Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Orta Asya’daki uranyum kaynaklarını da kontrol etmek istiyor C S TRATEJİ 9 Putin’in yeni hedefi uranyum Rusya, geçtiğimiz yıl içindeki ataklarıyla Orta Asya’nın doğalgazı üzerinde egemenlik kurmayı başardı. Hemen her ülke ile bu alanda anlaşma yapan Putin, oluşturmaya çalıştığı Avrasya nükleer enerji işbirliği ile bölgenin uranyum kaynaklarını da kontrolü altına almaya çalışıyor. Anar SOMUNCUOĞLU Tusam RusyaUkrayna Araştırmaları Masası asomuncuoglu@tusam.net Rusya’nın yüzde 40’lık oy oranı korundu. Siyasi etki ve insani, ekonomik ve teknolojik potansiyel açısından Rusya’nın ağırlığı ortada. Rusya’nın bu ağırlığı, AEB’nin Rusya’nın stratejik amaçlarına hizmet etmesini sağlıyor. Özbekistan’ın AEB’ye katılımını resmileştiren anlaşmaya ek olarak RusyaÖzbekistan doğalgaz işbirliği anlaşmaları da imzalandı. Bu anlaşmalarla Özbekistan, yeni doğal gaz yataklarının keşfedilmesi ve geliştirilmesi için ihtiyaç duyduğu yatırımlara, Rusya ise, Orta Asya enerji kaynakları üzerindeki etkisini daha da artırma olanağına kavuştu. 2005 yılı içerisinde Rusya’nın Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan ile imzaladığı doğalgaz ve boru hatları anlaşmalarının, RusyaUkrayna doğal gaz krizinde Rusya’nın elini güçlendirdiğine tanık olmuştuk. Ancak 2005 yılında, KazakistanÇin boru hattıyla Rusya’nın Orta Asya petrolünün ulaştırılması konusundaki Rus tekeline gedik açılmıştır. Kazakistan, BaküCeyhan projesine katılırsa, çevresindeki" uranyum kaynaklarına ve Sovyet döneminden kalmış teknolojik altyapıya ihtiyacı bulunuyor. Dünya kanıtlanmış uranyum rezervlerinin yüzde 4’üne sahip olan Rusya, kendi nükleer santrallerinin işlevlerini sürdürebilmeleri için bile Orta Asya’nın uranyum kaynaklarına acil ihtiyaç duyuyor. (Özbekistan kanıtlanmış dünya uranyum rezervlerinin yüzde 3’üne, Kazakistan ise yüzde 17’sine sahiptir.) Sovyet nükleer enerji sektörünün canlandırılması konusunda Ukrayna, Kazakistan ve Özbekistan ile görüşmeleri sürdüren Rusya, kendi topraklarında Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın kontrolünde herkese açık olacak uluslararası uranyum zenginleştirme merkezini kurmayı öneriyor. Rusya, barışçıl amaçlarla nükleer enerjiden faydalanmak isteyen ülkelere de bu imkânı sağlamayı öneriyor. Daha önce İranABD sorununun çözümlenmesi için İran’a kendi topraklarında uranyumu zenginleştirme önerisini yapan Rusya, şimdi bu öneriyi daha da genişletti. Rusya, Avrasya’da planladığı nükleer enerji işbirliği aracılığıyla hem dünya enerji güvenliğinin sağlanmasındaki kozunu güçlendirmekte hem de nükleer silahların yayılmasının önlenmesi konusunda yeni bir çözüm önermektedir. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Sovyet nükleer enerji sektörünün farklı cumhuriyetler arasında parçalanması Batı’da endişe yaratmıştı. Eski Sovyet nükleer enerji sektörünü tekrar bir araya getirmeye yönelen Rusya, bu hamleyle dünyaya Orta Asya uranyum kaynaklarının barışçıl amaçlarla kullanımını kontrol altına almaya niyetli olduğunu göstermektedir. Dünya uranyum rezervlerinin yüzde 60’ı sadece üç ülkede (Avustralya, Kanada ve Kazakistan) bulunmaktadır. Avrasya’da nükleer enerji işbirliği kurulduğu takdirde Rusya, Avrasya’daki uranyum kaynaklarının neredeyse tamamını kontrol edebilecek duruma gelecektir. Yukarıda bahsedilen AEB toplantısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, enerji güvenliğini ve bunun çerçevesinde nükleer enerji kullanımını, 2006 yılında dönem başkanlığını üstlendiği G8’in gündemine taşıyacağını belirtti. Çoğu ülke açısından hayati bir mesele haline gelen enerji güvenliğinin yoğun olarak tartışıldığı bugünlerde Rusya’nın bu girişimi, kozlarını daha da güçlendirecek gibi görünüyor. Dünyada giderek artan enerji açlığı bir yandan uluslararası mücadeleyi keskinleştirmekte, diğer yandan Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler açısından enerji güvenliğini ön plana çıkarıyor. 20 05 yılında Orta Asya bölgesinde inisiyatifi ABD’nin elinden alan Rusya, bölgede güçlenmeye devam ediyor. Ekim 2005’de Orta Asya Ekonomik Örgütü’nün toplantısında alınan karar 26 Ocak 2006 tarihinde hayata geçmiş ve Özbekistan, Rusya’nın başını çektiği Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) katılmıştır. ORTAK AVRASYA PAZARI 2001 yılında Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın üye olduğu Gümrük Birliği Örgütü’nden dönüşerek kurulan AEB, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) alanında kurulan çeşitli bölgesel teşkilatlar içerisinde en Orta Asya’da bulunan bir işlevsel olanıdır. Her ne uranyum damarının kadar üye ülkeler, kurulması incelenmesi... planlanan ortak ekonomik pazar hedefine halen uzak olsalar da, üçüncü ülkelere uygulanan gümrük vergileri mevzuatının yaklaşık olarak yüzde 70’i üzerinde anlaşma sağlandı. Yaza kadar bu oranın yüzde 80’e ulaştırılması ve 2007 yılında gümrük birliğinin kurulması planlanıyor. Orta Asya ülkelerinden özellikle Kazakistan, bölgesel entegrasyonun sürekli takipçisi oldu. AEB içerisinde altyapı yatırımlarının finansman sorununu aşmak amacıyla Ocak ayı içerisinde Rusya ve Kazakistan arasında Avrasya Kalkınma Bankası kuruldu ve bankaya diğer AEB üyelerinin katılımı da bekleniyor. Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, AEB üyelerini Rusya’nın bu hakimiyeti sona erdirilmiş olacaktır. Dünya Ticaret Örgütü’ne giriş sırasında ortaklaşa Türkmen doğal gazının ulaştırılması konusunda hareket etmeye ve bu sayede AEB üyelerinin pazarlık alternatif rotalar üzerindeki çalışmalar sonuç verirse, gücünü arttırmaya çağırdı. (AEB üyelerinden sadece Rusya’nın Orta Asya doğalgazı üzerindeki tekeli de Kırgızistan DTÖ üyesidir). kırılmış olacaktır. Şu anda Rusya halen tekel Orta Asya ülkelerinin Rusya ile ekonomik konumunu sürdürmektedir. bütünleşme politikasının belirli bir sınırı bulunuyor. Özellikle AEB çerçevesinde uluslarüstü bir organın ÜKLEER ENERJİ HÂKİMİYETİ kurulması sorun çıkartacak gibi görünüyor. İleride Orta Asya hidrokarbon kaynakları üzerinde AEB’in Avrupa Birliği (AB) gibi bir birliğe Rusya’nın kurduğu tekel, Rusya’nın uluslararası dönüşmesini engelleyebilecek en önemli faktör, üye arenada gücünü artırıyor ve dünya enerji güvenliği ülkeler arasındaki dengesizliktir. AB tipi bir konusunda etkin rol oynamasına yardımcı oluyor. birleşmeye gidilmesi, örgüt çerçevesinde uluslarüstü AEB toplantısında Rusya’nın dile getirdiği yeni öneri, organların oluşturulması, Orta Asya üzerinde Rusya’nın sadece hidrokarbon enerji kaynakları Rusya’nın egemenliğinin tescillenmesi anlamına açısından değil, nükleer enerji açısından da dünyada gelecektir. Şu anda bile Rusya’nın örgütteki ağırlığı etkin rol oynamaya kararlı olduğunu gösteriyor. Bu göze çarpıyor. Özbekistan’ın katılımıyla Rusya rolü oynayabilmesi için Rusya’nın, "yakın dışındaki üye ülkelerin oy oranları azalırken, N