27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Karadeniz hızla kirlenmeye başladı S İNOP (Cumhuriyet) Karadeniz'de yaşanan kirlenme nedeniyle, Karadeniz'in eko sisteminde aşırı değişimler gözlenirken, değişik balık stoklarında da azalma yaşandığı belirtildi. Yaklaşık 8 bin 350 kilometre kıyı şeridine sahip Karadeniz'in flora ve faunası evsel ve endüstriyel kirlenme nedeniyle her geçen gün fakirleşirken, kirliliğin önlenmesi için başlatılan uluslararası çabalar da yaşanan süreci engelleyemiyor. Türkiye'nin yanı sıra Karadeniz'e kıyısı bulunan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya ve Ukrayna'nın Karadeniz'in kirliliğe karşı korunması ve iyileştirilmesini kapsayan stratejik eylem planını imzalamalarının üstünden 10 yıl geçerken, kirliliğin önlenmesi konusunda çok önemli ilerleme sağlanamadı. Kirlenme sonucu bir taraftan Karadeniz ekosistemi değişiyor, diğer yandan da balık stokları azalıyor. Günümüzde Karadeniz bütün olarak çevre kirlenmesi ile karşı karşıya bulunuyor. Karadeniz kıyı bölgesi, her geçen gün artan bir oranda gelişirken, yeni yerleşim ve sanayi tesislerinin sayısı da sürekli artıyor. Buradan çıkan evsel ve endüstriyel atıklar ise giderek Karadeniz'e daha fazla etki yapıyor. Aşırı kirlenen sular Karadeniz'deki biyolojik hayatın olumsuz etkilenmesine neden olurken, araştırmalara göre, Karadeniz, kıyılarındaki ülkelerin yanı sıra buraya akan nehirlerin geçtiği ülkelerin olumsuzluklarının da etkisi altında bulunuyor. Avrupa'nın neden olduğu kirliliğin üçte biri Karadeniz'e ulaşıyor. Burada en tehlikeli olanı ise Tuna Nehri olarak biliniyor. Doğduğu Almanya'dan dökülmek için Karadeniz'e doğru 120 den fazla koldan gelen suyu da alan Tuna Nehri, sanayileşmiş ülkelerden, tarımsal alanlardan ve yoğun yerleşim yerlerinden geçiyor. Tuna Nehri, yaklaşık 81 milyon nüfus barındıran söz konusu yerlerden her yıl 900 ton bakır kirliliği alarak Karadeniz'e getirirken, bu da Karadeniz'in ağır metal kirliliğinden etkilenmesine neden oluyor. Belirlemelere göre Karadeniz'de her yıl oksijensizleşen alan büyürken, deniz de adeta boğuluyor. Mevcut oksijenin önemli bölümünü ise düzensiz atıklar ve nütrientler (zemindeki besin tuzları) tüketiyor. Oksijen azalınca da deniz kirleniyor, bakteri seviyesi artıyor, yeni organizmalar geliyor ve bunun sonucunda da yaşayan canlı türleri ölüyor. Bunlara 1980'lerin ortasında bir geminin balast suyu ile Karadeniz'e geldiği bilinen ve orijini Doğu Amerika kıyıları olan Mnemiopsis leiydi adlı canlının gelmesi eklendi. Kısa sürede tüm Karadeniz'i kuşatan bu cins, balık larvaları ve küçük balıkların yumurtaları ile beslenirken, zamanla Karadeniz'deki varlığı 900 milyon tona ulaşan söz konusu canlı, hamsi ve istavrit gibi balık türlerinin azalmasına sebep oldu. Karadeniz’deki bu ekolojik dengenin bozulmasıyla 40'lı ve 50'li yıllarda Karadeniz'in karakteristik türleri olarak göze çarpan birçok hayvan ve bitki türü günümüzde ya tamamen kayboldu ya da çok az miktarlarla temsil edilmeye başlandı. Sinop Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi, Temel Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Levent Bat, son 2030 yıl içinde büyük nehirler yolu ile yaşanan kirlenmenin Karadeniz'in ekosisteminde önemli değişiklere neden olduğunu söyledi. Özellikle nütrient maddenin artması sonucu Karadeniz ekosisteminin aşırı değiştiğini belirten Bat, şu bilgileri verdi: ''Bu değişikliklerden ilki 1980'de ortaya çıkmıştır. Bu da kendini anormal düzeyde fitoplankton patlamaları ve fazla miktarda medüz biomasında artışla kendini göstermiştir. Sonra bir loblu Ktenefor türü olan Mnemiopsis leiydinin Karadeniz ekosistemine dahil olmasıyla da tüm ekosistem temelinden etkilenmiştir.'' Karadeniz'in ekolojik özelliklerinin değişmesinde büyük nehirlerin önemli olduğunu bildiren Bat, ''Karadeniz, geçmişte birçok balık populasyonunun yaşamak için uygun ortamı bulduğu bir su havzasıydı. Morfolojik yapısı ve oluşumu itibariyle derinliklerinde hidrojen sülfür gazının oluşturduğu Karadeniz, Tuna nehrinin getirdiği atıklar ile iyice kirlendi'' dedi. Bu kirlenmenin özellikle balık varlığına olumsuz etkilerini de vurgulayan Bat, şunları kaydetti: ''Karadeniz ekosisteminde gözle görülür ilk radikal değişimler ticari balıkçılık ile kendini göstermiştir. Uskumru balığı kaybolmuş, palamut ve lüfer azalmıştır. Hamsi ve çaça azalmış, kofana, torik, çinekop kaybolmuştur. Hamsi balığının stoğu, boyu ve ağırlığı azalmıştır. Karadeniz'de havyarı ile tanınan ve nehir ağızlarında yaşayan Mersin balığının, kirlilik ve aşırı avlanma sonucu nesli tüketilmiştir. Pisi, dere pisisi, kalkan balıklarının da nesli azalmış populasyonlarında hızlı düşüş meydana gelmiştir.'' Batı Karadeniz'in özellikleri ile ekolojik hedef olarak insan etkilerinin en fazla görüldüğü denizlerden biri olduğuna da dikkati çekti. ZMO, eğitim ve kültür salonları açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ziraat Mühendisleri Odası’nın (ZMO) yapımını tamamladığı, Meslek İçi Eğitim Merkezi Mehmet Yüceler Eğitim Salonu ve Akın Özdemir Kültür Ortamı törenle açıldı. Törene, çeşitli siyasal partilerin genel merkez ve il yöneticileri yanında milletvekilleri, önceki dönem oda başkanları, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, TMMOB’a bağlı çeşitli odaların başkan ve yöneticileri, Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, TEMA Başkanı Hayrettin Karaca, ZMO Yönetim Kurulu üyeleri katıldılar. Açılış töreninde ZMO Başkanı Dr. Gökhan Günaydın ile Akın Özdemir’in eşi Mine Özdemir birer konuşma yaptılar. Daha sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, "Referandum ve Anayasa Tartışmaları Üzerine" başlıklı bir konferans verdi. Göllerde kerevit yasağı başladı EĞİRDİR (A.A) Göller Bölgesindeki göllerde kerevit avı yasağı başladı. Yasak, 30 Haziran’a kadar sürecek. Resmi Gazete'nin 24 Ağustos 2006 tarih sayısında yayınlanan sirkülerin 25. maddesinde yer alan ''Bütün iç sularda 1 Kasım 30 Haziran tarihleri arasında kerevit avcılığı, nakli, pazarlanması, ihracatı ve işlenmesi yasaktır'' ifadesi gereği, kerevit avı başladı. Eğirdir İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri, kerevit avı yasağının 30 Haziran 2008 tarihine kadar devam edeceğini belirterek, ''Gölde kalan kerevit sepetlerinin kerevitlere zarar verdiğini balıkçılarımız çok iyi bilmektedir. Bu nedenle gölde kerevit sepeti bırakılmamalıdır. Sepetlerini gölden almayanlar hakkında işlem yapılacak. Tüm balıkçıların yasağa uyacaklarını umuyoruz. Yasağa uymayanlar hakkında, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu gereğince işlem yapılacak'' dediler. Akın Özdemir Kültür Ortamı’nı ZMO Başkanı Dr. Gökhan Günaydın ile Akın Özdemir’in eşi Mine Özdemir birlikte açtı. 25
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear