Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Asya’nın iki nükleer gücü Pakistan ve Hindistan’ın temel anlaşmazlığı… Hindistan ve Pakistan’ın İngiltere’den bağımsızlığını kazanmalarının ardından iki içinde Hindistan Pakistan arasında iki büyük savaş ülke arasında yaşanan KeşAli KÜLEBİ daha meydana geldi. 1965’de bölgedeki gerginlik İkinci PakistanHindistan Savaşı’na neden olurken, mir sorunu, günümüzde AsTUSAMUlusal Güvenlik Strat. Arş. Mrk. Bşk. Vekili 1999’da da yine Kargil Bölgesinde iddia edilen sınır ihlalleri nedeniyle de Kargil Savaşı çıktı. ya’daki önemli anlaşmazlıkakulebi@tusam.net Temelde Pakistan’ın Keşmir sorununun çözümü için BM kararlarına uygun bir şekilde halk lar arasında yer alıyor. Geçünyamızdaki insanlık trajedilerinin oylamasına gidilmesini önermesine karşın yaşandığı önemli yerlerden biri olan Hindistan’ın buna yanaşmaması sorunun mişte bazı yetkililerinin de Keşmir’i geçtiğimiz yıl vuran deprem bu süregelmesine neden oluyor. 2003 yılı sonunda trajedinin boyutlarını daha da arttırdı. Pakistan Devlet Başkanı Perviz Müşerref’in Pakistan kabul etmesine karşın HinSırtını Himayalar’a veren Keşmir, doğal ve Hindistan askeri güçlerinin sıkıntılara konu olan güzellikleri ve verimli toprakları nedeniyle Himalaya bölgesinden tamamen çekilmeleri distan, Keşmir’de halkoyla"Doğu’nun İsviçre’si" diye anılır. Yüksekliği 3000yönündeki teklifi yine Hindistan tarafından 7000 metre arasında değişen ülkenin genişliği reddedildi. Hindistan bu reddetmeye gerekçe olarak masını kabul etmiyor. 151.360 kilometrekaredir. (Azad Keşmir 56.000 km2, bölgenin istikrarsız durumunu ve Pakistan’dan C S TRATEJİ Keşmir sorunu D Hindistan tarafından işgal altında tutulan Jammu ve Keşmir 95.300 kilometrekaredir.) Toplam nüfusu yaklaşık olarak 13 milyon üzerinde olan Keşmir halkının yüzde doksanından fazlası Müslüman’dır. Azad Keşmir halkının tamamı Müslüman, işgal altındaki Keşmir halkının da yüzde doksanı Müslüman’dır. SORUNUN TARİHSEL GELİŞİMİ 1947’de Pakistan ve Hindistan İngiltere’den bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde, Keşmir halkı yapılan mutabakata göre uygulanan seçim haklarını Müslüman Pakistan’dan yana kullanmıştı. Ne var ki, Hindistan alt kıtasındaki Müslüman bölgeleri gibi Pakistan’a katılması gereken Keşmir’in yöneticisi UKUKSAL BOYUTU Mihrace Hari Singh’in ülkeyi para karşılığı Esasen hukuki yollardan ve uluslararası kararlara Hindistan’a verip İngiltere’ye kaçmasıyla bu uygun bir şekilde çözümü çok kolay olan Keşmir gerçekleşememişti. 1947 Ekim ayında Pakistan’a sorunu maalesef milyonlarca insanı akıl almaz bağlı güçlerin Keşmir’in bir bölümünü Srinagar’a sıkıntılara sokacak şekilde sürüyorsa buradaki kadar işgal etmesi üzerine, Hint Birlikleri’nin de sorumlunun Hint tarafı olduğunu söylemek Hindistan işgali altındaki Keşmir’in bugünkü yazlık mümkündür. Çünkü; başkent olan Srinagar’ı ele geçirmesiyle bir kontrol BM Güvenlik Konseyi’nin 1948 ve 1949 tarihli hattı şeklindeki bugünkü sınır ortaya çıktı. Böylelikle kararlarına göre Keşmir halkının kendi geleceğini Keşmir Bölgesi, Pakistan’ın elindeki ve Keşmir’in tayin (selfdetermination) hakkı vardır. yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan Azad Keşmir (Özgür Keşmir) ve kalan kısmı işgal eden Hindistan kontrolündeki Keşmir Vadisi, Jammu ve Ladakh bölgeleri şeklinde ikiye bölünmüş oldu. Bu durum bugünün iki nükleer gücünün arasında yıllardır süren bir sorunu da kaçınılmaz şekilde ortaya çıkarmış oldu. Keşmir’deki soruna 1956’lardan başlayan ve 1962’ye kadar devam eden bir süreçte Keşmir’in doğusunda bulunan AksaiÇin yaylasını ele geçirerek dahil olan Çin, Hindistan ile karşı karşıya geldi ve Pakistan’la doğal bir ittifakı da başlatmış oldu. Yine Pakistan’ın 1963’de (K2) tepesi civarındaki dar bir bölgeyi Çin’e vermesi de Çin ile Pakistan arasında bugüne dek süregelen dostluğu başlatmış oldu. Bu bölgeyi Çin’e bağlayan bir yol yapan Çin bölgede bir anlamda Hindistan üzerinde baskı yapacak konuma da ulaşmış oldu. Pakistan kontrolündeki Azad Keşmir’in başkenti Muzafferabad Pakistan lideri oldu. Nüfusunun halen yüzde 65’inden Müşerref ve Hindistan çoğu Hindistan kontrolünde olan ve Başbakanı Keşmir’in 7 bölgesinden 5’ini Manmohan Singh’in kapsayan kısımdaki Müslüman halkın keşmir için yaptıkları çilesi de bu şekilde başlamışken süreç görüşmeden... gelebilecek köktendinci unsurları gösterdi. Böylece bir noktadan başlatılabilecek çözüm girişimi ve yakınlaşma çabaları da Hindistan’ın olumsuz tutumu nedeniyle başarısız kaldı. Hindistan’ın yaklaşık 700.000 kişilik bir güçle, Hindistan’ın işgalinin haksızlığına karşı çıkan ve bağımsızlık isteyen Keşmir Halkı’na karşı baskısı bu şekilde devam ederken bugüne kadar 70.000’in üzerinde Keşmirli şehit edildi. İşin önemli bir diğer yanı da 1,5 milyondan fazla Keşmirli’nin mülteci haline getirilmesi ve son meydana gelen depremde bu mültecilerin durumlarının daha acıklı bir şekle dönüşmesidir. H Ayrıca ve esasen 19 Temmuz 1947’de Keşmir Meclisi’nin seçilmiş Müslüman üyelerinin ezici çoğunluğunu temsil eden "Tüm Cammu ve Keşmir Müslüman Konferansı" toplantısında, Keşmir’in, coğrafi, ekonomik, ırk, din, kültür ve tarih özelliklerinden dolayı Pakistan’a katılması kararı alınmıştır. 24 Ekim 1947’de Özgür (Azad) Keşmir Hükümeti resmen ilan edilmişken, Hindistan’ın itirazı üzerine, 1948’de Hindistan’ın istemeyerek de olsa kabul etmek durumunda kaldığı bir halk oylaması yapılması kararı alındı. Ancak Hindistan’ın olumsuz yöndeki çabaları nedeniyle halk oylaması gerçekleştirilemedi. 1953’de yine Hindistan hile karıştırarak yaptığı Keşmir Meclisi seçimini bahane etti ve halk oylamasına gerek olmadığını öne sürdü. Hindistan’ın bundan sonraki yaklaşımı ise, Keşmir konusunda bir sorunun olmadığı çünkü Keşmir’in bir bütün olarak Hindistan’ın parçası olduğu yönündeydi. BM’nin 13 Ağustos 1948, 5 Ocak 1949 ve 24 Ocak 1957 (Güvenlik Konseyi’nin 122 sayılı kararı) tasarıları ise, Jammu ve Keşmir’deki anlaşmazlığın nihai çözümünün BM himayesi altında demokratik bir yöntem olan özgür ve tarafsız bir halk oylaması yoluyla, insanların özgür iradeleri gereğince yapılmasını öngörmektedir. Hindistan eski Başbakanı Nehru’nun 1947 ve 1952 yılları arasında defalarca ve bizzat itiraf edip taahhüt ettiği şekilde, "Keşmir’in geleceği, Keşmir halkının kararına bırakılmalıdır." Nehru, 26 Haziran 1952 tarihli beyanında, "Keşmir halkı yapılan bir plebisitte biz Hindistan ile beraber olmak istemiyoruz deseler bile bunun bize acı vereceğini bilerek durumu kabul edeceğiz. Gerek olursa anayasayı değiştireceğiz" demiştir. EZİLEN KEŞMİRLİLER Yukarıda değindiğimiz baskılar altında eziyet çeken, yaralanan, hapse atılan, göçe zorlanan, şehit edilen ve tek amaçları Keşmir’in uluslararası hukukun öngördüğü halk oylaması ile Pakistan’a bağlanmasını arzu etmek olan Keşmir halkı ile ilgili Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları Gözetim Ajansı’nın tespitleri şöyle: Keşmir’deki siyasi ve hukuk dışı katliamlar geçmişte olduğu gibi hala sürmektedir, İnsanların kaybolması, kaçırılması olağan vaka haline gelmiştir,