28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Süt sığırcılığında önemli bir sorun Kaba yem açığı kapatılmalı Doç. Dr. İ. İsmet TÜRKMEN (Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi) Ü lkemiz yaklaşık 11 milyon başlık bir sığır varlığına sahiptir. Yapılan istatistiklere göre bu sığırların 123 bin başı Bursa ilinde bulunmaktadır. Bursa nüfus sıralamasına ve sanayideki gelişmişlik düzeyine göre ülkemizin önde gelen illerindendir. Hayvancılık olarak bakıldığında aynı paralellikte bir gelişmenin olduğu söylenemez. Aslında bu durum tüm ülke için geçerli olabilecek bir olaydır. Hayvancılığın birinci iş olarak görülmemesi ya da yapılmaması, sığır beslenmesinde kullanılmak üzere ekilen yem bitkilerinin toplam ekilebilir tarım alanları içersindeki payının çok düşük kalması önemli bir nedendir hayvancılığın gelişmesini engelleyen. Örneğin AB ülkelerinde toplam ekilebilir alanlar içersinde yem bitkisi ekim alanlarının ortalaması yüzde 35’ler civarındadır. Türkiye’ de bu oranın yüzde 3 – 5 arasında olduğu sanılmaktadır. Bursa’ da ise işlenen tarım arazisi 2.171.020 dekardır ve bu arazinin 364.430 dekarının yem bitkisi ekiliş alanı olduğu belirtilmektedir. Bir başka ifade ile işlenen tarım arazisinin yaklaşık yüzde 17’ si. Bu miktarın ancak yarısında kaliteli kaba yem eldesine yönelik bitkilerin ekimi yapılmaktadır. Rakamlardan sığırları süt ve et almak için üretiyoruz, ancak onları dengeli bir biçimde besleyecek kadar yem daha doğrusu kaba yem üretmiyoruz sonucu çıkmaktadır. Kaba yem açığı, özellikle iyi kaliteli kaba yem açığı önemli bir prangadır hayvancığın gelişmesini yavaşlatan ve önleyen. Nasıl önlemesin ki ? Sığır sağlığı denince akla ilk önce beslenme sağlığı, sindirim sistemi sağlığı gelir. Geviş getirme olayı önemli bir sindirim sistemi sağlığı göstergesidir. Bir süt sığırının günde en az 8 saatini bu işe harcaması gerekmektedir sağlıklı bir organizmaya sahip olabilmesi için. Peki geviş getirme olayı nasıl olur ? Sığırlara belli bir fiziksel büyüklüğe sahip yemler vererek. Bu yemler nasıl yemlerdir, nerelerde bulunur ? Bu yemler kaba yemlerdir. Toplam tarım alanları içersinde sadece yüzde 35’lik paya sahip olduğunu ileri sürdüğümüz yem bitkisi ekim alanlarında bulunur. Gerçi devletimiz geçtiğimiz dönemlerde yaptığı desteklemelerle bu tip yem bitkilerinin ekim alanlarını arttırma gayreti içersindedir. Bunda da bir miktar mesafe alınmış durumdadır. Özellikle sığırlar için mükemmel bir kaba yem olan mısır silajı için silajlık mısır bitkisi ekimi giderek artmaktadır. Bursa ilinde özellikle Karacabey, Mustafakemalpaşa ve Yenişehir ilçeleri diğer ilçelere göre coğrafi şartlarında etkisiyle tarımın ve hayvancılığın daha bol yapıldığı yerlerdir. Maalesef buralarda da yapılan tarım ağırlıklı şekilde meyve ve sebze üretimine yönelik. Mısır silajı kaliteli bir kaba yem. Ancak yeterli miktarlarda verilmiyor sığırlara henüz. Kimi koca bir yılda 3 ay yedirebilecek kadar mısır silajı yaptığını, kimi de sınırlı miktarda günde ancak 8 10 kg kadar vererek daha uzun süre yetirmeye çalıştığını söylüyor bizlere. Doğrusu günde en az 15 20 kg mısır silajının ineklerin sütten kesildikleri kuru dönem dışında yıl boyu yedirilmesi son derece yararlı. Kuru dönemde verilmesi oldukça yararlı olmakla birlikte en fazla günlük 10 kg ile sınırlamak gerekiyor bu kaba yemi. İstatistiklere göre silajlık mısır ekiliş oranı toplam ekilebilir arazi içersindeki payı Bursa ilinde yaklaşık yüzde 2.8, yani hayvancılığı ileri olan ülkelerin çok gerisinde. Süt sığırcılığında kaliteli kaba yemlerden bir diğeri olan baklagil kaba yemleri enerji açısından olmasa bile protein yönünden, vitaminler yönünden ve kalsiyum yönünden zengin kaynaklar. Bu tip kaba yemlerin başında da yon ca geliyor. Bursa ilinde toplam ekilebilir araziler içersindeki payı yüzde 6.8 olan baklagil kaba yemlerin özellikle yonca kuru otunun yüksek verimli süt sığırlarına sağım döneminde, hele hele 0 70 günlük dönem olarak adlandırdığımız ve buzağılama ile birlikte başlayan erken sağım döneminde verilmesi çok yararlıdır. Günlük en az 4 kg verilmesi gerekiyor yüksek verimli ineklere yonca. Oysa Bursa’ da ve ülkemizde saman çok defa yoncanın yerini almakta. Yöremizde genel olarak gördüğümüz uygulama kaba yem olarak ineklere mısır silajı ve saman verilmesi. Yetiştiricilerin kaliteli bir kaba yem olarak sadece mısır silajını hayvanlarına vermeleri bazen yeterli olmamaktadır. Özellikle erken sağım döneminde mısır silajı ile birlikte baklagil türünden bir kaba yemi kombine bir şekilde kullanılması eşsiz faydalar sağlayacaktır. Saman verilecekse bile iki dönemde kesinlikle kullanılmamalıdır. Bunlar 0 – 3 aylık yaşlar arasındaki buzağıların beslenmesinde ve yeni doğum yapmış ya da 0 70 günlük sağım dönemindeki ineklerin beslenmesinde. Yetiştiricilerle görüştüğümüz zaman baklagil kaba yemlerin fiyatının pahalı olması söyleniyor ineklere yeterince yedirilmemesi ile ilgili olarak. yoncanın, fiğin ve korunganın en az yüzde 55’i bu iki ilçede üretiliyor. İlçelerde bu bitkilerin çok ekilmesi aynı oranda da sığırlara yedirildiği anlamına gelmiyor ne yazık ki. Onlar ürettikleri otları başka yörelere de satabiliyorlar. Dedik ya hayvancılık birinci iş değil bizim ülkemizde ve Bursa’ da. Örneğin Mustafakemalpaşa ilçesindeki büyük kapasiteli bazı yonca yetiştiricilerinin hiç hayvanları olmadığını ya da tersine büyük miktarda sığır besleyenlerin hiç yonca ekmediklerini biliyorum en azından. Hayvancılığın birinci iş olarak yapılmaması ülkemizin ve yöremizin önemli bir sorunu. Tabi bu durum birim ürün maliyetini olumsuz yönde etkiliyor. Ege bölgesi bu konuda Türkiye’nin en iyisi bence. Oralarda bu iş çok iyi mi yapılıyor? Sanmıyorum, ülkenin en iyisi o kadar. Bursa hayvancılığında yaşanan bir diğer sorun da artan mısır silajı kullanımına karşılık sığırlara verilen rasyonların dengelenememesi. Mısır silajı enerjice zengin olmasına karşılık proteince, A vitaminince ve kalsiyumca yetersizdir. Yetiştiriciler kaba yemlerin yanı sıra konsantre yem karmaları olarak gördüğümüz ve süt sığırları için özel olarak hazırlanan süt yemlerini de vermek Süt sığırlarına, kaliteli bir kaba yem olan mısır silajı yeterli miktarlarda verilemiyor. Ancak fiyat ve yarar ilişkisi açısından bu doğru değil. Örneğin samanın geçtiğimiz dönemde 120.000 TL civarında kg’ ı satıldı piyasada, oysa yoncanın aynı anda kg’ı 300.000 TL idi. İlk bakışta yonca, samanın neredeyse 2.5 katı bir fiyata sahip görünüyor. Ancak samanda yüzde 4 protein var iken yoncada samanın 4 katı yani en az yüzde 16 protein var. Sığırın bir çok işlevi için gerekli olduğu bilinen A vitamini samanda hiç yok iken yoncada mısır silajının bile en az 6 katı var. Benzer örneklemeleri diğer besin maddeleri için de yapmak mümkün. Şimdi düşünelim yonca mı pahalı saman mı ? Aslında yetiştiriciler de biliyor samanda bir şey olmadığını, biliyor da neden veriyor o bilinmiyor bana sorarsanız. Bursa ilinde Karacabey ve Mustafakemalpaşa ilçeleri en çok baklagil ekimini yapıldığı ilçeler. Bursa ilinde üretilen baklagil yem bitkilerinin yani tedirler sığırlarına. Fakat bu süt yemlerinin özellikle protein düzeyleri mısır silajının daha henüz kullanılmadığı zamanlarda ana veya tek kaba yem olarak samanın kullanıldığı var sayılarak hazırlanmıştır. Dolayısıyla diğer besin maddesi içerikleri de samana göre düzenlenmiştir. Ana kaba yem olarak mısır silajı kullanıldığında bu süt yemlerinin içermiş oldukları yüzde 16 – 18 seviyelerinde ham protein miktarları yetersiz kalmaktadır. Bu durum ise ciddi verim kayıplarına yol açmaktadır. Doğrusu, mısır silajına yönelik hazırlanmış daha yüksek proteinli süt yemlerinin kullanılmasıdır. Hayvanlarımızı ne verdiğimizi, niçin verdiğimizi ve ne kadar vereceğimizi bilerek besleyelim. Hiç unutmam İsraillilerin sığırlarına vermek için Fransa’ dan yonca ithal ettiklerini, çölün ortasında damla sulama sistemi ile silajlık mısır yetiştirdiklerini. Hiç unutmam … 26
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear