Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası asomuncuoglu@tusam.net Eski KGB görevlisi Litvinenko’nun ölümünün yansımaları… C S TRATEJİ 5 insan olduğu, ancak Putin’i suçlayıp öldükten sonra Rusya’da ünlü biri haline geldiği belirtiliyor. Üstelik Litvinenko’nun hasta yatağındaki fotoğrafının, ölürken dikte ettiği mektubunun ve İngiliz basınındaki olayı tırmandıran çoğu yazının Berezovskiy’nin parayla tuttuğu bir kamuoyu oluşturma şirketinin ürünü olduğu sıklıkla vurgulanıyor. Sonuç olarak yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Rus halkının ancak yüzde 10’u zehirlemeye Rus istihbaratçılarının karıştığına inanıyor. Bununla birlikte olayın yabancı istihbarat servisleri tarafından işlendiğine inanların oranı daha da azdır: yüzde 8. Rus halkı en çok Litvinenko’nun iş ortaklarının (yüzde 20) veya somut olarak Berezovskiy’nin (yüzde 15) suikastın azmettiricisi olduğuna inanıyor. (Kommersant, 15 Aralık 2006) Bununla bağlantılı olarak Litvinenko’nun Irak’ta petrol kuyularının korunmasını da yürüten yabancı bir şirketle olan bağlantıları da halkın dikkatini çekiyor. B ugünlerde İngiltere’ye sığınan eski Rus istihbaratçısı Aleksandr Litvinenko’nun ölümü üzerine yapılan yayınlar değerlendirildiğinde eski bir benzetme akla geliyor: "Avrupa’da bir hayalet, komünizmin hayaleti dolaşıyor". Gerçekten de son dönemde Batı basınında Rusya ile ilgili yazılan yazılar ve Putin’e yöneltilen suçlamalar komünizm karşıtlığını hatırlatacak niteliktedir. Litvinenko’nun zehirlendiği polonyum 210 adlı radyoaktif maddeyi duymayan kalmadı gibi. Üstelik bu maddenin izi artık sadece Litvinenko’nun zehirlendiği İngiltere’de ve LondraMoskova seferi yapan uçaklarda değil, Almanya’da da bulundu. İngiltere, Almanya ve Rusya’nın emniyet güçleri konu üzerinde yoğun bir şekilde çalışsalar da, esrarengiz zehirlenmenin arkasındaki gerçeklerin aydınlanma ihtimali oldukça zayıf görünüyor. Ne var ki, ülkelerarası iletişimin olabildiğince arttığı ve düşünce özgürlüğünün pek az şeyle sınırlandığının düşünüldüğü günümüzde aslına bakılırsa gerçekler de kimseyi ilgilendirmiyor. Bugün Batı medyasında olsun, Rus medyasında olsun Litvinenko’yu zehirleyen güçler çoktan"ortaya çıkarılmış", suçları "ispatlanmış" ve halk nazarında "mahkum bile olmuşlardır". Ajan oyunları anlaşılsa bile, medya tarafından oluşturulan bu iddialar ortaya çıkabilecek en doyurucu gerçekten bile halkın zihninde daha önemli bir iz bırakacaktır. Söz konusu iddialar direkt veya dolaylı olarak Putin’i ve Rusya’da oluşturduğu rejimi zehirlenmeden sorumlu tutuyorlar. Bu mantığa göre, eğer Putin suçsuzsa, bunu ispatlamak durumundadır. Hatta suçsuz olsa bile, otoriter bir başkan olarak yine de suçludur. Batı’da Litvinenko’un ölümünden sorumlu tutulan Rusya’ya baktığımız zaman, burada olup bitenlere üst perdeden bir bakışın hakim olduğunu görüyoruz. Eski ajanın ölümü konusunda Rus medyasının üzerinde durduğu olayın muhtemel faillerini şu şekilde sıralamak mümkündür: Litvinenko’nun iş ortakları veya kendisi (yanlışlıkla veya bilerek), Kremlin’in eski "gri kardinali" ve bugünkü amansız Putin karşıtı oligark Boris Berezovskiy, yabancı istihbaratlar, Rusya’da istikrarsızlık çıkarmak isteyen yabancı veya yerli çıkar grupları. Litvinenko’nun radyoaktif maddelerin kaçakçılığına ve hatta "kirli bombanın" yapımına katılmış olabileceği, Berezovskiy’nin Putin karşıtı faaliyetleri için Litvinenko’yu uzun süre kullandığı ve finanse ettiği, son dönemde finansmanını önemli ölçüde azalttığı öne sürülen görüşler arasındadır. Bütün bunların yanı sıra sürekli olarak Litvinenko’nun FSB’de görev almasıyla birlikte hiçbir zaman ajan olarak kullanılmadığı, hiçbir önemli bilgiye sahip olmadığı, aslında kimsenin ciddiye almaması gereken dengesiz bir Putin karşıtı eski KGB çalışanı Litvinenko’nun ölümü, Rusya karşıtı yayınların Batı basınında yeniden KOMPLO TEORİLERİ Batı ve Rus basınında yürütülen enformasyon yükselmesine neden oldu. mücadelesini değerlendirirken, Batı ve arasında, demir olmasa da, oldukça Çeçenistan’da yaşananları gündeme Rusya’nın sık olan bir "perdenin" varlığı göze çarpıyor. Batı’da hala birçok uzman, Boris Yeltsin getirenler, Irak’ı unutuyorlar. Rusyasındaki "basın özgürlüğü" için timsah gözyaşlarını dökmeye devam ediyor. Hâlbuki esas olarak ağıt yaktıkları Rus basınının özgürlüğü değil, dışarıdan kullanılma kolaylığıdır. Zaten 1990’lı yıllarda açık ekonomik ve dolayısıyla siyasi çıkarlara sahip olan birkaç medya grubunun paylaştığı medyanın gerçek özgürlük derecesi de tartışılır. Putin iktidara geldiğinde ilk icraatı enformasyon alanını ele geçirmek oldu. Bu icraatlar sonucunda Putin döneminde Batı ülkelerinin Rus kamuoyunu etkileme gücü oldukça sınırlandı. Ancak daha da önemlisi, Batı medyasında Putin Rusyası konusunda yayınlanan iddialar, genel olarak Rus kamuoyunda ters tepiyor. Rusya’yı çökmekten kurtaran adam olarak nitelendirilen Putin konusunda Batı basınında yapılan suçlamalar, Rus düşmanlığına bağlanabiliyor. Bu ortamda Rus medyasında "dış güçlerin komplosu" açıklamasının giderek daha ağır basması beklenebilir. Batı’da Putin’e karşı desteksiz suçlamalar devam ettikçe, giderek daha çok sayıda Rus, ülkesinin iyi planlanmış bir komployla karşı karşıya kaldığını düşünebilir. Zaten belirtilen kamuoyu araştırması da, Rusların kendi istihbarat servisini suçlamak yerine, olayda dış güçlerin (devlet, şahıs veya çıkar grubu) parmağını görme eğiliminde olduğunu gösteriyor. GERÇEĞİ YARATMA ÖZGÜRLÜĞÜ Konu üzerinde Rus ve Batı basını değerlendirildiğinde dikkat çeken nokta, daha tek düze ve propaganda kokan bilgi akımının Batı basınında kamuoyunun üzerine dökülüyor olmasıdır. Hâlbuki basın özgürlüğünün çok daha gerilerde olduğu Rusya’da malum zehirlenme ve muhtemel failler konusundaki görüş çeşitliliği çok daha fazla. Batı basınında olay konusunda aykırı sesler duyulsa da, bu sesler önlenemez tek tip bilgi akımında boğulup gidiyor. Özellikle İngilizce yayın yapan medyada Soğuk Savaş paranoyası hüküm sürüyor. Söz konusu medyanın etkisiyle kamuoyunun zihninde oluşturulan manzaranın kahramanlarını aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür: polonyum 210 başta olmak üzere milyonlarca sıradan vatandaşın hayatını tehdit eden ve basının etkisiyle neredeyse cisimleşen radyoaktif maddeler, İngiltere’ye ve genel olarak Avrupa’ya hücum eden KGB ajanları, intikam için her yolu deneyebilen ve muhaliflerini öldürtecek kadar kızgın olan Kremlin sahibi ve/veya istihbaratçıları, dağılan Sovyetler Birliği’nden kaçan ve İngiltere’deki toplum huzurunu kaçıran eski ajanlarRus mafyasıoligarklarrejim Litvinenko, son günlerinde... muhalifleri… Sansasyonel ayrıntıları kamuoyuna pompalama konusunda birbirleriyle yarışan gazeteler, sadece KGB ve ardılı FSB’nin gerçekleştirdiği suikastlar konusundaki bilgileri tekrar pazarlamakla kalmadı, Korkunç İvan’ın zehirlenerek ölüp ölmediği konusundaki şüpheleri bile gündeme taşımayı başardı. Polisin elde ettiği yeni bulgular ve olayın yeni ayrıntıları gerçeği öğrenmek için değil, zaten peşinen oluşturulan bir hükmün doğrulanması için kullanılıyor. Ne de olsa, en değerli haber en çok satan haberdir. Çok iyi biliniyor ki, ileride Rus istihbaratının olayla hiçbir alakasının olmadığı PSİKOLOJİK HAREKAT Olayın gerçek faili kim olursa olsun, bu ve diğer olaylardan son derece verimli bir şekilde istifade edildiği ve zaten pek parlak olmayan Rusya imajının yerle bir edilmesi için titiz çalışmaların yapıldığı göze çarpıyor. Bunlar yapılırken de Batı ülkelerinin bürünmüş oldukları üstünlük pozları ve sütten çıkmış ak kaşık edaları en azından komik olarak görünüyor. Rusya’nın yaptıkları Batı devletlerinin uygulamalarından farklı değildir. Ancak Batı’nın üstünlüğü "dünya basını" olarak sunulan basının kendi basını olmasıdır. Rusya’yı Çeçenistan’da barbarca davranmakla suçlayanlar kendi ülkelerinin Irak’ta yaptıklarını unutuyor gibiler. KGB’nin tarihi ne kadar karanlıksa, CIA’nın tarihi de en az o kadar karanlıktır. Kısacası Batı basınında Rusya’nın normal devletlerden farklı olarak diğer devletlerin içişlerine karıştığını söyleyenlerin ifade özgürlüğü prensibiyle değil, belirli bir siyasi amaçla, hatta belki de siparişle hareket ettikleri ortadadır.