22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

bunalımdan kurtarmak için Londra borsası... bir reform planı hazırlandı. Beş eski NATO ve Avrupa Genelkurmay başkanlarının hazırladığı bu plan 24 Nisan’da Bükreş’te yapılacak NATO zirvesinde sunulacak. Planın başlığı şöyle: "Belirsiz Bir Dünya İçin Büyük Bir Stratejiye Doğru" En önemli maddesini bilmek yeterli: "Bir nükleer silah kullanılması riski yakındır, bu atom savaşı tehlikesini doğurmaktadır. Kitle imha silahlarının kullanılmasını önlemek için, nükleer silahı ilk kullanan olmak yetkisi elimizde olmalıdır." NATO böylece atom silahını ilk kullanan olmak yetkisini aldıktan sonra, BM denetiminden de kurtulacak: "İnsanlığı korumak için, acil müdahale gerektiğinde BM Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın güç kullanılabilecek", diyor bir maddesi. Kararların kolay alınabilmesi için, oy çoğunluğu sistemine geçilmesi,veto hakkının kaldırılması düşünülüyor. Üye ülkelerin NATO operasyonlarında kendi askerlerini sınırlandırmak hakkı kaldırılıyor. Operasyonlara katılmayan ülkeler karar mekanizmalarında yer alamıyor. Bu haberi ilk yayınlayanlardan, The Guardian gazetesi, bu trajik planın, dünya borsalarında büyük bir krizin patlamasıyla aynı zamana gelmesinin bir tesadüf olup olmadığı sorusunu soruyor. İkinci dünya savaşının böyle bir ekonomik bunalımın ardından geldiğini, Hitlerin emperyal hedeflerinin yanında, işsizliğe çare bulmak gibi bir hedefi olduğunu unutmayalım. C S TRATEJİ 19 ekonomisine dünya bunalımının etkisi ne olur? Abdüllatif Şener, yanıtını verdi: "Türk ekonomisi süratle yabancılaştı. Hizmet sektörü yabancıların eline geçti. Üretime pek, girmediler. Ama bir dalgayla piyasayı çırparlarsa, bütün firmaları kapatabilirler." Dışarı da kayabilirler. Türkiye’ye bol miktarda yabancı para giriyor. Borsada yabancı payı yüzde 75. Bazen hazineye borç veriyorlar. Bir sorun çıktığı takdirde, bu sermaye girişi azalabilir.Türkiye’den sermaye çıkışı olduğu takdirde… Bunun anlamı bir ekonomik kırılmadır." (Cumhuriyet, 3 Şubat,2008) Öte yandan, dış pazarlar daraldıkça, Türkiye’nin ihracatı azalacak, zaten bozuk olan ticaret dengesi daha da bozulacak, cari açık büyüyecektir. Bütün bunlara ekonominin dünya piyasalarında hızla değer kaybeden dolara bağlılığı ve petrol fiyatlarındaki artışın durulamayacağı eklenirse, Türkiye’nin dünya ekonomik bunalımından nasıl etkileneceği meydana çıkar. Asıl önemlisi stratejik bunalımın etkileri olacak. Hükümet, ABD, İngiltere ve İsrail’in yürüttükleri Büyük Orta Doğu Projesi’nin ön karakolu olmayı kabul etmiş durumda 24 Mayıs 2003 tarihli gazetelerde, zamanın Dışişleri bakanı Gül ile Powell arasında imzalanan gizli anlaşmayı yayınlamıştı. Türkiye’yi ABD komutasına veren bu anlaşmanın bir maddesi şudur: Türkiye ABD’nin İran ve Ortadoğu harekatlarına aktif destek verecek. ABD Orta Asya’ya uzanacak imparatorluğunu kurmak için Türkiye’yi bir üs olarak kullanmak isteğini gizlemedi. Bizden Anadolu’nun Her tarafında üsler istedi, asker göndermeye hazırlandı. Ama işin asıl önemli yanı İncirlik Üssü’nde yapılan hazırlıklardır. 2007 yılının başlarında ABD İran’a saldırı hazırlıklarını hızlandırmıştı. Fransız Le Nouevl Observateur dergisinin 2530 Ocak sayısında V . Jauvert’in İncirlik Üssü’ndeki hazırlıklar konusunda verdiği bilgi çok ilginçti: "Türkiye’deki, ABD üssü İncirlik tam teçhizat çalışmaya hazırlanıyor. Buraya pek çok F–16 yerleştirildi. Bu F16’lara mini atom bombaları yerleştirilebilir. Bunlara ‘Bunker Basters’ deniyor. Yani bunkerleri tahrip edebilecek nitelikteler. Bundan ötürü de, İran’ın toprak altında gizlediği nükleer tesisleri bombalayabilecekler." Jauvert’in Rockfeller’den aldığı bilgiye göre, "Beyaz Saray gizlice İslam Cumhuriyetine karşı bir savaş hazırlıyor." Bundan vazgeçti mi? ABD’nin içinde bulunduğu güçlükler caydırıcı olacak mı? Cumhurbaşkanının değişmesiyle ABD emperyal politikasından vazgeçecek mi? Beş eski NATO generalinin hazırladığı rapora bakılırsa yanıt hayır. ABD politikasında çokuluslu şirketlerin, Pentagon’un, silah fabrikatörlerinin, petrol şirketlerinin başrolü oynadıkları düşünülürse yanıt gene hayır. Ne yazık ki, İran’a bir askeri saldırı hala gündemde. Cumhurbaşkanı seçimi kampanyasında da emperyal politikadan vazgeçmek gibi bir söz yok. ABD’ye gizli veya açık anlaşmalarla bağlı Türkiye’nin bu çılgın, saldırgan politikalara alet olmanın bedelini ne kadar ağır ödeyeceğini kara kara ABD’nin İran hedefinden vazgeçmesi olası görülmüyor. Bu hedefin gerçekleşmesi için biçilen roller gerçekleşirse Türkiye’nin yükleneceği siyasi faturanın bedeli ağır olur. Ekonomik bedel düşünüldüğünde dünyanın da ağır bir fatura ödeyeceği kesin. bilgisayar, lazer tekniğinde ve özellikle nükleer teknolojide önemli ilerlemeler kaydetti. 2005 yılından bu yana Rusya’nın elinde yüksek teknolojiye dayalı savaş uçakları ve Amerikan patriot sistemini geride bırakabilecek bir balistik füze sistemi var. 1.5 milyonu aşan ordusuyla ABD’den sonra dünyanın en büyük silahlı gücü ve silah satıcısı. 1 milyon 300 bin nüfuslu Çin ile kurduğu stratejik ortaklık onun gücünü büsbütün arttırıyor. Şanghay İşbirliği Örgütü’nde birleşen bu iki ülke, silah üretiminde birbirine yardım ediyor, ortak askeri manevralar yapıyor. Çin 3 milyonluk ordusunu, Rusya’dan aldığı silahlarla donattı, atom tekniğini öğrendi, bir balistik füze sistemi kurdu. Uzay araştırmalarını bir hayli geliştirdi. Bütün bunlardan sonra, biz türbanla uğraşırken, dünya nereye gidiyor, medya neden bu bilgileri vermiyor, diye sormak gerekmez mi? SAVAŞ, SOĞUK MU SICAK MI? Uzun zamandan beri Rusya NATO’nun Doğu Avrupa’ya doğru uzamasını protesto etmekte. ABD’nin Çek Cumhuriyeti’nde ve Polonya’da füze rampaları kurmasını kendisi için bir tehlike olarak görüyor. Cumhurbaşkanı Putin, 10 Şubat 2007’de Münih Güvenlik konferansında yaptığı bir konuşmada: "Rusya ABD’nin füzesavar planlarını asimetrik, etkin yöntemlerle karşılayacaktır" demiş, artık "tek kutuplu dünyadan" söz edilemeyeceği haberini vermişti. Putin, 8 Şubat 2008’de Moskova’da yaptığı bir konuşmada, ABD’nin Bulgaristan’da ve Romanya’da kuracağı füze rampalarının Rusya’nın güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı. ABD’nin bir çatışma kışkırttığını söyledi. Rusya’nın güçlü bir füze savma sistemi bulunduğunu, karşı koyacak güçte olduğunu anlattı. Son ve sert açıklama, 10 Şubat 2008’de Köln’de Güvenlik Politikası Konferansında konuşan Ivanov’dan geldi. Rusya Başbakan Birinci Yardımcısı, artık silah yarışının başladığı haberini verdi. "Biz bunu başlatmadık ama karşılık vermek zorundayız. Hasım ekonomik bloklar yaratmanın kime faydası var? Küresel güvenlik, füze dayatmalarıyla sağlanamaz. Atom silahlarının kullanımı çokuluslu güçler tarafından kontrol altına alınmalıdır. Ortak bir güvenlik doktrini bulmalıyız" dedikten sonra, Putin’in şu sözlerini hatırlattı. "Rusya yeni silah sistemleri yaratacak durumda." Rusya’nın dünyanın ikinci büyük silahlı gücü olduğunu hatırlayalım ve "acaba dünya nereye doğru gidiyor" diye soralım. Rusya 1980 yılından beri KRİZ TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLER Türkiye bir küçük Amerika. Amerika krediyle tüketim gibi dâhiyane biruygulama yapar da biz yapmaz mıyız? Biz alasını yaparız. Hem kredi kartları, vadeli satışlar gibi uygulamalarla geçici bir iç pazar yaratırız. Hem de borçla yaşayan bir devlet düzeni kurarız. 2007 yılında IMF’ye 300 milyar dolara ulaşan bir borç vardı. 2008’de daha 12.5 milyar dış borç ödenecek. Peki, bu paralar ne oluyor, üretime mi yatırılıyor? Hayır, biz üretim ekonomisini bıraktık. Borçlarla açık kapatır, özel servetler üretiriz. Yaşasın dış ticaret. "İhracat artıyor, her şey iyi gidiyor." İyi ama ihraç ettiğin malların üretimi için dışardan bol miktarda ham ve ara madde ithal ediyorsun. Ticaret açığın büyük. İthal tarım ürünleri tarımı dumura uğratıyor. Reel ekonomi durgunlaşıyor. Halkın alım gücü düşüyor, ekonomi tıkanıyor. Rakamlara gerek yok. Biz bunu yaşıyoruz. Fiyatları pazarda görüyoruz. Kapanan işyerlerinin, özelleştirmelerle işten atılanların acısını çekiyoruz. Zamlar, ödeyemediğimiz borçlar, kiralar anamızı ağlatıyor. Bu çok düzensiz, batak serbest piyasa
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear