25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

20 Melek KIRMACI TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası kirmaci@tusam.net Cumhurbaşkanı ve hükümetin mesajları… C S TRATEJİ sürecine devam edileceği" taahhüdünde bulunuyor. Eylem planından yükselen "Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri yapar yolumuza devam ederiz" sesleri Hükümetin, AB müktesebatına uyum sürecinde kararlı olduğunun işareti midir yoksa Brüksel’e gönderilen tonu düşük bir uyarı mıdır ya da kamuoyunda AB üyeliği konusunda yaşanan hayal kırıklığını bir parça olsun gidermek için atılan bir adım mıdır? Başbakan Erdoğan, İspanya Türkiye İş Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada "AB’ye tam üyelik konusunda ilk günkü kararlılıkla çalışmalarına devam ettiklerini" ve "kelime oyunlarının Hükümeti hedefinden saptırmasının mümkün olmadığını söyledi". Benzer şekilde Cumhurbaşkanı Gül, Hükümet için AB’nin bugün de birinci gündem maddesini oluşturduğunu söylüyor. Çünkü Hükümetin söylediğine göre AB müktesebatına uyum Türkiye’nin tam bir demokrasi ve hukuk devleti olması demek. Başbakan’ın son günlerde yeniden gündemin en üst sırasına yerleşen türban sorunu konusunda gösterdiği tutum, Hükümet tarafından "demokratikleşme" yolunda atılan bir adım olarak yorumlanıyor. Bireysel hak ve özgürlüklerin korunması ile eş düzeye indirgenerek tartışılan türban sorunu yalnızca "demokratikleşme" sorunu ise Hükümetin TCK’nın 301. maddesinin değiştirilmesi ya da tamamen kaldırılması konusunda da aynı kararlılığı sergilemesi gerekmez mi? umhurbaşkanı Abdullah Gül, Mısır’a gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ardından Türkiye’ye dönüşü sırasında "2008 yılının Türkiye için AB yılı olacağına inandığını" söylemekle TürkiyeAB tartışmalarının 2008’de yeniden ateşleneceğini muştuladı. Hatırlanacağı gibi geçen yıl AB ile ilişkiler açısından Türkiye için pek iyi bir yıl olmadı. Avrupa Birliği kurumsal yapısında yaşanan problemler nedeniyle Türkiye’nin adını dahi ağzına almamaya özen göstermiş, mümkün olduğunca Avrupa’nın Türkiye ile ilgili tartışmaların esiri olmasını engellemek için elinden geleni yapmış, Türkiye’de yaşanan siyasi çalkantılar sırasında tonu düşük açıklamalar yapmıştı. Türkiye’de ise Avrupa Birliği’ne ilişkin gelişmeler ana haber bültenlerinde küçük bir haber olarak dahi yer almamış, Türkiye’nin Avrupa Birliği gündemi yılın ikinci yarısında Fransa Cumhurbaşkanı seçilen Nicolas Sarkozy’nin sarf ettiği sözlerden ibaret olarak algılanmış ve yorumlanmıştı. Ne Avrupa Birliği’ni kuran Roma Anlaşmalarının 50. yılı kutlamalarına üretildiğini söylerken iktidarı elinde bulundurmanın Türkiye’nin davet edilmeyişi ne de Avrupa tadını çıkarır gibiydi. Erdoğan, başlayan yeni dönemin Anayasası’nın yerini alacak olan Reform Anlaşması’nın siyasi ve ekonomik istikrarını sağlam bir zemine hazırlanması konusundaki Hükümetlerarası oturtan Türkiye için toplumsal yapının Konferans’a Türkiye’nin çağrılmaması kamuoyunda güçlendirilmesini gerçekleştirecek sosyal restorasyon dikkat çekebildi. Yeni yıl ile birlikte Avrupa Birliği ile dönemi olacağını bu dönemin sonunda Türkiye’nin ilişkiler dolayısıyla Avrupa Birliği’ne uyum kapsamında bugünkünden çok daha ileri bir noktaya taşınmış ve her gerçekleştirilmesi planlanan reformlara ilişkin alanda dünyadaki saygınlığını artırmış bir ülke tartışmalar yeniden konuşulmaya başlandı. olacağını söyledi. 60. hükümet programı eylem planının Cumhurbaşkanı Gül’ün ifadesine göre hükümetin AB AB ile ilişkiler açısından önemi ekonomik program ile sürecinde geçen yıl yeterli derecede çaba paralel yürütülecek olan demokratikleşme programının göstermemesine gerekçe olarak gösterilen nedenler birbirini tamamlayan unsurlar olarak görülmesinde ve ortadan kalktığına göre 2008 yılının Türkiye için "AB demokratikleşme yolunda gerçekleştirilmesi planlanan yılı" olmaması için ortada herhangi bir eylem ve ödevlerin AB sebep yok. Buradan devam edersek Müktesebatına Uyum Programı Zapatero ne yeni anayasa tartışmalarının ne de temel alınarak oluşturulmasında ve Erdoğan... türban sorununa ilişkin yaşanan yatıyor. Yani 60. hükümetin tartışmaların Türkiye’nin AB eylem planında demokrasi ve gündemini etkilemesine hükümet izin hukuk devleti başlığı altında vermeyecektir, öyle değil mi? gerçekleştirilmesi Görünen o ki AKP iktidarı öngörülen sekiz için 2008 yılı Avrupa Birliği faaliyet AB projesine duyduğu bağlılık müktesebatına ve samimiyet açısından test uyumun sağlanması niteliğinde olacak. Başka ve kurumsal bir ifadeyle Avrupa Birliği yapılanmanın ile ilişkilerde samimi oluşturulması olmamakla suçlanan amacını taşımalı. iktidar partisi için 2008 Eylem planında yılı zor bir yıl olacak demokrasi ve hukuk görünüyor. devleti başlığı altında sıralanan faaliyetler ÜKÜMET arasında "toplumsal uzlaşmayla yeni bir PROGRAMI anayasanın hazırlanması" Başbakan Erdoğan, 10 ve "temel hak ve Ocak 2008 tarihinde özgürlüklerin Başbakanlık binasında güçlendirilmesi"nin yanı gerçekleştirilen basın sıra "adalet ve yargı reformu toplantısında, 60. hükümetin 5 çalışmalarının Eylül 2007’de güvenoyu alması sürdürülmesi" yer alıyor. ile birlikte Türkiye’de yeni bir Hükümet, eylem planında dönemin başlamak üzere Türkiye’nin "AB’ye katılım olduğunun "müjdesini verdi". sürecini, milletin siyasi, Erdoğan, iktidarı devraldıkları ekonomik, sosyal ve hukuki 2002 yılından itibaren, ekonomik standartlarını yükselten bir ve siyasi alanda hedeflerini net yeniden yapılanma süreci" olarak ortaya koyduklarını olarak gördüğünü dolayısıyla böylelikle 58. ve 59. hükümetler "fasılların müzakerelere açılıp döneminde ülkenin kemikleşen açılmamasına bakılmaksızın sorunlarına gerçekçi çözümler AB müktesebatına uyum C AB yeniden gündemde Türkiye, AB ile ilişkilerinde bir süredir yatay seyir izliyordu. 2007’de AB konusundaki başarısızlık yeni yaklaşımla aşılmaya çalışılıyor. AB açısından ise değişen bir şey yok. Mayıs ayında Türkiye, Almanya, Fransa arasında yapılacak üçlü zirve bekleniyor. AB İLE ‘YENİ DÖNEM’ Yeni yıl ile yeni bir dönemin başladığı doğru. Erdoğan, "AB üyeliğinin Türkiye’nin vazgeçilmez temel dış politika hedefi" olduğunu ve "Türkiye için tam üyelik dışında başka hiçbir seçeneğin kabul edilemez" olduğunu yeni dönemde daha yüksek sesle dillendirmeye başladı. Mayıs ayında Almanya’da gerçekleştirilmesi planlanan TürkiyeFransaAlmanya üçlü zirvesi için "masaya yemek olarak ne geleceğini şu anda bilemediklerini" ancak "beğenmediklerini zorla yiyecek halleri olmadığını" söylemekle Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin AB üyeliğine ne denli karşı oldukları herkesçe bilinen Almanya ve Fransa karşısında Hükümetin boyun eğmediğini göstermek peşinde görünüyor. Almanya’da gerçekleştirilecek Üçlü Zirve, bugünden bakıldığında, Nicolas Sarkozy, Angela Merkel ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkelerinde temsil ettikleri tabanı ve kamuoyunu etkilemeye yönelik bir girişim olarak görünüyor. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den AB müktesebatına uyum konusunda beklediklerini karşılama konusunda Hükümetin ne kadar kararlı ve ısrarlı olduğunu zaman gösterecek. AB’nin aday ülkeler için yol haritası niteliğindeki yenilenen Katılım Ortaklığı Belgesi’nde Türkiye’den yerine getirilmesi istenen reformlar yeniden hatırlatıldı. İfade özgürlüğüne ilişkin olarak Türkiye’den TCK 301. maddesine ayrıca yer verilmemiş zira Yargı ve Temel Haklar başlığının açılması için getirilen açılış kriterleri arasında 301. maddenin değiştirilmesi yer alıyor. Bununla birlikte azınlık hakları konusunda Türkiye’den Vakıflar Kanunu’nun bir an önce çıkartılarak uygulamaya geçilmesi talebi bir kez daha ifade ediliyor. Hükümet, AB’nin Türkiye’den karşılamasını istediği koşulları yerine getirmede ne kadar kararlı ve samimi olduğunu Brüksel’e kanıtlamak durumunda hissediyor olmalı. AB üyeliğine verilen desteğin azalmakta olduğu bir dönemde kamuoyunda Hükümet karşıtı tepkinin doğmasına izin vermeden AB’nin Türkiye’den kısa dönemde yerine getirmesini istediği reformları gerçekleştirmek Hükümet için oldukça önemli. Cumhurbaşkanı Gül, kendisinin Dışişleri Bakanı olduğu dönemde hazırlanan 9. Uyum Paketi’nin çıkartılması için Hükümeti teşvik edeceğini söylüyor. Kendisinin Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığı Hükümet şimdi de iktidarı elinde bulundurduğuna göre Hükümetin önünde hiçbir engel görünmüyor(!). H
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear