Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 Kaan ÖĞÜT Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi Bölümü BD 2001’de 1930 Benzeri Bir Durgunluktan Nasıl Kurtuldu? Bu Süreçte Emlak Piyasaları’nın Rolü ne oldu? 1990’ların ikinci yarısında ABD’de özellikle teknoloji hisselerinin fiyatlarında keskin bir yükseliş ve ardından 20002001’de bir çöküş yaşandı.(1) Borsanın yükselmesiyle ortaya çıkan gelir artışı etkisi, 192829’dakine benzer şekilde tüketimi desteklemiş, böylece hem ABD’nin hem de ABD’ye ihracat yapan ülkelerin büyümesine yardımcı olmuştu. Stiglitz, FED başkanı Greenspan’i dotcom köpüğünü bilinçli olarak şişirmekle eleştirirken, üretim artışı olmakla birlikte bunun hisse senedi piyasalarındaki yükselişi haklı çıkaracak boyutta olmadığını belirtiyor.(2) 1990’ların ikinci yarısından bu yana süregelen cari açığın ana belirleyicilerinden birisi de 2001 öncesinde hisse senedi piyasasındaki dotcom köpüğü olmuştu. Köpük şişmeye devam ettiği sürece cari açık sürdürülebilmişti.(3) 2001’de ABD büyüme oranı yüzde 1’in altına düşünce uzun süreli bir durgunluk beklentisi doğdu. Mart 2001’de Economist, Dünya Resesyondan Kaçabilecek mi? sorusunu soruyor, ABD ve Japonya merkez bankalarının üst üste faiz indirimlerine gittiklerini ancak bu adımlara rağmen 1974’den bu yana ilk defa dünyanın en büyük iki ekonomisinin eş zamanlı olarak bir resesyon tehdidi altında olduğunu yazıyordu.(4) ABD bu resesyondan, FED’in faizleri yüzde 6,5’tan yüzde 1’e indirmesi(5) ve ABD hane halkının hiç tasarruf etmeyerek ortaya koyduğu tüketim gücü ile kısa zamanda çıktı. ABD’deki güçlü tüketim 2001 öncesinde büyük oranda borsadaki spekülatif yükseliş tarafından desteklenirken 2001 sonrasında daha çok emlak piyasalarındaki köpük tarafından desteklendi. Emlak piyasasındaki yükseliş bir bakıma ABD ekonomik büyümesinin ana motoru oldu ve 2001’de borsadaki köpüğün patlamasının ekonomiye etkisinin beklendiği kadar kötü olmasını engelledi. Geride kalan 5 yıl içinde ABD’deki evlerin toplam değeri 9 trilyon dolardan 22 trilyon dolara yükselmişti. Bu durum ABD tarihinin en büyük köpüğü olarak nitelendiriliyor.(6) Ev fiyatlarındaki yükselme hane halklarının borçlanmalarını da radikal bir şekilde artırdı. Bu nedenle emlak piyasasındaki fiyatlarda yaşanacak bir düşüşün büyümenin yavaşlamasına neden olması bekleniyor.(7) ABD emlak piyasasındaki gelişmelerden etkileniyor… C S TRATEJİ değişen faiz oranlarının söz konusu olduğu ARMs (Adjustable rate of mortgages) ile kredi alanların büyük sıkıntı yaşadıkları kaydediliyor. Bu gelişmelerin de ışığında örneğin HSBC 2007 için resesyon (durgunluk) uyarısında bulunuyor.(11) Başlangıçta yüzde 1’lik faiz oranı ile borçlanan ailelerin faizlerin yüzde 7,68’e çıkacağını tahmin edemedikleri, çok düşük faiz ve ödemelerle kendi evine sahip olma vaadinin aslında bir tuzak olduğu yorumları yapılıyor. Borç ödemeleri artan ailelerin sahip oldukları evlerin fiyatlarının düşüyor olması da durumlarını iyice zorlaştırıyor.(12) Bu ailelerin tüketimlerini kısmalarının ABD ve dünya ekonomisini olumsuz etkilemesi bekleniyor. A Ekonomide küresel durgunluk uyarısı ABD ekonomisinde 2001’de yaşanan durgunluk, emlak piyasasındaki ‘köpük’le desteklendi. Uzmanlar bu köpüğün artık ‘patlama’ noktasına geldiğini söylüyor, rakamlar da bunun işaretlerini veriyor. ABD ekonomisindeki olası durgunluğun, küresel durgunluğa neden olabileceğine dikkat çekiliyor. düşük rakam.(10) Ucuz kredi döneminin kapanması ile pek çok mortgage borçlusu daha yüksek aylık ödemelerle karşı karşıya kalmaya başladı. Özellikle DURGUNLUK OLASILIĞI EMLAK’TAKİ DÜŞÜŞ 2006’ya girerken ev fiyatlarındaki yükseliş ve düşük faiz oranlarının mortgage (tutulu satış) dalgasını desteklediği ve tüketicilerin gelirlerine göre büyük oranda harcama yapmalarını sağladığı ancak bu durumun sürdürülemez olduğu iddia ediliyordu.(8) 2006 için yapılan bu öngörüler 2006’nın son çeyreğine girerken gerçekleşmeye başladı. Ekonomi dergilerinde partinin sona erdiğini söyleyen başlıklar çıkmaya başladı. Tartışmanın temel noktası emlak piyasasında yaşanan yükselişin sona ermesinin ekonominin geri kalanını nasıl etkileyeceğiydi. Ev fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra satılmayan ev stoku 1993’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Talepteki düşüş inşaat sektörüne de büyük darbe vurdu. Yapımına başlanan ev sayısı bir önceki yıla göre yüzde 13,3 oranında düşerken, ev almak için borçlanma talebinde de yüzde 25’e yakın bire düşüş gözleniyor.(9) ABD’de 2006’nın ikinci çeyreğinde ev fiyatları sadece yüzde 1,2 yükseldi. Bu 1999’dan bu yana elde edilen en Emlak piyasasındaki köpüğün sönmeye başlaması ile birlikte ABD ekonomisi için bir durgunluk olasılığı tartışılmaya başlandı. Roubini açıklanan son makroekonomik verilerin kendisinin ABD’nin 2007’nin başlarında bir resesyona düşeceği öngörüsünü desteklediğini iddia ediyor ve bu görüşünü öncelikle tüketici güvenindeki keskin düşüşe dayandırıyor ve emlak sektöründeki gelişmeleri sadece bir yavaşlama değil bir bozgun olarak yorumluyor.(13) Ağustos’taki bu yorumundan sonra Roubini Aralık’ta bu kez resesyon beklentisini revize ediyor ve inşaat sektöründen imalat sanayine çeştli alanlarda gözlenen yavaşlamanın bir yatırım durgunluğuna işaret ettiğini bunun perakende ve tüketimde de bir durgunluğu getirceğini, bu yüzden de 4. çeyrekte büyüme oranının en fazla yüzde 0 olacağını ve 2007’nin ilk iki çeyreğinde yüzde 70 olasılıkla bir resesyonla karşılaşabileceğimizi söylüyor.(14) Ev fiyatlarındaki düşüş devam ederse FED ekonomiyi resesyondan korumak için faiz oranlarını düşürmek zorunda kalabilir. Ancak bunu yapabilmesi enflasyonist baskının devam etmesi durumunda oldukça zor.(15) 2001’dekine benzer bir resesyon gündeme gelirse bu kez enflasyon tehdidi gündemde olduğu için düşük faizlerle mali genişleme sayesinde tüketici kredilerini artırarak tüketimi destekleme şansı pek yok. ABD’nin yüksek bütçe açığına sahip olması resesyondan maliye politikası ile çıkılma olasılığını da zayıflatıyor. Roach olası bir tüketim yetersizliği problemine dikkat çekiyor. Emlak piyasasındaki köpüğün patlaması durumunda ABD tüketiminin emek gelirlerine bağlı hale geleceğine söylerken,(16) bunun küresel ekonominin ABD’nin çektiği talep tarafında bir güçsüzlüğe işaret edeceğini belirtiyor.(17) Ancak bütün yorumlar bu kadar kötümser değiller. Örneğin Economist, 2007’nin ABD için parlak bir yıl olmayacağını ancak durgunluktan kaçabileceğini, ekonomideki yavaşlamanın cari açığın da azalmasına yardımcı olacağını tahmin ediyor. Ancak bunu biraz da dünyanın geri kalanında güçlü bir büyümenin sürmesine bağlıyor.(18) Morgan Stanley’den bir analist resesyon riskinin yüzde 19’dan yüzde 13’e düştüğünü açıklarken, Robuni’nin yüzde 70’ine göre daha iyimser bir yorumda bulunuyor. ABD’de 2007 yılında resesyon olasılığı üzerine tahminler yapılırken, aslında bu farklı görüşlerin kaynağının ekonominin ikili bir yapıya sahip olması olduğu da iddia ediliyor. İnşaat, otomotiv ve imalat sanayi gibi sektörlerdeki gerileme endüstriyel üretimin Eylül’de düşmesiyle de açıkça gözlenirken diğer sektörler fazla etkilenmişe benzemiyorlar. İşsizlik oranının yüzde 4,4’e düşmesi ve reel ücret gelirlerinin yüzde 3 artması, hala negatif olsa da hanehalkı tasarrufunun artması olumlu gelişmeler.(19) Aslında dünya ekonomisi için kısa vadedeki en büyük belirsizlik Amerikalı tüketicilerin, harcamalarını durdurup durdurmayacakları ve