Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 Dilek FİLİZFİDANOĞLU TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası dfidanoglu@tusam.net eçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 60. hükümetin eylem planını açıkladı. Planın genelinden çok içerikteki bazı noktalar çok daha fazla ön plana çıktı. Bunların en başında ise özelleştirmeler ve yer değiştirmeler geldi. Tabiri caizse, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ve halen kamuya ait bankalar olan Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıfbank’ın İstanbul’a taşınacakları yönündeki açıklama gündeme bomba gibi düştü. Bu açıklamayla birlikte de 60. Hükümetin eylem planı pek fazla ilgi görmedi. Zira TCMB’nin İstanbul’a taşınması planları tartışılması gereken çok daha önemli bir konu olarak görülüyor. TCMB’nin İstanbul’a taşınması, çalışmalarındaki gerekçe bankaların İstanbul'da bulunduğu ve bu nedenle de kamu bankaları ve TCMB’nin de İstanbul'a taşınmasının uygun olduğu yönünde. Amaç ise İstanbul’u Türkiye’nin finans merkezi haline getirmek ancak ne amaç ne de gerekçe çoğu kesim için pek de inandırıcı gelmedi. Aslına bakılırsa son günlerin en çok tartışılan konusu olan TCMB’nin İstanbul’a taşınması projesi yeni bir konu değil. Bu projenin 19871993 yılları arasında TCMB’nin başkanlığını yapan Rüştü Saracoğlu zamanında ilk olarak gündeme geldiği ve bugün konuşulan Levent’teki arsanın da o dönemde alındığı biliniyor. Daha sonra 2006 yılında yeniden gündeme gelen ve konuşulmaya başlanan konu bugün iyiden iyiye sıcak gündemi oluşturuyor. Merkez Bankası’nın taşınması tartışması… C S TRATEJİ Bankası finans merkezi olarak bilinen Şangay’da değil başkenti Pekin’de. Avustralya ve Hindistan dışında İngiltere, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi dünyanın pek çok ülkesinde merkez bankaları başkentlerde bulunuyor. Eğer merkez bankalarının finans merkezi olan şehirlerde olma zorunluluğu var ise neden bu ülkeler bu zorunluluğu göz ardı ediyorlar ve eğer böyle bir zorunluluk yok ise neden biz durduk yerde böylesi tartışmalara neden olan, üstelik de uzmanlara göre ekonomik, mali ya da siyasi anlamda Türkiye’ye olumlu anlamda katkısı olmayacak, tam tersine çok ağır maliyetiyle zararı olacak bir taşınmayı tartışıyoruz. G Para İstanbul’a ‘göçüyor’ TOPLUMSAL YÖNÜ Merkez Bankası’nın, diğer kamu bankalarının ve finans kuruluşlarının ‘finans merkezi’ olacağı varsayılan İstanbul’a taşınması ‘fiili başkent’ tartışmalarını da gündeme getiriyor. ABD dahil birçok ülkenin merkez bankası başkentinde bulunuyor. bankacılığı yapan bir banka değil. Para basma tekeline sahip olan TCMB’nin görevi ülkenin para politikasına yön vermektir. Hükümetin ülke parasını yönetme yetkisi verdiği bu kurumun temel amacı ise fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Ülkenin ekonomik kalkınmasını desteklemek amacıyla reeskont oranlarını belirlemek, para piyasasını ve paranın dolaşımını düzenlemek, hazine işlemlerini yerine getirmek, Türk parasının değerini korumak için hükümetle ortaklaşa tüm önlemleri almak bankanın diğer görev ve sorumlulukları arasındadır. TEMEL GÖREV TCMB 11 Haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı Kanun ile "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası" unvanı altında özel hukuk tüzel kişiliğine sahip ve özel sermayenin de katıldığı bir anonim ortaklık olarak kurulmuş. Burada bankanın devletten bağımsız olduğuna dikkat çekiliyor. Zira "Türkiye Cumhuriyeti" ve kısaltılmış şekli olan "T.C." ibarelerine özellikle yer verilmemekte. Bunun nedeni ise Bankanın Devlete ait bir kuruluş olduğu izleniminden kaçınmak. Başlangıçta "Cumhuriyet Merkez Bankası" olarak verilen isim daha sonra uluslararası ilişkiler düşünülerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonunda alınan karar gereği "Türkiye"nin eklenmesiyle son halini almıştır. Görülüyor ki daha kuruluşunda Bankanın bağımsızlığı ve özerkliğine özen gösterilmiş, bu konu titizlikle ismine bile yansıtılmıştır. Başka bir deyişle TCMB’nin sıradan bir banka olmadığı kesin. Kar amacı gütmeyen Banka, devletin milli parayı yönetme yetkisi verdiği bir kuruluş olması dolayısıyla devletin ana organlarından biri olarak görülüyor. Dolayısıyla aslında ortak görüş TCMB’nin devletin yönetildiği yerde olmasının daha mantıklı olduğu yönünde. Diğer bankalarla kıyaslanarak "Onlar İstanbul’a taşındı biz de TCMB’yi taşımalıyız" gibi bir yaklaşım çok da mantıklı değil. Zira TCMB diğer bankalar gibi mevduat DÜNYA’DA BAŞKENTLERDE Dünyanın pek çok önemli ülkesinde merkez bankalarının başkentlerde bulunuyor olması kafaları karıştıran başka bir konu. Amerikan Merkez Bankasını Federal Reserve Bank (FED) ülkenin hatta dünyanın en büyük finans merkezi olan New York’ta değil başkent Washington’da bulunuyor. Çin’in Merkez TCMB’nin İstanbul’a taşınacak olması en çok çalışanlarını tedirgin ediyor. Çalışanların pek çoğunun kurulu düzenlerini bozarak yer değiştirmek istememeleri sorun yaratacaktır. Bir taraftan işlerini kaybetme riski, diğer tarafta ailelerini kaybetme riski daha şimdiden insanları tedirgin ediyor. Bu durumdan etkilenecek personel sayısı 4 binin üzerinde. Eşleriyle ve çocuklarıyla birlikte bu durumdan etkilenecekleri düşünülürse neredeyse 1520 bin kişinin hayatını etkileyecek bir durum. Bunun yanı sıra endişe yaratan diğer bir konu ise özellikle TCMB’de çalışan uzman kadronun İstanbul’a gitmek istememesi durumunda neler olacağı. Bu uzman kadro yerine yenileri bulunabilecek mi? Ayrıca geçmişte vize uygulaması tartışmaları bile yaşanan "mega kent" İstanbul için böylesi bir uygulamanın getireceği olumsuzluklar da diğer bir tartışma konusu. Zira daha şimdiden taşınılması düşünülen semtte emlak fiyatlarındaki artışlar ve bir takım fırsatçıların arsa kapma yarışı dudak uçuklatıyor. Sadece TCMB’nin taşınmasıyla kalmayacak olan bu projeden nasibini alacak başka kurumların da olduğu tahmin ediliyor. Bunlar arasında öncelikle Banknot Matbaası geliyor. Bankanın taşınması matbaanın taşınmasını gerektirmiyor ancak basılan paraların belli bir süre TCMB kasalarında saklanıyor olması mantık olarak Banknot Matbaasının da MB’nin olduğu yerde olmasının gerektiğini gösteriyor. Bunun dışında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) da TCMB’nin ardından İstanbul’a taşınacağı tahmin ediliyor. TCMB’nin taşınma maliyeti ise milyon dolarla ifade ediliyor. Yaklaşık 120 ton olan altın stokunun bile güvenli bir şekilde taşınabilmesi için oldukça yüklü bir miktar gerekecek. Ayrıca bankanın teknik anlamda taşınmasının da büyük sıkıntılara yol açabileceği unutulmamalıdır. TCMB, Türkiye’de bankacılık sisteminin beyni konumundadır. EFT (Elektronik Fon Transferi) sisteminin kurulmasının zorluğu uzmanlarca ifade ediliyor. Bir de bu bilgilerin aktarılması sırasında yaşanacak en küçük bir aksaklığın Türkiye açısından nelere mal olabileceği de iyi hesaplanmalıdır. FİİLİ BAŞKENT Aslında yapılan tartışmalar Başkent’in yavaş yavaş İstanbul’a taşınması konusunda yaşanan endişelerden kaynaklanıyor. Ancak böylesi bir yaklaşım yerine bunun ülkemiz için ne kazandırıp ne kaybettireceğine bakılsa daha iyi olur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Bu konuda kararımızı verdik, hatta yerleri de belirlenmiştir. Kanunsa kanun çıkartırız" şeklindeki dediğim dedik tavrının anlaşılır tarafı olmadığı kesin. Eğer ki amaç TCMB ile birlikte taşınılması düşünülen ve özelleştirme sıralarını bekleyen kamu bankalarının albenisini artırmak ise buna da söyleyecek söz bulmak zor… Erdoğan, Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınmasını savunuyor...