Catalog

TOBB Başkan Yardımcısı Faik Yavuz, Avrupa Birliği ‘Türk tarımı 5 yıl içinde AB A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı ve Ankara Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz, 5 Aralıkta tarama süreci başlayacak olan tarım konusunda sorularımızı cevaplandırdı. 3 Ekim’ de müzakerelere resmen başlanmasından sonra çeşitli kurum ve kuruluşlarda AB ile uyum için yaptıkları çalışmaları hızlandırdı. Bilindiği gibi Türkiye’ yi AB ile müzakere sürecinde en çok zorlayacak olan sektörlerin başında gelen tarım konusunda da çalışmalara ayrı bir ivme verildi. Konu ile ilgili olarak TOBB Başkan Yardımcısı ve ATB Başkanı Faik Yavuz’ un sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: Sayın Yavuz, bilindiği gibi 5 Aralıkta Türk tarımı için zorlu bir süreç başlayacak. Ülkemizde bu konuda neler yapılıyor, neler yapılması planlanıyor? Yavuz: Türkiye yarım asra yaklaşan AB’ ye tam üyelik sürecinde 3 Ekim’ de en önemli kilometre taşını geçmiştir. Çok zor ve yorucu geçen bu süreç içinde gerek Türkiye tarafından gerekse AB tarafından zaman zaman görüşmeler kesilmiş, gereken şartlar oluşturulduktan sonra bu süreç yeniden işletilmiştir. Şimdi gelinen nokta, bu zaman kadar geçirdiğimiz bu zor sürecin daha da meşakkatli olan kısmıdır . bu süreçte de çok kere üzüleceğiz, kızacağız ama AB standartlarını yakalayacağız. Türkiye özellikle tarım sektörü ile bu süreçte çok zorlanacaktır. Türkiye, bu zor sürece öncelikle gerekli yapısal değişiklikleri tamamlayarak girmek zorundadır.Bu amaçla Tarım ve Köyişleri Bakanlığında Müsteşar Yardımcısı başkanlığında bir ekip oluşturulmuştur. Bu ekip ilk olarak müzakerelerin sağlıklı yürütülebilmesi için tarım istatistiklerini ve kayıtlarını güvenilir bir hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bunun dışında tarım ve Köyişleri Bakanlığının adının da Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığı olarak değiştirileceğiz duyumunu almış bulunuyoruz. “AB ile tarım alanında tarım ve kırsal kalkınma, veterinerlik, bitki sağlığı, gıda, balıkçılık ve malların serbest dolaşımı başlıkları altında uyum süreci yürütülecek. Bu müzakere sürecinin sağlıklı yürütülmesi için kayıt ve verilerin gerçekçi olması büyük önem taşıyor.” MÜZAKERE SÜRECİ ZORLU GEÇECEK AB ile tarım alanında tarım ve kırsal kalkınma, veterinerlik, bitki sağlığı, gıda, balıkçılık ve malların serbest dolaşımı başlıkları altında uyum süreci yürütülecektir. Biraz önce de işaret ettiğim gibi bu müzakere sürecinin sağlıklı yürütülmesi için kayıt ve verilerin gerçekçi olması büyük önem taşımaktadır. Ne yazık ki; ülkemizde bitkisel ve hayvansal varlığımıza ilişkin rakamlar tahminlere dayanmaktadır. Kayıt dışılığın en fazla olduğu sektörlerden biri olan tarımda yeniden yapılanma şart. Tabi birde kalite ve standart sıkıntısı yaşanıyor ülkemizde. Ürünlerimizin bir standardı yok, kalite olarak da gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz. Ürün planlaması yapılamıyor. Devlet zaman zaman bu nedenle ihtiyaç fazlası ürün satın almak zorunda kalıyor. Tarım Havzaları Projesinin zaman geçirilmede uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. DGD’ lere esas olacak Çiftçi Kayıt Sistemi üç yıldır uygulanıyor ama bir başarı henüz sağlanamadı. Örneğin hayvanların kulaklarının küpelenmesi projesi yine çiftçilerimizin kayıt altına girmek istememeleri nedeniyle istenilen başarı sağlanamıyor. Hayvan sağlığı konusunda önemli sıkıntılar var şap, kuduz gibi hastalıkların artık yok edilmesi gerekiyor . Bunun gibi örnekleri daha çoğaltmak mümkün. Tabii bu ve bunun gibi olumsuz örnekleri müzakere süreci içinde yok etmek durumundayız. Zor ama başarılmayacak şeyler değil bunlar. Biz TOBB olarak birkaç projede çok kısıtlı maddi destekle önemli adımlar attık. Bu örnekleri bizimle de paylaşır mısınız ? Yavuz: Elbette. Bakın bu ülkede yıllardır süne zararlısında bahsedilir, devlet her yıl çok büyük paralar harcayarak zirai mücadele yapar ama başarılı olamazdı. Biz TOBB olarak bir proje gerçekleştirdik. İlk olarak İç Anadolu Bölgemizde bu projeyi uygulamaya koyduk daha sonra da diğer bölgelerimizde sıra ile uygulanmaya başla dı. Projemiz gayet basitti. Biz ilaçlamayı havada değil, karadan yaptık. Tüm yapılan bu çalışmalar sonucu yaklaşık 750 milyar liralık bir harcama yaptık bunun da 400 milyarlık kısmı demirbaş alımına gitmiştir. Neticede, yapılan ilaçlama sonucu hem süne zararlısına karşı bir başarı elde edilmiş hem de kaliteli buğday hasadı sonucu çiftçimizin cebine 65 trilyon liralık bir ek para girmiştir. Bu bize şunu göstermiştir. Bilimsel metotlar yerinde kullanıldığı takdirde hem kalite hem de üretimde belli bir başarı sağlanıyor. Bakanlık şimdi bu projeyi diğer bölgelerimizde de uygulamaya başlamıştır ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Bir diğer projemizde sertifikalı tohum kullanımını tüm ülke düzeyine yaymaktı. Bunu da TOBB ile bakanlığımız birlikte yürüttü ve yine İç Anadolu Bölgemizden başlayarak diğer bölgelerimizi de kapsayan sertifikalı ve kaliteli tohumluk buğday kullanımına geçilmiştir. Onun da olumlu sonuçları alınmıştır. Bunları şunu için anlatıyorum. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Önümüzde gelişmiş ülkelerin uyguladıkları tarım projeleri var. Bizim yapacağımız onlar ne yaptıysa biz de zaman geçirmeden bunları uygulamaya koymalıyız. Bir de tarım teşvikleri konusunda sıkıntılarımız var. Yavuz: Türkiye’ de yıllardır tarım ve hayvancılık yanlış desteklenmiştir. Kim ne verdiyse ben beş fazlasını veriyorum mantığı ile yapılan popülist desteklemeler fayda yerine zarar getirmiştir. Zaten kıt olan tarım kaynakları bu yolla heba edilmiştir. Bakın şimdi AB Ülkelerinde son katılımlarla birlikte çalışan nüfus içinde tarımda istihdam edilenlerin payı yüzde 22’le yükselmiştir. 15 üyeli AB’ de bu oran yüzde 5‘ ler seviyesindeydi. Ülkemizde bu oran yüzde 35’leri aşmaktadır. AB ülkelerinde tarım destekleri 50 milyar Euro’yu aşmaktadır. Ülkemizde ise tüm destekler ancak 3.5 katrilyon düzeyindedir. Üstelik bunun da büyük bir kısmı heba olmaktadır. Köylüye birkaç baş hayvan vererek tarım ve hayvancılık desteklenmez. AB ülkeleri hektardan 650 kilo buğday alırken bu rakam ülkemizde 200250 kilo kadardır. AB ülkelerinde büyük baş hayvanın karkas ağırlığı bizimkinin üç katıdır. Sütte de durum farklı değildir. Aramazda hem kalite hem de üretim açısında uçurum vardır. Bir tek Tavukçuluk sektörümüz AB ile rekabet edebilir düzeydeydi o da son zamanlarda ortaya çıkan Kuş Gribine kurban oldu. Sayın Yavuz, biz neden tarımda verimliği ve üretimi yakalayamıyoruz. Bunu sadece bilimle açıklamak yeterli mi ? Yavuz: Güzel bir noktayı yakaladınız. Elbette sadece bilimle verimlilik ve üretim de gelişmiş ülkelerin geldikleri noktayı yakalayabiliriz. Ancak, biz bilimi kullanamıyoruz. Neden derseniz işte orada işletmelerin büyüklükleri ortaya çıkmaktadır. Bizde işletmeler o kadar küçük ve dağınık ki bunlara bilimi götürmek çok zor ve çok pahalı. Ülkemizde tarım ve hayvancılık özellikle 1980’ den sonra sanayileşme uğruna feda edilmiştir. Bunun sonucu 16