Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 Daver DARENDE Emekli Diplomat Yazar ST R A T E J İ c Cumhuriyet Strateji 17 Kasım 2008/229 rmeni diasporası başta ABD ve Avrupa’da olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde 24 Nisan gününü Türkiye karşıtı bir eyleme dönüştürmek için büyük çaba harcadı. ABD Başkanı George W. Bush bir mesaj yayımlayarak “Toplu öldürme ve sürgün sonunda yaşamını yitiren 1.5 milyon Ermeni’yi andıklarını” vurgularken Ermenistan’ın başkenti Erivan’da Türk bayrağı ayaklar altına alındı. Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, New York’ta düzenlenen Ermenistan’ın bağımsızlık yıldönümü balosunda “Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmeye hazır olduğunu (!) söylemekten çekinmedi. Erivan’daki sözde soykırım müzesi genel müdürü Hayk Demoyan’ın İngiltere’nin önemli gazetelerinden The Guardian’a yaptığı açıklama da ulu önderimiz Atatürk’ün etnik çeşitliliği ortadan kaldırmak için Ermenilere karşı savaş suçu işlediğini, Cumhuriyetimizin kurucusunun savaş suçlusu gerekçesiyle gıyabında ölüme mahkum edildiğini ileri sürdü. Fransız televizyonu TV5’in 18 Eylül 2008 tarihli akşam programında, Ermeni kökenli ünlü Fransız şarkıcısı Charles Aznavour ile yapılan söyleşide sunucunun “Fransa Ermeni soykırımını tanıdı, bundan memnun musunuz?” sorusunu şarkıcı şöyle yanıtladı: “Bundan büyük mutluluk duyuyorum. Ancak bu yeterli değil. Türkiye’nin de soykırımını tanıması en büyük dileğimdir. Türk halkı benim düşmanım değildir, soykırımını gerçekleştiren güç benim düşmanımdır.” Bugün emperyalizmin asıl amacı Ermeni diasporasını Türkiye aleyhine kışkırtmaktır. 1945’ten beri ABD’de ve Batı’da yerleşen Ermeniler sivil E ‘İçimizdeki’ Ermeni sorunu Obama’nın ABD Başkanı olmasının ardından Ermeni iddiaları Türkiye’nin bu sorununu daha da ağırlaştırdı. Ermeni iddialarına ‘içerden’ verilen destek düşünüldüğünde, Türkiye’nin konuyu acil olarak düşünmesi gerek… toplum kuruluşlarında profesyonel kadrolar kurarak örgütlü bir şekilde Türkiye’yi “sözde soykırım” yapmakla suçlamaktadırlar. ABD ve AB’den cesaret alan Ermeni lobisinin Türkiye karşıtı faaliyetlerinin artarak devam edeceği, Ermenilerin yıllardır yaptıkları propagandadan kolay kolay vazgeçmeyeceği bilinmelidir. Almanya’nın en etkili gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung’a yazdığı yazıda Ermeni konusuna da değindiği anımsanacaktır. Yazıda “Ermenilerin kanlı bir yolculukta ölümün kapısından geçirildiği”nden söz ettikten sonra, yazar yazısını, “Türkiye, geçmişine ait yalanlarla sakat” sözcükleriyle tamamlamıştı. Aydın geçinen kimi yazarlar da bugün bu romancı gibi aynı görüşleri savunmuyorlar mı? Holding ve dinci basının kimi köşe yazarlarının açıklamaları, vakıf üniversitelerinde Ermeni konusunda yanlı yayınlarıyla tanınan profesör unvanlılarının araştırmaları Kurtuluş Savaşı öncesi dönemini anımsatmıyor mu? “İçimizdeki” sözde aydınlarla birlikte kimi vakıflar da Ermeni sorununa özel bir ilgi göstermektedirler. Değerli araştırmacı yazar Mustafa Yıldırım’ın “Sivil Örümceğin Ağında” adlı kitabının 118. sayfasında yer alan bilgilerden bunu anlıyoruz. “Uluslararası Anlaşmazlıklara Çözüm Programı Direktörü, Columbia Üniversitesi profesörlerinden David Philips, 2001 yılı başlarında TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) ve Ermenilerden oluşan bir uzlaşma komisyonu örgütledi. Türkiye Dışişleri’nin “bilgisi içinde” yapıldığı belirtilen komisyon çalışmalarına Doçent Hovhannissian da katıldı. Hovhannissian daha önce de Amerika’daki “İstanbullu Ermeni Örgütü” tarafından İstanbul’a ABD’deki yeni iktidar durumu ağırlaştırıyor… getirilmişti. Hovhannissian, halen dünyayı dolaşarak, Ermenistan devleti adına “soykırım” tezini yayan ve Türkiye karşıtı propagandayı yöneten en etkin kişidir.” Atlantik ötesinde etkin güçler tarafından koruma altına alınan vaizin cemaatine yakınlığı ile bilinen Türk Kültür Merkezi adlı dernek Atatürk’ün annesinin ismini kullanarak “Zübeyde Hanım Sevgi Ödülü”ne Ermeni soykırımı iddialarına destek veren ABD Temsilciler Meclisi üyesi Carolyn Bosher Maloney’yi layık görmesini kimse tuhaf karşılamasın. Amerikan Kongresi’nde Yunan Dostluk Grubu’nun kurucusu olan Maloney 2007 yılında Kıbrıs’ta Türkiye’nin varlığının sona erdirilmesini isteyen bir tasarı hazırlamıştı. Maloney ayrıca sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili Amerikan Kongresi’ne sunulan tasarıya da destek vermişti. İÇERDEN DESTEK Ödülü alan Maloney Atatürk’ten de övgüyle söz etmiş, törenden sonra “sözde Ermeni soykırımı” tasarısı ile ilgili sorular üzerine “Bunun yeri değil” diyerek salonu terk etmiştir. (!) (Cumhuriyet, 24 Nisan 2008) Ermeni sorununa ilişkin olarak “İçimizdekiler”in bakış açısı da yabancılardan farklı değildir. Örneğin bunlardan ünü dünyaya yayılmış bir başka yazar da “Türklerin 1,5 milyon Ermeni’yi öldürdüğünü, yapılanın bir soykırım olduğunu” yabancı basın temsilcilerine söylememiş miydi? Ülkemizde Türkiye karşıtlığı, ne acıdır ki moda oldu, ülkesini ağır dille suçlayanları yabancı basın göklere çıkarıyor. Ermeni sorunu gündeme geldiğinde aklıma Mustafa Kemal’in “İlk Meclis’te” yaptığı konuşma geliyor. Ulu Önder 24 Nisan 1920’ de Meclis’in gizli oturumunda yaptığı konuşmasında Ermeni konusunu şöyle değerlendirmişti: “Ermeniler, Erivan Ermeni Hükümeti bölgesi içinde ahalii İslamiyeyi imha etmekle meşguldür.” Bu konuda milletvekillerinin “Bu işi kendi başlarına mı yapıyorlar?” sorusunu “Hayır, Batı’dan destek alıyorlar” sözleriyle yanıtlamış, konuşmasını şu sözlerle tamamlamıştır: “Kiminde “İngiliz parmağı” var, kiminde “Fransız” ve işin acısı, Türkiye içinde “yabancılarla işbirliği içinde olanlar var.” Mustafa Kemal’in bir ders niteliğindeki bu tarihsel konuşması yalnız Ermeni konusunda değil, Türkiye’nin bugün karşı karşıya kaldığı tüm uluslararası sorunlarda güncelliğini koruyor. ABD’de başkanlık seçimini kazanan Obama ve Biden ikilisinin ABD’deki güçlü Ermeni diasporasının da baskısıyla “sözde Ermeni soykırımını” gündeme getirmesi Türkiye’yi bu kez büyük bir olasılıkla ağır bir dille suçlaması beklenmelidir. Bu konuda Türkiye’nin bir “B Planı” olup olmadığı henüz bilinmemektedir. PKK BOYUTU Günümüzde Ermeni sorununu incelerken yıllardan beri devam eden ErmeniPKK arasındaki yakın işbirliğini de göz ardı etmememiz gerekiyor. Ermenistan’ın başkenti Erivan’da PKK’nın büyük bir ofisi olduğu, PKK’lılardan bir bölümünün Karabağ’da yerleştirildiği bilinmektedir. Ermenistan bir yandan Türkiye’yi yıpratmak için uluslararası alanda propagandasını yaygınlaştırırken, bir yandan da PKK’yı ülkemize karşı etkin bir silah olarak kullanmaktadır. Batı emperyalizminin Ermeni sorununu her dem gündemde tuttuğu bu duyarlı dönemde “İçimizdekiler”in Türkiye’yi yakından ilgilendiren bu soruna bakış açısı iç titreten boyutlara ulaşmıştır. Hürriyet Gazetesi’nin 27 Haziran 2005 tarihli sayısında baş sayfadan verilen bir haberde ünlü romancılarımızdan biri Sarkisyan