24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

dayanmadıkça kalıcı bir çözüme ulaşılamayacaktır. TÜRKİYE’NİN GERÇEĞİ Atatürk sonrası Türk Milleti’ni yaratma projesi durmuştur. Bu nedenle doğu ve güneydoğu Anadolu’daki Kürt kökenli vatandaşlarımız aşiret ve ağalık düzeninden kurtarılamamıştır. Ekonomik sıkıntı ve açmaz nedeniyle, Kürt kökenli vatandaşlarımız, demokrasi ve Cumhuriyetin ihtiyaç duyduğu siyasi ve sosyal ağırlığı olan özgür ve eğitimli bireyler haline gelme konusunda istenen ölçüde başarılı olamamışlardır. Bu çerçevede, Kürt kökenli Türk vatandaşlarımız, Cumhuriyetimizin temel değerleri ve ekonomik sistem ile uyumlu olan ve olmayan olarak nitelendirilme riskiyle karşı karşıya kalmışlardır. Ekonomik i ile anı foto ğra fı durumu güçlü olanların ’tak i ABD ask erle rini n Bar zan Kuz ey Irak ’taki bir çoğu uyumsuz grup tarafından baskı altına Ortadoğu’da Türk askerinin görevlendirilmesi asla alınmışlardır. Gerek iç politik yetersizlikler, gerekse düşünülmemeli ve kabul edilmemelidir. Çünkü dış faktörlerden kaynaklanan, Doğu ve Güneydoğu Ülkemize hiç bir fayda sağlamayacaktır. bölgemizdeki kültürel bölünme geri dönülmez bir seviyeye doğru yaklaşmaktadır. Müteakip yaklaşımlar ekonomik ve güvenlik çıkarlarına dayanmalıdır. Ortadoğu coğrafyasında zorunlu olmadan Türk askerinin müdahalesinin kabul edilmesi mümkün görülmemektedir. Bu nedenle ABD veya bir başka gücün isteği ve telkiniyle C S TRATEJİ 21 aldığını hatırlatmakta fayda bulunmaktadır. Küresel ekonomik düzen, insana öncelik vermekle övünen Avrupa’nın bile sosyal yapısını tahrip etmeye başlamıştır. Artan sigorta primleri, yükseltilen emeklilik yaşları bunu göstermektedir. 4 Batıdaki gelişmiş il ve ilçeler ile anılan bölgelerdeki il ve ilçeler kardeş kent ilan edilerek sosyal, kültürel ve ekonomik iletişim güçlendirilmelidir. 5 Anılan bölgelerdeki insanlarımızın sosyal ve ekonomik durumunun düzeltilmesi için aşiret ve ağalık sistemine son verilmelidir. 6 Yerel yöneticilerin bölücülük yapmalarına kesinlikle müsade edilmemelidir. ABD VE AB’YE MESAJ Türkiye’nin üniter yapısını bozmaya yönelik her hareket Batının çıkarlarına aykırıdır ve bölgede kaos yaratır. Bölgedeki 1000 yıllık kültür birikimi, dini ve etnik kökene dayalı adet ve ananeler ancak zaman içinde, teknolojik ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak değişecektir. Bunun anlamı demokrasinin şartları bugün için Ortadoğu’da (hatta güney ve doğu Anadolu’da) mevcut değildir. Demokrasiyi seçim zannetmek büyük bir aldatmacadan ibarettir. Irak’taki başarısızlığın asıl nedeni Irak’ın sosyokültürel ve dini yapısının iyi analiz edilememesidir. Ayrıca, amacına inanmadığı bir savaşa sokulan paralı askerlerle hedefe ulaşılamayacağı ortaya çıkmıştır. Huzur ve mutluluk vermeyen zenginlik bir işe yaramaz. Bölge kendi haline bırakılırsa, daha kolay istikrara kavuşur. Dipnotlar (1) New Europe No: 654 p. 12 (2) New Europe No: 655 p. 19 (3)A.g.e. p.21 KUZEY IRAK FAKTÖRÜ Kuzey Irak Kürtleri Türkiye’den toprak talep ederek Türkiye’deki Kürtlerle birlikte, denize çıkışı da olan büyük Kürdistanı kurmak istemektedirler. Bu ve benzeri taleplerin ABD ve AB’nin desteği olmadan ortaya konması mümkün değildir. Avrupa Birliği sürecindeki gevşek politikalar, Türkiye’deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın önemli bir bölümünü de bu ülküye inandırmıştır. Türkiye’nin Lozan Antlaşması ile çizilmiş sınırlarının değiştirilmesi topyekun bir savaş olmadan mümkün değildir. Sevr Anlaşması’nda Kürtler için gündeme getirilen kendi geleceğine karar verme (Self Determinasyon) hakkını bugün dile getirmek, uluslararası hukuk açısından Türkiye Cumhuriyetini tehdit etmek anlamına gelmektedir. Bu durumda Türkiye, BM Sözleşmesinin 51. maddesi gereğince kendisini savunmak için her türlü askeri önlemi alabilir. Böyle bir hareket, Türkiye Cumhuriyeti için uluslararası hukuk açısından haklı bir savaş nedeni (Casus Belli) sayılabilir. Federal yapı içinde de olsa Irak Kürt Devleti uluslararası hukuk açısından Türkiye’nin politik muhatabı haline gelmiştir. Bu nedenle bu devletin her türlü hareketi hukuk ve siyaset yönünden sorumluluk gerektirmektedir. Sorumluluk dışı tutum ve davranışlara gereken fiili, siyasi ve hukuki reaksiyonlar zamanında gösterilmelidir. Halihazırdaki coğrafi statüko içinde, kuzey Irak’taki yapının Türkiye olmadan yaşaması ve varlığını imkansızdır. Ortadoğu’ya Batı tarafından İslam düşmanlığı ve Türk zulmü gübresi ile 100 yıl önce ekilen tohumlar tutmuştur. Yetişen üçüncü kuşağın zihnindeki Türk kavramı ürkütücü boyutunu almış ve ArapKürt kültürüne yerleşmiştir. Saddam’dan kaçan Kürtlere yapılan yardımlar bile bu kültür içinde eriyip gitmiştir ve bundan sonra yapılacak yardımların da fazla bir şey değiştirmeyeceği asla unutulmamalıdır. TÜRKİYE’NİN ÇIKIŞ YOLLARI 1 Şemdinli ve Hakkari’de yaşandığı şekilde, hiç bir yerel veya politik kurumun etnik ve kültürel ayrıma dayanan sözlü veya fiili uygulamasına müsade edilmemeli, derhal yasal işlem yapılmalıdır. Yaşanan olayların isyan niteliği taşıdığı yabancı ve yerli medya tarafından dile getirilmesine rağmen, olaylara karşı sessiz ve yaptırımsız kalınmıştır. 2 Devlete bağlı Kürt asıllı vatandaşların, Ece Temelkuran’ın tabiriyle "Derin PKK"nın etki alanından kurtulması sağlanmalıdır. 3 Türkiye’nin neresinde yaşarsa yaşasın, bütün Kürt vatandaşlarımızın şunu çok iyi bilmesi gerekir ki, Türkiye bölünürse veya elden giderse herkes bu günleri mumla arayacaktır. AB başkentinin bulunduğu Belçika’da halen nüfusun yüzde 15’ni oluşturan 1.5 milyon kişinin yoksulluk sınırında yaşadığı(2), Avusturya’da nüfusun yüzde 30’nun kiliseden sürekli yoksulluk yardımı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear