığımızı gösterecek en küçük bir işareti bile göstermek mümkün değildir. Dışarıdan gelen düşüncelere karşı en etkili çare, taşınan düşünce akımına düşünce ile cevap vermektir. (Bunların) ülkemiz için, dinimizin icapları için kabul edilmez olduğunu anlatmak, yani kamuoyunu aydınlatmak tavır; dinin kendi kaynaklarına bağlı olmasını ve en yararlı çözümdür.(13)" Bu ifadeler farklı bilginin konusu yapılmasını sağlamaya yöneliktir. Bu düşüncelerle yüzleşme cesaretini ve olgunluğunu veriler doğrultusunda altıncı esası şöyle ifade kazanmayı, farklı düşüncelere açık olmayı içerdiği edebiliriz: Cumhuriyetin siyasi mantığına göre ne kadar, yaşantı alanlarını kuran ve yönlendiren Diyanet İşleri Başkanlığı ne de her hangi bir resmi kültürün ve dini düşüncenin özgün olması gerektiğini kurum kendini mezhep adıyla niteleyemez. Devletin de içerir. Tam bu noktada cumhuriyetin siyasi ve devlet kurumlarının siyasi, entelektüel ve ahlaki mantığını belirleyen dördüncü esası şöyle ifade yöntem olan laiklik esasına göre yürütülmesinin edebiliriz; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu anlamı budur ve cumhuriyet düşüncesi bunu batıya rağmen modernleşme azminde olan bir tercihin gerçekleştirmiştir. ve iradenin sonucudur. Burada karşımıza çıkan sorun dinin siyasi amaçlar OLİTİK ZİHNİYET VE AYRIŞMA için kullanılabileceği endişesi ve bizzat devletin kendini dinle nitelemesinin farklı tutum ve inançları HATLARI baskı altına alma eğilimini besleyeceği kaygısıdır. Politik zihniyet; bir toplumun tasavvur biçimlerini, Atatürk bunu şöyle dile getiriyor: "Mensup olmaktan yani varlık, bilgi ve değer anlayışını/anlam evrenini mutlu olduğumuz İslâm dinini, asırlardan beri veya bilişsel anlam haritasını, ortak hayal ve yapıldığı gibi bir siyaset aracı konumundan imgelerini tarihi ufkun etkinlik alanında kurma ve temizlemek ve yüceltmek zorunlu olduğu gerçeğine düzenleme anlayışını ifade eder. Birbirine çevrilmesi şahitlik ediyoruz. Kutsal ve lahuti olan mümkün olmayan politik kavramlar ve bunların vicdanlarımızı, karmaşık ve süslenmiş her türlü üzerine kurulan politik önermeler farklı politik menfaat ve ihtirasların yansıma alanı olan siyasetten zihniyetlerin varlığını gösterdiği gibi, bunların ve siyasetin bütün organlarından bir an evvel ve kesin arasındaki ayrımın derinliği ise zihniyet farklılığının olarak kurtarmak milletin, dünyevi ve uhrevi boyutlarını ve ayrışma hatlarını gösterir. Uzun süredir mutluluğun emrettiği bir zorunluluktur. Ancak bu ülkemizde işletilen politik söylemin "çevirisi" kendi şekilde İslâm dininin yüksekliği tecelli eder.(14)" Bu ülkesinde iktidar olma uğruna batının ürettiği politikifadeler maksadın ne olduğunu açıkça ortaya stratejik modellere başvurmak şeklinde koymaktadır. İslâm dinini siyasi çıkar ve menfaat seyretmektedir. aracı yapmaktan kurtarmanın gereğini, İslâm’ın ancak bu şekilde yüceliğini ve ulviyetini İRLİK YARA ALDI koruyacağına bağlayan bir zihnin din karşıtı bir süreci başlattığını söylemek felsefi temellerden yoksun bir Farklılığın yeniden icadı batılı politik kültür de görüştür. Öyleyse cumhuriyetin politik mantığını farklı amaçlara eşlik eder. Oysa Türkiye’de belirleyen beşinci esas: Özgün bir İslam anlayışı ve farklılıkları yeniden icat etme dini ve etnik ayrışmayı inanç hürriyetidir. Dış etkilerle malul ve iç politik siyasallaştırma biçiminde ortaya çıkmaktadır. Dini hesaplarla çarpıtılan İslam; Kur’ân’ın ve Hz. alanda kendisini çok hukukluluk, etnik alanda üniter Peygamber’in bize sunduğu İslam değil, iktidar ve devleti federatif yapıya taşıma şeklinde ortaya çıkan çıkar arzusuna uydurulmuş İslâm’dır. politik söylem cumhuriyetin kuruluş felsefesine Cumhuriyetin politik mantığında din ve mezhep aykırıdır. Kaldı ki böyle bir anlayış siyasi eylemi herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiç kimse, hiç etnik aidiyete, dini özel dile indirgediği için kültürel kimseyi ne bir din ne de bir mezhep kabulüne ortak bilinçle de çelişir. Türk toplumu öyle bir zorlayabilir. Din ve mezhep, hiçbir zaman politika duruma getirilmiştir ki birlikten, bütünlükten aleti olarak kullanılamaz.(15) Dini ve mezhebi baskı bahsetmek, kuruluş felsefemizin esaslarını ve politika aracı olmaktan kurtarmaya yönelik bu benimsemek suç olmuştur. C S TRATEJİ 21 Anlama ve düşünme faaliyetlerini 1980’den sonra içeriksiz ilişkiler biçimine devreden politik irade ve bunun aktörleri pragmatist ilgileri politikanın merkezine taşıdılar. Her yerde olan, dolayısıyla hiçbir yerde olmayan postmodern birey ve postmodern bürokrat magazinin telkin ettiği sıradan eğilimlerin taşıyıcısına dönüştü. Bu süreçten beslenen dinietnik cemaatler, farklı ve çelişir durumları bir arada sürdürmeye imkân tanıyan bu süreci çok iyi kullandılar. Her dilin kendi içinde anlamlı olduğu görüşünü telkin eden bu çevreler bir taraftan toplumu atomize ettiler, diğer taraftan bunları cumhuriyetin kuruluş felsefesine karşı kullandılar. Devletin ontik temelini ifade etmek için kullanılan ‘Türk Milleti’ deyimini ırkçılıkla suçladılar. "Irkçılığa" karşı oluş ırkçıkabileci anlayışların, tek devlet/tek millet anlayışına karşı oluş "küresel kraliyet"e tabi olma düşüncesinin üretilmesi ile sonuçlandı. Bu şaşırtıcı dönüşüm cumhuriyetin kuruluş esaslarından kopuşun dış kaynaklı olduğunu gösterir. Esas şaşırtıcı olan husus ise uzun süredir batı karşıtı dini politik anlayışı benimseyen aktörlerin bu denli batılılaşmasıdır. Böyle bir duruş bir yönüyle entelektüel sıkışmışlığın diğer yönüyle kendi var oluşunu dış mahfillerle arayışın alametidir. Diğer politik hareketlere karşı koyabilmek için abartılı kültürel kimlik edinirken batılılaşmak kendi toplumunu ve kültürünü eğlenceye almaktır. Son zamanlarda ilginç bir yöntemle gündeme yansıyan anayasa tartışması, AB ilerleme raporlarında dinietnik cemaatler için önerilen hususların yasalaşmasına dönük girişimler federatif devlet sistemine geçişin ön hazırlığı olarak okunabilir. Dipnotlar: 1 I. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Gizli Oturumlarında Atatürk’ün Konuşmaları: 19211922 (2004:35) (Haz. İ. Sâdi Öztürk) Ank: ATO Yay. 2 I. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Gizli Oturumlarında Atatürk’ün Konuşmaları: 19211922 (2004: 232 3 Tarık Zafer Tunaya (Ts: 217218) " Hakimiyeti Siyasiye ve Milli Egemenlik: Türkiye’de Siyasal Rejimin Meşruluğunun Dayandığı Temeller", Türkiye’de Siyaset: Süreklilik ve Değişim, (Der: E. Kalaycıoğlu, A. Yaşar Sarıbay) İst: Der Yay. 4 I. TBMM’nin Gizli Oturumlarında Atatürk’ün Konuşmaları, (2004:110) 5 Bkz: Tarık Zafer Tunaya (2000) Türkiye’de Siyasal Partiler, IIII, İst: İletişim Yay. 6 I. TBMM’nin Gizli Oturumlarında Atatürk’ün Konuşmaları, 137 7 a.g.e, 92 8 Kemal Atatürk (1981: 1/13) Nutuk: 19191920, Ankara: Milli Eğitim Basımevi. 9 Oral Sander, (2003: 415) Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918’e , Ank: İmge Yay. 10 Çetin Yetkin (2003: 2/901) İktidara Karşı Türk Direniş ve Devrimleri, Antalya: Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Yay. 11 I. TBMM’nin Gizli Oturumlarında Atatürk’ün Konuşmaları, 139 12 age, 108 13 age, 213. 14Ali Cem Vatantürk (2007: 139) Atatürk’ten Ulusa Sesleniş, Ankara: Fark Yay.) 15 Kılıç Ali (1955: 57) Atatürk’ün Hususiyetleri, İst: Sel Yay Ortak paydayı güçlendirme anlayışı günümüzde dinsel ve etnik olarak çözülme sürecine sokulmak isteniyor. Geçmişte Batı karşıtı kesimlerin günümüzde güçlenerek Batı yandaşı olarak gündeme gelmesi en basitinden entelektüel yetersizliği ortaya koyuyor. Gündeme getirilen Anayasa dayatmaları ise federalizmin ön hazırlığı olarak görülebilir. P B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear