Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dilek FİLİZFİDANOĞLU TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası dfidanoglu@tusam.net Son 5 yılda ciddi satışlar gerçekleştirildi… C S TRATEJİ 21 BDDK ve Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre, Türkiye’de halen 4’ü katılım bankası olmak üzere toplam 50 banka faaliyet gösteriyor. Merkez Bankası verilerine göre ise bankacılık sektöründeki yabancı payı yüzde 22,4. Yüzde 16,4 halka açık borsa payları var ve bunlar da dahil edildiğinde bu oran yüzde 38,8'e ulaşıyor. Dolayısıyla sektörde yüzde 3 paya sahip olan Oyak Bank’ın satışıyla birlikte Türkiye’de bankacılık sektöründeki yabancı payı yüzde 42’lere gelmiş durumda. Bankacılık sektöründeki yabancı payının, IMF’nin uyguladığı politikalar sonucunda gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelerden daha yüksek olduğunu biliyoruz. Bu oran özellikle gelişmiş Avrupa ülkelerinde yüzde 20’nin altında. Hatta bu ülkelerin pek çoğunda bankacılık sektörünün özellikle milli sermayede kalması dolayısıyla yabancı sermaye girişinin kısıtlanması için çaba harcandığı ve politikalar üretildiği biliniyor. Gelişmekte olan ülkelerde bankacılıktaki yabancı payının daha yüksek oluşu ise düşündürücüdür. Örneğin AB’nin eski üyelerinden pek çok gelişmiş ülkede yabancı payı yüzde 20’lerin altında iken AB’ye yeni girmiş ya da girmek üzere olan gelişmekte olan ülkelerin tamamında bu oran yüzde 8090’larda seyrediyor. Ülkemizde Demirbank’ın HSBC’ye satışı ile başlayan yabancılaşma süreci, Türk Bankacılık sektörünü olumsuz etkilemiş ve yabancı bankalar karşısında rekabet gücünü kaybeden bankalar satılmış ya da kapanmıştır. 1999 yılında ülkede faaliyet gösteren banka sayısı 81 iken bugün bu sayı 50’ye kadar düşmüştür. Bu da Türk bankacılığının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Bunu önlemek için öncelikle bankacılıkta yabancı payına sınırlama getirilmesi gerekiyor. Özellikle gelişmiş Avrupa ülkelerindeki oranlara bakılmalı ve yabancıların sektöre girişindeki sınırlamaların nedeni düşünülmelidir. Her ne sebeple olursa olsun kar eden ulusal bankaların yabancılara satışı onaylanamaz ve kabul edilemez. Türkiye’de yabancıların banka almasına izin verilmesi ve bunun herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmadan istenildiği kadar hissenin hatta tamamının satın alınabilmesi, Türkiye açısından önemli kayıpları ve riskleri beraberinde getirmektedir. Türk firmalarının yabancı ülkelerde bu tür bir girişimde bulunmaları halinde, karşılaştığı zorluklar ise T ürkiye’de yabancıların bankacılık sektörüne olan ilgisi artmaya devam ediyor. Artan bu ilgiyle doğru orantılı olarak bankalardaki yabancı payı da giderek tehlikeli sınırlara geldi. Bankacılık sektöründeki yabancı sermaye oranlarıyla ilgili hala bir düzenleme yapılmamış olmasından dolayı geçmişteki endişeler bir bir sıralanırken, korkulan noktaya yavaş yavaş geliniyor. Bugün Türk bankacılık sektöründeki yabancı payı yaklaşık yüzde 42’leri bulmuş durumda. Kamuya ait olan Halk Bankası’nın da özelleştirilmesi için düğmeye basıldığı şu günlerde, Sermaye Piyasası Kurulu’nun uzun süredir devam eden ''Önlem alınmazsa yabancı payı yüzde 90'lara çıkar'' uyarısı daha bir dikkat çekiyor. Bankaların özelleştirilmesi bir yana asıl risk taşıyan unsur bankaların yabancı tekellerin eline geçmesi. Son olarak Ordu Yardımlaşma Kurumu’na (OYAK) ait Oyak Bank'ın tamamı BDDK'nın onayıyla Hollandalı ING Bank'a 2 milyar 673 milyon dolara satıldı. Bankalar yabancılara BOSTON’DAN OYAK’A Türkiye’nin bugün en büyük ilk 10 bankası arasında yer alan ve bugün 11 milyar 691 milyon YTL aktif büyüklüğe sahip olan Oyak Bank, 1984 yılında Bank of Boston'un İstanbul şubesi olarak kuruldu. Bank of Boston, 1990'da The First National olarak anılması da bu sebepledir. Bu genel kanıdan Bank of Boston adını aldı ve Oyak, Alarko ve ötürü satışa gelen tepkiler de sert oldu. Oyak Bank’ın Cerrahoğlu'yla beraber dört ortaklı bir Türk Bankası sahibi konumundaki OYAK’ın gelirinin çalışan subay olarak faaliyetini sürdürdü. 1991 yılında bankanın adı ve astsubayların maaşlarından kesilen aidatlardan Türk Boston Bank A.Ş. olarak değişti ve 1994 yılında oluşuyor olması elbette askerlerin bankayı da OYAK, bankanın bütün sahiplenmelerinde etkendir. hisselerini satın alarak tek sahibi Tablo Satış sonrasında gelen oldu. 10 Mayıs 1996'da Türk mevduatların kapatılacağı Boston Bank A.Ş. ismi de Bankaların Yabancı Pa yları (%) yönündeki açıklamalar ise değiştirildi ve bugünkü Oyak Çek Cumhuriyeti Oyak Bank’ı tedirgin Bank adını aldı. 93,4 Me ksika etmelidir. Çünkü Emekli OYAK 2001 yılında 36 bin 88 Subaylar Derneği’nin Bulgaristan dolara Sümerbank’ı satın 81 (TESUD) yaklaşık 57 bin aldığında, 11 şubeli küçük bir Macaristan hesabı, Türkiye Emekli 77 banka olan Oyak Bank bugün Polonya Astsubaylar Derneği’nin 362 şubesi, yaklaşık 5.600 67,1 Romanya (TESAD) ise yaklaşık 30 bin çalışanı, 1.2 milyon bireysel, 10 58 hesabı bulunmaktadır. Bunun Arjantin binin üzerinde de kurumsal 49 yanında tepki gösteren şehit müşterisiyle Türkiye’nin sayılı Venezuela aileleri, dul ve yetimler ile 46 bankaları arasında yer Türkiye muharip gaziler gibi diğer almaktadır. Sümerbank’ı satın 42 Br ezilya çevreler dikkate alındığında aldığında anlaşmaya konulan 30 en az 250 bin civarında maddelerden biri beş yıl Belçika 23,3 hesabın kapanabileceği süreyle bankanın Avusturya tahmin edilmektedir. Bu satılamayacağı yönünde idi. 20 Yunanistan bağlamda toplam tasarruf Bu beş yıllık süre 2006 yılının 20 ABD mevduatı hesabı 4.3 Ağustos ayında doldu ve 19,4 milyon adet sürenin dolmasıyla birlikte Fransa 19 olan Oyak Bank’ın satışı yolunda Danimarka Oyak girişimler de vakit 17 İspanya Bank’ın kaybetmeden başladı. Ancak 11,5 Hollanda sadece bankacılık sektöründe yüzde 11 emekliler 3 paya sahip olan Oyak Almanya 10,6 yoluyla 250 Bank’ın satışıyla birlikte İtalya bin mevduat tekrar gündemdeki yerini 9,5 Kaynak: Zaman Gazet hesabının alan bankacılık sektöründeki esi kapanacak olması ihtimali bir yabancı payları rahatsız edici banka için yabana atılmaması boyutlara ulaştı. Özellikle askeri kesimden büyük gereken bir rakam. Dolayısıyla tepkilerin daha da tepki alan satış nedeniyle Oyak Bank yetkililerinin artması demek büyük umutlarla Türkiye’de bankacılık geçmiş yıllardaki özelleştirme karşıtlığı satış sektörüne giren ING’nin umduğunu bulamaması sonrasında daha da öne çıktı ve eleştirilir hale geldi. anlamına gelebilir. Zira bugün Dışbank'ın yüzde 89.3 Oyak Bank’ın askerin bankası olmadığı yolundaki hissesini 985 milyon Euro’ya satın alan Belçikalı açıklamalar, hararetli tartışmalara farklı bir boyut Fortis Bank'ın, sektörden çekilmeye karar verdiği getirdi ve bankanın niteliği tartışmaya açıldı. Elbette yönündeki haberler gündemi meşgul ediyor.(1) yasal olarak askere ait bir banka değil ancak asker gönül bağıyla bağlandığı Oyak Bank’ı adeta kendi ABANCI PAYI ARTIYOR bankası gibi görüyor. Her zaman askerin bankası Türkiye’de bankalara el konulmasının ardından, sektörde yabancılaşma furyası başladı. Birçok uluslararası finans kuruluşu Türkiye’deki bankaları almak istiyor. Son gözde ise Halkbank. Gelişmiş Batılı ülkelerde bankacılık sektöründeki yabancı payı yüzde 20’leri geçmezken Türkiye’de oran şimdiden yüzde 42 oldu. düşündürücüdür. Görünen o ki banka satışları, özellikle askerin mevduatlarına ve dolayısıyla tüm kişisel bilgilerine sahip olan bankaların özelleştirilmesi/yabancılaştırılması tepki topluyor. Hele bu satış işleminin taraflarından birinin yabancı olması bankalara olan güveni giderek azaltıyor. Bu da insanların 6070 yıl öncesinde olduğu gibi, birikimlerini yeniden yastık altında saklamasına sebep olacak gibi görünüyor. Y Dipnot: 1 bkz: 23 Haziran 2007 tarihli Takvim Gazetesi