26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

18 Dr. Nuraniye HİDAYET EKREM TUSAM Uzak Doğu Pasifik Arş. Masası nekrem@tusam.net Uzakdoğu’daki nükleer hesaplar... C S TRATEJİ Rusya) de istediğinde çekilip gitmesi, Çin’in tekrar masaya dönmesi çağrısına kulak vermemesi, Pekin’i diğer ilgili ülkeler karşısında zor duruma sokmuştu. Bu durum, Çin’in uluslararası itibarını zedelediği gibi bölgede istikrarın sağlanması konusundaki kapasitesini de şüphe altında bırakmıştır. Fakir olan Kuzey Kore’ye en büyük gıda ve enerji yardımını yapan Çin, her yıl yaklaşık iki milyar dolarlık yardımda bulunmaktadır. Ancak Pyongyang hükümeti pek vefalı olmamıştır. BM’de Kuzey Kore’ye yönelik yaptırım taslağının tartışıldığı dönemde, Çin Başbakan Yardımcısı Hui Liangyü Kuzey Kore’ye yaptığı ziyaret sırasında Kim Jongil, görüşme talebine hiç cevap vermemiştir. Öteden beri Kuzey Kore’yi en çok koruyan Çin olmuştu; Kore Savaşı’nda Çin 2 milyon askerîni göndermişti; Buna rağmen Kuzey Kore’nin eski lideri Kim İlSong Çin’e karşı Sovyetler kartını kullanarak ÇinSovyet ilişkilerindeki gerginlikten çıkar sağlamaya çalışmıştı. Kim Jongil de ara sıra Rusya’yı Çin’e karşı dengeleme taktiğini kullanmaktadır. Çin’in 1695 No’lu kararnameye imza atması, Kuzey Kore’ye uyarı niteliğinde olabilir. Kuzey Kore’nin dolar kalpazanlığı faaliyetleri son yıllarda ABD hükümeti tarafından eleştirilmektedir. Kuzey Kore’nin kara para aklama işlerini Çin’in özel statüsü olan Maccao’daki bir Çin bankasında sürdürdüğü biliniyordu. Çin hükümeti, Kuzey Kore’nin Çin Bankası’ndaki paralarını dondurduğunu açıkladı, ardından da 25 Temmuz’da, Kuzey Kore sınırında askerî tatbikat yaptı. Çin hükümeti 1 Ağustos’ta da, ABD uzmanı olan Liu Xiaoming’i Çin’in Kuzey Kore Büyükelçisi olarak tayin edeceğini açıkladı. Bütün bu gelişmeler, Pekin’in Kuzey Kore’ye yönelik politikasında küçük bir revize yaptığını gösteriyor. Yani Çin, Kuzey Kore’yi uyarmakla birlikte, Kuzey Kore’nin sorumsuz davranışlarına karşı kabul edilebilecek belli bir sınırın olduğunu ve verilen desteklerin de bedelsiz olmayacağının işaretini vermektedir. Soğuk Savaş sonrası dünya ekonomisi, konjonktürel değişim ve Çin’in bölgedeki yükselişi nedeniyle, aynı ideolojiyi paylaşan ÇinKuzey Kore arasındaki siyasal değerler ve uluslar arası arenaye karşı sorumlulukları giderek farklılaşmaya başlamıştır. İki ülkenin düşünce tarzı ve Kuzey Kore, nükleer sorunlar üzerindeki denemesini bir gemi algılayışı da ters üzerinden düşmüştür. Kim Jongil gerçekleştirdi. ve hükümeti, Kuzey Kore’nin nükleer silah ve füze denemesi gibi büyük sorunlar üzerinde Çin’in tutumunu ve zorunluluklarını anlayışla karşılamamaktadır. BM’nin 1695 No’lu kararnamesinden sonra Kim Jongil’in füze taktik oyunlarının manevra alanı giderek daralmıştır. Sonunda Kuzey Kore yine Çin’in desteğini almak istediğinde pazarlık kozları daha zayıf olacaktır. Aslında Kim Jongil’in nükleer silah K uzey Kore hükümeti, Discovery mekiğini fırlatacağı günde ki bu ABD’nin milli gününe denk getirilmiştir dört Scud, iki orta menzilli Rodong ve bir uzun menzilli Taepodong 2 tipi balistik füze denemesi gerçekleştirerek nükleer krizi yeniden tırmandırmıştır. Japonya, Kuzey Kore’nin füze denemesi sonrası, ABD, İngiltere ve Fransa’nın desteğini alarak Kuzey Kore’ye ekonomi dâhil birçok konuda sert yaptırım uygulanması ile ilgili karar taslağını hazırlayıp Güvenlik Konseyi’ne göndermiştir. Çin ve Rusya’nın karşı çıktığı bu tasarı uzlaşma sonucu biraz daha yumuşatılarak 15 Temmuz’da onaylanmış ve 1695 No’lu karar olarak adlandırılmıştır. Çin ve Rusya’nın uyarılarına daha çok önem verilerek hazırlanan uzlaşmalı kararnamede, yapılan füze denemesinin yanlış bir hareket olduğu ve Kuzey Kore’nin tekrar füze denemesinin önlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Kararnamede kullanılan sözcükler ılımlı olup, Kuzey Kore eleştirilmemiştir. İlgili ülkelerin soğukkanlı olması ve durumu gerginleştirecek herhangi bir harekette bulunmaması, diplomatik yollarla meseleye çözüm getirilmesi ve ekonomik yaptırım ya da kuvvet kullanılmaması gerektiği belirtiliyor. Kararnamede Kuzey Kore’nin bir an önce altılı görüşmelere dönmesi ve nükleer silahları geliştirme faaliyetini askıya almasına dair verdiği sözü tutması talep ediliyor. Kuzey Kore için en kötü durum ise kararnamede yer alan silah ambargosudur. Nitekim Kuzey Kore’nin her yıl Ortadoğu ve diğer bölgeler arasındaki silah ticaretinden 1,5 milyar dolar kazandığı bilinmektedir. Bu kararname 1998 yılında Taepodong 1 füze denemesi sonrası ikinci, 2003 yılında Kuzey Kore nükleer silah krizi sonrası ilk bağlayıcı kararname olmuştur. Çin hükümeti bu kararnameye imza atmıştır. Bu durum Kuzey Kore’nin Çin’i kullanarak kitle imha silahlarıyla ekonomi ve güvenlik alanındaki çıkarlarını temel alan dış politika stratejisinin de başarısız olduğu anlamına geliyor. Yani kararname Kuzey Kore için büyük bir darbedir. Kararnamenin açıklanmasından hemen sonra Pyongyang yönetimi, söz konusu kararnameyi tamamen reddettiğini beyan etmiş ve füze denemelerinden vazgeçmeyeceğini tekrarlamıştır. Kuzey Kore’ye göre söz konusu kararname ikinci Kore Savaşı’na yol açacaktır. Ayrıca Kuzey Kore’yi engellemesi şüphelidir. Kuzey Kore füzelerine Çin’in yaklaşımı BM’nin Kuzey Kore’nin füze denemelerine ilişkin kararını Çin’in veto etmemesi Komünist lider Kim Jongil için büyük bir darbe olarak değerlendiriliyor. Kuzey Kore’nin altılı görüşmelere dönmemesi ve nükleer çalışmalarını sürdüreceğini açıklaması da ülkeyi destekleyen tek küresel güç olan Çin’i zora sokacak. Konseyi’nin ittifakını da sağlamıştı. Kararnameden memnun kalmayan tek tarafın Kuzey Kore lideri Kim Jongil olduğu belirtiliyor. Çünkü Kim Jongil, Çin’in her zaman olduğu gibi kendilerini korumak zorunda olduğu hesabını yapıyordu. Kuzey Kore, Çin’in füze denemesi yapmaması uyarılarına hiç aldırmamış ve nükleer silahlardan arınması tavsiyesine de hiç yaklaşmamıştı. Üstelik Çin’in ev sahipliğinde yürütülmekte olan "Altılı Görüşme" den (Kuzey Kore, ABD, Güney Kore, Çin, Japonya ve ÇİN’İN TUTUM DEĞİŞİKLİKLERİ Çin, en büyük kartı olan veto hakkını kullanma tehdidinde bulunarak kararnameyi yumuşatmıştır. Kuzey Kore’ye yönelik ekonomik yaptırım hatta askerî güç kullanmaya karşı başarılı olan Çin, veto hakkını kullanma mecburiyetinden kurtulduğu gibi, aynı zamanda BM Güvenlik
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear