19 Temmuz 2025 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

( ) 21 ARALIK 1917 / 16 TEMMUZ 1985 Ölümünün 40. yılında çağının yazarı: Heinrich Böll! “Hep yazmak istedim, gençlik çağında yolundanım” diyen çağının yazarı Böll, yazmayı denedim ancak kelimeleri daha “Angaje bir yazarım ama bir gruba değil, sonraları buldum” diyen ve bulduğu ahlakçılığa, hümanizmaya angajeyim” demiştir. kelimelerle yazdıklarıyla savaş sonrası Alman edebiyatının klasikleri arasında yer Yıl 2025, ünlü yazar ve moralist Heinrich alarak Alman edebiyatının en önemli ve Böll ölümünün 40. yılında da büyük en tanınmış yazarlarından, 1972’de Nobel etkinliklerle anılacak. Edebiyat Ödülü’nü alan Heinrich Theodor Yapıtlarında neredeyse sadece savaşı ve Böll, Ren bölgesinin ve doğduğu Köln savaş sonrası insanının dramını anlatıp, şehrinin yaşamını olduğu kadar sanatını “SAVAŞI UNUTMA” ve “SAVAŞMA” diye da etkilediğini her zaman söylemiştir. haykıran, Böll Vakfı’nın dünya yazarlarının Romanlarının çoğu da Köln’de geçer. kullanımına açtığı İrlanda’daki çiftlik evinin Nazi Almanya’sı, faşizm, savaş ve savaş çitlerinde “BARIŞ İÇİN AYAĞA KALK” pankartı asılı duran Heinrich Böll’ün sonrası Federal Almanya’nın refah yazdıkları, insanların savaştığı, birbirlerini toplumu, yapıtlarının ana konuları öldürdüğü günümüzde güncelliğini hâlâ olmuştur. Almanya’da İkinci Dünya koruyor. Savaşı’ndan sonra başlayan ve yaklaşık 1950’lere kadar süren Yıkıntı Edebiyatı Ölümünün üstünden 40 yıl geçse de (Trümmerliteratur) hareketinin önemli yazarın bizlere hâlâ söyleyecek ne çok temsilcilerinden, “Ben de Yıkıntı Edebiyatı sözü var! ve Babasız Evler (Haus ohne Hüter / 1954) adlı romanları NURAN ÖZYER savaş sonrası Almanya’sını ve bu dönemin bireyler üzerindeki etkilerini derinlemesine ele alıp incelese de kahramanlarının ANA KONULARI: NAZİ ALMANYA’SI, geçmişi hatırlamalarıyla yine savaşı anlatan romanlarındandır. FAŞİZM, SAVAŞ VE SAVAŞ SONRASI Topluma ilişkin ilk sert eleştirisini yönelttiği Ve O Hiçbir FEDERAL ALMANYA’NIN REFAH TOPLUMU! şey Demedi’de ana karakterleri karı-koca ile evlilikte Çocukluğu Birinci Dünya Savaşı, gençliği İkinci Dünya yakınlaşma ve yabancılaşma konusu çevresinde savaşın Savaşı yıllarında geçen Heinrich Theodor Böll (21 Aralık bireysel boyutlarını derinlemesine inceler Böll. 1917 / 16 Temmuz 1985), öğrencilik yıllarında bir kitapçı Babasız Evler’de, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’sı- dükkânında çıraklık yapar, üniversitede gördüğü Alman dili nın kırsal bölgelerinde savaşın etkisiyle babasız kalan çocuk- ve edebiyatı öğrenimi ise askere çağrılmasıyla yarıda kalır. ların ve ailelerinin yıkıntılar arasında yaşadığı zorlukları, bu Militarizmden, savaştan nefret eden Böll, askerlikten mu- zorluklarla başa çıkma çabalarını, yine ülkede savaş sonrası de- af tutulmak için elinden geleni yapsa da Fransız ve Rus cep- Bu ilk önemli kitabında Böll, savaşın genç askerde dolayı- ğişen topluma ve ahlakına yönelttiği sert eleştirileri konu alır. helerinde savaşmak zorunda kalır, dört kez yaralanır, esir düşer sıyla tüm savaşı yaşayan insanlarda yarattığı travmaları, savaş BÖLL: ‘BEN DE YIKINTI EDEBİYATI YOLUNDANIM!’ ancak 1945’te savaşta yıkılmış olan Köln’e geri döner. sırasında yaşadıkları korkuları, ödedikleri bedelleri, insanla- Almanya’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan 1947’de çeşitli dergi ve gazetelere ilk kez hikâyelerini gön- rın umut arayışlarını ve aynı zamanda savaş sonrası dönemdeki dererek yayın yaşamına başlayan Böll, en sevdiği formun kısa ve yaklaşık 1950’li yıllara kadar süren Yıkıntı Edebiyatı Almanya’nın toplumsal dönüşümünü anlatır. Yapıt günümüzde hikâye olduğunu belirtse de daha sonra edebi ustalığının doruk (Trümmerliteratur) hareketinin önemli temsilcilerinden olan, de hâlâ geniş bir okuyucu kitlesi bulmaktadır. “Ben de Yıkıntı Edebiyatı yolundanım” diyen Böll, yine de noktasına ulaştığı roman türüne geçmiştir. ‘DOKUZ BUÇUKTA BİLARDO’, herhangi bir partiye, ideolojiye ya da bir gruba angaje olmamış 1951’den başlayarak yaşamını yazarlık ile kazanmış, yapıtla- ‘VE O HİÇBİR ŞEY DEMEDİ’, ‘BABASIZ EVLER’ ve bu nedenle devrin yazar ve eleştirmenleri tarafından da hayli rı 30’dan fazla dile çevrilmiş, çeşitli ödüllerle taçlanmıştır. Romanlarının konusu genellikle savaş sonrası Almanya’sın- sert eleştirilere hedef olmuştur. Özellikle 1972’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan son- da geçse de Böll, Nazi dönemini ve savaşı roman kahramanları- Aslında Böll de kendisini savaş kuşağının temsilcisi olarak görüp ra Böll, ülkemizde de kısa hikâye, roman, radyo oyunu ve İngi- nın geçmişi hatırlamalarıyla romanın ana dokusuna katar. kuşağının savaş ve savaş sonrası yaşadıklarını anlatmaya adadığı lizceden yaptığı çevirilerden oluşan yapıtlarıyla çevirisi en çok Almanya’nın Ren bölgesinde yaşayan Faehmel ailesinin öy- için angajedir ama kendi deyişiyle “Evet angaje bir yazarım ama yapılan ve en çok okunan yazarlar arasına girmiştir. küsünü üç kuşak boyunca anlattığı Dokuz Buçukta Bilardo (Bil- bir gruba değil, ahlakçılığa, hümanizmaya angajeyim” demiştir. “Nazi Almanya’sı, faşizm, savaş ve savaş sonrası Federal lard um halb Zehn / 1959) adlı romanında, Nazilerin ülkelerini Böll, çok yönlü bir yazar olduğu için hakkında farklı yargıla- Almanya’nın refah toplumu”, yapıtlarının ana konuları olmuştur. ve halkın beynini nasıl yıkamaya çalıştıklarını işler. rın oluşmasına da neden olmuştur. Nazi Almanya’sının, İkinci Dünya Savaşı’nın ve savaş sonrası yıl- Böll, Almanya’da savaşın ve savaş sonrasında yaşanan eko- Örneğin, koyu Katolik bir ailede yetişmiş inançlı bir Katolik- larını bizzat yaşadığı için ve yapıtlarında bunları yaşamış insan- nomik zorlukların bireyler ve aileler üzerindeki etkilerini, ku- tir, romanlarında din konusuna oldukça yer vermiş, bazı yazar ların da sözcüsü olduğundan Böll için “Çağının yazarıdır” denir. şaklar arası çatışmaları ve insan doğasının karmaşıklığını göz- ve eleştirmenler kendisini bu nedenle “Katolik yazar ya da sol- İLK ROMANI ‘TRENİN TAM SAATİYDİ’ ler önüne serdiği romanında, 20. yüzyılın ikinci yarısındaki cu Katolik” gibi sınıflandırmalara sokmaya çalışmışlardır. İlk romanı Trenin Tam Saatiydi (Der Zug war pünktlich / Almanya’da önemli sosyal ve bireysel dönüşümleri sorgularken DİN, KATOLİSİZM VE ‘PALYAÇO’! 1949) savaşı konu alan en önemli yapıtlarındandır. Alman toplumuna da eleştirel bir bakışla yaklaşır. Ama Böll , tüm bu yargılamalara yine “Hiçbir gruba dahil Savaş sırasında izinli olarak memleketine gelip savaşta Böll, savaş sonrasında insanların yaşamlarının ve toplumun değilim, evet ben Katoliğim, yazar olarak da öyleyim ama evinin yıkıldığını, anne babasının da öldüğünü görünce tekrar nasıl değiştiğini çok iyi bildiği için bu değişimi yapıtlarında en Katolik romancı ya da Katolik hikâyeci değilim, roman cepheye dönmek için trene binen genç asker Andreas’ın acımasız bir biçimde işlemektedir. figürlerimi nasıl serbest bırakıyorsam, kendimi de öylesine öyküsüdür anlatılan. Yapıtlarında ön planda savaşın neden olduğu yıkımın ailele- serbest görüyorum” demiştir. Savaştan nefret ettiğini “Ben şiirlerdeki gibi kahramanca ri ve bireyleri nasıl etkilediğini gözler önüne sermeye çalışırken “Dini ve Katolisizmi” yapıtlarında malzeme olarak kulla- ölmek istemiyorum, bu pis savaş uğruna reklamlardaki gibi arka planda “evlilik, aile, din, yurtsuzluk, açlık, yoksulluk, sefa- ölmek istemiyorum” diyen Andreas, savaşın etkileriyle başa nan Böll’ün Palyaço (Ansichten eines Clowns / 1963) let, hastalık, ölüm, babasız evler, yetim kalmış çocuklar, dul ka- çıkmaya çalışan bir adamdır ve roman iç dünyasında verdiği adlı romanında, inançlı bir Katolik olan sevgilisi Marie ile dınlar” ana konularını ve figürlerini oluşturur. mücadeleyi anlatır. Ve O Hiçbir şey Demedi (Und sagte kein einziges Wort / 1954) birlikte yaşayışı sırasında aralarında dini nikâh konusu >> 8 17 Temmuz 2025
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear