24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sinem KARA TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası Putin, RusyaAB enerji diyaloğunda tekelini güçlendirmek istiyor... C S TRATEJİ 5 firmaları geriye kalan hisseleri aralarında eşit olarak paylaştı. Kuzey Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı projesiyle Rusya, bir taşla iki kuş vurdu: hem Avrupa Birliği ülkelerini Rus enerji kaynaklarına daha bağımlı hale getirdi hem de Doğu Avrupa ülkelerinin enerji güvenliğini sarstı. Şöyle ki, Baltık Denizi’nin altından geçerek Almanya’ya Rus doğal gazını taşımayı amaçlayan Kuzey Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı, Doğu Avrupa ülkelerinden Ukrayna ve Polonya’yı baypas ediyor. Rusya’nın tekelini güçlendirmek adına başlattığı girişimlerden bir diğeri de, Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan’ın üye olduğu Şanghay İşbirliği Örgütü’nün 15 Haziran 2006 tarihinde toplanan zirvesinde Rusya’nın ŞİÖ bünyesinde bir "Enerji Kulübü" oluşturmayı teklif etmesiydi. Bu teklifin hayata geçmesi durumunda, Avrupa Birliği enerji pazarlarını Rusya’ya açmayı reddetse bile Rusya doğuda yerini sağlamlaştıracaktır. Rusya, Avrupa Birliği ülkelerinden İngiltere, Danimarka, Hollanda, İtalya ve Belçika ile de enerji alanında ikili ilişkilerini kuvvetlendirmektedir. Bu durum, Rusya’nın enerji pazarlarını bu ülkelere açmasından ziyade onlarla ikili görüşmeler içerisine girerek daha karlı çıkmak istediğini göstermektedir. Rusya’nın enerji konusunda "Avrupa Birliği"yle toplu olarak görüşmesinden çok teker teker üyelerle anlaşması dikkat çekicidir. Rusya’nın özellikle Avrupa Birliği kurucu ülkelerinden Almanya, İtalya, Hollanda ve Belçika ile ikili görüşmeler içerisinde bulunması, akıllara Avrupa Birliği’nin bir bütün olarak, Rusya ile enerji diyalogu kurmak isteyip istemediğini getiriyor. Avrupa Birliği enerji alanında Rusya’ya bir birlik olarak yaklaşmaktan ziyade üye ülkelerinin Rusya ile ikili diyaloglarına ses etmeyen bir görüntü çiziyor. S oğuk Savaş döneminde ve sonrasında, Vladimir Putin’in siyaset sahnesine çıkışına kadarki süreçte Rus dış politikası güvenlik üzerine şekillendi. Soğuk Savaş sırasındaki ideoloji ve güvenlik rekabetine dayalı ilişkiler savaşın sona ermesi ile yerini ekonomik temeller üzerine gelişen ilişkilere bıraktı. 10 Ocak 2000 tarihinde Ulusal Güvenlik Doktrini ve bundan tam altı ay sonra 10 Temmuz 2000’de Dış Politika Doktrini’nin onaylanmasıyla Rus dış politikası güvenlik temellerinden uzaklaşmaya başladı. Bu doktrinler ışığında ekonomik unsurların ön planda olduğu bir dış politika benimsendi. Bu bağlamda, dünyadaki en önemli enerji kaynaklarını topraklarında barındıran Rusya’nın dış politikasında enerjiye ağırlık vermesine şaşılmamalıdır. Ukrayna’da Ekim 2004’te yapılan Devlet Başkanlığı seçimlerinin ardından gerçekleşen "Turuncu Devrim" sonucunda Ukrayna, Batı yanlısı bir tutum izlemeye başladı. Bu durum, Rusya’nın bölgedeki ağırlığını kaybettiği yönünde algılandı. Bölgedeki etkisinin azalabileceği endişesi yüzünden Rusya, Ukrayna’ya karşı olumsuz bir tavır takındı. 2006 yılının Ocak ayında Rusya’nın Ukrayna’ya ihraç ettiği doğal gazın fiyatını arttırması sonucunda çıkan anlaşmazlık üzerine doğal gaz "vanalarını kapatması", Rusya’nın bu olumsuz tavrının yansıması olarak görülebilir. Bu tutum, aynı zamanda, enerji unsurunun Rus dış politikasında ne kadar önemli bir araç olduğunu vurgulamaktadır. Yaşanan enerji krizi yalnız RusyaUkrayna ilişkilerini gerginleştirmekle kalmayıp Rusya’yı Avrupa Birliği ile de karşı karşıya getirdi. Ukrayna’ya karşı izlenen "vanayı kapatma" politikası, doğal gaz açısından Rusya’ya bağımlı olan Avrupa Birliği için de soğuk ve karanlık geçecek günler anlamına geliyordu. Enerji krizinden sonra Avrupa Birliği enerji politikasını tekrar gözden geçirmeye yönelerek Rusya’ya bağımlılığını azaltacak yeni enerji kaynakları bulmayı amaçladı. Rusya’nın Enerji Şartı Antlaşması’nı 1991’de imzalayıp şu ana kadar onaylamaması Avrupa Birliği’nde endişelere neden oluyor. Yeni yıla girerken RusyaUkrayna arasında yaşanan enerji krizi, Avrupa Birliği’nin Rusya’ya olan güvenini sarstı. Rusya, Avrupa Birliği’nin gözünde enerji alanında güvenilir bir ortak olmaktan çıkmıştı. Rus doğal gaz şirketi Gazprom’un doğal gaz ihracatında tekel konumunda bulunması ve Rusya’nın bu şirketin tekelini meşrulaştırmak istemesi Avrupa Birliği’nde tepkilere yol açtı. Bu durum AB’nin yeni seçeneklere yönelmesine neden oldu. Bu bağlamda, Nabucco ve TürkiyeYunanistan Doğal Gaz Boru Hattı projelerinin Avrupa Birliği’nin gaz kaynaklarını çoğaltması bekleniyor. Nabucco Projesi, Hazar ve Ortadoğu gazını Türkiye üzerinden Bulgaristan’dan başlayarak Romanya ve Macaristan’ı takip ederek Avusturya’ya ulaştırmayı hedefliyor. TürkiyeYunanistan Doğal Gaz Boru Hattı projesi ise TürkiyeYunanistan üzerinden İtalya’ya doğalgaz akışını amaçlıyor. Olaylara Rusya açısından bakıldığında ise bambaşka bir tablo çıkıyor karşımıza. Rusya, enerjiyi dış politikasında etkin bir biçimde kullanmaya devam etmek istiyor; çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nin eski Sovyet alanındaki faaliyetlerinden rahatsızlık duyuyor. Örneğin, Ukrayna’da Ekim 2004’te düzenlenen Devlet Başkanlığı seçimlerinde hissedilen ABD ve Batı etkisi Rusya’yı tedirgin etti. ABD ve Batılı ülkelerin eski Sovyet alanında etkili olması, bu ülkelerin güvenlik açısından Rusya için büyük öneme sahip Karadeniz’de de etkili olabileceği endişesini doğuruyor. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Dick Cheney tarafından olumsuz Rusya enerji politikasını sağlamlaştırıyor Avrupa Birliği, Rusya’nın doğal gaz ihracatındaki tekelini yumuşatması için ne kadar diretirse, Putin yönetimi de tekelini güçlendirmek için o kadar çaba gösteriyor. yönde eleştirildi. Cheney, Rusya’yı komşu devletlere gözdağı vermek ve şantaj yapmak için enerjiyi bir araç olarak kullanmakla suçladı. Rusya’nın şu an izlediği enerji politikasını devam ettirebilmesi ve doğal gaz ihracatındaki tekelini koruyabilmesi ise elindeki sermayeye ve teknolojiye bağlı. İşte bu noktada Rusya’nın Avrupa Birliği’ne bağımlılığı ortaya çıkıyor. Rusya’nın doğal enerji kaynaklarını açığa çıkarmak ve bu kaynakların ticaretini yapabilmek için Avrupa Birliği’nin mali ve teknolojik desteğine ihtiyacı var. Aynı zamanda Rusya, Avrupa Birliği ile ilişkilerinin karşılıklı çıkarlara dayanmasını istiyor. Nasıl Avrupa Birliği Rusya’nın doğal gaz ihracatındaki tekelinin ortadan kalkmasını, Enerji Şartı Antlaşması kapsamında Rusya’da yabancı yatırımların korunmasını ve Rusya’nın enerji pazarlarının liberalleşmesini istiyorsa; aynı şekilde Rusya da Avrupa Birliği ülkelerinde enerji pazarlarına açılmak istiyor. Avrupa Birliği, küreselleşme kavramını öne sürerek küreselleşen dünyada yabancı sermayenin Rusya enerji pazarlarında etkin olmasını talep ediyor; fakat aynı kavram Rusya tarafından uygulanmak istendiğinde "tekelleşme" olarak algılanıyor. SOÇİ ZİRVESİ Avrupa Birliği ve Rusya arasındaki enerji diyalogunun önemli adımlarından biri 25 Mayıs 2006 tarihinde Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki kasabası Soçi’de toplanan Avrupa BirliğiRusya enerji zirvesiydi. Bu zirvenin çerçevesini oluşturan başlıca konu Rus Gazprom’un doğal gaz ihracatındaki tekel pozisyonunun kırılması için Rusya’nın yabancı yatırımcılara boru hatlarının kullanımını açan Enerji Şartı Antlaşması’nı onaylamasıydı. Rusya’nın bu zirveden beklediği karar ise Gazprom’un Avrupa’nın enerji pazarına girmesine müdahale edilmemesiydi. RUSYA TEKELİNİ GÜÇLENDİRİYOR Avrupa Birliği, Rusya’nın doğal gaz ihracatındaki tekelini yumuşatması için ne kadar diretirse Rusya da tekelini güçlendirmek için o kadar çaba gösteriyor. Rus Gazprom ve Alman BASF AG ve E.On AG firmalarının beraber yürüttükleri Kuzey Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Rusya’nın tekelini güçlendirmek adına attığı en önemli adımlardan biri. Bu hat sayesinde Rus doğal gazının Baltık Denizi altından Almanya’ya ulaşması hedefleniyor. Bu projede Rus Gazprom’un hissesi %51 iken Alman Putin, AB istemlerine kulak tıkamayı tercih ediyor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear