Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Strateji 17 Kasım 2008/229 ST R A T E J İ c 13 değil aslında gündemde olmayan ancak yine yüzde 100’ün üzerinde artışla fiyatları ikiye katlanan ve kış günlerinde en önemli tüketim maddelerinden birini oluşturan odun ve kömür de evleri mi ısıtacak cepleri mi yakacak bilinmez. Geçtiğimiz yıl torba fiyatı 7 YTL olan kömür bu yıl 15 YTL’den satılıyor. Aynı şekilde geçen yıl 180 YTL olan 1 ton meşe odunu bu yıl 300 YTL’den satılıyor. Bu durumda eski usul ısınmaya dönmeyi çare olarak görenler de bir başka şokla karşılaşmış oluyorlar. Tüm bu zamların ardından hükümete en güzel cevabı ise yine sıradan vatandaş veriyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın IMF ile ilgili yaptığı son açıklaması; “Ümüğümü sıkmazsa IMF ile anlaşabilirim” şeklindeydi. Şimdi insanlar “IMF ile anlaşmasına gerek yok bizim ümüğümüzü sıksın” şeklinde tepki gösteriyorlar. Ne var ki insanların hayatlarını devam ettirebilmeleri için zorunlu ihtiyaç maddeleri arasında olan elektrik ve doğalgaza gelen zamlarla kış kara kış olmaktan çıkıp kapkara bir kış olacağa benziyor. Üstelik bu zamları otomatik olarak diğer sektörlerdeki zamlar takip edecektir. Ayrıca Türkiye’de sanayinin de bu zamlardan nasibini alacağı ve her ne kadar olmadığı iddia edilse de yaşanan ekonomik krizi en ağır şekilde yaşaması da kaçınılmaz son olacaktır. Özellikle sanayi alanında çalışanlar ekonomik iyileşme beklerken şimdi bundan da ümidi kesmiş durumdalar. Son durum gösteriyor ki yaşanan ekonomik sıkıntıların bedelini yine Türk sanayisi ve vatandaş ödeyecektir. T Dilek FİLİZFİDANOĞLU TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası dfilizfidanoglu@tusam.net ürkiye’de ekonomik kriz yok, enflasyon yok, hamdolsun her şey yolunda(!) Ne var ki Türkiye’nin ya da aslında Türkiye’de yaşayanların kaderi haline gelen bol bol zam var. Artık insanların isyanına neden olan ve “yeter artık” dedirten son doğalgaz zammı sözde olmayan ekonomik krizi gözler önüne sermeye yetiyor. Bundan birkaç ay önce küresel ısınmanın suçlandığı ve özellikle pirince gelen zamlarla mutfakları yakmaya başlayan fiyat artışları artarak ve her geçen gün daha da can yakarak devam ediyor. Son aylarda her türlü bakliyata, tüketim mallarına ve elektriğe gelen zamlara bile ses çıkar(a)mayan halk son doğalgaz zammıyla adeta çileden çıktı. Kara kışın kapıya dayandığı şu günlerde yapılan zam için gafları ile ünlü Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın yorumu ise “Kusura bakmayın ey millet vaziyet böyle” oldu. Dünya ülkelerinde 2008 yılı başından bu yana doğalgaz fiyatlarına yüzde 40 itibaren sadece yüzde 4’lük bir artışla civarında zam gelirken Türkiye’de bu 664,25 YTL olacak. Asgari ücrete bu oran neredeyse yüzde 80’i buldu. 1 zam reva görülürken 2007 Aralık ayında Kasım 2008 itibariyle uygulamaya giren KDV ve ÖTV dahil doğalgaz metreküp bu zam, 2008 yılında doğalgaza gelen fiyatı 0.54 YTL iken, 2008 yılı içerisinde beşinci zam ve konutlarda yüze 22.5’lik yapılan beş zammın ardından bu rakam artışla en yüksek zam oranı oldu. Bu yılın 0.94 YTL’ye yükseldi. Bu fiyata birim Ocak ayında konutta yüzde 7.4, sanayide hizmet ve amortisman bedeli de eklendiği yüzde 6.5, Haziran ayında konutlarda zaman doğalgazın metreküp fiyatı 1.07 yüzde 7.4, sanayide yüzde 8, Ağustos’ta YTL’ye ulaşıyor. Sonunda olan yine dar konutlarda yüzde 16.88, sanayide yüzde gelirliye oluyor ve 10 metreküp doğalgaz 18.7, Ekim’de konutlar için yüzde 4.55, kullanan dar gelirli 2007 yılının Aralık sanayi için yüzde 4.69 ve nihayet Kasım ayında yaklaşık 60 YTL doğalgaz faturası ayında konutta yüzde 22.5, sanayide öderken, bugün ödeyeceği fatura 110 yüzde 22 ile rekor oranda zam yapıldı. YTL’ye çıkıyor. Yapılan bu zamlar sonucunda Türkiye Yapılan bu zamların gerekçesi olarak elektrik ve doğalgaz zamlarında dünya şampiyonu olmayı Doğalgaz zammı protesto edildi başardı(!). Yapılan elektrik zammının şokunu hala atlatamamış olan ve şimdi kışı nasıl geçireceğini düşünen Türk halkı, bu kötü kış sürprizini şaşkınlık ve tabii ki kızgınlıkla karşıladı. Oysa ki daha birkaç gün önce açıklanan yeni asgari ücret zammı zaten asgari ücretliye büyük bir sürpriz olmuştu. Asgari ücrete yapılan brüt 25 YTL’lik zammın yanında doğalgaza yapılan sadece son zammın yüzde 22.5 olması kelimenin tam anlamı ile inanılır gibi değil. Halen 638,7 YTL olan asgari ücret 1 Ocak 2009’dan Enerjide dışa bağımlılığı tartışılmaz olan Türkiye, her türlü dalgalanmaya açık durumda. Ekonomik kriz bahanesi ile doğalgaza yıl içinde yüzde 80 oranında zam yapıldı. Bu durumda Türk sanayisinin gelişmesi hayal… küresel mali kriz ile birlikte dolar ve petrol fiyatlarındaki yükseliş her ne kadar petrol fiyatları geriliyor olsa dagösterilse de aslında bunun altında başka nedenlerin yattığı iddiaları da bir hayli fazla. Zira zammın Türkiye’ye doğalgaz getiren BOTAŞ’ın alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle çökme noktasına gelmiş olması ve ayakta kalabilmesinin sağlanması için alınan bir tedbir olarak değerlendirilmesi büyük bir skandal. BOTAŞ’a borcu olanlar ise ağırlıklı olarak kamu kuruluşları ve belediyeler, yani devlet. İşin en kara mizah yanı da bu zaten ve bunun bedelinin de yine halka ödetilmeye çalışılması. Sadece doğalgaz Doğalgaz el yakıyor Dünya’da yüzde 40, Türkiye’de yüzde 80 zamlandı… BAHARDA İNDİRİM Hükümetin söz konusu trajikomik senaryosu bununla da kalmıyor. Senaryodaki bir diğer kara mizah örneği de doğalgaz fiyatlarının ŞubatMart aylarında yeniden düşebileceği yönünde yapılan açıklamalar. Doğalgaza ihtiyacın azalacağı bahar aylarında fiyatların düşmesi kimin, nasıl işine yarar orası son derece tartışmalı tabii ki. Ama durun, bununla da bitmedi! Bir de doğalgaz zammının arkasından beklenen elektrik zammı ve akabinde her şeye gelecek zincirleme zamlar ekonomik krizi iyiden iyiye gözümüze ve hayatımıza sokacaktır. İşte bu noktada enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’nin alternatif enerji kaynaklarına yönelmesinin zorunluluğu yeniden gündeme gelmektedir. KIŞ SÜRPRİZİ