24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Araş. Gör. Utku YAPICI A.Ü. SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü yapiciutku@hotmail.com Türk işçilerine yönelik saldırıların sosyolojik ve stratejik nedenleri… C S TRATEJİ 19 bünyesinde çalışan bu yeni işçi Kazaklar, genellikle "yabancı"yı iyi ve kötü olarak ikiye ayırmışlar, işverenlerini yahut işverenlerinin olumlu referans verdiği yabancıları olumlamışlar, bu referanstan yoksun yabancıları ise kötülüklerin kaynağı olarak görme yolunu seçmişlerdir. Böylelikle resmi milliyetçilik düşüncesi ile etkileşim halinde ancak ondan oldukça farklı, yabancıları kategorilere ayıran; kimini aklayan kimini dışlayan, ırkçı yönleri yoğun ancak tutarsız bir anlayış ortaya çıkmış durumda. Böyle bir anlayışın, "işverenler" tarafından stratejik bazı amaçlar çerçevesinde kullanılmaya uygun olduğu ortada. K azakistan’ın Tengiz bölgesindeki Tengizchevroil petrol şirketine ait inşaat alanında, Kazak işçilerin, Türk işçilerin bulunduğu şantiyeye yönelik saldırısında 140 Türk işçi yaralandı. Bu olayın nedenleri, önem düzeyi ve olası sonuçlarıyla ilgili olarak farklı çevrelerce çok farklı yorumlarda bulunuldu. Örneğin, TürkKazak İş Konseyi Başkanı Oktay Varlıer, saldırıyı "Türkler daha ucuza iş yapıyor diye buralardan kaçırılmak isteniyor" biçiminde yorumlayıp,(1) olayın planlılığına ve stratejik bazı amaçlar taşıdığına değinirken, Azerbaycan’daki bir gazete yorumunda "Kazakistan'daki son olay bir anlamda, Türkiye’nin herhangi bir yerinde başka şehirden gelen insanların sergileyebileceği, aynı şehirden olma algısının daha büyük versiyonu" olarak nitelendirildi.(2) Böylelikle olayın önemi "hemşehrilik" düşüncesinin getirdiği ortak hareket etme eylemine indirgenerek daraltıldı. Şüphesiz böyle bir yaklaşım da dolaylı olarak olayın neden ve sonuçlarının stratejik boyutunun göz ardı edilmesi yönündeki görüşlere hizmet etti. Bu yazımızda, tartışmalı Kazakistan olaylarının nedenleri ve sonuçlarını sosyolojik, ekonomik ve stratejik faktörleri göz önünde tutarak, kapitalist dünya ekonomisi temelinden hareketle değerlendireceğiz. Kazakistan’da ‘ince hesap’ Türk işçilere yönelik saldırılara hükümet GERÇEKLERİN STRATEJİK ilgisiz kalırken, olayın arka planında KULLANIMI Kazakistan’daki sosyolojik durum ve Yukarıda yer verdiğimiz görüşleri başka sözcüklerle ifade etmek gerekirse, stratejik yaklaşım bulunuyor. Batılı Kazakistan özelinde Sovyetler Birliği’nin ertesinde, büyük oranda firmalarla mücadele çerçevesinde taşeron dağılmasının ekonomik dönüşümlerin çarpıklıklarının olan yeni sosyolojik ve psikolojik Türk firmalarının çalışanları arada kalıyor. ürünü dinamiklerin oluşmakta olduğunu bu politikada ısrarcı olamamasıdır. Nitekim son günlerde, artan işgücü talebini, yurt dışındaki Rus diasporasından karşılama yolunda adımlar Putin yönetimi tarafından atılmaya başlandı. Bu çerçevede 50 bin Rus’un Rusya Federasyonu’na dönüşünün planlandığı duyuruldu. Bu politika, kısa vadede Almanya ve İsrail’deki Rusya kökenlilere yönelik düşünülse de,(4) sonuç olarak Rusya’ya dönmeye daha istekli olacak Kazakistan Ruslarını da etkileyebilir. SOVYET SONRASI KAZAKİSTAN Kazakistan, glastnost ve perestroika yıllarından itibaren büyük ekonomik, demografik, kültürel ve ideolojik dönüşümlerden geçti. Sovyet sisteminin bir parçası olmaktan, Sovyet sonrası coğrafyanın kapitalist etkilere açık bölgelerinden biri olmaya evrilen Kazakistan, bu dönüşüm sürecinin getirdiği karmaşayı yoğun bir biçimde yaşadı. Dayatılan ekonomik programların ürünü özelleştirmeler, Kazakistan’da Nazpary’nin ifadesiyle "hırsızlık" biçimini aldı; sosyal devlet düşüncesi terk edildi, tıpkı Rusya’nın ilk yıllarında olduğu gibi bir tarafta servet, diğer tarafta yoksulluk birikmeye başladı. Yerel ve ulusal iktidar ve yeni zenginler küresel sermaye ile iç içe geçti, böylelikle küresel sermaye, iç politik düzlemde meşrulaşma yolunu buldu. Böyle bir ortamın zorladığı demografik değişimler de kısa sürede gerçekleşti. Bir tarafta Kazakistan’da yaşayan ve büyük oranda Kruşçev’in büyük Kazak bozkırlarının tarıma açılmasını içeren "Bakir Topraklar Projesi" (19551963) ile buraya gönderilen Rus, Belarus ve Ukraynalıların bir bölümü, yeni ekonomik koşulların zorlamasıyla Kazakistan dışına göç etmeye başlamışlardır.(3) Bu göçü pekiştiren şu iki nedenden söz edilebilir: Birincisi Kazak yönetiminin uygulamaya koyduğu özellikle kamu sektöründe çalışmayı Kazak diline hakim olmayla ilişkilendiren politikanın etkisidir. İkincisi ise, "yakın çevresindeki" Rus diasporasından bir dış politika aracı olarak yararlanma politikası izlemeye çalışan Putin yönetiminin, iç demografik sorunlar nedeniyle İÇ GÖÇ SORUNLARI Ekonomik dönüşümün ve Kazak devlet yönetiminin uygulamalarının yol açtığı diğer demografik değişim ise iç göçtür. Kırsal ekonominin çöküşünden oldukça etkilenen iç göçün sonucunda özellikle kentsel mekanlarda, göçebe kabile yaşamından kopup kente yerleşen Kazaklar ile kentli Rus dilli Kazaklar ve etnik kökeni Kazak olmayanlar arasında gerilimler baş göstermiştir. Kentsel mekanlarda ve şantiyelerde biriken, geri kalmışlıklarının nedenlerini kapitalist ekonomide değil Sovyet geçmişinde arayan, "ırk" ve "gelenek" unsurlarını ön planda tutan ve büyük oranda eğitimsiz olan bu kesim, iktidarla "Kazaklık" ortak paydasında buluşuyor. Bu kesimin bir bölümü, kentsel mekanlara, sokak çeteleri oluşturma yoluyla hakim olma yolunu seçiyor. Güvenlik örgütlenmesinin yetersizliğinden dolayı, işletmeler bu çete elemanlarını bir nevi "kadrolarına" dahil edip güvenliklerini bu yolla sağlama durumunda kalmışlardır. Böylelikle, çetelerin kentsel mekanda yeniden üretilmesi süreci gelişmeye devam etmiştir. Özelleştirmenin geliştirdiği ticaret sektörü ve özellikle de petrol ve doğalgazın çıkarılmasına yönelik yatırım sahipleri, Kazak hükümetinin de teşvikiyle ard alanda biriken "Kazak" Kazakistan’da işsiz yığınların bir saldırıya kısmından da uğrayan Türk (genellikle işçi vasıfsız) işgücü olarak yararlanma yolunu seçti. Yabancı sermaye söyleyebiliriz. Bu dinamikler, stratejik ve ekonomik çıkarlar çerçevesinde kullanılmaya hazır halde, bölgesel çıkarları olan oyuncuların elinde bekliyor. Son Kazakistan olayları ise bu sosyolojik ve psikolojik dinamiklerin, ekonomik ve stratejik çıkarlar çerçevesinde harekete geçirilmesi olarak değerlendirilebilir. Ya da en azından, bu olayların sonuçlarının bölgedeki yatırım dengeleri üzerinde etkileri olacağı söylenilebilir. Özellikle bu tür olayların yinelenebileceği ve boyutlarının artabileceği düşünülecek olursa… Bu çerçevede, Kazak hükümetinin yaklaşımının olaylar üzerinde, güvenlik sağlama boyutunun çok ötesinde etkilere sahip olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Şöyle ki, Kazak hükümet çevrelerinin, özellikle ABD kaynaklı yatırımların baskı gücü ile karşılaştığında, ABD ile doğrudan işbirliği halinde olmayan (rakip) Türk sermayesine engeller çıkardığı basına yansıdı. Bu engeller, DEİK raporlarında bulunuyor.(5) Böyle bir durumda, ırkçı bazı hareketlerin ilgili aktörler tarafından, bir ekonomik ve stratejik faktör olarak kullanılması karşısında gerekli önlemleri almamak, bu hareketlerin bir dış politika aracı konumuna geldiği izlenimini yaratır. Bu durumda, zarar gören devletçe sergilenmesi gereken dış politika, kararlı tepkidir. AKP hükümeti ise, olaylar karşısında sessizliğini korumayı tercih ediyor. Böyle bir tutum, olayları "mahalle kavgasına" indirgeyerek, yaşananların içinde gizli "bir kısım yabancı düşmanlığı" ve "stratejik çıkar" boyutlarının göz ardı edilmesine hizmet ediyor. Hükümetin bu tepkisizliğinin satır arasındaki mesaj ise bölgede yatırımları olanlara yönelik olarak okunabilecek "bölgeye girmek istiyorsan, Batılı sermaye ile uzlaş" mesajıdır. Tüm bunlara ek olarak, AKP hükümetinin "vatandaşlarını yurt dışında korumak" konusundaki çekingenliğiyle ciddi güven sorunları yarattığı söylenebilir. Dipnotlar: (1) "Asya’da Pazar Kavgası", Cumhuriyet, 27 Ekim 2006, s.1. (2) Kadir İsmihan, Zaman Azerbaycan, 28 Ekim 2006, http://www.zaman.com.az/ view.php?d=32229 (3) Kazakistan’da kapitalistleşmenin etkileri konusunda bkz. Joma Nazpary, Sovyet Sonrası Karmaşa – Kazakistan’da Şiddet ve Mülksüzleştirme, İstanbul, İletişim Yayınları, 2002. (4) "Putin’in Dış Ruslar Hamlesi", BBC Türkçe, 24 Ekim 2006, http://www.bbc.co.uk /turkish/news/story/2006/10/061024russialanguage .shtml (5) "Orta Asya’da Enerji Kavgası", Cumhuriyet, 27 Ekim 2006, s.7.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear