Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                Gerçekler karışınca…
Birsen Ekim Özen, hepimizi; gerçeklerin saklanıp gizlenmediği noktada bile her şeyi kolayca 
karmakarışık hale sokmalarımız üzerinden bir anlama yolculuğuna çıkarıyor. Giyim kuşam ve 
görünüşün yanıltıcılığı, ekranlardan yansıyan gerçek ötesi kurguları yaşamın gerçekleriyle 
karşılaştırma hallerimizin altını çiziyor. Asıl büyük sorunu, çevre kirliliğine yol açan kâr  
hırsını da metnin duldasına ustaca yerleştiriyor. 
yeridir!) başlamasıyla yaşamımızdaki yeri ve etkisi    Her birinin ilgi alanları, tavırları, 
Y. BEKİR YURDAKUL
de gittikçe azalan radyoyu daha kitaba yakın, istekleri farklıdır. Ancak oyunlarda buluşmalar, 
akraba sayarım kendi payıma. meraklarının ardına düşmeler her şeyin önüne 
itaplar mı bize konuk oluyor, değilse biz mi 
Sonrası televizyon, bilgisayar, tablet, telefon… geçer.
onların konuğuyuz? Bir bakıma gelip kimileri 
Sanki hayallerin, düş kurmaların sonu! Fatoş’la Lidya’nın o güzelim saçlarından yoksun 
Kbir daha ayrılmayan konuklarımız onlar bizim. 
Ekranlı çağın sunduğu olanakların, kolaylığın kalmalarına yol açsa da Emre’nin yeni buluşu 
İkimiz de memnunuz halimizden. 
yanında önümüze yığdığı sorunlar da cabası. “Boyalıtop”, meraklı komşu Huriye Hanım’ın 
Çoğun kendi hallerine bıraksak da onları bu 
Schmidt, Ekran Çocukları’nda ağırlıklı olarak her şeye kulak kesilmesi, mermer fabrikasının 
kalıcı konuklarla gün oluyor yeniden yarenlik 
hemen her şeyi yutan o en küçük ekranı, cep kapanması için uğraşan “Fenkşi”ler, Lidya’nın 
ediyoruz. 
telefonlarını sahnenin önüne çıkarırken Birsen lunaparka gidemeyişi… 
Yeniden çalıyoruz kapılarını; kimi gün bir çay 
Ekim Özen, öncelikle ekranların en büyüğüne, Genç dünyaların ilgi alanlarını dolduran olaylar 
içimi, bazen yatıya kalıyoruz. 
televizyona yönelmiş. sarmalında merakımızı hep diri tutarak akar öykümüz. 
Kitaplıklarımızı, kütüphanelerimizi düşününce 
Ekranların birleştiği nokta, bir başına Karşılaştıkları her şeyin nedenini, gerekçesini 
onları onca uzun süre nasıl sevinçle, sevgiyle 
kalmalarımızın ötesinde, aslında düşlerimizi, ararlarken Toprak’ın “dizilerde böyle oluyor” 
ağırladığımız / koruyup kolladığımız da düşüyor 
düşsel yolculuklara çıkma becerimizi bir yerlerde açıklamasıyla bilmeden kurduğu “tuzaklar” 
aklımıza.
bıraktırmak oldu. İşte tam da bu noktada kitaplar gerçeğin karmakarışık bir hale dönüşmesine  
Öyle de olsa derim ki asıl biz onlara konuk 
koşuyor imdadımıza! yol açar.
oluyoruz. Bizim ev sahipliğimiz nedir ki onların 
sunduğu sınırsız düşüncenin, gülümsemenin, 
‘DİZİLERDE BÖYLE OLUYOR’ TUZAĞI! YAŞAM İNSANLA, DAYANIŞMAYLA GÜZEL
şenliğin, yolculuğun, katkının yanında? 
“Konuk” diyerek girdim ya söze, onu da açık Birsen Ekim Özen, arka planında çevre kirliliği, 
Üstelik zaman zaman pek özenli konuklar 
edip yolun sonrasını kahramanımız Fatoş ve temiz su vb. doğada çoğun bile isteye yarattığımız 
olmasak da bizi konuk etmekte yarışmaları 
arkadaşlarıyla yürüyelim. yaşamsal sorunların yanı sıra insan ilişkilerini 
bambaşka bir heyecan!
Hep kaygılanmaktayız; şehirlerde, apartman tartıştığı yapıtında yola; kent yaşamının yanı 
İşte, uzun yıllardır bu konuklardan biri olmanın 
yaşamının etkisiyle kimse komşusunu bilmez, sıra ekranların zamanımızı “çalan”, hepimizi 
hazzıyla bu hafta gündelik yaşamımızın hepimizi 
tanımaz oldu diye. yalnızlaştıran, yer yer de yanıltan etkisine  
yoran, eksilten; sokaktan, oyunlarımızdan, sosyal 
Lidya’nın anababası çalıştıkları mermer vurguyla çıkıyor.
yaşamdan uzaklara savuran üstelik sanki gönüllü 
fabrikasının taşradaki birimde görevlendirince Bir yanda kentin insanı görece yalnızlaştıran 
teslim olduğumuz akışına dokunan Gerçekleri Kim 
İstanbul’dan kasabaya taşınırlar. ortamı, öte yanda taşranın insanı insana 
1
Karıştırdı?’nın konuğuyum.
Kentte yapayalnız bir yaşam süren Lidya, daha yakınlaştıran komşuluk ikilimi… 
eşyaları indirilirken taşınırken tanıştığı komşularının Ne ki ortam ve koşullar ne denli farklı  
EKRANLAR NELERİ ÇALMADI Kİ 
yakın tutumuyla kendisini bir anda kocaman bir olsa da toplumsal varlıklar olduğumuz gerçeği  
YAŞAMIMIZDAN?
sevgi yumağının ortasında bulur. en küçük fırsatta uç veriyor, yavaş hızlı 
Aslında hep yaptığım gibi, birden çok  
Fatoş, Emre, Yasemin, geliveriyoruz yan yana.
“bahçe”ye uğrak verdim yine! Birsen Ekim  
Yaprak, Toprak birer ikişer Ne denli teknolojiyle donanmış olsa da 
Özen’in akıcı dili, lezzetli anlatımıyla yola 
yerlerini alırlar yaşamımız, yine de birbirimize ihtiyaç duyarız. 
düştüğümde aynı saatlerde Meltem Küskü 
2 sahnede.  Ne kadar tanırsak birbirimizi, bize farklı, 
Schmidt’in Ekran Çocukları’nın çıkardığı 
değişik gelen yaşamları o oranda varsıllaşır, 
yolculuğum da sürüyordu.
önyargılarımızdan sıyrılır, anlamayı öne 
Schmidt’in, “Çocuklarımızın toprağa basarak, 
çıkarırız.
oyun oynayarak, göz göze sohbet edip 
Sultan Yardım’ın başarılı desenleri eşliğinde 
kahkahalar atarak büyüdüğü, teknolojiyle 
çoğalan öyküsüyle Birsen Ekim Özen’in 
sağlıklı bir denge kurduğu bir dünya 
yaşama açtığı pencereden sizin çekeceğiniz 
dileğiyle…”
fotoğrafın benim aktarımlarımın çok ötesinde 
 Çağrılı olduğum yolculukta, “Acaba biz 
renkler ve ipuçları taşıyacağını biliyorum. 
mi teknolojiyi kullanıyoruz, yoksa teknoloji 
Kitaplara konukluğumuzda yaşayacağımız 
mi bizi?” durağında epeyce kalakaldım. 
anların başka başka oluşu da işin doğası gereği 
Teknolojiyle ilişkimiz, yaşamımızda 
değil midir zaten? 
işgal ettiği alan, sunduğu kolaylık n
1
yanında bizden sinsice alıp götürdüklerini 
 Gerçekleri Kim Karıştırdı? / Birsen Ekim 
düşünürken yapıtta karşılaştığım veriler, 
Özen / Resimleyen: Sultan Yardım / Timaş 
kimi anlar, öyle oldu ki şaşkınlığa  
Genç / 160 s. / 10+/ 2025.
2
düşürdü beni.
 Ekran Çocukları, Meltem Küskü 
Ekranlı çağın (Evet, şu içine 
Schmidt, Remzi Kitabevi, 3. Basım: Nisan 
yuvarlandığımız döneme bu adı versek 
2025, 144 s.
Desen: SULTAN YARDIM
10 Temmuz 2025
14
            
    
