24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

ST R A T E J İ c Derleyen: Gözde DEMİREL 100 SORUDA SiViL TOPLUM Türkan SAYLAN başkan Bush’un Küba’ya seyahat konusundaki düzenlemelerini değiştirmek istediğini belirtti. Birns, ABD’nin Küba’ya yönelik politikasında değişikliklere gitmesinin önemli nedenlerinden biri de ABD petrol şirketlerinin Küba’daki Petrol rezervlerinde çalışmak istemeleri olarak gösteriyor. Ayrıca Küba ile tarım odaklı ticaretin değer kazanması da antiCastro görüşlerin yumuşamasına neden olduğunu söylüyor. Obama Küba Devlet Başkanı Raul Castro ile eğer uygun şartlar oluşursa diyaloga hazır olduğunu belirtiyor ve diyalogdan önce dikkatli hazırlıklar yapılması gerektiğini belirtiyor. Obama’nın Latin Amerika konusundaki önemli danışmanlarından BBC’den Dan Restrepo da ABD ile Küba arasında direk diplomasi şansının arttığını söylüyor. asım ayında Amerika Birleşik Devletleri’nde(ABD) yapılan başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin adayı Barack Obama, ABD’nin 44. Devlet Başkanı seçildi. ABD tarihinin ilk AfroAmerikan başkanı olan Obama, seçim kampanyası boyunca en çok “değişim” temasını vurguladı. Obama, devlet başkanlığı görevine 20 Ocakta başlayacak. Obama’nın başkan seçilmesi Latin Amerika’da genel olarak memnuniyetle karşılandı. Bunun başlıca nedeni George W. Bush dönemine göre Obama’nın daha uzlaşmacı ve barışçıl politikalar izleneceğinin düşünülmesi olarak gösteriliyor. Analist Daniel Erikson, ABD’nin yeni dönemde izleyeceği politikanın daha az didaktik ve ortak bir payda da anlaşmaya daha elverişli olmasını beklediğini belirtiyor. K Latin Amerika’nın Obama beklentisi Obama’nın seçimi kazanması ABD’nin ‘arka bahçesi’ olarak nitelendirilen Latin Amerika’da da beklentilere neden oldu. Chavez, olumsuz yaklaştı, Morales kendisini kutladı. Küba’ya uygulanan ambargo, bölgedeki antiAmerikan dalga Obama’yı bekliyor… ABD seçimlerinin ‘arka bahçe’ye yansımaları… 4. FİLO YENİDEN GÜNDEMDE ABD, özellikle İkinci Dünya Savaşı boyuca Latin Amerika ve Karayıp sularında görev yapan ve 1950 yılında görevine son verilen Dördüncü Filo’yu 2008 yılında yeniden kurma kararı aldı. Kolombiya’nın Ekvator sınırını geçmesiyle başlayan gerginliğin sonucunda Venezuela ve Brezilya önderliğinde bölge ülkelerinin askeri bir pakt kurmaya karar vermesiyle birlikte Dördüncü Filo hazırlıklarına hız verildi. Latin Amerika ülkeleri ABD’nin yeni başkanının bu konuda alacağı kararı merakla bekliyor. DEĞERLENDİRMELER Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, Barack Obama’nın ABD başkanı seçilmesini "tarihi zafer" olarak nitelendirdi. Obama’yı selamladığını belirten Morales, Küba’ya 1962 yılından bu yana uygulanan ambargonun kaldırılmasını istedi ve bazı ülkelerdeki Amerikan birliklerinin çekilmesini umduğunu söyledi. Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorin, Obama’nın Latin Amerika ile ilişkilerinde sert bir tavır belirlememesini istediklerini söyleyerek, ABD’nin Venezuela ve Küba ile olan ilişkilerinde iyileşme beklentilerinin bulunduğunu belirtti. Amorin, kendi ülkesinin de yeni dönemde ABD ile daha yakın ilişkiler kurmak istediğini belirtti. Obama’nın ABD’nin ilk Afro Amerikan başkanı olmasını Brezilya Devlet Başkanı ve eski bir işçi olan sendikacı Luiz Inacio Lula de Silva’nın 2003 de devlet başkanı olmasına benzetti. Obama’nın başkan seçilmesinin ardından Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez ise Obama ile baş etmenin Bush’tan daha zor olacağı yorumunu yaptı. Obama, seçim kampanyası boyunca Latin Amerika ülkeleri ile olan ilişkilerinde izleyeceği politikaya çok fazla değinmemişti. 23 Mayıs’ta yaptığı konuşmada Latin Amerika politikası genel olarak “Dört Özgürlük (Four Freedoms)’u temel alarak şekillendireceğini belirten Obama: “Zaman, Amerika’daki ülkeler arasında yeni dostluklar kurulmasının zamanı. Geçen sekiz yıldaki başarılı olmayan politikaların ardından gelecek için yeni bir liderliğe ihtiyacımız var. Latin Amerika ülkelerini tepeden inme reformlarla zorlamak yerine yeni bir ajanda ile demokrasi, güvenlik, yükselme imkânının avantajlarını ABD seçilen yeni devlet başkanı ile dış politikasında da bazı yeni düzenlemelere gidecek. Obama döneminde ABD’nin Latin Amerika politikasını belirleyecek bazı başlıca unsurlar bulunuyor. ‘PLAN KOLOMBİYA’ ABD, 2000 yılından bu yana Kolombiya Hükümeti’ne Plan Kolombiya kapsamında 5,5 milyar dolardan daha fazla Chavez, Morales ve Lula... AÇIK PAZAR Başkan Obama, genel olarak Açık Pazar’a (Free Trade) karşı görüşleri ile tanınıyor. Obama senatörlüğü döneminde Peru ile Açık Pazar Anlaşması (FTA) lehine oy kullanmış fakat Kolombiya ile olan anlaşmaya, Kolombiya’da sendika liderlerinin öldürülmesini öne sürerek karşı çıkmıştı. Daha önceki konuşmalarında ABD, Meksika ve Kanada arasındaki NAFTA anlaşmasının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Obama, daha sonra görüşünü değiştirmişti. Analistler NAFTA anlaşmasının büyük ihtimalle değişmeyeceğini söylüyorlar. Walsh yeni kongrenin ideolojik olarak açık pazara daha karşı olacağını ve bu yüzden Latin Amerika ülkeleri ile bu alanda yapılacak anlaşmaların daha zor olacağı yorumunda bulunuyor. anlatmaya çalışacağız” demişti. Obama uygulayacakları politikanın siyasal başarıyı sadece hükümetlerarası anlaşmalarla ölçme üzerine kurulu olmadığını sözlerine eklemiş, ayrıca Latin Amerika politikasında uyuşturucu ve organize suçlar konusunda tedbirler alacağını belirtmişti. Uyuşturucu sektörünün ve Organize suçların en yaygın olduğu ülkelerin başında ABD’nin güçlü ilişkilerinin bulunduğu Meksika ve Kolombiya geliyor. Gazeteci Carrie Budoff Browm, Obama’nın Latin Amerika’da nasıl bir politika uygulayacağı sorusunun yanında, Obama’nın Latin Amerika’ya ilişkin politikalarını ne zaman hayata geçirmeye başlayacağının de önemli bir soru olduğunu söylüyor. Larry Birns, ABD’nin politikalarında genel olarak büyük değişimler beklenmemesi gerektiğini belirtiyor. Birns, Latin Amerika politikasında değişiklerin en erken on iki on sekiz ay arasında gerçekleşebileceği yorumunda Obama da bulunuyor. yardım yaptı. Bu planla birlikle ABD, Latin Amerika’daki stratejisini güçlendirmeyi ve gerektiğinde Kolombiya ile birlikte askeri operasyonlar gerçekleştirmeyi planlıyor. Mayıs ayında Kolombiya’daki Uribe hükümetinin insan haklarını ihlal ettiğini belirten Obama’nın bu plana devam edip etmeyeceği tartışılıyor. Genel olarak Obama’nın, Plan Kolombiya’yı desteklemeye devam edeceğini ve bunun yanında uyuşturucu ticaretini denetim altına alma amacıyla oluşturulan Plan Merida’ya da destek vereceğini görüşü hâkim. GÖÇMEN SORUNU Obama, kampanyası sırasında sınır kontrollerini güçlendirmek istediğini ve ayrıca göçmenlerin yasal statüleri konusunda kapsamlı bir reform paketi oluşturmak istediğini söylemişti. Erikson, Göçmen sorunun Latin Amerika ile ilişkilerde önemli bir unsur olmayacağı ve birçok göçmenin ekonomik durgunluk nedeniyle ülkelerine geri dönmeye başladığı yorumunu yapıyor. Özellikle inşaat ve turizm sektöründe çalışan Meksikalı göçmenlerin krizden etkilendiğinin altını çiziyor. Latinobarometro’nun Latin Amerika’da 18 ülkede yaptığı ankete katılanların yüzde 29’u, göçmen politikalarında köklü değişimler olmayacağını düşünüyor. KÜBA AMBARGOSU ABD, 1962 yılından bu yana Küba’ya ambargo uyguluyor. Ambargo’nun Küba’ya verdiği zararın 90 milyar dolardan daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Ülkedeki insanların sağlık sorunlarını ve gıda teminini de etkileyen ambargo en son halini 2004 yılında aldı. Analist Frances Carrara, Birleşmiş Milletlerin 17 yıldan bu yana sürekli “hayır” kararı aldığı ambargo konusunda Obama hükümetinin ne yapacağının merak edildiğini söylüyor. Obama seçim kampanyası boyunca
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear