Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Strateji 22 Aralık 2008/234 ST R A T E J İ c 5 genişlemesinin en azından bu coğrafyada (Karadeniz, Kafkasya) sınırlarına ulaştığı ifade edilebilir. En önemli nokta ise NATO’nun Rusya’ya rağmen Rus yakın çevresinde manevra kabiliyetinin sınırlandırıldığı ve bundan sonraki süreçte, NATO’nun Rusya’nın uyarılarını dikkate alan bir yaklaşım içerisinde olacağı veya mecburiyetinde kalacağı düşünülmektedir. NATO içerisinde müttefikler arasında Rusya ile ilişkilerde Gürcistan ve Ukrayna’nın üyelikleri konusunda (AlmanyaFransa ekseni, ABDİngilterePolonya ve eski Doğu Bloğu Baltık ülkeleri ekseni ayrışması) farklı yaklaşımlar olsa da ABD ile Avrupalı müttefikler, füze kalkanı konusundaki konsensüsleri sayesinde Rusya’nın itirazlarına rağmen başta ABD olmak üzere NATO bu konuda geri adım atmamıştır. Ancak, AKKA meselesinin ABRusya ilişkilerinde önemli bir sorun kaynağı olarak varlığını devam ettireceği ve Rusya’nın AKKA kozunu füze kalkanına karşı elinde tutacağı söylenebilir. Diğer taraftan, AB güvenliği açısından AKKA büyük önem taşımaktadır. Nitekim bu anlaşmanın yürürlüğe girmemesi, AB güvenlik sisteminde ciddi bir açık oluşturmaktadır. Bu nedenle; AB, Rusya’yı güvenlik sistemine entegre etmek için anlaşmaya uymaya telkin edecek politikalar geliştirmek zorundadır. Oysa Rusya açısından bakıldığında AB’nin bir yandan AKKA’yı isterken öte yandan füze kalkanında ABD ile birlikte hareket etmesi, ABRusya ilişkilerinde güvenlik ikilemine neden olmaktadır. AB ve Rusya’nın bu güvenlik ikileminden kurtulmasının yolu ise ABD ile ilişkilerinden geçmektedir. Ayrıca, toplantı sonuç bildirgesinde Rusya ile siyasi düzeyde gayri resmi görüşmelere başlatılması kararı, Kafkasya’da RusGürcü çatışması nedeniyle askıya alınan NATORusya Konseyinin yakın zamanda devreye gireceğine işaret etmektedir. Bu doğrultuda NATO, bozulan Rusya ile ilişkilerini tamir sürecini işletmektedir denilebilir. 2 Muharrem EKŞİ Ankara Üniversitesi, UİB Doktora Öğrencisi –3 Aralık 2008 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Dışişleri Bakanları toplantısı, başta RusyaBatı ilişkileri olmak üzere Nisan 2009’da Strazburg ve Kehl’de yapılacak olan NATO’nun 60. yıldönümü zirvesi açısından kritik öneme haizdir. Başka bir ifadeyle; RusyaBatı ilişkilerinin değişen yönüne ve NATO’nun gelecekte alacağı yeni vizyona işaret etmesi açısından bu toplantının deşifresi önemli ipuçları vermektedir. Öncelikle; toplantı sonuç bildirgesine kısa bir göz atıldığında NATO’nun gelecekte ağırlıklı olarak ilgi alanlarını terörizmle mücadele, korsanlarla mücadele, enerji güvenliği gibi konuların işgal edeceği ve bununla birlikte başta Afganistan olmak üzere Irak’ta ABD güçlerinin çekilmesinden sonra NATO’nun faaliyetlerini ileri düzeye çıkaracağı anlaşılmaktadır. Bu konuları biraz açmak gerekirse şu hususlar ifade edilebilir: Son günlerde Hindistan’daki terör saldırılarının da gösterdiği gibi genel olarak dünyada terör olaylarının artma eğiliminde olması nedeniyle küresel bir güvenlik örgütü iddiasında açmıştı. Bu nedenle; NATO’nun bu olan NATO’nun terörizmle mücadele konuda alacağı tavır sadece bu iki ülke faaliyetlerini kapsamlı düzeye çıkartarak ilişkileri ve geleceği açısından değil, aynı devam ettireceği söylenebilir. 17.yüzyıla zamanda RusyaBatı ilişkileri açısından damgasını vuran korsanlık (deniz da kritik bir önem taşımaktaydı. Özellikle haydutluğu) faaliyetlerinin 21. yüzyılda ABD, Gürcistan ve Ukrayna’nın tekrar hortlayarak deniz terörizmi üyeliklerini şiddetle desteklemekte hatta boyutuna ulaşma riski nedeniyle sonuç ABD Dışişleri Bakanı Rice, RusGürcü bildirgesinde korsanlarla mücadele çatışması sırasında Gürcistan’ın üyelik konseptinin geliştirileceği ve bu anlamda sürecinde normal prosedürün atlanacağını NATO’nun denizlerde korsan avına açıkça ifade etmekteydi. Ancak toplantı çıkacağı anlaşılmaktadır. Bu konuda öncesinde yine aynı Rice, ABD’nin şimdilik NATO’nun caydırıcı olarak Gürcistan ve Ukrayna’nın Üyelik Eylem denizlerde varlığını devam ettirdiği ve Planı sürecine geçilmesi fikrinden bile korsanlarla mücadelede BM ve Afrika vazgeçtiğini açıklamaktaydı. Nitekim Birliği ile ortak hareket ettiği toplantı sonuç bildirgesinde de ABD’nin vurgulanmaktadır. NATO’nun Kasım bu konuda Rusya karşısında geri adım 2006 tarihindeki Riga zirvesinden attığı açıkça anlaşılmaktadır. ABD’nin itibaren gündemini meşgul eden enerji geri adım atmasında özellikle içinde güvenliği konusunda 60. yıldönümü bulunduğu küresel ekonomik kriz ve zirvesine kapsamlı bir rapor seçim süreci nedeniyle ülkenin başkanlık hazırlandığının belirtilmesi, NATO’nun geçiş sürecinin etkili olduğu söylenebilir. gelecek vizyonuna enerji güvenliği Gürcistan ve Ukrayna açısından konseptini dâhil edeceği artık netlik bakıldığında ise gelinen bu noktanın iki kazanmış olmaktadır. Afganistan’da ülkenin gelecekleri ve istikrarları gelinen aşamada askeri güvenlik açısından pek parlak gözükmemektedir. yaklaşımının başarılı sonuç vermemesi Her iki ülke iktidarlarının dört yıldır üzerine bütünsel bir yaklaşımın ülkelerini NATO şemsiyesi altına benimsenerek sivilasker boyutu çerçevesinde siyasi çözüm Son NATO Zirvesi’nden... arayışlarına ağırlık verileceğinin vurgulanması dikkat çekmektedir. Irak’ta ise ABD ve koalisyon güçlerinin çekilmesi sürecinde ve sonrasında NATO’nun eğitim misyonu çerçevesinde varlığını artırarak devam ettireceği anlaşılmaktadır. ABD geri adım attı Rusya, NATO çevrelemesini durdurdu. Son NATO Zirvesi’nde alınan kararlar geçen yıla kadar Gürcistan ve Ukrayna’nın üyeliklerini hararetle savunan ABD’nin bu tavrını değiştirdiğini ortaya koydu. Rusya’nın Gürcistan’da verdiği mesaj kendisini ‘eşit egemen’ konumuna getirmiş oldu. Son aşamada Almanya ve Fransa’nın yaklaşımının etkisi yadsınamaz. sokacaklarına dair verdikleri vaatleri bir anlamda büyük bir düş kırıklığı ile suya düşmüş oldu. Çünkü toplantı sonuç bildirgesi, iki ülkenin de NATO üyeliklerini belirsiz bir geleceğe bırakmıştı. Bunda Kafkasya’da yaşanan çatışmalar ve Rusya’nın tehdidi etkili olmuştur. Bu nedenle; bundan sonraki süreçte Ukrayna ve Gürcistan’ı zorlu bir dönemin beklediği ve her iki ülkenin de Rusya ile ilişkilerine dikkat etmesi gereken temkinli bir sürecin başladığı söylenebilir. ‘NATO aracılığıyla Rusya’yı çevreleme’ politikası darbe aldı... RUSYABATI İLİŞKİLERİ Gürcistan ve Ukrayna’nın üyeliklerinin Rusya’nın tehdidi (savaş ilanı olarak değerlendirileceği) nedeniyle şimdilik askıya alınması durumunun dışında füze kalkanı ve AKKA (Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması) sorunlarının da Rusya ile Batı ve RusyaNATO ilişkilerinin anlaşmazlık konuları olarak varlığını muhafaza edeceğini söylemek mümkündür. Öncelikle, NATO genişlemesinin Rusya sınırlarında durdurulduğu ve bu anlamda NATO RUSYA EŞİT EGEMEN NATO üyesi bile olmayan Rusya’nın Gürcistan ve Ukrayna’nın üyeliklerini engellemesi, Rusya’nın aynen BM Güvenlik Konseyinde veto yetkisini kullanmasına benzer bir durum ortaya çıkarmaktadır. Başka bir deyişle; Rusya, NATO kararlarını etkileyecek bir düzeye gelmiş ve NATO da 2000 başlarında dikkate bile almadığı Rusya’yı şimdi artık büyük bir güç ve eşit bir egemen muhatap olarak kabul etmektedir. Özellikle; Brüksel’deki NATO toplantısının bu anlamda Rusya’nın gölgesinde gerçekleştiği şeklinde nitelendirilebilir. Ayrıca, NATO’nun 1999 yılı konsepti ve politikasının 2009 yılına gelindiğinde genişleme ve füze kalkanı politikalarında görüldüğü gibi artık Rusya (Rus meydan okumasıyla karşı karşıya kaldığı) engeline takılmaya başladığı ve bu çerçevede NATO’nun Rusya’yı dikkate alacağı yeni politikalar üretmek ve mevcut politikalarını yeniden formüle etmek mecburiyetinde kaldığı anlaşılmaktadır. GÜRCİSTAN VE UKRAYNA SORUNU NATO toplantısının bu genel çerçevesinin yanında toplantının da aslında gündemini oluşturan ve merakla beklenen konular, NATO’nun Gürcistan ve Ukrayna’nın üyelikleri konusunda alacağı tavır idi. Çünkü bu iki ülkenin üyelikleri konusu Rusya ile Batı arasında önemli gerilimlere yol