Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 C S TARİHİ ARKA PLAN TRATEJİ MoskovaKiev arasındaki mücadele Karadeniz’in kuzey kapısına dayandı… Kırım kartı açılıyor Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM Rusya Ukrayna Araştırmaları Masası asomuncuoglu@tusam.net arasındaki Büyük Anlaşma’nın bir parçası olduğunu belirtmiştir. İvanov, "Büyük Anlaşmanın ikinci bölümü devletlerin sınırlarının değişmezliği konusundaki maddeyi içermektedir. Dolayısıyla bu anlaşmaları tekrar gözden geçirmek, ölüme benzer" demiştir. “T uruncu devrimden" sonra giderek tırmanan RusyaUkrayna gerginliği, doğalgaz etrafındaki pazarlıklarla zirveye ulaşmış gibi görünmektedir. Doğal gaz satışının bahane edildiği gerginlik, giderek sorunun esas sebebi olan alana –güvenlik alanına kaymıştır. Özetle iki ülke arasındaki askeri ve askeriteknik işbirliğinin zorlaşması üzerinde yoğunlaşan karşılıklı tehdit ve şantaj süreci, bugünlerde "sınıra dayanmıştır." Rusya, 1997’de halledilmiş gibi görünen iki ülke arasındaki sınır sorunlarını yeniden gündeme taşımıştır. 27 Aralık 2005 tarihinde Rusya Savunma Bakanı Sergey İvanov, oldukça "ince" bir şekilde Karadeniz Filosu’nun etrafındaki tartışmanın sonucunda Ukrayna’nın Kırım üzerindeki egemenliğinin tartışmalı hale geleceğini ima etmiştir. Ukrayna’nın pazarlıkta kullanmaya çalıştığı Rus Karadeniz Filosu’nun üs kira bedelini yükseltme tehdidine cevap veren İvanov, Karadeniz Filosu’nun Kırım’da bulunma şartları konusundaki anlaşmanın Rusya ve Ukrayna Rusya, Osmanlı ile yüzyıllarca sürdürdüğü mücadelenin sonucunda, "sıcak denizlere inme" politikasının esas hedefi olan boğazlara hakim olamadıysa da, bu politikanın birinci aşaması olan Kırım’ın işgali, başarılı bir şekilde gerçekleşmişti. Kuzeyden Karadeniz’in hakimiyetine imkan veren Kırım yarımadası ve Rusya’nın Karadeniz’deki nüfuzunu sağlamlaştırmak için inşa edilen Sivastopol Limanı, Karadeniz’den geçen KuzeyGüney ticaret yolunun kuzey ucunun, Rusya tarafından tutulmasına imkan sağlamıştır. Coğrafi olarak Rusya’nın Batı’dan açık denizlere ulaşması sadece Baltık denizi ve Karadeniz aracılığıyla olanaklıdır. Özellikle Deli Petro’dan başlayarak Rusya’nın bu iki deniz için sürdürdüğü mücadele, Sovyet döneminde de devam ettirilmiş, Doğu Avrupa üzerindeki hakimiyeti sayesinde Rusya’nın bu iki denizdeki varlığı sağlamlaşmıştır. Ancak Sovyet döneminde bir olay gerçekleşmiştir ki, söz konusu olay bugün Karadeniz’deki Rusya varlığının tartışılmasına sebep olmaktadır. Ukrayna’nın Rusya ile birleşmesinin 300. yıldönümünün kutlandığı 1954 yılında, Rus ve Ukrayın halklarının kardeşliğinin sembolü olarak Kırım yarımadası, Sovyet lideri Nikita Kruşçev tarafından Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne "hediye" edilmiştir. Bu kararın altında Ukrayna’nın ilelebet Rusya ile birlikte olacağı düşüncesi yatmaktadır. Gerçekten de, Ukrayınlar, Sovyetler Birliği yönetimi tarafından ülke içindeki diğer bütün halklardan çok daha farklı algılanıyordu. Doğu Slavlığının (bazı çevrelere göre de Rusluğun) parçası olarak sayılan Ukrayınlar, gerçek anlamda devlete ortak edilen bir halktı. Ancak Doğu Slavlığının diğer Rusya ile Ukrayna arasındaki mücadele, Sivastopol Limanı’nın kullanımı ve Kırım’ın statüsü konularına yansıyarak sürüyor. bir parçası olarak sayılan Belarus’lardan (Beyaz Ruslardan) farklı olarak, Ukrayınlar’ın milli kimliği, Sovyetler Birliği’nin kurulmasından önce oluşmaya başlamış ve nihai olarak bu husus, Ukrayınların Sovyetler Birliği’nden ayrılma taraftarı olmalarını sağlamıştır. 1991’de Rusya’daki darbe girişiminden sonra Ukrayna’nın bağımsızlığını ilan etmesiyle, Kırım ve Karadeniz Filosu sorunu gündeme taşınmıştır. TARTIŞMALI KIRIM Rusya, Ukrayna’nın bağımsızlığını engellemeye çalıştıysa da, Aralık 1991’de yapılan, Bağımsızlık Deklarasyonu halkoylaması sonuçları, Ukrayna halkının neredeyse tamamının bağımsızlıktan yana olduğunu göstermiştir. Rusya açısından Ukrayna’nın bağımsızlığını ilan etmesi, Slav olmayan diğer cumhuriyetlerin bağımsızlık ilan etmelerinden çok daha derin bir yaraydı. Ancak Ukrayınlar ve Ruslar arasında derin akrabalık bağlarının bulunması bile, Rusya’nın Slav olmayan diğer cumhuriyetlere karşı olduğu gibi, etnisiteyi kullanmasını engellememiştir. Kırım’ı "ezeli Rus toprağı" olarak kabul eden Rusya, Kırım Ruslarını örgütlendirmiştir. Buna paralel olarak Rusya Yüksek Sovyeti, 1954’de Kırım’ın Ukrayna’ya dahil edilmesine ilişkin kararı iptal etmiştir. Ancak 1990’lı yılların başındaki siyasi krizlerden dolayı, Rusya’nın siyasi iradesi zaaf içerisindeydi. Bu ise, dış politikada karar verme sürecine yansıyor ve Rus politikasının etkinliğini önemli ölçüde azaltıyordu. Buna karşılık Ukrayna, toprak bütünlüğünü korumakta kararlıydı ve üstelik Karadeniz Filosu üzerinde de hak iddia ediyordu. Ukrayna, 1992 yılından itibaren Karadeniz Filosu’nun Ukrayna’ya ait olduğunu aktif bir şekilde savunmaya başlamıştır. Gerginlik, Karadeniz Filosu üzerinde yoğunlaşmış, sorun ancak 1997’de çözülebilmiştir. 1997 anlaşmalarıyla Karadeniz Filosu ikiye bölünmüş, Sivastopol’deki ve etrafındaki Yuşenko, seçimleri kazanmasının ardından ilk ziyaretini Rusya’ya gerçekleştirmişti.