Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Emek Sineması 'ndanfarkı var mı, sizce? BU YILIN FESTIVALINDEN Ulyuslararası Istanbul Film Festivali'nde gösterilecek Iran filmleri: Booye Kafor, Atre Yas (Kâfurun Kokusu, Yaseminin Rahiyası) Yön: Bahman Farmanara, Iran 2000.27 Nisan / Emek saat 16.00. 28 Nisan / Sinepop saat 16.00. Roozi Keh Zan Shodam (Kadın Olduğum Gün) Yön: Marzıyeh Meshkini, Iran 2000.18 Nisan / Atlas saat 10.30. 21 Nisan / Rexx saat 10.30. 22 Nisan / Sinepop saat 19.00, Dayereh (Daire) Yön: Jafar Panahi, Iranltalya 2000. 15 Nisan (bugün) / Rexx saat 10.30. 26 Nisan / Atlas saat 13.30, saat 19.00. Djomeh (Cuma) Yön: Hassan Yektapanah, IranFransa 2000. 20 Nisan / Rexx saat 16.00. 21 Nisan / Atlas saat 16.00. Sepahan Sineması 'ndagişenin önündeyim. Film başladığı için gişe kapalı. Geniş kapısından fuayeye giriyorum, bordo kadifc perdenin ardından kapı hafifçe aralanıyor ve o güne kadar ızlcdiğim filmleri ile toplutnsal yaşamı hakkında oldukça önemli bilgilere sahıp olduğum bu ülkede bir sinema salonunda koltuğuma oturup yanm saat gecikmeli de olsa bir filmi izlemeye başlıyorum. Ilk dikkatimi çeken, salonun tam olarak karartılmamış olması. Biraz daha dikkatli bakınca kadınlar ve erkekler için ayrı yerler olmadığım fark cdiyorum. Çünkü önümdeki sırada iki kadın bir erkek, yan sırada ise bir kadın bir erkek yan yana oturuyorlar. Sepahan sineması oldukça büyük. Koltuk sayısı 729. Sinema müdürünün verdiği bilgiye göre Isfahan'da en küçüğü 600, en büyüğü 900 kişilik altı sinema bulunuyor. Bu arada öğreniyorum ki Iran'da film izlemek yanm dolardandahaaz.(2001 yılının mart ayında 1 USD 800 tümen idi, sinema bileti ise 300 tümen.) Yüzdekifener... Gezimizin üçüncü şehri Şiraz'dada bir sinema salonugörmekistiyorum. Anlıyorum ki sinema salonları arasında her iki şehirde de fark yok. Salonlar aşağı yukan, Beyoğlu Emek Sineması büyüklüğünde; henüz büyük alışveriş merkezlerinin küçük odalanna dönüşmemış. Şiraz'dakı sinema salonuna sabah 10.00'da ilk seans için gıdiyorum. Salon oldukça kalabalık ve tam olarak karartılmamış. Burada da kadınlarla erkekler birlikteoturabıliyorlaramayergöstercnkişi zaman zaman fenerini, film hâlâ gösterimde iken ınsanlann yüzüne tutuyor. Anlaşılan, salonun tam olarak karartılmamış olması yeterlı değil. Kadınlar uzun örtüleraltında olduklarından fenenn ışığı; son günlerde izlcdiğimız reklamda olduğu gibı kadınlann bacak ve göğüslcrini aydmlatmıyor, ama fenerin yüze tutulması insanı irkiltiyor... Isfahan ve Şiraz'da gördüğüm sinema salonlan oldukça geniş fuayelere sahıp. Büfelerde cips, kek türü yiyecekler, cola veya meyveli gazoz satılıyor. Ama bir farkla Iran'da Coca Cola değil "Zam Zam" içiliyor. Tadı aynı olsada ismi farklı. Sepahan Sineması'nda izlediğim Sunglass filmi tstanbul 'da festival sırasında izlediğimiz filmlerden oldukça farklı bir anlayışla çekılmiş. Ama ortak bir yan var; cinsellik ve şiddet sahneleri yok. Iran sokaklannda insanlarla tanışmak çok kolay. Türkler'e özel bir ilgi ile yaklaşıyorlar. Sokakta alışveriş yaparken Türkiye'ye tranhlar Türk müziği dinliyorlar, hayran oldukları isimter Ibrahim Tatlıses, Sibel Can... dönünce fular olarak kullanmak üzere eşarp alırken, kadınlar yanımıza yaklaşıp ya kullandığımız parfümü soruyorlar, yaevli olup olmadığımızı, ya da niye bu örtüleri aldığımızı... Türkiyehakkındabirhayli bilgiyesahipler. Çünkü Türk televızyon kanallannı izleyebiliyorlar. Mehmet Ali Erbil'i, Ibrahim Tatlıses'i, Sibel Can'ı çok iyi tanıyorlar. Hatta Kemal Sunal'ın mezannı ziyaret etmek isteyenlerle bile karşılaşıyoruz. Bir sinema salonunun önünde tahta kutu içindc satılan oyuncu kartpostallan, bana çocukluğumda sakızlardan çıkan artist fotoğraflannı hatırlatıyor. Tahta kutuda tbrahimTathses'in fotoğrafını rehbenmizin yola çıkmadan yaptığı uyanyı hatırlıyorum: "Iran'da insanlar size hediye vereceklerdir. Bu bclki bir fınndan almak istediğiniz ekmek olabilır veya bir kutu şeker. Parasmı almazlar. Yanınıza onlara hediye edebileceğiniz şeyler alın, örneğin Ibrahim Tatlıses kasetlerini..." Gezi boyunca sinemanın evrensel gücüne tanıkoldum.evet lOgünlran'dakalmıştım, ama gezimin sinemasal süresi çok daha uzundu...^ ayrı yerler mi var, sinema salonları tek ve büyük salonlardan mı oluşuyor? Fuayelerdekibüfelerdepatlamışmısırsatılıyormu? Gezimizin ikinci durağı olan tsfahan şehrinin sokaklarında dolaşırken karşıma bir anda, bir film afişi çıkıyor. Kentin adını üzerindeki dört sıra ağaçtan almış Charbag Caddcsi'nde (Char Farsça'da dört, bag ise bağ anlamına geliyor) yürürken 10 dakika1 ık mesafede dört sinema olduğunu görüyorum. Hepsi Beyoğlu Emek Sineması'nı hatırlatıyor, çünkü onun kadar geniş giriş kapılanvefuayelerivar. Kadın Olduğum Gün... Oyn: Futemeh Cherag Akhar, Shabnam Toloui, Azizeh Sedighi... Cuma... Oyn: Jalil Nazari, Mahmoud Behmznia, Mahbobeh Khalili...