24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Strateji 17 Kasım 2008/229 ST R A T E J İ c 9 S Metin MEMMEDLİ Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Araştırma Görevlisi on zamanlarda Kafkasya’da geçekleşen olaylar bu bölgenin jeostratejik açıdan büyük güçler için önemini tekrar gündeme getirdi. Bu açıdan baktığımızda, bölgenin önde gelen devletlerinden olan Türkiye ve Rusya’nın Azerbaycanla ilgili siyasi çıkarlarını jeostratejik açıdan yeniden değerlendirmelerini gerekli kılmaktadır. Bilindiği üzere Azerbaycan, jeostratejik gücünü coğrafi konumundan almaktadır. Açık denizlere doğrudan çıkışı olmamasına rağmen Hazar denizi Azerbaycan için hem askeri, hem ticari, hem de doğal zenginlikler bakımından önemlidir. Diğer taraftan Azerbaycan’ın deniz kıyısında bulunması, denize kıyısı olan devletlerle de geniş yelpazede işbirliği yapmasına olanak tanımaktadır. Bunun da ötesinde Azerbaycan, Türk dünyasında bir köprü rolü oynamaktadır. Bu ve bunun gibi faktörler, büyük devletlerin bölgeyle ilgili çıkarlarında Azerbaycan’ın önemini artırmaktadır. Rusya’nın dönüş çabası TürkiyeGürcistanAzerbaycan stratejik ekseninine karşın bölgede RusyaErmenistanİran ekseni oluşturulmaya çalışılıyor. Rusya’nın Gürcistan’la çatışmasının ardından Moskova Azerbaycan’ı mevcut ekseninden koparmak istiyor. Bu konuda başarılı olması Türkiye’nin ve Batı’nın çıkarlarına zarar verir. ortağımızdır(2)”. Burdan da anlaşılacağı üzre, Ermenistan Rusya’nın Kafkasya siyasetinde vazgeçilmesi zor bir aktördür. En basit ifadeyle, Ermenistan Rusya’nın bölgede komşu ülkelere karşı kullandığı bir piyon olmuştur. Başta da dile getrildiği üzere jeostratejik konumu gereği Azerbaycan, Rusya için Güney’e açılan bir çıkış kapısı durumundadır. Diğer taraftan ise, Azerbaycan’ın tamamen Rusya’nın etki alanına girmesi Türkiye ve Batı’nın sadece Kafkasya’ya değil Orta Asya’ya da çıkışını engelleyecektir. Rusya’nın bu bölgede Batıya karşı çıkarlarının örtüştüğü ülke İran’dır. Her iki ülke NATO’nun doğuya yönelik genişlemesini, ABD ve AB’nin bölgede etki alanlarının artmasını kendileri açısından tehdit olarak algılamaktadırlar. Bu konulardaki çıkar örtüşmesinden dolayı Rusyaİran arasında bütün alanlarda özellikle de askeri alanda çok sıkı bir işbirliği bulunmaktadır. Batı ve ABD’nin itirazına rağmen, Rusya İran’la nükler işbirliğini genişletmekte ve nükleer çalışmalarından dolayı İran’a karşı sert yaptırımları önlemektedir. SSCB zamanındaki süper devlet statüsünü kaybetmesine rağmen Rusya hala Avrasya’da esas güç olarak tanınmaktadır. Bu statüye sahip olmasının asıl nedenleri şöyle sıralanabilir: Kafkasya’daki eksen çatışmaları ışığında RUSYA’NIN BÖLGEYE BAKIŞI Avrupa ve ABD’nin bölgede ve özellikle Azerbaycan’daki çıkarlarının çatıştığı en önemli ülke tabii ki, Rusya’dır. Batı’dan farklı olarak bu bölgede çok önceden bulunan Rusya’nın bölgeden kopma ihtimali Moskova’nın korkulu rüyasıdır. Kafkasya ve Hazar havzasını, yakın çevresi olarak gören Rusya, Batı’nın buradaki faaliyetlerinden rahatsız olmakta ve burada gerçekleşmekte olan değişim sürecini de önlemeye çalışmaktadır. Fakat emperyalist emellerinden el çekmemesine rağmen Rusya, SSCB parçalanmadan önceki konumunu büyük ölçüde kaybetmiş bulunuyor. SSCB zamanında olduğu kadar Baltık ve Karadeniz kıyılarında, Kafkasya ve Orta Asya bölgelerinde etki dairesine sahip değildir. Diğer taraftan, emperyalist siyasi düşünce tarzının, yeni Rusya siyasetinde de mevcudiyetini koruyor olması Rusya’yı bu bölgelerde kaybettiği konumunu geri kazanmaya itmektedir. Rusya eski Dışişleri Bakanı Andrey Kozıryev’in savunduğu tez de bu açıdan ilgi çekmektedir. Kozıryev’e göre “Rusya emperyalist siyasi iradeyle beraber siyasi avanturizme (maceracı ruha) de sahiptir(1)”. Dolayısıyla günümüz Rus siyasi arenasında mevcut bazı güçler hala bağımsız komşu devletlere uydu devletler gözüyle bakmaktadırlar. Rusya, eski Sovyetler Birliği ülkelerini etki alanı içinde tutmak için her türlü aracı kullanmaktadır. Somut olarak, Rusya’nın Azerbaycan siyasetinde “Ermeni faktörü” önemli yer tutmaktadır. Rusya Ermenistan’ın coğrafı konumundan faydalanmakla Güney Kafkasya’daki konumunu güçlendirmekte ve korumaktadır. Rusya, Azerbaycan’ı etki alanı içinde tutmak için Ermenistanı silahlandırmaktadır. Rusya’nın eski Ermenistan büyükelçisi V. Stupin “19. Yüzyıl RusyaErmenistan Stratejik İşbirliği” adlı yazısında şu görüşleri savunmaktadır: “Ermenistan Dağlık Karabağ’la beraber Kafkaslar’da bizim tek, gerçek müttefiğimiz ve stratejik işgaline karşı Azerbaycan’a somut anlamda destek veren ilk ve tek ülke Türkiye, Ermenistan’la sınır kapılarını kapatarak siyasi, ekonomik, politik ilişkiler kurmamaktadır. Burada Ermenistan’ın sadece Azerbaycan karşıtı değil, aynı zamanda Türkiye karşıtlığı da büyük rol oynamaktadır. Azerbaycan Türkiye’nin dış politika stratejisinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu stratejide ilk olarak Ankara’nın Kafkasya ve Orta Asya siyasetinde Bakü en güvenilir müttefikdir. Türkiye, Azerbaycan vasıtasıyla Kafkasya ve Orta Asya ile ilişki kurmaktadır. Azerbaycan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye arasında köprü rolünü gerçekleştirmektedir. Gerçekten de Azerbaycan’ın Türk dünyasındaki jeostratejik konumu Türkiye için hem önemli hem de vazgeçilmezdir. Aynı zamanda, Azerbaycan Türkiyenin enerji güvenliğinin sağlanmasında önemli yer tutmaktadır. BTC’nin gerçekleşmesi Türkiye’nin enerji koridoru olarak önemini artırmanın da ötesinde petrola olan talebini de büyük oranda karşılamaktadır. Petrol iki kardeş ülke ilişkilerinin gelişmesinde 1. Rusya’nın BM Güvenlik önemli yere sahiptir. Türkiye, Kafkasya ve Konseyi’nin beş daimi üyesinden birisi Orta Asya’da etkisini sürdürmek için olması, Azerbaycan’ı gerçek anlamda müttefiki 2. Rusya’nın askeri teknolojik anlamda gibi görmektedir. Bu nedenle gücünü devam ettirmesi, Azerbaycanla nerdeyse bütün alanlarda 3. Zengin fosil kaynaklara sahip çok sıkı işbirliği yapmaktadır. Fakat olması, Türkiye’nin bölgesel çıkarları Rusya ve 4. Avrasya kıtasının en büyük İran’ın çıkarlarıyla çatışmaktadır. Bu yüzölçümüne sahip devlet olması, durum karşısında Türkiye bölgede Batı’nın 5. SSCB’nin dağılmasından sonra stratejik müttefiki gibi siyaset yürütmekte bölgesel bir devlet olmasına rağmen ve NATO’nun doğuya doğru küresel anlamda etkinliğini koruması. genişlenmesine sıcak bakmaktadır. Azerbaycan da kuzey komşusu olan Türkiye, Azerbaycan’a, Rusya ve İran Rusya ile ilişkilerine hassasiyyet arasında ‘tampon bölge’ olarak göstermekte ve daha çok ekonomik ve bakmaktadır. Türkiye’nin gücü kültürel alanda ilişkilerin genişlemesine Azerbaycan için de çok büyük avantaj önem vermektedir. Azerbaycan, Rusya ile sağlamaktadır. Azerbaycan bu gücü hem ilişkilerinde her iki ülkenin milli kendi güvenliği hem de Batıya entegrasyon çıkarlarının gözetilmesi ve ilişkilerin için kullanmaktadır. Türkiye’nin işbirliği temelinde yürütülmesini Azerbaycan için jeopolitik önemi şöyle savunmaktadır. sıralanabilir: ? Avrupa ve Asya kavşağında TÜRKİYEAZERBAYCAN İLİŞKİLERİ bulunması, Türkiye sadece bölgede değil dünyada ? NATO üyesi olması, da Azerbaycan’ın en yakın stratejik ? Liberal ekonomik ve siyasi sisteme ortağıdır. Bu iki kardeş ülkeyi hem çıkar sahip olması, ortaklığı, hem de tarihi soydaşlık, dil ve ? Denizlerle çevrili olması, kültürel birlik birleştirmektedir. Türkiye ? Batı ve Doğu medeniyetlerini Azerbaycan’ın bağımsızlığını bünyesinde bulundurması, güçlendirmesi için onun uluslararası ? Güçlü bir orduya sahip olması, arenada ilişkilerinin geliştirmesine her Gürcistan’ın da Türkiye açısından bir zaman destek olmaktadır. Ermenistan diğer önemli stratejik merkez olması TürkiyeGürcistanAzerbaycan Aliyev, Medvedev ve Sarkisyan üçlüsünün stratejik müttefik haline gelmesini kaçınılmaz yapmaktadır. Son 17 yılda bu tür bir ittifakın ortaya çıkması Kafkasya’da hem Rusya hem de İran etkisinin pasifize edilmesine katkı sağladı. Dolaysıyla, Azerbaycan ve Türkiye müttefikliğinde esas faktörler gibi görünen aynı etnik köken, dil ve medeniyetle beraber, bölgesel çıkarların da bulunmasıdır. Bu açıdan bakıldığında Azerbaycan ve Türkiye’nin stratejik müttefikliğinin derinleşmesi, bir bütün olarak Türk dünyasının, Türk kültürünün ve nihai olarak bölgede barış ve istikrarın yerleşmesini sağlayacaktır. Dipnotlar: 1 Kozırev A. Strategiya i partniyerstva//Mejdunarodnaya Jizn. 5, 1994, s.12 2 Nezavisimaya Gazeta. 23 iyun 1999
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear