Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 İsyanlara İsyanlara çözüm çözüm olarak olarak getirilen getirilen tasarıya tasarıya tepkiler tepkiler dinmiyor… dinmiyor… C S TRATEJİ Fransa’daki öğrenci olaylarından... Sosyal ‘Sosyal Fransa’nın sonu TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası Fransa’da geçtiğimiz aylarda yaşanan ‘Varoş isyanları’na çözüm olarak getirilen yeni İş Yasa Tasarısı, daha büyük gösterilere yol açtı. 26 yaş altı çalışanların işten çıkarılmasını kolaylaştıran yasa önerisi, büyük kitleleri sokağa döktü. İsyanları’ndan çıkardığı dersler ve AB’nin Lizbon Stratejisi hedeflerini tutturma gereğine dayanıyor. Fransa, yüzde 10 ile son genişleme öncesi AB ülkeleri arasında (AB 15) en yüksek işsizlik oranlarından birine sahip. Fransa ekonomisi için tehlike çanlarının çaldığını gösteren esas nokta ise gençler arası işsizliğin yüzde 23 olması. AB Komisyonu’nun çeşitli vesilelerle Fransa’yı bu konuda uyardığı biliniyor. Paris İsyanları’nın "etnik bir haykırış" olmadığı, sadece genç işsizliğinin özellikle varoşlarda yüksek olmasından kaynaklandığı konusunda hemfikir olan Fransız hükümeti de geçtiğimiz sonbahardan bu yana, gençlerin işe girmelerini kolaylaştıracak düzenlemeleri araştırmaktaydı. Lizbon Stratejisi de zaten diğer üye ülkelerle birlikte Fransa’ya da, işsizliğin azaltılması ve yeni iş olanaklarının yaratılması ev ödevini vermişti. Bu durumda atılacak ilk adım, gençlere yönelik emek piyasasının esnekleştirilmesi olarak görüldü. Emek piyasası esnekleştirildiğinde, gençlerin işe girmeleri kolaylaşacaktı. Ancak işe girmelerin kolaylaşmasının dünyanın her yerinde ödenmesi gereken bedeli ise, işten çıkarılmaların da kolaylaşmasıdır. İşte tasarı da bu temel ekonomi kuralı üzerine kuruldu. Buna göre çalıştırdıkları gençleri, işten çıkarmaları gerektiğinde hukukî ve bürokratik engellerle karşılaşmayacaklarını bilen işverenler, gençleri işe almaktan çekinmeyecekler hatta daha çok genç çalıştırabilmek için işyerlerinde yeni pozisyonlar oluşturacaklar. Nitekim yasa tasarısını destekleyen işverenler şimdiden, "gençler için yeni iş imkânları yaratma" vaadinde bulunuyorlar. Böylece Fransız gençlerin kolay iş bulmaları, işlerinden atılsalar da uzun süre işsiz kalmamaları ve varoşlarda birikmek yerine piyasada akıcı bir şekilde dolaşmaları bekleniyor. F ransa’da "İlk İş Yasası"nın (CPE) yarattığı fırtına dinmek bilmiyor. Başbakan Dominique de Villepin’in imzasını taşıyan yasa teklifi, 26 yaş altı Fransız gençlerin bundan sonra girecekleri işlerde 2 yıllık deneme süresi şartı ile çalışmalarını ve işverenleri tarafından bu süre içerisinde hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarılabilmelerini öngörüyor. Muhalefet, sendika ve öğrenci birlikleri tarafından "kabul edilemez" olarak nitelendirilen yasa tasarısı, aynı zamanda "sosyal Fransa"nın da sonu olarak görülüyor. Yasa tasarısının tamamen geri çekilmesi için 28 Mart’ta düzenlenen grev, Fransa genelinde 3 milyon kişiyi sokağa döktü. Hükümet içinde de tasarıya karşı sesler yükselmeye başladı. Ne var ki de Villepin, "yasa önerisinde küçük değişikliklerin yapılabileceğini" ancak "tamamen geri çekilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını" belirtti. ‘SOKAKLAR HEP GENÇ KALACAK’ Ne var ki Fransız gençler, emek piyasasının esnekleştirilmesi ve daha kolay iş bulmanın daha kolay işten çıkarılma ile geleceği argümanlarıyla ilgilenmiyorlar. Onların tek duydukları çalıştıkları işlerden iki yıl içerisinde hiçbir gerekçe gösterilmeden çıkarılabilecekleri. Bu noktada De Villepin’in belki de iş yasa tasarısını hazırlamaktan da büyük hatası, öneriyi gençlere anlatmak için sokak gösterilerinden önce hiç mesai harcamamış olması olarak göze çarpıyor. Hayatlarını değiştirecek yasa konusunda bilgilendirilmeyen gençlerin öfkesi zaten, yasa ile birlikte de Villepin’in tutumuna da yönelik. Başbakan’ın "Ben bunun iyi olduğunu biliyorum ve bu, böyle olacak. Başka söze gerek yok" şeklindeki tavrı, geleceklerinden endişe duyan ve sosyal devlet tarafından artık korunmayacakları gerçeği ile yüzleşmeye çalışan gençleri iyice çileden çıkardı. De Villepin’in sokak gösterilerinin dinecek gibi olmadığını gördükten sonra kamuoyunu bilgilendirme girişimleri ise geç kalmış bir çaba olarak görüldü. Gösterilere katılanlar artık, iş kontratının feshedilme şartları veya söz konusu iki yılın nasıl tanımlandığını merak etmiyor. Gençler, "Sokaklar hep genç kalacak" sloganı ile yasadan tamamen vazgeçilmesini talep ediyorlar. İş Yasa Tasarısı, bir tarafta genç istihdamı artırmak için adeta "şeytanla anlaşma yapmaktan" başka çare göremeyen De Villepin, diğer tarafta 26 yaşına kadar iş sahibi olmak yerine aslında staj yapmak zorunda kalacak olan gençler tarafından tartışılmaya devam ediyor. Kimin önce ödün vereceği ve sorunun nasıl çözümleneceği ise dünya kamuoyu tarafından merakla izleniyor. NEDEN YENİ YASA De Villepin’in yasa tasarısı konusundaki ısrarı, Kasım ayında yaşanan Paris Fransız öğrenciler, gündemdeki İş Yasa Tasarısına direniyor...