24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

16 Cavid VELİEV TUSAM Yakındoğu Araştırmaları Masası cveliev@tusam.net Hizbullahİsrail çatışmasının Tahran’a yansımaları… C S TRATEJİ tasfiye etmek yoluyla İran’ı hem bölgeden izole etmeyi hem de Tahran’ın kendisini tehdit eden kollarını kesmeyi hedefliyor. ABD de Hizbullah’ın tamamen silahsızlandırılmasını istiyor. Bundan rahatsız olan İran, Hizbullah’ın silahsızlandırılmasına karşı çıkmakta ve silahsızlandırma talebinin arkasındaki asıl hedefin bölgedeki gücünün zayıflatılması olduğunu biliyor. İsrail açısından ikinci hedef Suriye’dir. Ancak bu konuda İsrail’in kafasında iki ayrı alternatif plan bulunuyor. Bu bağlamda, İsrail ya Suriye’yi iç karışıklığa iterek İran, Lübnan ve Hizbullah’a destek vermekten alıkoymaya çalışacak ya da Suriye’yi direk hedef olarak gösterecek. Şimdilik İran’ın Suriye’ye verdiği kararlı destek İsrail’i direkt olarak Suriye’ye saldırmaktan alıkoyuyor. Fakat şayet Hizbullah tasfiye edilirse, İran’ın bölgesel gücü zayıflayacak ve oluşacak böylesine bir konjonktürde Suriye’de müttefik bir rejim yaratmak ABD ve İsrail için zor olmayacaktır. İran ise Suriye’nin güvenliğini adeta İran’ın güvenliğine eşdeğer olarak görüyor. Ü ç İsrail askerinin kaçırılmasıyla birlikte Ortadoğu bölgesi yeniden siyasi hesaplaşmaların askeri çatışmalara dönüştüğü döneme girdi. Birinci askerinin kaçırılması sonrası Gazze’ye saldıran İsrail, diğer iki askerinin kaçırılması ile birlikte Lübnan’a saldırdı. Bu saldırılar Ortadoğu’da ABDİsrail ile İranSuriyeHizbullahHamas jeopolitik kutuplaşması arasında sıcak çatışma ihtimalinin tartışılmasına neden oldu. İsrail askerlerinin kaçırılması ile birlikte İsrail’in Hamas ve Hizbullah’a saldırması ve ABD’den bu saldırıya destek gelmesi şimdilik devletörgüt çatışması şeklinde yorumlansa da, İsrailABD ikilisinin asıl amacının söz konusu dörtlünün İran ve Suriye gibi iki temel aktörünün aşama aşama tasfiye edilmesi olduğu düşünülüyor. Diğer yandan İsrail saldırılarının belli ölçülerde İran’ın bölgesel stratejileri ve nükleer çalışmaları bağlamında Tahran’ın işine yaradığını söylemek olanaklı. İran zaman kazanıyor İSRAİL’İN GÖZÜ İRAN’DA MI? Asker kaçırma eylemi sonrası olayların tırmanması ile birlikte İsrail ve ABD, İran ve Suriye’yi suçladı. Kaçırılan askerlerin Suriye üzerinden İran’a götürülmek istendiğini iddia eden İsrail resmi makamları, daha sonra Hizbullah’ın Hayfa’ya yönelik olarak kullandığı C802 füzelerinin İran’dan alındığını iddia etti. ABD istihbaratına göre Hizbullah’ın İsrail kıyılarına fırlattığı C802 füzeleri Çin ve Kuzey Kore yapımı ve bu füzeleri İran 1990’ların başında Çin ve Kuzey Kore’den almıştı. Silah desteği iddialarını reddeden İran, Hizbullah’ı sadece manevi anlamda desteklediğini belirtmiş ve sorunun çözümü için Hizbullah’ın talepleri doğrultusunda esir değişimi yapılması gerektiğini dile getirdi. İsrail’in Suriye’yi hedef göstermesi üzerine Hindistan’a ziyaretini erteleyen İran Dışişleri Bakanı Manuçer Muttaki, İsrail’in Suriye’ye saldırması durumunda "İsrail’in tahmin edemeyeceği kayıplarla" karşı karşıya kalacağını açıkladı ve bu açıklamasının hemen ardından 17 Temmuz’da Suriye’yi ziyaret ederek Beşşar Esad’a, Mahmud Ahmedinecad’ın destek mektubunu götürdü. İran ve Suriye’nin, ABD ve İsrail’i tehdit olarak algılaması İran ve Suriye hükümetlerinin bir birlerine yaklaşmalarını sağlıyor. Bugün İran’ın Arap devletleri içindeki en sıkı müttefiki Suriye iken, Suriye Arap devletlerinden çok İran’a güveniyor. Bu ilişkiyi son dönemlerde imzalanan askeri ve ekonomik anlaşmalar da pekiştirmiş durumda. İran ve Suriye arasında güvenlik anlaşması en son 16 Haziran 2006’da Suriye Savunma Bakanı Hasan Türkmeni’nin İran ziyareti sırasında yapılmıştı. İmzalanan askeri anlaşma İsrail ve ABD gibi ortak tehditlere karşı askeri işbirliğini öngörüyor. İran, Suriye’yi olduğu kadar Lübnan’ı da kendi güvenliği için tampon olarak görüyor. Lübnan ve Suriye’nin İran güvenliği için önemi coğrafi yakınlığından değil aralarındaki ilişkilerinden kaynaklanıyor. Hizbullah’ın Lübnan’daki varlığı İran için İsrail’i İran sınırlarının ötesinde durdurmak ve ABD’nin bölgesel planlarına engel olmak anlamına geliyor. Suriye’nin Lübnan’dan çekilmesi planını, bir komplo olarak tanımlayan İran’ın dini lideri Tahran, İsrail ve ABD’nin Lübnan’daki çatışmalarla uğraşmasının kendisine zaman ÇATIŞMA İRAN İÇİN FIRSAT MI? Hizbullah ve Hamas’ı tasfiye kazandıracağı planını yapıyor olabilir. İran İsrail’in etme çalışmaları aslında Arap–İsrail geçmişini anımsatıyor. ayrıca, nükleer çalışmalarına, Lübnan ve çatışmasının İsrail’in kendi manevralarını "meşru müdafaa" olarak tanımlaması ve sınırsız, Suriye sorununu tampon kriz olarak orantısız ve kontrolsüz güç kullanması işine geliyor. Arap devletleri kullanmak amacıyla Şam’a destek veriyor. İran’ın geçmişte İran’ın bölgesel faaliyetlerinden rahatsızlık duymuş olmasına rağmen İsrail’e karşı oluşan kolektif tepki İran’ın İsrail karşıtı girişimlerde bulunması durumunda, Arap devletlerinin İran’a destek vermesine neden olabilir. Başka bir deyişle, geçmişteki stratejik ayrılıklar yerini yeni işbirliklerine bırakabilir. İkinci taraftan Ortadoğu’da gerginliğin tırmanması petrol fiyatlarına hızla yansımaktadır ki bu da İran’ın petrol gelirlerini artırırken diğer yandan bunun bu şekilde devam etmesi durumunda bir taraftan İran petrolüne ve doğalgazına artan talep ekonomik yaptırımı zorlaştırırken diğer yandan İran’ı ekonomik olarak güçlendirebilir. Üçüncü fırsat ise nükleer kriz bağlamında İran’ın önüne çıkmakıyor. Nükleer krizi çözmek için Haziran ayında 5+1’in (Batılı devletler) İran’a sunduğu pakete İran istenilen tarihte yanıt vermezken uranyum zenginleştirmeyi durdurma talebini de reddetti. 17 Temmuz 2006’da AB Dışişleri Bakanları toplantısında AB Dış Siyaset ve Güvenlik Sorumlusu Javier Solana İran’a verilebilecek en iyi yanıtın, İran’ın nükleer dosyasını BM Güvenlik Konseyi’ne göndermek olduğunu belirtmişti. İran’ın ödünsüz tutumu bir yandan ABABD yakınlaşmasını daha da pekiştirirken diğer yandan Rusya ve Çin’in paketi kabul etmesi için İran’a baskı yapmasına ortam yarattı. Tabii böyle bir durumda köşeye sıkışan İran’ın nükleer çalışmalarını dünya gündeminde ikinci sıraya iten bir olayın gerçekleşmesi İran için fırsat oldu. İsrail’in Lübnan’a saldırması ile birlikte dünya devletlerinin bu soruna yönelmesi nükleer çalışmalarını genişletmek için İran’a yeni bir süre uzatma fırsatı sunabilir. Nasrallah, Hamaney ile... Hamaney'in dış ilişkilerden sorumlu danışmanı Ali Ekber Velayeti, Suriye’nin Lübnan’dan çekilmeye zorlanması ile İsrail karşıtı dayanışmanın zayıflatılmaya çalışıldığını iddia etti. Suriye’nin Lübnan’dan çekilmesi ile Ve Ahmadinecad ile birlikte Lübnan’da İran ve Suriye aleyhine stratejik bir boşluk ortaya çıktı. İddialara göre İran bu boşluğu doldurmak için Hizbullah’ı oyuna sürdü. İsrail’i direkt olarak İran’la çatışmaya girmekten ve İran’ı sıkıştırmaktan alıkoyan sadece İran’ın askeri gücü değildir. İran’ın Hizbullah ve Suriye ile olan yüksek düzeydeki ilişkileri İsrail’in güvenliğini tehdit ettiği gibi aynı zamanda ABD’nin de bölgesel planlarının önünde bir engel oluşturuyor. Bunun farkında olan İsrail, Hizbullah ve ardından Suriye’yi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear