17 Temmuz 2025 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yazda yabanda hayat hep öyküyle… “Hayatı öyküyle karşılamak” ne demek? Doğumla ölüm arasındaki yaşamın trajik yanlarını hikâyelerle göğüslemeye yeltenmek değil mi? Yani sevişi kahredişi, emeği verimi, savaşı barışı, dölü döşü hep anlatı kurarak paylaşmak; özetle hayat bu. Adı ne olursa olsun yalanın edebiyatta karşılığı da hikâye. İnsanoğlu uydurduğu işte bu hikâyelerle doğuyor, üreyip ölüyor. HAYDAR DEMİR: ‘KOKULU RÜZGÂR’ azda yabanda kavkımıza sindiğimizi sanırız. çabalayan bir öyküleme bu. Haydar Demir, Makine (Evrensel, 2007) adlı ilk Kavkımız ne, hikâye alt tarafı, yorgan döşek Bunu gerçektenlik duygusunu yüksekte tutarak öykü kitabında, görece bir Orhan Kemal ardılı Y sarınıp uyuduğumuz. Hayatı bu hikâyelerle sağlayan yazar, yerleştirdiği kimi işlevsel ayrıntılardan karşılamak olası ama bu tür bir bütünlük aranmadan olarak adım atmıştı alana, ancak yine de dikkat yararlanıp öykülerde çizgiselliğe de izin vermiyor. da öykü kurgulanabilir pekâlâ. çekici bir eşiği başarıyla aştığını gösterdi. DİLEK KARAASLAN: İkinci öykü kitabı Kokulu Rüzgâr’la (Favori, Öykücü, doğrudan anlatım ağırlıklı bir hikâyeyi ‘HAYATIMIZIN EN UZUN KIŞI’ öne çıkarabilir ya da tersi tutumla buna sırt dö- 2024) Orhan Kemal’e sırt dönmeden bu Dilek Karaaslan, Hayatımızın En Uzun Kışı (Can, nerek hikâyeyi bir tarafa bırakıp okuru öykünün bağlamda anlatısını yine sürdürüyor, bu kez daha 2025) adlı yapıtında, yer yer bağlamlı öyküler eş- gizemli dünyasında gezindirebilir pekâlâ. yoğun örgülemeyle, demini almış, tadı yerinde, liğinde gerek içeride gerekse “kökleri koparı(lıp)” arınık, sıkınık bir öykülemle hayatın rüzgârını O zaman bir yanımızla öyküde yoğrulur öte yanımızla “Avrupa’nın arka mahallelerine sıkıştırıl(an)” bir hayatı karşılamada yoldaşlık yaparız yazara. taşıyor önümüze. hayattan kaçarken kıyım, şiddet ağırlıklı türlü me- Hadi gelin mapustaki Bafralı öykücülerimize göz Nitekim başladığı çizgiyi koruyup eski lanetle karşılaşan bireye yöneliyor. öykülerindekine benzer işçi, usta, emekçi atalım şimdi, sırası artık, yanı sıra öteki yazarların Acıyla sarmalanan bu kişiler, aşkla kendilerini hayatı karşıladığı öykülere geçelim ne dersiniz? dünyasında gezinirken bunu, daha da geliştirip onarabilir mi peki? Öyle ya, “Geride kalanların, olgunlaştırdığı bir düzeye taşıyor yazar. Bu arada ölenlerin anıları onların yeni bir hayat kurmasına METİN TURAN: ‘HEPSİ YALNIZLIKTAN’ örtüklüğü, eksiltiyi öykülerine ustalıkla döşüyor. izin verecek mi”dir? (33, 37) Hepsi Yalnızlıktan (Favori, 2024) Metin Turan’ın Bireyin öznel dünyasından sızan, içe işleyip Dilek, öykülerine bunları yayarken aynı zamanda dördüncü öyküler toplamı. Arada iki roman, yerleşen, kendine özel yer edinen duyguları yan- yitirilen zamanı, geçmişin mutluluğunu anlatısında toplam altı kitap var yaşamöyküsünde. sıtmakta büyük ustalık sergiliyor, böylece metni yeniden kurmaya çalışıp öykülerinde bu yitik ma- Altı yılda altı kitap, ne ki ben, yalan yok Metin’i geleneksel anlatıyla kurulan hikâye olmaktan çı- sumiyeti okurun da kavraması için çabalıyor. ilk kez okuyorum. Ama bir romanıyla bir öykü karıp etkileyici öykülere dönüştürüyor görece. Ne var ki, “yoğun, yapışkan, tiksindirici bir kitabını daha okumayı sırama alacağım. Bunda şairliğinden gelen etkinin de altını kötülük her yanı(.) sarıyordu(r)” (66), öykü kişileri Öyküler, dikkat çekici soyutlayım, dönüştürüm çizmekte yarar var. Şairanelikten uzak tutumla bunun şaşkınlığını yaşar hep. örüntüsüne dayalı bir anlatı düzeyi getiriyor. okuru öyküdeki içlek şiire çekerek, onu ince Böylelikle Dilek, toplumsal dinamiklerle birlikte Yer yer 1990 Kuşağı öykücülüğünden izler duyarlıklarla kuşatmayı başarıyor Haydar. işlediği öykülerinde, anlatısını bu yönde bir karşılıyor bizi, Oğuz Atay metin yapısından ahlaksal değerler bütününe de yaslıyor. anıştırmalar da buluyoruz hatta, başka bir NERİMAN AĞAOĞLU: ‘EFLATUN ZAMANLAR’ dinginlikte. Günümüzde hep birlikte söyleniyor; “Susma, UFUK TEKİN: ‘KIZIL MEŞE’ Ciddi dil işçiliği sergilendiğini eklemeliyim sustukça sıra sana gelecek!” Neriman Ağaoğlu, Ufuk Tekin (d.1974), Kızıl Meşe’de (Bilgi, bunların yanına. Adeta şiirle karılı bir dil, Eflatun Zamanlar’da (Şyk Kitap, 2022), her eziyet 2024), “vatan haini” denilerek dibinde Şeref’in şairanelik benzeri acemilik yok, dile dönük reva görülse de susmayan bu insanlara, onların katledildiği, bu nedenle kasabalıların “Şeref öylesine yoğun emekle çalışılmış, öyküler de kült yaşam biçimine odaklanıp ince bir işlemeyle ağacı” dediği “kızıl meşe”yi leitmotiv alıp gizeme yapılar halinde sayfalara oturmuş. örüntülediği, ayrıksılığıyla bunu yeniden kuran kayan bir bilinmezliğe yönelip anlatısına yoğun Büyük güçlükler içinde bunları verimlediğini evrenler getiriyor okur önüne. dinamizm katıyor. öğrendiğimiz Metin, gelişkin soyutlayımlar, Kişiler, bağlamlı öykülerde birbiri yerine geçerken Ancak öykülerdeki bu gizemci boyuta “kötülük parlak öykülemler eşliğinde yoğurduğu anlatı farklı bireyler olarak toplumsal sorgucu konumuyla yapa(ndan…) intikam al(an)” (57) ağaç öğesi düzeniyle, öykülerine dönük dikkatimizi yüzleşilecek aynalar halinde karşımıza dikiliyor. ekleyip rasyonel çerçeve getirmeyi de başarıyor. alabildiğine yoğunlaştırıyor. Bu nedenle Neriman’ın öykü evrenleriyle kişilerinin Bu yaklaşım biçemi, enikonu alaysamalı bir Damardan yalnızlık trajedisine yönelirken bir yapbozun öğeleri olarak kurulup yapılandırıldığı, kapsayıcılık taşıyor anlatıya. öykülerindeki kavramsal tortuyu bize benimsetip bütüne de böyle gidildiği görülebiliyor. Açık biçimde kurduğu öyküler, bunu doğal böylelikle gerçekliği okura kurdurmanın bir güzel Siyasal öyküye taze soluk getiren, bu akışla yansıtıyor, böyle olunca Ufuk, öykü yazmı- önünü açıyor aynı zamanda. çerçevede türe farklı damar-kanal açmaya yor da anlatıyormuş havasında tutum sergiliyor >> 10 Temmuz 2025 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear