27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYET DERCİ i'. ' ^ Iran'ı festival filmleriyle tanıdık daha çok. Iran'da da bu filmlerin izini sürdük, sinemalanna girip çıktık, sokaklannda Panahi'nin Ayna filmindeki Mina'nın öyküsünü seyrettik. Örtünmüş kadınlar vardı, sinema büfelerinde Coca Cola yerine zam zam içiliyordu ve yer göstericinin lambası filmin ortasında bile yüzünüzde Iranti kadınlar uzun siyah çargaflanyla akıp gidiyorlar hayatut içinden... parlıyordu, çünkü... Sinemadan hayata İran YAZI VE FOTOĞRAFLAR: BERNA KULELİ dece yönetmenin filmi ve sinema dünyası i lc ilgili olmuştu, bundan son dcrece memnun kalmıştı. Çünkü genellikle Iran'da kadınlar, sosyal yaşama katılım ile ilgili sorularla karşılaşıyordu, "llk kez bir söylcşide sadecc ışimle ilgili sorular soruldu, bu da beni çok mutlu etti" demişti. Elbetteben de !ran'daçadorlu( Iran'da bazı kadınlann sokakta giydiği bir çeşit uzun çarşaf) kadınlann toplumsal yaşamdaki durumunu merak ediyordum.Kadınlanneğitimi,evdışındaki yaşamlannın ne kadar kısıtlandığı, bu durumkarşısındaki duygulan benim de kafamı kurcalıyordu. Ama BaniEtemad'ın filmi beniokadaretkilemiştiki bunlansorma gereği duymadım. Çünkü filmin kahramanı yüksek tahsil yapmış genç bir kadındı. Eşinden ayn, oğlu ile yaşıyordu, araba kullanıyordu, boş vakitlerinde ormanda yürüyüş yapıyordu. Ama bütün bunlan yaparken üzerinde uzun pardösüsü ile başörtüsü vardı. tran'daki sosyal yaşam ile ilgili sorulanmın yanıtlannı İran insanını, kendi ülkesinde görerek, birkadın olarak orada yaşayarak kendim bulmak istiyordum. Ama tek başıma herhangi bir Avrupa ülkesine gitmekte hiçbirsakıncagörmezkenlran'ayalnızgidemem diyc düşünüyordum. Aradan üç yıl geçti ve işte şimdi 13 kişilik bir grupla, Iran'dayım. Tebriz, tsfahan ve Şiraz, gezimizin üç ana şehri. Gezinin sonunda yukanda açıkladığım önyargılı kaygımın ne kadar gereksizolduğunakararveriyorum. Çünkü gezdiğimiz her üç şehirde de herhangi bir Avrupa ülkesinden farklı bir güvensizlik hissi yaşamıyoruz. Sokaklarda yürürken ya da bir çayhanede otururken, bu 10 günlük tanıklıkta gördüğüm fark, kadın erkek ilişkilerindeki sınırlar ve kadınlann örtünmesi. Fllmler ve gerçek... Iran'la ilk tanışmamız Gürbulak sınınnda oluyor. Smırdabirtarafı Atatürk portrcsinin altında Türk kapısı, diğer tarafı Humeyni portrcsinin altında tran kapısı olan bir odanın içınde örtünmck gruptaki kadınlara daha ilk andan çok zor geliyor. Bunun 30 derece sıcaklıkta, oldukça güneyde de devam edeceğini düşünmek hepimizi sıkıntıya sokuyor. Ne kadar haklı olduğumuzu güneyde, Şiraz şehri sokaklarında yaz sıcağında başörtülerle dolaşırken daha iyi anlıyoruz. Sınırdan geçtikten sonra Bazargân şehrindeyol alıyoruz. Gözümde Ayna filminin küçük kahramanı canlanıyor. Sokaklarda küçük çocuklar sırtlannda çantaları, kızlann başlarında bel lerine kadar uzun başörtüleri okula gidiyorlar. Otobüsümüz tran sokaklannda yol aldıkça o günc dek izlcdiğim iran filmlcrini yeniden hatırlamaya başlıyorum. Bazargân' ın ardından ilk durağımız Tebriz. Tebriz'in sokaklannda yürürken, son derecekalabalıkcaddelerdekarşıdankarşıya, ezilmeden geçmeye çalışırken, bir filmin içindeyim sanki. Gözümde Abbas Kiarostami 'nin büyük şehirde geçen filmleri canlanıyor. Oldukça yoğun ve kural tanımaz trafikte yol almaya çalışan baba oğul (Ve Yaşam Sürüyor). Ama bu kez yönetmen benim, sokaklarda boynumdaki fotoğraf makinesini görüp, kendi istekleri ilepoz veren ınsanlara ya "peki" dey ip onlan en doğal halleri ile filmlerimde donduracağım ya da Iran'ı yaşayacağım. tkisini de yapmaya çalışırken kafamı bir şey daha kurcahyor. Biz bu topraklardan 7000 m. ötede patlamış mısır yiyip Çoca Çola içerek onların yaşamlannı anlatan filmleri izlemek için festivali beklerken Iranlılar kendi sinemalanndane türfilmlcrızliyorlar, nasıl izliyorlar? Bazı lokantalarda (ama hepsinde değil) olduğu gibi sinemalarda da erkekler ve aileler için B undan üç yıl önce lranh yönetmen Jafar Panahi'nin tuttuğu "Ayna" ile tanıdım İran sinemasını ve îranlı insanın yaşamını. Panahi 1997 yılı yapımı filminde (The Mirror) Tahran'da okulundan evine gitmeye çalışırken, sokaklarda koşuşturan, otobüse binip inen küçük bir kız çocuğuna tutmuştu kamerasını, biz de filmin küçük kahramanı Mina ile birlikte Tahran sokaklannda gezinmiştik. Mina'nın "Ben artık oynamak istemiyorum" demesi ile yarı belgesele dönüşen filmde çekim ekibi, ilkokul Öğrencisi, beyaz başörtülü bu küçük kızın bu andan sonra yaptıklannı ona hissettirmedcn çekerek, bir anlamda toplumsal yaşama ayna tutmuştu. Bu filmin dilindeki yalınlığa ragmen içerdiği güçlü sinemasal ruh ve kurmacanın, bclgesel niteliğindeki gerçek görüntülerle içi içe geçmesinden çok etkilenmiş, ertesi yıllarda festival inülkemizekonukettiği İran sinemasından filmleri izlemek için sabırsızlanmaya başlamıştım. Îranlı insanın sosyal yaşamına tanıklığımızda kuşkusuz ki Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin payı çok büyük. Jafar Panahi, Abbas Kiarostami, Rakhshan BaniEtemad, Dariush Mehrjui, Abolfazl Jalili ile bir yandan Iran'da kırsal yaşama tanık olduk, bir yandan da şehirdeki modern yaşama. Gene festivalin düzcnlediği basın toplantısı sırasında Rakhshan BaniEtemad ve onun May Lady (Mayıs Kadını) filmindeki oyuncusu Minoo Farshchi ile tanışmamda hissettiğim canayakınlık ve içtenliği hiç unutamadım. BaniEtemad'e sorularım sa İran 'da, bir tranfilmi izlemek ve Şiraz'da bir sinemamn bileti... İran 'da bir film izlemenin bedeli yarım dolardan daha az,..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear