Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 Ü C S lke kaynakları uluslararası tekellere teslim TRATEJİ Petrolde oyun Ali KÜLEBİ TUSAMUlusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili akulebi@tusam.net zelleştirme adı altında, yabancılara hibe edilirmişçesine elden çıkarılmaya çalışılan devlet kuruluşları, Türkiye’nin olağan gündem maddesi oldu. Teknoloji ve sermaye eksikliğine karşın, bin bir sıkıntıyla, Türk’ün öz sermayesi ve gücüyle yaratılmış milli kuruluşların elden çıkarılmaları ve yabancı ellerde sonu belirsiz kalan gelecekleri de içler acısı bir hal almıştır. Ancak, özelleştirme uğruna milli kaynaklarımızın yabancılara peşkeş çekilmesi konusunda bizleri daha da karanlık günler bekliyor. P Ö etrol Piyasası Yasası’nda yapılması düşünülen değişikliklerle, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın özelleştirmeye açık hale getirilmesi, ülkenin bu kıt kaynaklarının tamamen yabancı tekellere teslim edilmesi öngörülüyor. Tasarı ile TPAO’nun bütün ayrıcalıkları budanıyor, devletin payı yüzde 1’lere çekiliyor, yabancılara vergisiz işletme olanakları sağlanıyor. Yasal değişiklik 954 tarihli 6326 sayılı Petrol Kanunu’nda bu günlerde yapılacak değişiklikle "kara altınımız" da yabancılara önemli bir hediye olarak sunulmak istenmektedir. Kalkınma zorunluluğunda ve yeni eklenen yüz binlerce nüfusa iş olanağı açma durumunda olan Türkiye için endüstrinin kanı olan "kara altın" esasen büyük bollukta sahip olduğumuz bir doğal kaynak değil. Ancak, özellikle bugüne kadar yoğun araştırma yapılmamış sahillerimizde bazı sürprizlerin ortaya çıkması da mümkün. Kıt olan bu doğal kaynağımızın üzerinde dolaşan kara bulutlar, 04.12.2003 tarihli 5015 sayılı "Petrol Piyasası Kanunu" ile halen kullanılmakta olan 6326 sayılı kanunun içinden bazı bölümlerin çıkarılması ve bir takım değişikliklerin yapılmasına yönelik tasarının hazırlanmasıyla başladı. Bu tasarı bir çok açıdan bir bütünlük oluşturmadığı gibi ulusal çıkarlarımıza da aykırı maddeler içe 1 riyor. Öte yandan tasarının yasalaşmasıyla, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün yetersiz kadrosu ile görevi gerektiği şekilde ve gelecek kuşakların çıkarlarını gözetecek şekildeyerine getirmesine olanak olmayacağı da anlaşılıyor. 6326 sayılı yasada düzenlenen devlet adına petrol arama ve işletme ruhsatnamesi alma hakkı, yeni şeklinde, ruhsatların çoğunu elinde tutarak haksız rekabet yarattığı iddiası ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’ndan (TPAO) alınmıştır. Halbuki, Güney Doğu Anadolu bölgesindeki petrol şirketi ruhsatlarının yüzde 40’ı TPAO’ya, yüzde 60’ı ise yerli ve yabancı şirketlere aittir. Trakya’da da ruhsatların yüzde 35’i TPAO’ya aitken, yüzde 65’i diğer şirketlerdedir. Buna karşın son 20 yılda bu bölgelerde yapılan jeolojik ve jeofizik çalışmalarının yüzde 92.4’ü, sondaj faaliyetlerinin de yüzde 81’i TPAO’ca gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 2003 sonu itibariyle Türkiye’de üretilen 119.643.502 metreton petrolün yarıdan fazlası, 63.878.676 metretonu tek başına TPAO tarafından üretilmiştir. Bu rakam lar da gösteriyor ki Türkiye gibi petrol aramanın riskli, rezervuarların sınırlı olduğu ülkelerde, milli kuruluşlar daha kararlı bir şekilde yatırım yaparken, yabancılar riske girmekten kaçınmaktalar. Bu nedenle TPAO dışındaki kurumların büyük yatırımlar yapmalarını beklemek de gerçekçi olmaz. Burada vurgulanması gereken, ulusal kuruluşlarımıza ve kadrolarımıza güvenmemiz ve yabancı şirketlere nazaran öncelik tanımamız gerektiğidir. Petrol sektöründeki 51 yıllık faaliyeti, bilgi birikimi, tecrübesi ve uzmanlığı göz önüne alındığında, yurt içinde ve dışında devlet adına bir kamu kuruluşu olan TPAO’nun petrol aramaüretim ruhsatnamesi alması mantıklı olacaktır. Bu bağlamda 6326 sayılı yasadaki TPAO’nun hakları ile ilgili bölümlerin muhafaza edilmesi daha doğru olacaktır. Devlet payı yüzde 1’e düşürülüyor asa tasarısının en can alıcı noktası, halen petrol paylaşımı ile ilgili olarak yüzde 12.5 olan devlet hissesi oranının, üst üste uygulanan çeşitli ve sözde özendirici indirimlerle yüzde sıfırlara varan oranlara indirilmesini öngörmesidir. Dünyada aklı başında ve işi öğrenmiş yönetimler, çıkarılan petroldeki dev let hissesini yüzde 51’lerde tutarken (Venezuella ve Meksika’da devlet hissesi yüzde 100’lere varmaktadır.) bizde devlet hissesini neredeyse sıfıra indirmenin hiçbir inandırıcı ve mantıklı gerekçesi olamaz. Bugüne dek araştırma yönünden bakir olan denizlerimizde özellikle petrol açısından ümit vaat eden Karadeniz’de arama ruhsatı alan yabancı petrol şirketlerinin petrole ulaşması durumunda yeni tasarıyla neredeyse sıfırlanan devlet hisse oranları nedeniyle devletin uğrayacağı parasal zarar yıllık bazda yüzlerce milyon dolarlarla ifade edilecektir. Aynı durum, yurdun çeşitli bölgelerinde –özellikle güney ve güneydoğu bölgelerinde aramaları yapılan ancak kasıtlı olarak sonuçsuz bırakıldığı iddiaları nedeniyle şaibeli durumunu koruyan potansiyel petrol kaynakları içinde söz konusu olacaktır. 6326 sayılı kanunla düzenlenmiş olan ülke içinde üretilen ham petrol ve doğalgaz ile bunlardan elde edilen petrol ürünlerinin kara sahalarında yüzde 65’inin ve deniz sahalarında yüzde 55’inin memleket gereksinimine ayrılması zorunluluğu tasarı ile kaldırılmıştır. Tasarı, yabancı şirketlere ürettikleri petrol üzerinde sınırsız tasarrufta bulunarak, tamamını ihraç etme hakkı öngörmüştür. Ülkede üretilen petrolün ülke içinde kullanılması ve ülke ihtiyacını gözetme durumu olağanüstü durumlar için dahi geçerli olmak üzere ortadan kaldırılmıştır. Öte yandan, yine yer yönünden getirilen sınırlandırmalar kaldırılmış ve yabancı şirketler için her yerde faaliyette bulunma hakkı kolaylaştırılmıştır. TPAO’ya budama ine tasarı ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın bazı hakları geri alınarak, kamu kuruluşumuz, yabancı şirketlerle bir tutulmuş, eşit koşullara tabi kılınmıştır. Bu bağlamda; 1. TPAO’nun devlet adına petrol arama ve üretim faaliyetlerinde bulunma hakkı kaldırılarak, işlevsizleşmesi ve böylece özelleştirilmesinin önü açılmak istenmiştir. 2. TPAO’nun petrol kanununu yürüten Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne yardımcı olma görevi, bir ayrıcalıkmış gibi değerlendirilerek kaldırılmış, ülke kaynaklarının kamu yararına uygun kullanılması yönünde yapabileceği katkılar engel Y Y ?