28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 Bakü’nün; Moskova, Washington ve Tahran karşısında denge arayışı… C S TRATEJİ Azerbaycan zorlanıyor Bağımsızlığını kazanmasının ardından Rusya ve ABD arasında denge politikası yürütmeye çalışan Azerbaycan, küresel mücadelenin geldiği son aşamada zorlanıyor. ABDİran ilişkilerinin gerginliği Bakü’yü de sıkıştırıyor. Araz ASLANLI TUSAM Kafkasya Araştırmaları Masası Fakat, bu konudaki verimlilik, dönemin şartlarından, özellikle bölgesel ve küresel rekabetin Güney Kafkasya’ya yansımasından fazlaca etkilenmiştir. konusudur. Bilindiği üzere, Azerbaycan’a Türkiye’nin, ABD’nin veya genel olarak NATO’nun askeri üs kuracağı şeklindeki iddialar ortaya atılmışsa da çoğu zaman yetkililer tarafından bu iddialar yalanlanmıştır. Bu doğrultuda görüşler resmi ağızdan sadece, Ocak 1999’da Azerbaycan eski Devlet Başkanı Haydar Aliyev’in dış politika danışmanı Vefa Guluzade tarafından dile getirilmişti. Vefa Guluzade Ocak 1999 boyunca yaptığı birkaç açıklamada, Rusya’yı suçlamış ve Azerbaycan’da NATO üssü kurulabileceğini ifade etmişti. O dönemde tedavi için GATA’da da bulunan Haydar Aliyev, Rusya’nın ve İran’ın sert tepkileri sonrasında Guluzade’nin açıklamalarını yalanlamıştı. ABD’nin Azerbaycan’a yönelik askeri girişimlerindeki açık adımlar daha çok Haydar Aliyev sonrasında atılmıştır. İlham Aliyev’in resmen devlet başkanı olarak göreve başlamasından kısa süre sonra 21 Kasım 2003’te ABD’nin Avrupa’daki Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Charls Wald’ın Bakü ziyareti sırasında, Ocak 2004’ten itibaren ABD’nin, Hazar’ın Azerbaycan’a ait kısmının güvenliği konusunda Azerbaycan’a askeri destek vereceği açıklanmıştır. Bu açıklamalara Rusya ve İran yetkilileri zaman geçirmeden tepki göstermiştir. Fakat, kısa bir süre sonra, 3 Aralık 2003’te ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in Azerbaycan ziyareti sırasında daha net gelişmeler yaşanmıştır. Azerbaycan Savunma Bakanı Sefer Ebiyev, ardından İlham Aliyev ile gerçekleştirilen görüşmeler sonrasındaki basın toplantısı sırasında, Rumsfeld, ABD’nin Azerbaycan’da askeri üs kurma girişimlerini doğrulamış, fakat şimdilik kesin bir sonuca ulaşmadıklarını ifade etmiştir. Rumsfeld, Azerbaycan’a yerleştirmeyi planladıkları askeri gücün ağır birlikler değil, hızlı hareket edebilecek operasyonel birlikler olacağını da açıklamıştır. Rumsfeld, Bakü’den Afganistan’a gitmiş, buradan tekrar Bakü’ye dönerek Tiflis’e geçmiştir. Araştırmacılar, bu trafiği, ABD’nin Azerbaycan’ı bölgede kendisi için üs seçtiği şeklinde yorumlamışlardır. Nitekim, Rumsfeld’in sonraki Azerbaycan ziyaretleri de, diğer ülkelere yaptığı ziyaretler sırasında Bakü’yü geçiş noktası olarak kullanması şeklinde olmuştur. 4 Aralık 2003’te, ABD Savunma Bakanı Yardımcısının Uluslararası Güvenlik konusundaki danışmanı Mira Ricardel Bakü’ye giderek, Sefer Ebiyev ile askeri işbirliğinin teknik ayrıntılarını görüşmüştür. S on dönemlerde ABD ile İran arasındaki ilişkilerin giderek gerginleşmesinden en çok zarar gören ülkelerden birisi de Azerbaycan’dır. ABD’nin İran’a saldırı operasyonuna ilişkin senaryolarda üs olarak kullanılacak ülkeler arasında ismi sık sık geçen Azerbaycan, bir yandan ABD’nin askeri üs taleplerini "makul" ödünlerle geçiştirmeye çalışıyor. Diğer yandan İran ve Rusya’nın (konuya ilişkin değerlendirmelerde resmi olarak hiçbir yerde geçmemesine karşın, beklentileri nedeniyle Çin de bu listeye ilave edilebilir) karşı yöndeki talepleri ve itirazları ile karşı karşıya kalıyor. Azerbaycan’ın içerisinde bulunduğu şartlar nedeniyle, mevcut yönetim, temeli Haydar Aliyev tarafından konmuş olan ve "denge politikası" olarak nitelendirilen dış politika çizgisini sürdürmekte zorlanmaya başladı. Bağımsızlığına kavuşma sürecinde ve bağımsızlığının ilk yıllarında toprakları Ermenistan tarafından işgal edilen Azerbaycan, stratejik konumu ve doğal kaynakları nedeniyle de küresel ve bölgesel güçlerin mücadele alanına dönüştü. Dolayısıyla, Azerbaycan ciddi bir olumsuz gidişat riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Azerbaycan’daki yönetimler, ülkenin doğal kaynaklarını ve stratejik konumunu lehlerine olan bir etkene dönüştürmeye çalışmış, buna çok boyutlu dış ilişkiler sistematiğini de ekleyerek ülke için bu riski ortadan kaldırmayı amaçlamıştır. ABD BÖLGEYE YERLEŞİYOR Son dönemde, ABD’nin Güney Kafkasya’ya askeri açıdan yerleşmesi ve Rusya’nın sıkıştırılması devam ederken, ABDİran gerginliğinden bölge ülkelerinin payına çok şey düşecek gibi görünmektedir. Gürcistan’daki Rus askeri üslerinin boşaltılmaya başlanması, çıkarılan malzemenin bir kısmının Ermenistan’a taşınması ve ABD’nin Azerbaycan’da radar istasyonları kurması konuşulurken, ErmenistanNATO ilişkilerindeki gelişmeler nedense çok fazla gündeme gelmemiştir. ABD, Gürcistan ile yıllar önce Gürcü ordusuna helikopter hibe etmekle ve askeri eğitim vermekle başlattığı askeri ilişkilerini her geçen gün geliştirmesine rağmen, bu ülkede askeri üs edinme peşinde Rumsfield Amerika’nın Azerbaycan’da kurduğu radar üsleri... olmadığını açıklamaktadır. Zaman zaman Gürcistan yetkililerinin ağzından da duyulan benzeri açıklamaların, ülkedeki Rus üslerinin boşaltılması için uğraşıldığı bir dönemde, Rusya’nın daha ılımlı davranmasını sağlamak amacıyla yapıldığı ileri sürülebilir. Gidişat en azından orta vadede Gürcistan’da ABD askeri üssünün konuşlanabileceğini göstermektedir. Son dönemlerde daha ciddi şekilde üzerinde durulan husus ise, ABD askeri üssünün Azerbaycan’da konuşlanacağı RUSYA VE İRAN’IN TEPKİSİ Yaşanan gelişmelere Rusya ve İran’dan sert tepki gelmiştir. 5 Aralık 2003’te Rusya’nın Azerbaycan Büyükelçisi Nikolay Ryabov konuya ilişkin basın toplantısı düzenleyerek, deyim yerindeyse Azerbaycan’ı tehdit etmiştir. Ryabov, Azerbaycan’ın "üst düzey yürütme organlarındaki ve parlamentosundaki bazı sorumsuz kişilerin" Azerbaycan’a ABD askerlerinin yerleştirileceği
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear