Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
söyleyecek sözü de bulunmamaktadır. Bu arada demokratik bütün tavırlara duyarlı Avrupa Parlamentosu Orta Asya Komisyonu’nda olayların değerlendirildiği bir toplantı gerçekleştirildi. Çalışmaya uzun yıllar ülke dışarısında bulunan, Doğulu siyaset uzmanları tarafından Özbekistan’ın Karzai’si olarak nitelendirilen görünürdeki en büyük muhalif Muhammed Salih de katıldı. ŞairYazar Salih, Birliğin uyguladığı baskının yeterli olmadığını ifade ederek, "AP’nin Karimov rejimini değiştirmeye çalışacağını düşünüyoruz. Bize karşı ciddi bir destek var" sözleriyle, kendi oluşumundan ziyade bir dış etken vasıtasıyla yönetime talip olduğunu da göstermektedir. Ayrıca Türkiye’ye de bir paragraf açarak, Özbekistan ve genel olarak Orta Asya’ya yönelik politikalar geliştirilemediğini, Ankara tarafından Andican’a yeterli tepki verilemediğini belirterek, Türkiye’nin özellikle AP ve Avrupa Komisyonu’nda nüfusunu kullanarak baskıyı artırması gerekliliği üzerinde de durmaktadır... C S TRATEJİ Olaylarda çok sayıda Özbek, yaşamını yitirmişti... 17 Ticaret hacminin 10 milyon dolar seviyesinde olduğu ancak bunun 100 milyon dolara çıkarılabileceği Taşkent Büyükelçisi Ami Mel tarafından dile getirilmektedir. İsrailli uzmanlar; sulama, hayvancılık, pamuk ve diğer tarımsal teknolojilerin geliştirilmesi konusunda Özbek yetkililerle ortak çalışmalar yürütmektedir. İsrail’in giderek artan enerji ihtiyacına karşılık bölgesindeki ilişkileri bakımından temininde yaşadığı sorunlar Kafkasya ve Orta Asya doğal kaynaklarına bakışını da öncelemiştir. İran etkenini ve bu ülkenin Özbekistan’ın da aralarında bulunduğu bölge ülkeleriyle son yıllarda geliştirdiği ilişkileri göz önünde bulundurduğumuzda İsrail için Özbekistan ve Orta Asya’nın konumu daha net olarak değerlendirilebilecektir. Bateman Projects Ltd’nin Kızılkum Fosfat Kompleksi’ne yapacağı 200 milyon doların üzerindeki yatırımla birlikte işletmede 2007 yılından itibaren 860 bin ton olan üretim kapasitesi 3.6 milyon tona ulaşacaktır. Söz konusu maden yatağının Batı’nın 100 yıllık ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip olduğunu da ilave etmeliyiz. Aynı şirketin Kaşkaderya’daki Şurtan Doğalgaz Kompleksi’nde 195.2 milyon dolarlık bir projeyi uygulamaya başladığını, kredinin Amerikan Eximbank’ı ve İsrail IFTRIC Ajansı tarafından sağlandığı açıklanmaktadır. Sahip olduğu altın kapasitesi itibariyle dünyada altıncı sırada yer alan Özbek sektöründe, Beitman Şirketi’nin Koklatas ve Daugıztau yataklarında 198 milyon dolarlık bir projeyi devreye sokarak, yıllık 5 ton olan üretimini 20 tona çıkarmayı hedeflemektedir. Bunun dışında, iletişim sektöründe de ilişkilerin hızlı bir gelişim trendi yakaladığını, sağlık bakanlıkları arasındaki işbirliğinin personel yetiştirilmesinde somutlaştırıldığını, askeriteknik işbirliğindeki seviyenin radikal akımların pasifize edilmesi ve nükleer silahların kontrol altına alınması seviyesinde oldukça ileri düzeye ulaştığını da vurgulamalıyız. Andican yarattığı etki bakımından önemli bir kavşakta yer almasına karşın olayların birinci yılında görünen tablo, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü kavramlarından çok, enerji, bölgesel güvenlik ve büyük güçlerin egemenlik arayışlarının öncelikli olduğunu ortaya koyuyor. baktığımızda ilginç noktalar ön plana çıkmaktadır. Karimov Yönetimi’nin ilişkin hacimli yazıların bugüne kadar yalanlanmamış olması, en azından bu yönde tepki verilmemesi nedeniyle gerçekliğini okuyucuların değerlendirmesine bırakmak gerekmektedir. Haknazarov, Andican olaylarına İsrail gizli servisinin aktif olarak katıldığını, 500 kadar görevlinin olayların başladığı tarihte Afganistan üzerinden bölgeye geçtiğini, bu girişimlerin gerekçesinin; Orta Asya genelinde ve Özbekistan’da İslam karşıtı düşüncenin oluşturulması ve yayılması, İslam fobisinin oluşturulması ve geliştirilmesi, Karimov üzerindeki politik baskının artırılması –ki olaylara ilişkin uydu görüntülerinin İsrailliler tarafından elde edildiği belirtilmektedir olduğunu dile getirmektedir. (www.centrasia.ru 29.05.2005/Andican’da Bu Oldu) Aynı sitenin "Karimov Klanı, Yok Edilen Özbekistan" (30.06.2005) başlıklı yazısında "Yahudilik" unsuru üzerinde durulmakta, İsrail’in bu yolla Özbek yönetiminde etkin bir nüfusa sahip olduğu ileri sürülmektedir. (Yazıda Karimov’un gerçek babası, ilk eşi ve bugünkü ikinci eşinin –annesi bu dine mensup olduğu yer almaktadır) Ayrıca kilit öneme sahip görevlere atanmada bu ilkenin geçerli olduğu, hatta yönetimdeki "gizli güç" tanımlaması yapılmaktadır. Bu grupta gösterilenler arasında; Dışişleri Bakanı Ganiyev, Cumhuriyet Başsavcısı Kadirov, olayların ardından Başbakan Yardımcılığına getirilen ve daha sonra tekrar Cumhurbaşkanlığı danışmanlığına atanan Golişev, Başbakan Yardımcısı İnamova, Andican olaylarında sıklıkla adı geçen İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Bölge Sorumlusu Vladimir Mamo, Eski Başbakan Yardımcısı Atayev ve İsrail Büyükelçiliğinin ardından Ankara Büyükelçiliği’nde bulunan İsayev de bulunmaktadır. Dolayısıyla Karimov yönetiminin Yahudi lobisi tarafından finanse edildiği, devamlılığı yönünde büyük destek sağlandığı iddia edilmektedir. İSRAİL ETKENİ... Andican ile birlikte Karimov’un, Amerika’nın ardından tepki gösterdiği ülkeler arasında ilginç bir şekilde İsrail de yer almıştı. Gerçi radikal akımların bölgedeki hareketleri nedeniyle doğal hedef konumundaydı bu ülke. Ancak yine de Mayıs 2005’teki gelişmelerin ardından Taşkent Büyükelçiliği’ndeki diplomatların tümünün geri çağrılması enteresan bir durumdu. Karimov, kendisine yöneltilen suçlamalara karşı savunma yapmadığı için Washington’un suçlarken, Tel Aviv’i de Bush Yönetimine, kendisine destek konusunda baskı kurmadığı gerekçesiyle eleştiri oklarını yöneltmişti. Andican’ın bir yıl öncesinde Ağustos 2004’te ABD Büyükelçiliği ile birlikte İsrail Büyükelçiliği’ne yönelik bir intihar saldırısı yapıldığını, henüz kim olduğu ve ne amaçla yaptığı belli olmayan bir kişi tarafından gerçekleştirilen –ki sadece kendisi yaşamını yitirmişti eylemi de hatırlatmakta yarar var. Radikal akımların iki hedefine Taşkent’te saldırı durumu! Özbekistan’da 1999 yılı itibariyle Türkiye’nin de adının sıklıkla karşılaştığı ve ilişkilerin gerildiği bir eylemler zincirinden bahsedebiliriz. Hazırlanışı, uygulanışı, kaynağı ve resmi olarak ifade edilen bağlantıları konusunda birbirinin benzeri olan hareketler. Bağımsız kaynakların polisistihbarat tarafından organize edildiğine ilişkin ileri sürdükleri görüşlerde, genellikle Rus ve Amerikan istihbaratının yanı sıra İsrail gizli servisine de atıfta bulunulmaktadır. Özellikle uzmanların eğitim ve hazırlığına yönelik. Burada bir noktanın altını çizmek gerekiyor. SSCB’nin dağılma sonrası cumhuriyetlere en büyük mirası yönetimde "gizlilik" ilkesi olmuştur. Yönetim ile ilgili tüm bilgiler bu nedenle doğruluğu ve kaynağı belli olmayan merkezler tarafından çoğu zaman kamuoyuna yansımaktadır. Ne yazık ki bu genç cumhuriyetler en büyük zararı da ısrarla uyguladıkları bu yöntemden görmektedirler. Kendi kamuoylarından ziyade uluslararası topluluğa en basit konuda bile kendilerini inandıramamaktadırlar, haklı olsalar da. Buradan hareketle; ilgisi nedeniyle centrasia internet sitesinde zaman zaman makaleleri yayınlanan, kim olduğu ve hangi kaynaklara dayandırarak bilgi aktardığı bilinmeyen Usman Haknazarov’un iddiaları SONUÇ... Andican yarattığı etki bakımından önemli bir kavşakta yer almasına karşın olayların birinci yılında görünen tablo, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü kavramlarından ziyade, enerji, bölgesel güvenlik ve büyük güçlerin egemenlik arayışlarının öncelikli olduğunu sergilemektedir. Karimov yönetimi ve Özbekistan’ın yakın geleceği konusunda politika oluştururken yukarıda verilen detayları içeren bir değerlendirmenin yapılması doğru olacaktır. Sadece Özbekistan değil tüm Kafkasya ve Orta Asya Bölgesi için aynı yorumda bulunabiliriz. Sahip olunan doğal kaynaklar ve bunlar üzerinde kurulan hakimiyet kadar etnik ve dini unsurlar da ülkelerin geleceklerinde belirleyici rol oynamaya devam etmektedir. Kaynaklar 1 Eski SSCB Ülkeleriyle İsrail’in İlişkileri, www.iimes.ru / 10.05.2006 2 İsrailÖzbekistan İlişkileri, www.iimes.ru / 29.04.2006 3 Karimov’a Bariyer… ABD Özbek Yönetimine Yaptırım Uygulamayı Düşünüyor. Novıye İzvestiya, 15.05.2006 4 ÖzbekistanMucizevi Işık’tan Biri, http://news.uzreport.com / 16.05.2006 5 İsrail Büyükelçisi, Taşkentli Yahudilerle Görüştü, www.eajc.org / 10.05.2006 TİCARİ İLİŞKİLER... Kafkasya’nın ardından ulusal çıkarları bakımından Orta Asya, İsrail için büyük öneme sahiptir. Kaynakları ve stratejisiyle Özbekistan dağılma sürecinin ardından bu politikanın merkezinde yer almıştır. Bölgede ilk diplomatik ilişki kurulan ülkeyle; tarım sektörünün ardından sağlık, petrol, doğalgaz, madencilik ve askeriteknik işbirliğinde yoğunlaşma kaydedilmektedir.